Bizi Takip Edin

AVRUPA

Rus gazına tavan fiyatı Avrupa’yı karıştırdı

Yayınlanma

İspanya Enerji Bakanı Teresa Ribera, geçen hafta Brüksel’e sert çıktı. Avrupa Birliği’nin (AB) doğalgaza tavan fiyatı planını “gülünç” ve “zarar verici” olarak nitelendiren Ribera, Brüksel bürokratlarını da ciddiyete davet etti. 

Polonya İklim Bakanı Anna Moskwa da memnuniyetsizler kervanına katıldı. AB tarafından hazırlanan tavan fiyatı teklifinin tek bir ülkeyi bile tatmin etmediğini söyleyen bakan, “Bizim için bir tür şaka bu,” dedi. 

CNBC’ye konuşan ismini vermek istemeyen AB’li yetkililer, tavan fiyat görüşmelerinin çok zorlu geçtiğini söylediler. Bir başka yetkili, görüşmelerin hararetli geçtiğini, hatta bir noktada “gerçekten çirkinleştiğini” anlattı.

Kimse memnun değil

Avrupa Komisyonu’nun önerdiği doğalgaz tavan fiyatı, magavatsaat başına 275 avro ve yasanın uygulanması için doğalgaz fiyatının iki hafta boyunca 275 avronun üzerinde seyretmesi gerekecek. Enerjiden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Kadri Simson’a göre, tavan fiyat enerji fiyatlarını düşürecek sihirli bir değnek değil ama ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilecek güçlü bir araç.

Henüz AB enerji bakanları toplanmamışken ve Komisyon’un teklifi yeni ortaya çıkmışken, bir tarafında Fransa ile İtalya’nın, diğer tarafında ise Almanya ile Hollanda’nın yer aldığı bir bölünme başlamıştı. Fransa ve İtalya’nın başını çektiği grup, tüketicileri ve sanayiyi korumak için toptan gaz fiyatlarına tavan belirlemek gerektiğini savunuyordu. Almanya ve Hollanda’nın öncülük ettiği grup ise bunun tedarikleri tehlikeye atacağını düşünüyordu. Bu grupta Avusturya, Danimarka ve Macaristan da yer alıyor.

Avrupa Komisyonu üyelerinden de benzer itirazlar gelmişti. Doğalgaza tavan fiyatı belirlemek, tedariklerin Avrupa dışına kaymasına, yakıt sıkıntılarına ve birlik içinde ihtiyacı olan ülkelere gaz tedarikinde bulunmanın zorlaşmasına neden olacaktı.

Elektrik emtia borsası Europex de bir açıklama yayınlayarak, “piyasa düzeltme mekanizmasından” derin endişe duyduklarını, tavan fiyat uygulamasının alıcıları doğrudan alım-satımlara yöneltme riski bulunduğunu söyledi. Doğrudan alım-satımla ima edilen, komisyoncular ve borsada yer almayan şirketler üzerinden gerçekleşen alışverişler.

Polonya, İspanya ve Yunanistan’ın itirazı

Tavan fiyat uygulamasını destekleyen ülkeler, tasarının gerçekçi olmadığını düşünüyor. Örneğin İspanyolların 2023’te bitecek kendi İberya tavan fiyat mekanizması, 40 avroyu limit olarak belirlemiş durumda. Dolayısıyla, İspanya’nın 275 avroluk tavan fiyatına uyum sağlaması kendisi açısından pek mantıklı değil.

Polonya’nın derdi ise başka görünüyor. Baltık ülkeleri ile birlikte Varşova, doğalgaz ve petrol için belirlenen tavan fiyatının çok yüksek olduğunu, asla uygulamaya geçmeyeceğini ve bu nedenle Rusya’ya da zarar vermeyeceğini savunuyor. Örneğin Rus petrolü için 65-70 dolar bandında bir tavan fiyat düşünülüyor ama Polonya’nın önerisi 30 dolar.

Yunanistan Çevre ve Enerji Bakanı Kostas Skrekas, 275 avroluk bir tavan fiyatın aslında bir tavan fiyat olmadığını düşünüyor. İşletmeler ve haneler için enerji krizinin “şok edici” olduğunu söyleyen Skrekas, Atina’nın tavan fiyat önerisinin 150-200 avro olduğunu açıkladı.

Toplantıdan sonuç çıkmadı

Geçen hafta yapılan AB enerji bakanları acil toplantısından da belirsizlik ve anlaşmazlık çıktı. Toplantıya başkanlık eden Çekya Sanayi Bakanı Jozef Síkela basına yaptığı açıklamada, “Tartışma çok hararetliydi ve hepiniz biliyorsunuz ki birbirinden çok ayrı görüşler var,” dedi.

Tavan fiyata şüpheyle yaklaşan Hollanda Enerji Bakanı Rob Jetten de farklılıkların hâlâ çok büyük olduğunu söyledi. Cuma günü Avrupa’da doğalgaz fiyatı megavatsaati 123 avro olsa da, Jetten bir sonraki seneye hazırlık yapmak istediklerini belirtti.

Associated Press, daha düşük bir tavan fiyatı isteyen 15 ülkenin olduğunu tahmin ediyor. Almanya ve Hollanda ise, dünyanın başka bir yerinde daha iyi fiyatlar bulan gaz tedarikçilerinin Avrupa’yı baypas etmesinden endişe ediyor.

Geçen hafta yapılan toplantıdan sonuç çıkmayınca, 13 Aralık’a yeni bir buluşma ayarlandı. 5 Aralık’ta ise AB’nin Rusya yönelik yeni petrol yaptırımları başlayacak.

Rusya’nın tepkisi

Karşı cepheden ilk açıklama, Rusya’nın Viyana merkezli uluslararası kuruluşlardaki daimi temsilcisi Mihail Ulyanov’dan geldi. “Totaliterlik, batı tarafından ekonomik alana genişletiliyor,” diyen Ulyanov, batının piyasa ekonomisinin en büyük düşmanı olduğunu savundu. Ulyanov, Moskova’nın tavan fiyat koşullarında petrol ve doğalgaz satmayacağını da hatırlattı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Irak Başbakanı ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rus petrolüne ve doğalgazına konacak tavan fiyatının küresel enerji piyasasında “ciddi sonuçlar” yaratacağı uyarısında bulundu.

Tahminler, Rusya’da petrol üretiminin varil başına 20 ila 50 dolar arasında değiştiğini gösteriyor. Bloomberg’e göre bu rakam ortalama 52 dolar. Eğer AB tavan fiyatı yoluna giderse, Rusya’nın üretimi kısarak dünya enerji piyasalarını altüst etme fırsatı bulunuyor. 

ABD’nin tutumu AB’den farklı

Financial Times, Yunanistan, Malta ve Kıbrıs gibi büyük denizcilik sanayilerine sahip olanlar da dahil olmak üzere diğer AB üye devletlerinin Rus petrol ticaretinin akışını sürdürmek için fiyatı yüksek tutmak istediğini yazdı. İşin ilginç yanı, bu pozisyonu ABD’nin de muhtemelen desteklediği. Washington, AB yaptırımlarının ve tavan fiyatının petrol fiyatlarını artırmasından endişe ediyor.

Biden yönetimi, tavan fiyatı konması durumunda, Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerin tavan fiyatını kullanarak daha düşük fiyatlı anlaşmaları müzakere edebileceğini umuyor.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English