Rusya
Rusya’nın yeni büyükelçisi Darçiyev Trump’a güven mektubunu sundu

Rusya’nın yeni Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump’a güven mektubunu sundu. Darçiyev, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Moskova’nın ‘cepheleşmesiz bir arada yaşama modeli’ hedeflediğini ve iki ülke arasında diplomatik mülkler, doğrudan uçuşlar ve personel sayısı gibi konularda pragmatik bir diyaloğun başladığını belirtti.
Rusya’nın yeni Washington Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev, salı günü Beyaz Saray’da düzenlenen törenle ABD Başkanı Donald Trump’a güven mektubunu sundu.
Darçiyev, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Rusya’nın ABD ile ilişkilerde “cepheleşmesiz bir arada yaşama modeline” ulaşmayı hedeflediğini ve iki ülke arasında zorlu ancak yapıcı bir diyaloğun başladığını söyledi.
Mart ayında bu göreve atanan Darçiyev, tören sonrası Rus gazetecilere yaptığı açıklamada, görüşmenin kısa fakat son derece yapıcı geçtiğini ifade etti.
Darçiyev, “Devlet Başkanı [Vladimir] Putin ve Trump’ın 19 Şubat’taki telefon görüşmesinde verdikleri talimat doğrultusunda ilişkileri yeniden kurma konusunda mutabık kaldık. Başkan Trump’a, aldığım talimatlar uyarınca Rusya-ABD ilişkilerini yeniden tesis etmek, normalliğe ve sağduyuya döndürmek için elimden gelen her şeyi yapacağıma dair güvence verdim,” dedi.
Büyükelçi, en önemli gelişmenin tarafların sessizliği ve tek taraflı açıklamaları bırakıp pragmatik bir diyaloğa geçmesi olduğunu vurgulayarak, “Bence en önemlisi konuşuyor olmamız. Önceki yönetim dönemindeki monologlardan ve iletişimsizlikten nihayet oldukça pragmatik bir konuşmaya geçtik. Bu kolay bir diyalog değil, birikmiş çok fazla sorun var. Ama yolu ancak yürüyen aşar,” ifadelerini kullandı.
‘Rusya ve Amerika’nın olması gerektiğine dair anlayışı var’
Darçiyev, iki ülke lideri arasındaki “iyi kişisel kimyanın” yanı sıra, Başkan Trump’ın da işbirliği gerekliliğini anladığını belirtti.
Büyükelçi, “Başkan Trump’ın, Rusya ve Amerika’nın birlikte olması gerektiğine dair bir anlayışı var,” diye ekledi.
Büyükelçi, şubat ayında İstanbul’da düzenlenen ve Rus heyetine başkanlık ettiği görüşmelerin ardından iki ülkenin büyükelçiliklerdeki personel sayısını yeniden düzenleme konusunda anlaştığını hatırlattı.
Diplomatik mülkler ve personel sayısı masada
Darçiyev, Moskova ve Washington’un büyükelçiliklerdeki personel sayısının yeniden düzenlenmesi ve el konulan diplomatik mülklerin iadesi konularını müzakere ettiğini ancak henüz nihai bir karara varılmadığını bildirdi.
Darçiyev, “Tüm bunlar tartışılıyor. Henüz bir karar yok. Biz bir yol haritası hazırladık, Amerikan tarafının yanıt vermesi gerekiyor. Henüz bir yanıt yok, yakın zamanda olacağına söz veriyorlar,” dedi.
2016-2017 yıllarında ABD, aralarında Rus diplomatların ve ailelerinin dinlenme tesisi olarak kullandığı Long Island’daki Killenworth malikanesi ve Maryland’deki bir kompleksin de bulunduğu altı Rus diplomatik mülküne el koymuştu.
Ayrıca Rusya’nın San Francisco ve Seattle’daki konsoloslukları ile Washington ve New York’taki ticaret temsilciliği binalarına erişim kısıtlanmış ve binalardaki Rus bayrakları indirilmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, 10 Nisan’daki bir toplantının ardından tarafların, diplomatik misyonların kesintisiz mali hizmet almasını sağlama ve diplomatik mülklerin iadesi için bir “yol haritası” geliştirme konusunda anlaştığını duyurmuştu.
Anlaşma ayrıca, Rusya’nın BM ve diğer uluslararası kuruluşların bütçelerine yapacağı katkıların engellenmemesini de içeriyor.
Putin-Trump görüşmesi gündeme gelmedi
Büyükelçi Darçiyev, Trump ile yaptığı görüşmede olası bir liderler zirvesinin gündeme gelmediğini belirtti.
Darçiyev, “Hayır, bu konu ele alınamazdı. Bu protokol amaçlı bir etkinlik,” diyerek, zirve için hazırlık çalışmalarının sürdüğünü ancak somut bir anlaşma olmadığını ekledi.
Putin ve Trump, 4 Haziran’da 2025 yılı içindeki dördüncü telefon görüşmesini gerçekleştirmişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, bu görüşmede liderlerin kişisel bir buluşma için anlaşmadıklarını, zira bunun için uygun bir hazırlık gerektiğini açıklamıştı.
Diğer müzakere başlıkları
Darçiyev, iki ülke arasındaki istişarelerin İstanbul’dan başkentlere (Moskova ve Washington) taşınması konusunda bir anlaşmaya varıldığını ancak kesin tarihlerin henüz belirlenmediğini söyledi.
Büyükelçi ayrıca, Rus gazetecilere yönelik vize sorunları ve Washington’un Rossiya Segodnya medya grubuna yönelik yaptırımları gibi konuların da Amerikalı muhataplarıyla “keskin bir şekilde” gündeme getirildiğini belirtti.
İki ülke arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasının da masada olduğunu aktaran Darçiyev, “Doğrudan uçuşlar da tartışılıyor. Bu konuyu gündeme getiriyoruz. Hem Amerikan hem de bizim iş dünyamızın büyük bir ilgisi var,” değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 11 Nisan’da yaptığı bir açıklamada, Moskova’nın uçuşların yeniden başlaması için Aeroflot’un yaptırım kapsamından çıkarılmasını teklif ettiğini bildirmişti.
Rusya
Rusya, Ukrayna’ya yardım eden Avrupa uydularını ‘meşru hedef’ ilan etti

Rusya, Ukrayna ordusuna yardım ettiğinden şüphelendiği Avrupa uydularını ‘meşru hedef’ olarak gördüğünü ve sinyallerini karartacağını resmen bildirdi. Moskova, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne (ITU) sunduğu belgelerde, bu konuda yapılacak şikayetleri dikkate almayacağını belirtti.
Rusya, Ukrayna’daki askeri faaliyetlere destek sağladığından şüphelendiği Avrupa uydularını “meşru hedef” olarak gördüğünü ve bu uyduların sinyallerini karartma hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.
Moskova, bu konuda Avrupa ülkelerinden gelecek şikayetlere yanıt vermeyeceğini belirterek, sinyal bozma faaliyetleriyle ilgili tartışmaları fiilen reddettiğini ortaya koydu.
Space Intel Report adlı uzman yayın organının haberine göre, bu tutum, Rusya Federasyonu Dijital Kalkınma, İletişim ve Kitle İletişim Bakanlığı tarafından Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) Telsiz Düzenlemeleri Kurulu’nun üç aylık toplantısına sunulan belgelerde yer aldı.
Belgelerde, Rusya’nın askeri amaçlı olmayan uygulamalara müdahaleden kaçınmaya çalışacağı ancak Ukrayna silahlı kuvvetlerine yardım amacıyla kullanılan uydularla mücadele etme niyetinde olduğu vurgulandı.
Rusya’nın uydu sinyallerini bozma faaliyetleri yeni bir gelişme değil. Bir yıl önce ITU, aralarında Fransa, Hollanda, İsveç ve Lüksemburg’un bulunduğu dört AB ülkesi ile Ukrayna’nın şikayeti üzerine Moskova’dan Avrupa uydu sistemlerine yönelik müdahaleyi durdurmasını talep etmişti.
Şikayette, Rusya’nın uçaklardaki GPS sinyallerini bozarak hava trafik kontrolünü tehlikeye attığı ve çocuk televizyon kanallarının yayınlarını keserek Ukrayna’daki savaşa ait sert görüntüler yayımladığı belirtilmişti.
Bu yılın temmuz ayı başında ise Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), Rusya’ya GPS sinyallerine yönelik paraziti durdurma çağrısı yaptı.
ICAO, bu eylemlerin özellikle Baltık Denizi bölgesindeki Letonya, Polonya, Litvanya, Estonya, Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerde sivil havacılık uçuşları için “ciddi bir tehdit oluşturduğunu” savundu.
Uyarı ilk olarak 2022’de dile getirilmişti
ABD ve müttefiklerine ait uyduların meşru hedef sayılabileceği tehdidi, ilk olarak Ekim 2022’de Rusya Dışişleri Bakanlığı Silahların Yayılmasının Önlenmesi ve Kontrolü Dairesi Başkan Yardımcısı Konstantin Vorontsov tarafından dile getirilmişti.
Vorontsov, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada, “Ukrayna’daki olaylar sırasında ortaya çıkan son derece tehlikeli bir eğilime dikkat çekmek istiyorum. Bu, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin silahlı çatışmalarda ticari olanlar da dahil olmak üzere uzaydaki sivil altyapı unsurlarını kullanmasıyla ilgilidir,” ifadelerini kullanmıştı.
Vorontsov, “Sözde sivil altyapı, bir misilleme saldırısı için meşru bir hedef olabilir,” diyerek Moskova’nın pozisyonunu net bir şekilde ortaya koymuştu.
Rusya
Rusya Merkez Bankası: Her üç ithalatçı şirketten biri ödeme sorunu yaşıyor

Rusya Merkez Bankası’nın raporuna göre, 2025’in ikinci çeyreğinde ithalata bağımlı her üç Rus şirketinden biri ödemelerde sorun yaşamaya devam etti, ancak bu oran yıl başına göre azaldı. Rublenin güçlenmesiyle ithalat hacmi toparlansa da yaptırımlar ve zayıflayan iç talep, ithalatın artışını engelliyor. Ticari rotaların ‘dost ülkelere’ doğru kaydığı gözlemleniyor.
Rusya Merkez Bankası’nın yayımladığı rapora göre, 2025 yılının ikinci çeyreğinde ithalata bağımlı Rus şirketlerinin yaklaşık üçte biri ödemelerde sorun yaşamaya devam etti.
Reuters haber ajansının aktardığı rapora göre, bu oran yılın başına kıyasla bir düşüşe işaret etse de sorunlar varlığını sürdürüyor.
Ajansa konuşan kaynaklar, Rus ihracatçı ve ithalatçılarının yaptırım kısıtlamalarını aşmak amacıyla bağlı şirketler ve diğer aracılar üzerinden dış ticaret anlaşmaları yürüttüğünü belirtmişti.
Özellikle Çin ile ticarette ihracat ve ithalat ödemeleri için takas sistemlerinin ortaya çıkması, Rus işletmelerinin maliyetlerini önemli ölçüde düşürerek fon akışını hızlandırdı.
İthalat hacmi toparlanıyor ancak baskı sürüyor
Merkez Bankası, 2025’in ocak-mayıs döneminde rublenin güçlenmesine paralel olarak ithalat hacminde bir toparlanma yaşandığını, ancak bu artışın yaptırımlar ve zayıflayan iç talep nedeniyle baskılandığını kaydetti.
Raporda, “Rublenin güçlenmesi ve ithalat sevkiyatlarının yeniden yönlendirilmesi, ithalatın erişilebilirliğini artırıyor. Ankete katılanların çoğu, hammadde, yedek parça ve mamul ürün stoklarını yeterli olarak değerlendiriyor ve depolardaki hacimlerini değiştirmeyi planlamıyor. Bununla birlikte, devam eden ithal ikamesi çerçevesinde bir dizi şirket, belirli mal kategorilerindeki alımlarını azaltıyor,” ifadelerine yer verildi.
Gıda ithalatı artarken makine ithalatı geriledi
Merkez Bankası verilerine göre, gıda ve tarım ürünleri ithalatı yıllık bazda yüzde 13,9’luk kayda değer bir artış gösterdi. Bu artışın ana nedeni olarak, bazı ürünlerdeki küresel fiyat artışları gösterildi.
Tedarikçi ülkelerdeki rekolte düşüşü nedeniyle kahve fiyatları artarken, küresel talebin yükselmesiyle bitkisel yağlar pahalandı.
Ayrıca, 2024’teki zayıf yerli rekolte ve Mart 2025’ten itibaren patatesin gümrüksüz ithalatına kota getirilmesi, bu üründeki alımları artırdı.
Samara oblastındaki büyük bir meyve suyu üreticisi, başta kamu ihaleleri olmak üzere ürünlerine yönelik artan talep karşısında stokları yeterli seviyede tutma ihtiyacı nedeniyle hammadde ithalatını artırdığını bildirdi.
Habarovsk Krayı’ndaki bir konserve üreticisi ise üretimin genişlemesi ve ürünlerinin ihracatını artırma planları doğrultusunda ithalat hacmini 1,6 katına çıkardı.
Bu gelişmeler sonucunda, yılın ilk beş ayında gıda ürünleri ve tarımsal hammaddelerin toplam ithalattaki payı yüzde 15’i aştı.
Buna karşılık, makine, teçhizat ve ulaşım araçları sevkiyatı yüzde 2,8 oranında azaldı. Ancak bu kategori, toplam ithalatın neredeyse yüzde 50’sini oluşturmaya devam ediyor.
Bu dinamik, büyük ölçüde binek otomobil ithalatındaki kayda değer düşüşten kaynaklandı. Zayıflayan iç talep nedeniyle elektronik ve bazı yatırım mallarının ithalatı da azaldı.
Ticaret rotası Asya ve Afrika’ya yöneliyor
Ülke bazında yapılan incelemede, Asya’dan (yüzde 2,6), Amerika’dan (yüzde 7,7) ve Afrika’dan (yüzde 36,8) yapılan mal sevkiyatlarının arttığı görüldü. Avrupa’dan (yüzde -2,8) ve Okyanusya’dan (yüzde -17,5) yapılan sevkiyatlar ise düştü.
Merkez Bankası, bu durumu “Bu, Rus ithalatçılarının dost ülkelere doğru devam eden yeniden yönelimini gösteriyor. Aynı zamanda, hasım ülkelerden tedariki sürdüren bazı işletmeler, lojistikte zorluklar, teslimat sürelerinde ve maliyetlerde artışlar bildirdi,” şeklinde yorumladı.
Orta Asya ülkelerindeki bankalar, Rusya’dan gelen ödemeleri kabul etmiyor
Talep düşüşü stokları şişirdi
Rapora göre, talebin zayıflaması ve rublenin güçlenmesi, ticari şirketlerin stoklarının artmasına yol açtı. Ülke genelindeki otomobil bayileri, özellikle Asya markalı araçlarda depolarda aşırı stok biriktiğini belirtti.
Bu durum, mevcut ithalat hacminin ve satın alma planlarının düşmesine neden oldu. Örneğin, Kuzeybatı bölgesindeki bir otomobil bayisi, stok fazlası nedeniyle araçları indirimli satıyor.
Voronej oblastındaki bir tarım makineleri ticaret şirketi ise gelecekteki maliyetleri düşürmek için depolarını yüzde 100 doldurdu.
İşletmelerin tahminlerine göre, 2025-2026 yıllarında ithalat hacimleri 2024 yılına kıyasla önemli ölçüde değişmeyecek.
Merkez Bankası, “Büyüme, iç talebin kademeli olarak zayıflaması, dış ticaret kısıtlamaları ve bunlarla ilişkili lojistik ve ödeme sorunları tarafından baskılanmaya devam edecek. Ancak, ticari bağların Avrupa’dan Asya’ya daha fazla yönlendirilmesi destekleyici bir rol oynayacak,” öngörüsünde bulundu.
Türk bankaları Rusya’dan Avrupa’ya yapılan ödemeleri engellemeye başladı
Rusya
UCM’ye Nabiullina ve Siluanov için yakalama kararı başvurusu yapıldı

Bir sivil toplum kuruluşu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurdu ve Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ve Maliye Bakanı Anton Siluanov’un, Rusya’nın mali sistemini Donbass’ta kontrol kurmak için kullandıkları gerekçesiyle haklarında yakalama kararı çıkarılması talep edildi.
Financial Times‘ın haberine göre, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM), Vladimir Putin’in ekonomi ekibinin kilit isimleri olan Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ve Maliye Bakanı Anton Siluanov hakkında yakalama kararı çıkarılması için bir başvuru yapıldı.
Daha önce Putin, Çocuk Hakları Komiseri Mariya Lvova-Belova ve dört üst düzey Rus general hakkında yakalama kararı çıkaran UCM’ye yapılan başvurunun arkasında LexCollective adlı sivil toplum kuruluşu bulunuyor.
Başvurunun hazırlanmasına B4Ukraine ve Ukrayna Hukuki Danışma Grubu gibi sivil toplum örgütlerinin de katıldığı belirtildi.
Başvuru sahipleri, UCM’yi Rusya’yı soruşturmayı, “ele geçirilen topraklar üzerinde kontrol kurmak amacıyla” kullanıldığı iddia edilen mali sistemi de kapsayacak şekilde genişletmeye çağırıyor.
‘Temel hizmetler için Rusya’ya bağlılık yemini gerekiyor’
Başvuruda, Rusya’nın savunma sanayii bankası PSB ile MRB Bank ve CMRBank adlı üç bankanın ismi geçiyor.
Yeni yönetimlerin Ukrayna grivnasının dolaşımını yasaklamasının ardından Donbass ve diğer bölgelerde yaşayanların bu bankalarda hesap açmaya ve paralarını rubleye çevirmeye zorlandığı iddia ediliyor.
Bu kapsamda, 14 yıldır Rusya Maliye Bakanlığı’nı yöneten Siluanov ve 2013’ten beri Merkez Bankası’nın başında olan Nabiullina’nın, “savaşı finanse etme” nedeniyle haklarında işlem yapılması talep ediliyor.
Nürnberg’den bu yana bir ilk olabilir
Öte yandan Oxford Üniversitesi’nden uluslararası hukuk uzmanı Frederica d’Alessandra, UCM’nin başvuruyu işleme koyması halinde bunun, Nürnberg Mahkemeleri’nden bu yana ekonomiyle sorumlu yetkililerin uluslararası bir mahkemede yargılandığı ilk dava olacağını belirtiyor.
Nürnberg’de, Adolf Hitler hükümetinin Ekonomi Bakanı ve Reichsbank Başkanı olan Hjalmar Schacht yargılanmış, ancak bütünüyle aklanmıştı.
D’Alessandra, “Eğer UCM davayı ilerletme kararı alırsa, nadiren kullanılan yeni bir hukuk alanının gelişimine şüphesiz büyük bir katkı sağlayacaktır. Ancak çok az emsal olduğu için kararlarını mevcut içtihatlara dayandırmada ciddi engellerle de karşılaşacaktır,” diye konuştu.
LexCollective’in yönetici eş direktörü Kristine Rosella, Nabiullina ve Siluanov aleyhine açılacak muhtemel davaların, Rusya’nın mali sistemiyle herhangi bir doğrudan bağ kurmaktan kaçınma eğilimini güçlendireceğini savundu.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Trump’ın Ankara ve Şam’daki jokeri: Thomas Barrack kimdir?
-
Görüş2 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma
-
Görüş2 hafta önce
Küresel savaş ekonomisinin aleni beyanı: Lahey’deki NATO Zirvesi Sonuç Bildirgesi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Vergi Cennetleri: Birleşik Krallık’ın Küresel Mali İmparatorluğu
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore, tarihindeki en büyük savunma anlaşması için görüşmeleri tamamladı
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore Devlet Başkanı Lee, Çin ve Rusya ile ilişkilerini ‘hızla’ iyileştireceğini söyledi
-
Asya1 hafta önce
Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti
-
Dünya Basını1 hafta önce
Çalışanları kovan şirketler yapay zekanın hatalarını düzeltmek için servet ödüyor