Bizi Takip Edin

AVRUPA

Sahra Wagenknecht’ten AP’de yeni grup kurma sinyali

Yayınlanma

Almanya’nın yeni partisi Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra meclisteki en büyük sol grup olacağı tahmin ediliyor. Partinin lideri Sahra Wagenknecht, 20 Şubat salı günü yaptığı açıklamada, AP’de yeni bir grup oluşturma sinyali verdi.

Son tahminler, BSW’nin yedi sandalye kazanma yolunda olduğunu ve partiyi, Wagenknecht ve müttefiklerinin geçen ekim ayında istifa ettiği Alman Die Linke (Sol Parti) de dahil olmak üzere diğer sol partilerin önüne geçirdiğini gösteriyor.

Wagenknecht, seçimlere dört ay kala, yeni bir parlamento grubu oluşturmak istediğini ima ederken, partisinin benzer düşünen Avrupa sol partileriyle görüşmelerde bulunduğunu ilk kez açıkladı.

AP seçim anketi: Meloni ve Le Pen yükselişte; Wagenknecht AfD’den oy çalıyor

Wagenknecht, gazetecilere verdiği demeçte, Euractiv’in AP’de Yeşiller’in solundaki tüm AB güçlerini tek bir grupta birleştirecek olan Sol grubuna katılıp katılmayacağı sorulduğunda, “Görüşmeler ve değerlendirmeler gerçekten yapılıyor,” dedi. 

BSW lideri, “Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir grup oluşturup oluşturmayacağımızı veya sonunda bir tür birleşme olup olmayacağını görmemiz gerekecek,” dedi fakat ‘Avrupa Parlamentosu’nda bir grup oluşturmak için gerekliliklerin çok yüksek olduğunu’ kabul etti.

AP’de yeni bir grup kurmak için en az yedi AB ülkesini temsil eden en az 23 milletvekili gerekiyor.

Wagenknecht, potansiyel Avrupalı müttefiklerle ilgili olarak, Boyun Eğmeyen Fransa (La France Insoumise) ve İskandinav solu ile temasta olduklarını söyledi. Danimarka ve İsveç solundan kaynaklar ise, yeni bir grup kurma konusunda herhangi bir görüşme yapıldığını veya gelecekte BSW ile herhangi bir görüşmenin planlandığını doğrulamadılar.

Wagenknecht ayrıca AP’deki mevcut Sol grubun seçimlerin ardından devam edip edemeyeceğine dair tahmin yürütmeyeceğini de sözlerine ekledi. BSW’nin Sol’a katılması durumunda, grup 44 milletvekiline çıkacak ve seçimlerden 48 milletvekili ile çıkması beklenen Yeşiller’e yaklaşacak. 

Wagenknecht’in Şansölye olmasını isteyenlerin oranı yüzde 17

Wagenknecht, eski partisi Die Linke ile birlikte AP’deki Sol gruba katılmak için kapıyı açık bırakmasına rağmen, örneğin göç gibi başlıklarda bu grubun bazı üyeleriyle aynı fikirde olmadığını açıkça belirtti.

Die Linke’nin sözcüsü Euractiv’e verdiği demeçte, BSW’nin ne Avrupa Parlamentosu’nda temsil edildiğine ne de Sol gruba dahil olma isteğini kaydettiğine işaret ederek, “BSW ile Avrupa parlamentosu işbirliği sorunu şu anda Die Linke’nin ilgisinde değil,” dedi.

Sözcü, Wagenknecht’in açıklamalarının, ‘gerçek içerikten ziyade seçim kampanyası sloganları’ olduğunu da öne sürdü.

AVRUPA

Almanya, Suriyelilerin iltica başvurularına ilişkin tüm kararları askıya aldı

Yayınlanma

Almanya Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi ikinci bir duyuruya kadar Suriyelilerin iltica başvurularını işleme koymayacağını söyledi.

Suriye’de Beşar Esad yönetiminin cihatçı HTŞ önderliğindeki örgütler tarafından devrilmesi nedeniyle Federal Göç ve Mülteciler Dairesi pazartesi günü Suriyelilerin iltica başvurularını derhal dondurdu.

Konuyla ilgili olarak SPIEGEL’e konuşan bir yetkili, Suriye’deki durumun belirsiz olduğunu ve orada siyasi gelişmelerin nasıl seyredeceğini tahmin etmenin çok zor olduğunu söyledi.

Bu nedenle şu anda ciddi bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını savunan daire, her türlü kararın “ayakları yere basan” bir karar olması gerektiğini belirtti.

Yetkiliye göre, yaklaşık 46.000’i ilk başvuru olmak üzere Suriyelilerden gelen 47.270 sığınma başvurusu henüz karara bağlanmadı. Fakat Suriye’deki yeni durumun şu anda halihazırda alınmış kararlar üzerinde bir etkisi yok.

Alman siyasetinde Suriyeli sığınmacılar tartışması başladı

Almanya’daki Suriyelilerin akıbetine ilişkin siyasi tartışma şimdiden başlamış durumda. CDU/CSU’lu bazı politikacılar Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinden yana görüş bildirdi. Yeşiller ve SPD’li politikacılar ise Suriye’deki belirsiz durum karşısında itidal çağrısında bulundu.

CSU’nun içişleri konusundaki önde gelen milletvekili Andrea Lindholz pazar günü Rheinische Post’a verdiği demeçte, Suriye’de kalıcı bir barış sağlandığında pek çok Suriyelinin “artık korunmaya ihtiyaç duymayacağını ve dolayısıyla Almanya’da kalma hakkına sahip olmayacağını” söyledi.

Şansölye Olaf Scholz’un artık Almanya’nın daha fazla Suriyeli mülteci kabul etmeyeceğini kamuoyuna açıklaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Lindholz, partinin daha önceki taleplerini de yineledi.

Dış ilişkilerden sorumlu partili meslektaşı Jürgen Hardt ise “İşlerin nereye gittiğini görmek için henüz çok erken. Almanya’daki Suriyeli mültecilerin istikrar sağlandığında ülkelerine dönmelerini bekliyoruz,” dedi.

SPD’den seçim öncesi “popülist” söylem endişesi

Alman parlamentosunun dış ilişkiler komisyonuna başkanlık eden SPD milletvekili Michael Roth SPIEGEL’e verdiği demeçte, Suriye’ye barışın geri gelmesi halinde, “burada kendilerini hiçbir zaman evlerinde hissetmeyen insanların geri dönmelerini engelleyecek hiçbir şey olmadığını” söyledi.

Bununla birlikte Roth, Suriyelilerin çoğunun topluma ve iş piyasasına iyi entegre olduğunu da sözlerine ekledi.

Roth, “‘Şimdi herkes hemen geri dönmek zorunda’ gibi popülist bir tartışmaya karşı uyarıyorum,” dedi.

SPD’li siyasetçi, AfD ve BSW’nin yanı sıra bazı CDU/CSU’luların da “seçim kampanyası sırasında bunu talep etmesinden” korktuğunu ve bunun da kendisini “endişelendirdiğini” söyled. korkuyorum

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avrupalılar Esad’ın düşüşünden memnun

Yayınlanma

Avrupalı yetkililer, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın iktidardan devrilişini memnuniyetle karşılayarak devrik liderin uluslararası destekçileri Rusya ve İran’ın zayıflığına işaret ettiler.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı gruplar 8 Aralık Pazar günü Şam’ın kontrolünü ele geçirdikten sonra Esad’ı devirdiklerini ilan ettiler.

AB’nin yeni diplomasi şefi Kaja Kallas’a göre “Esad’ın diktatörlüğünün sona ermesi olumlu ve uzun zamandır beklenen bir gelişme” idi.

Bu durumun aynı zamanda Esad’ın destekçileri Rusya ve İran’ın zayıflığını da gösterdiğini öne süren Kallas, “Önceliğimiz bölgede güvenliği sağlamaktır,” dedi, bölgedeki bakanlarla ‘yakın temas’ halinde olduğunu da sözlerine ekledi.

AB yetkilisi, “Suriye’nin yeniden inşası süreci uzun ve karmaşık olacaktır ve tüm taraflar yapıcı bir şekilde angaje olmaya hazır olmalıdır,” diye ekledi.

Leyen: Suriye’nin yeniden inşasını destekeleyeceğiz

Avrupa Konseyi Başkanı António Costa da Esad yönetiminin sona ermesiyle birlikte “tüm Suriye halkı için özgürlük ve barış adına yeni bir fırsatın ortaya çıktığını” ve bunun “bölgenin daha geniş çaplı istikrarı için hayati önem taşıdığını” savundu.

Costa, “AB daha iyi bir gelecek için Suriye halkıyla birlikte çalışmaya hazırdır,” dedi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avrupa, ulusal birliğin korunmasını ve tüm azınlıkları koruyan bir Suriye devletinin yeniden inşasını desteklemeye hazırdır,” dedi.

Avrupalı ve bölgesel liderlerle temas halinde olduklarını ve gelişmeleri izlediklerini belirten Leyen, bölgedeki tarihi değişimin fırsatlar sunduğunu fakat “risklerin de bulunduğunu” söyledi.

Berlin ve Paris’tan “aşırıcılık” uyarısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, “Barbar devlet yıkıldı. Nihayet. (…) Fransa Orta Doğu’daki herkesin güvenliğine bağlı kalacaktır,” ifadelerini kullandı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı da Suriyelilere “aşırıcılığın her türlüsünü reddetmeleri” çağrısında bulundu.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Esad’ın düşmesini milyonlarca Suriyeli için “büyük bir rahatlama” olarak nitelendirdi ama ülkenin artık “diğer radikallerin” eline geçmemesi gerektiği uyarısında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares RTVE’ye yaptığı açıklamada Suriye’nin “Balkanlaşmamasını” umduğunu, farklı bölgelerin farklı radikal gruplar tarafından yönetilebileceğini söyledi.

Albares, “Suriye halkının gelecekte nasıl ve kim tarafından yönetileceklerine karar verebilmelerini sağlamalıyız ve tabii ki Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını da sağlamalıyız,” dedi.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, Suriye’de sivillerin korunmasının “her şeyden önemli” olduğunu söyledi ve “barışçıl bir geçişin yanı sıra özgür ve adil seçimler” çağrısında bulundu.

İsveç Dışişleri Bakanı Maria Stenergard, “Bunun uzun vadede hem Suriye hem de bölge için ne anlama geleceği konusunda kesin sonuçlara varmak için henüz çok erken,” uyarısında bulundu.

“Suriye’de iktidarın düzenli bir şekilde el değiştirmesi artık önem kazanıyor,” diyen Stenergard, sivil nüfusun, sivil altyapının korunması ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca engelsiz insani erişimin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

“Rusya ve İran’a yaslanan kaybediyor” mesajı

Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis ise Suriye örneğinin Rusya’nın “kovulabileceğini ve evine döneceğini” göstereceğini söyledi.

Litvanyalı, “Baltıklar haklıydı: Batı kazanacak kadar güçlü. Ukrayna’da ya da kaosa neden olduğu başka bir yerde ‘Ayı’dan korkmamıza gerek yok,” diye ekledi.

Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Fiala da benzer bir açıklama yaparak, Beşar Esad’ın Rusya’ya olan güveninin “nihayetinde başarısız olduğunu” söyledi ve Suriye’de istikrar çağrısında bulundu.

Çek Dışişleri Bakanı Jan Lipavský de pazar günü yaptığı basın açıklamasında, “Esad rejimi uzun süredir Rusya ve İran’ın desteğine güveniyordu, fakat bunun bir çıkmaz sokak olduğu kanıtlandı. Geçici yönetim organının yapısı Suriye’deki yeni gelişmeleri gösterecektir,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İtalya Başbakan Yardımcısı Salvini’den “iktisadi intihar” uyarısı

Yayınlanma

İtalya Başbakan Yardımcısı ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini, Avrupa Birliği’nin 2035 yılına kadar içten yanmalı motorlu araçların satışını yasaklama planını şiddetle eleştirerek, bunun “sadece Çin’e yardımcı olacak iktisadi bir intihar” olduğunu öne sürdü.

Perşembe günü Brüksel’de düzenlenen AB Ulaştırma Konseyinde AB’nin planladığı içten yanmalı motorların kullanımdan kaldırılma tarihini gözden geçirme planlarını tartışan Salvini, bunun Avrupa ekonomisi, sanayisi ve sosyal dokusu için “intihara” yol açacağını ve “Çin’e inanılmaz bir hediye” olacağını söyledi.

Bakan ayrıca bu fırsatı Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i eleştirmek için kullandı ve görevdeki ilk döneminde “yıkıcı hatalardan” onun liderliğinin sorumlu olduğunu iddia etti.

Lega lideri, Leyen’in rotasını değiştireceğini ve politikalarının Avrupa endüstrisi üzerindeki etkisini kabul edeceğini umduğunu ifade etti.

İtalyan lider yeni ulaştırma komiserine güveniyor

Salvini, çarşamba akşamı bir araya geldiği yeni Avrupa Ulaştırma Komiseri Apostolos Tzitzikostas’a Leyen’den daha fazla güvendiğini ifade etti.

Salvini, Tzitzikostas’ın eldeki riskleri, özellikle de otomotiv sektöründe “risk altındaki 14 milyon işin” yol açacağı potansiyel sosyal huzursuzluğu net bir şekilde anladığını söyledi.

Salvini, “Yeni Komisyon üyesi ilk 100 gününde otomotiv sektörü için bir destek paketi sunmayı taahhüt etti. İtalya bu çabada onun yanında yer alacaktır,” diye ekledi.

Salvini, başta Komisyonun Adil, Temiz ve Rekabetçi Geçişten sorumlu yeni Başkan Yardımcısı Teresa Ribera olmak üzere diğer AB yetkililerini de eleştirdi.

Ribera 2035 emisyon hedefini güçlü bir şekilde savunurken Salvini Ribera’nın tutumunu “gerçeklikten kopuk” olarak nitelendirdi.

Salvini, “Yorumları bir Marslıya ait; gerçeklikten tamamen kopuk. Fabrikalar kapanırken ve istihdam kaybedilirken her şey yolundaymış gibi davranmak sorumsuzluktur,” dedi.

Fransa’ya sert sözler, Almanya’ya övgü

Benzinli ve dizel motorların yasaklanmasını savunmaya devam edenleri “ya cahil, ya yanlış yönlendirilmiş ya da Avrupa’nın ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayan dış çıkarlara sahip” olmakla suçlayan Salvini, “Fransa listenin ilk sırasında yer alıyor,” diye ekledi.

Lega lideri ayrıca, “Şu anda kargaşa içinde olan Fransız hükümetinin sonuçlarını düşünmeden bu yolda devam ettiğini görmek utanç verici ve inanılmaz,” dedi.

Öte yandan Salvini, üretimlerini dönüştürmeyen şirketlerin cezalandırılmaması için “yavaş yavaş daha mantıklı bir tutum benimseyen” Almanya’yı övdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English