Bizi Takip Edin

Avrupa

İsrail için Alman-Fransız ‘birleşik cephesi’ kuruldu

Yayınlanma

‘Sol’dan ‘aşırı sağ’a Alman partileri nadir görülen bir ortak bildiriyle İsrail’e desteklerini ifade ederken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail’in Filistinlilerin direnişine ‘kesin ve adil’ bir şekilde askeri karşılık verme hakkına sahip olduğunu ve Filistinlilerin haklarını savunmak adına ‘terörü’ haklı gösterenlerin ‘ahlaki, siyasi ve stratejik bir hata yaptıklarını’ söyledi.

Almanya’da milletvekilleri Perşembe günü oybirliğiyle İsrail’le ‘tam dayanışma’ ifade eden ve İsrail’in hafta sonu savaş ilan etmesine yol açan Aksa Tufanı’nın ardından hükümete ‘açık destek’ sağlama çağrısında bulunan bir karar tasarısı için oy kullandı.

‘İsrail’in güvenliği Alman devletinin temel önceliğidir’

Oylamadan önce Scholz ve hükümet saldırıları defalarca kınayıp İsrail’in askeri müdahalesini desteklediklerini açıklayarak ülkenin ‘uluslararası hukuka göre’ varoluşsal tehditlere karşı kendini savunma hakkı olduğunu savundu.

Scholz Perşembe günü parlamentoda milletvekillerine yaptığı açıklamada, “Şu anda Almanya için tek bir pozisyon var, o da İsrail’in yanında yer almak (…) İsrail’in güvenliği Alman devletinin temel önceliğidir,” dedi.

Scholz ayrıca İran hükümetini de eleştirdi ve Tahran olmasaydı Hamas’ın bu saldırıyı asla gerçekleştiremeyeceğini öne sürdü.

Lübnanlı örgüt Hizbullah’ın olaya dahil olması halinde çatışmanın daha da genişleyebileceğine dair endişelerini dile getiren Alman lider, “Sonuçları Kuzey Afrika ve Yemen’e kadar uzanan feci bir ateş fırtınası tehdidi var,” uyarısında bulundu.

Almanya’da İsrail bayrağı yakmak yasaklandı

Almanya İsrail’e askeri yardım önerirken Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısının ardından bu grubun ülkedeki eylemlerinin yasaklanacağını söyledi.

Şansölye Scholz, Hamas’ın ‘suçlarını yücelten, sembollerini kullanan, cinayete göz yuman, suç işlemeye çağıran veya İsrail bayraklarını yakan’ herkesin Almanya’da yargılanabileceğini söyledi.

Bundestag’dan seslenen Scholz, antisemitizme karşı ‘sıfır tolerans’ sözü verdi ve Alman kolluk kuvvetlerini bu tür şeyler yapan herkesi ‘savunulabilir anayasal devletimizin sunduğu tüm araçlarla’ sorumlu tutmaya çağırdı. Alman lider, “Bu araçlar arasında derneklerin ve faaliyetlerin yasaklanması da yer almaktadır. Federal İçişleri Bakanlığı Hamas’ın Almanya’daki faaliyetlerini yasaklayacaktır,” diye ekledi.

Ayrıca Scholz’ün mecliste yaptığı açıklamasında söylediği üzere, Filistinli Samidoun (Filistinli Mahkumlarla Dayanışma Ağı) da yasaklanacak.

Şansölye ayrıca Aksa Tufanı’nın Filistin Yönetimi ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından ‘net bir şekilde kınanmamasına’ işaret ederek, “Sessizlikleri utanç verici,” dedi.

Fransa’dan İsrail’e tam destek

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Perşembe günü ulusal televizyona çıkarak İsrail’e ‘tam desteğini’ yineledi ve ‘İsrail’e ve halkına sarsılmaz dayanışması konusunda güvence verdiğini’ söyledi.

Fransa’nın 2015-2016 yılları arasında kendi topraklarında maruz kaldığı IŞİD saldırılarına atıfta bulunan Fransız lider, “Biz […] terörizmin acısının nasıl bir his olduğunu etimizde biliyoruz,” dedi.

“Hamas her şeyden önce İsrail halkının yıkımını ve ölümünü istiyor,” diyen Macron, örgütün saldırılarının Gazze halkını ‘suç teşkil eden ve alaycı’ bir şekilde ağır bir tehlikeye soktuğunu iddia etti. Macron, İsrail’in ‘sert ve adil [askeri] yanıtının’ meşru olduğunu, ancak sivillerin korunması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Hamas’a karşı ‘çok yumuşak’ olmakla suçlanan solcu La France Insoumise (Boyun eğmeyen Fransa – LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon’u üstü kapalı bir şekilde eleştiren Macron, Filistin davasını desteklemek için ‘terörizmi meşrulaştırma’ girişimlerini kınadı.

“Cumhuriyet [Fransız Yahudilerini] korumak için orada olacak ve tüm nefret tacirlerine karşı acımasız olacak,” diyen Cumhurbaşkanı, ülkeyi ‘birlikte durmaya’ çağırdı.

Fransız polisinden Filistin destekçilerine saldırı

Paris’in merkezinde polis, hükümetin Filistin yanlısı gösterileri yasaklamasının ardından, bir gösteriyi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı.

Polis 10 kişiyi gözaltına aldı ve Paris’in Place de la République meydanında ‘Katil İsrail’ ve ‘Filistin kazanacak’ sloganları atan ve Filistin bayrakları sallayan 3.000 kişilik bir gösteriyi dağıtmak için tazyikli su kullandı. Lille’de düzenlenen bir başka mitingde de 10 kişi gözaltına alındı.

İçişleri Bakanı Gérald Darmanin yasağa karşı gelenlerin ‘kamu düzenini bozmaya meyilli oldukları’ gerekçesiyle gözaltına alınmaları gerektiğini söyledi.

Yasağa rağmen binlerce protestocu Perşembe günü Paris, Lille, Bordeaux ve diğer şehirlerde toplandı.

Filistin yanlısı gruplar yasağın ifade özgürlüğünü tehdit etme riski taşıdığını belirterek Filistin halkına destek gösterilerine devam edeceklerini açıkladılar.

Mitinge katılan Charlotte Vautier Reuters’e verdiği demeçte, 

“Bir medeni hukuk ülkesinde yaşıyoruz, tavır alma ve gösteri yapma hakkımızın olduğu bir ülkede. Bir taraf için yasaklamak ve diğer taraf için izin vermek haksızlıktır,” dedi.

Bu arada Almanya’nın başkenti Berlin’de de polis, ‘antisemitik söylemler’ ve şiddetin yüceltilmesi riskini gerekçe göstererek Filistin yanlısı gösterileri yasakladı.

Avrupa

Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

Yayınlanma

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.

Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.

Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.

Ses kaydı protestoları tetikledi

Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.

İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.

Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması

Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.

Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.

Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.

Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.

Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.

İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Yayınlanma

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.

Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.

Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.

Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.

junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.

Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.

Okumaya Devam Et

Avrupa

AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

Yayınlanma

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.

Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.

Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.

Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.

Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor. 

Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.

Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.

2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English