Amerika
Trump’ın başkan yardımcısı adayı JD Vance kimdir?

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, kasımda yapılacak seçimlerde başkan yardımcılığı görevi için Ohio senatörü JD Vance’i aday gösterdi.
39 yaşındaki Vance, “Ohio’nun genç senatörü” ve “yükselen Cumhuriyetçi yıldız” olarak görülüyor. Vance 2016 yılında, kitaptan uyarlanan filmde Glenn Close tarafından canlandırılan uyuşturucu bağımlısı annesiyle yoksulluk içinde büyümesini anlatan ve çok satan Hillbilly Elegy adlı anı kitabıyla ün kazandı.
Yale Hukuk Fakültesi’nden burs kazanan Vance, Trump’ın desteğiyle 2022’de Senato’ya girmeye hak kazandı.
Elit teknoloji çevreleriyle uzun süreli bağları olan Vance, 2015-2017 yılları arasında Peter Thiel’in San Francisco’daki girişim fonu Mithril Capital’de ve daha sonra AOL CEO’su Steve Case tarafından kurulan Washington merkezli girişim fonu Revolution’da çalıştı.
Federal seçim kayıtlarına göre Thiel, Vance’in 2022’deki Senato adaylığını desteklemek için Protect Ohio Values Pac’a 15 milyon dolar bağış yaptı.
Palantir yöneticisi ve Trump’ın büyük bağışçılarından Jacob Helberg, Vance’in, “Başkan Trump’ın gündemi ve Amerikan halkı için olağanüstü bir savunucu olacak teknoloji yanlısı ve Önce Amerika yanlısı bir seçim” olduğunu söyledi.
Vance ayrıca 2020 yılında Thiel, Andreessen Horowitz’in kurucu ortağı Marc Andreessen, start-up yatırımcısı Scott Dorsey ve eski Google CEO’su Eric Schmidt’in desteğiyle kendi girişim şirketi Narya Capital’i kurdu.
Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu dosyalarına göre, geçen yıl yaklaşık 200 milyon dolarlık yönetilen varlığa sahip olan Cincinnati, Ohio merkezli firma, teknoloji yatırımı tarafından yetersiz hizmet alan ABD şehirlerine daha fazla Silikon Vadisi fonu kanalize etmeyi amaçladı.
Mevcut en son veri olan 2022 açıklamalarına göre Vance, Thiel destekli bir yapay zeka savunma grubu olan Anduril Industries ve uzay simülasyon şirketi Slingshot Aerospace’in yanı sıra 100.000 dolar değerinde Walmart hissesi de dahil olmak üzere 100’den fazla kamu ve özel şirkette kişisel yatırımlara sahipti.
Vance ayrıca tartışmalı video platformu Rumble’a şahsen yatırım yaparak 2022 yılında 300.000 dolar değerinde bir hisseye sahip oldu ve Hristiyan dua uygulaması Hallow’a da o yıl 100.000 dolar değerinde bir para yatırdı.
Vance ayrıca 2022 yılında kripto para borsası Coinbase’de 100.001 ila 250.000 dolar arasında bitcoin sahibi olduğunu açıklamıştı.
Bir risk sermayedarı olan Vance, Trump kampanyasının Demokratların bağış toplamasına yetişmek için büyük para toplamasına yardımcı olabilir. Geçtiğimiz ay, teknoloji girişimcisi David Sacks’ın ev sahipliğinde Silikon Vadisi’nde düzenlenen 12 milyon dolarlık bağış toplama etkinliğinin koordinasyonuna yardımcı olmuştu.
Vance, Trump’ın “Önce Amerika” politikasını benimsiyor ve bazı önemli eyaletlerde onun işçi sınıfı kökenlerini paylaşan seçmenlere hitap edebilir. Ayrıca Trump’ın adaylığı için lobi yapan Donald Trump Jr’ın da yakın arkadaşı.
İsrail’in sadık bir dostu
Antisemitizmin kovuşturulması gerektiğini söyleyen Vance, 2022 yılında Jerusalem Post’a verdiği bir röportajda, “Eğer bir Yahudi’yi döver ve sonuçlarına katlanmazsanız, saldırılar devam edecek ve daha da kötüleşecektir,” demişti.
Vance, Amerikan kampüslerindeki Filistin yanlısı protestolara yanıt olarak, çadır kamplarını kampüslerinden kaldırmayan kolej ve üniversitelerin federal mali yardım almasını engelleyecek bir yasa tasarısı sunmuş, ayrıca hükümetin protestoları finanse eden kuruluşları hedef alması gerektiğini söylemişti.
Fakat Vance, nisan ayında Senato’ya sunulan iki partili Antisemitizmle Mücadele Yasası’nı desteklemedi. asa, küresel antisemitizme odaklanan kabine düzeyinde bir pozisyona sahip olan Büyükelçi Deborah Lipsdtadt’tan ayrı olarak, antisemitizme adanmış yeni bir başkanlık danışmanı atanmasını öneriyordu.
Bu yılın başlarında, çoğunluğu Hasidik ve Ortodoks olan bir dinleyici kitlesi önünde yaptığı konuşmada Vance, “Biz Amerika’da Yahudileri seviyoruz,” demişti.
İlk olarak 2022 kampanyası sırasında İsrail’i ziyaret etmiş ve yargı revizyonuna karşı düzenlenen hükümet karşıtı protestolara ABD’nin verdiği desteği eleştirmişti.
7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan birkaç saat sonra Vance, saldırının sorumluluğunu Biden yönetiminin İran’a yönelik 6 milyar dolarlık fonu dondurma hamlesine yüklemişti.
X’te, “Dostlarımıza esenlikler diliyorum ama en çok da bizim paramızla alınan silahlara karşı savaşmamalarını diliyorum,” diye yazmıştı.
Quincy Enstitüsü’nde yaptığı bir konuşmada, “Eğer İsrail’i destekleyeceksek, ki bence desteklemeliyiz, bunun neden bizim çıkarımıza olduğunu açık bir şekilde ifade etmeliyiz. Amerikalıların İsrail’i önemsemesinin nedenlerinden biri de hala dünyada Hıristiyanların çoğunlukta olduğu en büyük ülke olmamızdır; yani bu ülkenin vatandaşlarının çoğunluğu Kurtarıcılarının, ki ben de kendimi bir Hıristiyan olarak görüyorum, Akdeniz’deki o daracık toprak parçasında doğup öldüğünü ve yeniden dirildiğini düşünüyor. Dünyanın bu parçasını önemsemeyen bir Amerikan dış politikası olacağı düşüncesi akıl almazdır,” diye belirtmişti.
İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesini savunuyor
Vance’e göre ABD bölgedeki savaşları yönetme konusunda başarılı olamadı ve savaşı nasıl yürüteceğine İsrail’in karar vermesine izin vermeli.
Senatör, “Bence İsraillilere karşı tavrımız şu olmalı: Ortadoğu savaşlarını yönetmekte iyi değiliz, İsrailliler bizim müttefikimiz, bırakın bu savaşı uygun gördükleri şekilde sürdürsünler,” demişti.
Vance CNN röportajında ayrıca “yeni bir Ortadoğu” çağrısında bulunarak ABD’nin İsrail ve Suudi Arabistan arasında normalleşme anlaşmasına varma çabalarına destekte bulunmuştu.
Vance, “Ortadoğu’daki hedefimiz İsraillilerin Suudi Arabistan ve diğer Körfez Arap ülkeleri ile iyi bir noktaya gelmelerini sağlamak olmalıdır. İsrailliler Hamas’ın işini bitirmeden bunu yapmamız mümkün değil,” diyerek Tel Aviv’in Gazze’deki işgaline destek vermişti.
İran’a karşı “caydırıcılığın” yeniden tesisi
İran’ın nisan ayında İsrail’e misilleme yapmasının ardından Vance, bölgede “gerçek bir tırmanma korkusu” olduğu ve ABD’nin çatışmayı kontrol altına almak için çalışması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu.
CNN’e verdiği bir başka mülakatta Vance, “Bence burada ABD için en önemli şey, bir, bunun daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşmesini engellemek, çünkü zaten çok zayıf durumdayız ve iki, İsrailli müttefiklerimizi desteklemek,” demişti.
Vance, tırmanma korkusunun “dünya çok zayıflamış bir ABD gördüğü için” var olduğunu söylemiş ve ABD’yi üretim kapasitesini yeniden inşa etmek de dahil olmak üzere “caydırıcılığı yeniden tesis etmeye” çağırmıştı.
En büyük tehdit Çin
Vance, Ukrayna savaşında Kiev ile Moskova’nın müzakere masasına oturması gerektiğini savunurken, ABD’ye yönelik en büyük tehdidin Çin’den geldiğini düşünüyor.
Ohio senatörü söz konusu açıklamaları pazartesi günü Fox News’ten Sean Hannity’ye verdiği mülakatta yaptı. Ukrayna’daki savaşla ilgili bir soru üzerine Vance, Trump’ın Moskova ve Kiev’le müzakere ederek “bu işi hızlı bir şekilde sonlandıracağını ve böylece Amerika’nın asıl mesele olan Çin’e odaklanabileceğini” söyledi.
Vance, “Ülkemiz için en büyük tehdit bu [Çin] ve biz bundan tamamen uzaklaşmış durumdayız,” dedi.
Vance Pekin’i daha önce de eleştirmişti. Senatör daha önce Çin mallarına “geniş tabanlı gümrük vergileri” uygulanması çağrısında bulunmuş ve Pekin’e bağımlılığı azaltmak için Amerikan üretiminin ülkeye geri getirilmesini savunmuştu.
“Önce Amerika”
Vance, dış yardımları ve ABD’nin Ortadoğu’daki askeri operasyonlarını eleştiriyor.
Mayıs ayında Quincy Enstitüsü’nde yaptığı bir konuşmada Vance, Amerika’nın Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımı sorgulamıştı. Vance konuşmasında, “Rusya’ya karşı savaşan Ukraynalıları kesinlikle takdir ediyorum, fakat Ukrayna’da fiilen hiç bitmeyen bir savaşı finanse etmeye devam etmenin Amerika’nın çıkarına olduğunu düşünmüyorum,” demişti.
Quincy Enstitüsü’ndeki konuşmasında ABD’nin dış politika kararlarını eleştiren Vance, ülkesinin 2003’te Irak’ı işgal ederek “Ortadoğu’da bir İran vekili yarattığını” söylemişti.
Senato’nun nisan ayı sonunda Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık yeni askeri yardımı onaylamasının ardından Vance, Irak’taki deneyimlerine dayanarak meslektaşlarını eleştirmişti.
Senato kürsüsünde, “Ülkeme onurlu bir şekilde hizmet ettim ve Irak’a gittiğimde bana yalan söylendiğini gördüm” diyen Vance, “Bu ülkenin dış politika kurumunun vaatleri tam bir şakaydı,” diye ekledi.
Doların rezerv para olmasına itiraz etmişti
8 Mart 2023’te Senato’da ifade veren Fed Başkanı Jay Powell’ı sorgulayanlar arasında yer alan JD Vance önemli açıklamalarda bulunmuştu.
Senato Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi tarafından düzenlenen bir oturumda Powell’a, ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olarak rolü konusunda sorular yönelten Vance, “Amerikan ekonomisine baktığımda, çok sayıda finans mühendisimiz ve çok sayıda çeşitlilik danışmanımız var, bir şeyler üreten çok fazla insanımız yok ve rezerv para statüsünün ve para birimimiz üzerinde sahip olduğumuz kontrol eksikliğinin belki de buna neden olduğundan endişeleniyorum,” demişti.
Güçlü doların Washington konsensüsünün bir nevi “kutsal ineği” olduğunu bildiğini belirten Vance, “Ama Amerikan ekonomisini incelediğimde, bir yandan çoğunlukla işe yaramaz ithalata dayalı kitlesel tüketimimizi, diğer yandan da içi boşaltılmış sanayi tabanımızı gördüğümde, rezerv para statüsünün sadece bazı olumlu yanları değil, bazı olumsuz yanları da var mı diye merak ediyorum,” ifadelerini kullanmıştı.
Daha önce Trump’a “Amerikan Hitler’i” ve “aptal” demişti
Bir zamanlar Trump’ı “aptal” olarak tanımlayan ve “asla Trump’çı olmadığını” söyleyen Vance, son yıllarda eski başkanın en ateşli destekçileri arasında yer aldı.
Sekiz yıl önce, 2016 başkanlık seçimleri öncesinde, JD Vance Donald Trump’ı sert bir şekilde eleştiriyordu.
Trump’ı kamuoyu önünde “kınanacak biri” olarak eleştiren senatör, özel olarak ise onu Adolf Hitler ile kıyaslamıştı.
Pazartesi gecesi Fox News’e verdiği mülakatta Vance, Trump’ı eleştiren önceki yorumlarının “hata” olduğunu ve “yanıldığını” söyledi.
Vance, “2016 yılında Donald Trump’a kesinlikle şüpheyle yaklaşıyordum. Ama Başkan Trump harika bir başkandı ve benim fikrimi değiştirdi. Bence pek çok Amerikalının da fikrini değiştirdi,” dedi.
Amerika
Musk-Trump kavgası: Tesla 153 milyar dolar değer kaybetti

Tesla, Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla perşembe günü rekor bir satış dalgası yaşadı.
ABD Başkanının Musk’ın şirketleriyle olan ABD hükümeti sözleşmelerini feshedebileceğini işaret etmesinin ardından, elektrikli araç grubunun hisseleri yüzde 14’ün üzerinde değer kaybederek piyasa değerinden 153 milyar dolar sildi.
Trump, Truth Social platformunda, “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmek,” diye yazdı.
Perşembe günkü düşüşle Tesla’nın hisse fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 25 değer kaybetti.
Dünyanın en güçlü iki adamı arasındaki kavga, Musk’ın X’te defalarca yaptığı iğneleyici yorumlar ve Trump’ın, seçimlerden bu yana yakın müttefiki olan milyarderin “zayıfladığını” söylemesiyle devam etti.
Tesla hisselerinin satışı ABD borsalarında yankı buldu ve S&P 500 ile teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite endeksleri günü sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,8 düşüşle kapattı. Her iki endeks de Trump ve Musk’ın hakaretler savurmaya başladığı öğle saatlerinde düşüşe geçti.
SpaceX ve Starlink değer kazandı
Tesla yatırımcıları birkaç ay boyunca inişli çıkışlı bir dönem geçirdi. Hisse senetleri, Trump’ın ikinci başkanlık dönemini kazanmasının ardından geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir yükseliş yaşadı, fakat Trump’ın ticaret savaşının tetiklediği genel piyasa satışları nedeniyle aralık ortasından mart başına kadar düşüş yaşadı.
Musk’ın uzay keşif grubu SpaceX ve uydu geniş bant ağı iştiraki Starlink’in hisseleri, Tesla’nın düşüşüyle birlikte perşembe günü yükseldi. AST SpaceMobile yüzde 7,5 değer kazanırken, iletişim grubu EchoStar yüzde 17,4 sıçradı.
Musk’ın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başkanı olarak federal hükümet harcamalarında yaptığı kesintiler de tepkiyi beraberinde getirdi. Tesla patronu, işlerine yönelik “geri tepme”yi suçlayarak mayıs sonunda hükümet görevinden istifa etti.
Bazı yatırımcılar, Musk ve Trump’ın önceki dostane ilişkilerine rağmen, piyasanın bu kavgayı öngörmesi gerektiğini söyledi. Ünlü kısa vadeli satıcı Jim Chanos, X’te bunun “Şimdiye kadarki en öngörülebilir ayrılık” olduğunu söyledi.
Bannon’dan SpaceX’i devletleştirme ve Musk’ı sınır dışı etme çağrısı
Daha önce vize tartışması nedeniyle Musk ile ağır bir kavgaya tutuşan MAGA ideoloğu Steve Bannon, Trump’a SpaceX’e el koyma çağrısı yaptı.
Bannon, “War Room Live” programında, Trump’ın SpaceX’i kontrol altına almak için Kore Savaşı döneminden kalma milli güvenlik seferberlik yasası olan Savunma Üretim Yasasını kullanmak üzere bir başkanlık kararnamesi imzalaması gerektiğini söyledi.
Bannon, “ABD hükümeti onu ele geçirmeli,” dedi ve yönetimin ayrıca Musk’ın güvenlik iznini iptal etmesi ve soruşturma sonuçlanana kadar Musk’ın şirketleriyle tüm federal sözleşmeleri askıya alması gerektiğini savundu.
MAGA ideoloğu, Başkana Tesla liderinin sınır dışı edilme işlemlerini başlatması için de çağrıda bulundu. Bannon, “Elon Musk yasadışı. O da gitmeli,” dedi. Güney Afrika doğumlu Musk, yirmi yılı aşkın süredir ABD vatandaşı.
Musk ise Bannon’ın çağrılarına X’te verdiği yanıtta, “Bannon zirve geri zekalıdır,” dedi.
Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi
MAGA’daki bölünme ayyuka çıktı: JD Vance sesleri
Öte yandan Musk-Trump kavgası, Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) koalisyonundaki çatlakları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Musk’ın, daha önce Başkana destek veren seçmen kitlesinde Trump aleyhine derin bir yara açabileceği düşünülüyor.
Örneğin, Musk’ın sosyal platformu X’te 1,2 milyon takipçisi olan sağcı influencer Ian Miles Cheong, Musk ve Trump arasındaki mücadele için “Paramı Elon’a yatırıyorum,” diye bir paylaşım yaptı.
Cheong ayrıca, “Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerini almalı,” dedi.
30 dakikadan az bir süre sonra Musk, Cheong’un paylaşımını tek kelimeyle “Evet” ekleyerek yeniden paylaştı.
‘Büyük, güzel yasaya’ ne olacak?
Trump ve Musk arasındaki kişisel kavga sürerken, bombanın fitilinin Trump’ın Kongre’ye getirdiği harcama tasarısı üzerinden ateşlendiğini hatırlatmak gerekiyor.
The Hill’deki değerlendirmeye göre kavga, bazı Kongre Cumhuriyetçilerinin Musk’a olan öfkelerini daha açık bir şekilde dile getirmeye istekli hale getirebilir. Bu öfke bir süredir artıyordu.
Fakat Musk, tasarıya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve bu tutumu, Cumhuriyetçi Parti liderlerini rahatsız edecek.
Musk, bir dizi sosyal medya paylaşımında sadece Trump’ı değil, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune’yi de hedef aldı ve hükümet harcamalarının kontrolden çıkmasının tehlikelerini dile getirdikleri geçmiş yorumlarını yeniden gündeme getirdi.
Kongre Bütçe Ofisine göre, bütçe tasarısının mevcut haliyle 10 yıl içinde 2,4 trilyon dolarlık ek bütçe açığı yaratması bekleniyor.
Musk, kendine özgü ateşli üslubuyla perşembe öğleden sonra yaptığı paylaşımlardan birinde, “Kongre Amerika’yı iflasa sürüklüyor!” iddiasında bulundu.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler genel olarak Musk’tan çok Trump’a sadık.
Fakat Musk’ın tasarıyı batırmak için yeterli sayıda Cumhuriyetçi üyeyi kendi safına çekmesi son derece olası.
Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?
Politico: Trump, Musk ile olası bir yumuşamanın sinyali verdi
Öte yandan kavganın bir ateşkes ve “detant”, yani yumuşama ile şimdilik sona ereceğini ileri sürenler de var.
Başkan Trump, Elon Musk ile sosyal medyada bir gün süren atışmaların ardından perşembe günü POLITICO ile yaptığı röportajda kayıtsız bir tavır sergiledi.
Bundan ayrı olarak, Beyaz Saray danışmanları, gerginliğin tırmanmasını önlemek için başkanın Musk’a yönelik kamuoyu eleştirilerini yumuşatması için uğraştıktan sonra, barışı sağlamak için Tesla’nın milyarder CEO’su ile cuma günü bir telefon görüşmesi ayarladı.
Trump, bir zamanlar en büyük destekçisiyle yaşadığı kamuoyuna mal olan ayrılık hakkında POLITICO’ya verdiği kısa demeçte, “Oh, sorun yok. Her şey çok iyi gidiyor, hiç bu kadar iyi olmamıştı,” dedi.
Trump destekçisi hedge fon yöneticisi Bill Ackman da dahil olmak üzere yardımcılar ve müttefikler gerginliği yatıştırmak için aceleyle harekete geçti ve Musk da buna sıcak bakıyor gibi görünüyor.
Ackman, “@realDonaldTrump ve @elonmusk’ı destekliyorum ve onlar da büyük ülkemizin iyiliği için barış yapmalılar,” diye yazdı.
Musk da Ackman’a, “Haksız değilsin,” diye yanıt verdi.
Amerika
Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini iddia ederek çocukların cinsel istismarına karışmakla suçladı ve belgelerin bu yüzden açıklanmadığını öne sürdü. Trump ise Musk’ı devlet desteklerini kesmekle tehdit ederek, milyarderin ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılması sonrası başlayan çatışmada karşılıklı suçlamalar devam etti.
Amerikalı milyarder Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini öne sürerek çocukların cinsel istismarına karıştığını iddia etti ve bu durumun belgelerin hala kamuoyuna açıklanmamasının nedeni olduğunu belirtti.
Gerilim, Musk’ın ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılmasının ardından karşılıklı sert açıklamalarla yükselmişti.
SpaceX’in kurucusu Musk, Trump’ın seçim zaferinde kendi desteğinin kilit rol oynadığını savundu.
Musk, X’teki paylaşımında, “Ben olmasaydım Trump kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senato’da 49’a karşı sadece 51 sandalyeye sahip olurdu,” ifadelerini kullandı.
Time to drop the really big bomb:@realDonaldTrump is in the Epstein files. That is the real reason they have not been made public.
Have a nice day, DJT!
— Elon Musk (@elonmusk) June 5, 2025
Trump’tan Musk’a sert yanıt ve tehdit
Donald Trump, Elon Musk’ın suçlamalarına sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yanıt verdi. Trump, bütçeden “milyarlarca dolar” tasarruf etmek amacıyla Musk’ın faaliyetleriyle ilgili tüm devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini durdurma tehdidinde bulundu.
Trump, “Biden’ın bunu neden yapmadığına hep şaşırmışımdır,” diye ekledi.
Basın mensuplarına konuşan Trump, Musk’ta hayal kırıklığına uğradığını belirterek seçimleri onun yardımı olmadan da kazanabileceğini vurguladı.
Trump, Musk’ın DOGE başkanlığı görevini özlediğini ve bu yüzden girişimcinin davranışlarının “düşmanca” bir hâl alabileceğini öne sürdü.
Truth Social’daki bir başka paylaşımında başkan, Musk’ın “çıldırdığını” ifade etti. ABD Başkanı, iş insanının “tükenme noktasında” olduğunu ve kendisinin ondan yönetimden ayrılmasını istediğini belirtti.
Trump ayrıca, Musk’ı “birkaç ay içinde” elektrikli araçlara yönelik devlet desteğinin sona erdirileceği konusunda bilgilendirdiğini ve bu önlemin satışların artışını teşvik ettiğini ifade etti.
Trump, “Herkesi bu gereksiz arabaları almaya zorlayan elektrikli araç lisansını elinden aldım ve o da çıldırdı,” diye yazdı.
İkili arasındaki açık çatışma, Musk’ın devlet görevinden ayrılmasının hemen ardından başladı.
Trump, 1 Haziran’da Musk’ın müttefiki ve SpaceX projelerine yatırım yapan Jared Isaacman’ın NASA başkanlığı adaylığını geri çektiğini duyurdu.
Bunun üzerine Musk, 4 Haziran’da federal bütçeyi “iğrenç bir kepazelik” olarak nitelendirerek tamamen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Trump ise belgeyi imzaladığını ve Musk’ın projenin tüm detaylarından önceden haberdar olduğunu belirtti.
Jeffrey Epstein olayının geçmişi
Musk’ın bahsettiği Jeffrey Epstein, 2019 yılında hapishanede ölmüştü. Resmi açıklamaya göre ölüm nedeni intihardı.
Soruşturma, Epstein’ın reşit olmayanları evlerine ve özel adasına çekerek ticaretini yaptığına ve burada Amerikan ve dünya elitlerinin temsilcileri tarafından cinsel istismara uğradıklarına inanıyor.
Donald Trump, ikinci seçim kampanyası sırasında Lex Fridman’a verdiği bir röportajda Epstein’ın adasını ziyaret eden etkili kişilerin listesini yayınlama sözü vermişti.
Daha sonra, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından bir dizi Amerikalı senatör, başkanı dava belgelerin gizliliğini kaldırmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.
Amerika
Trump’tan yeni çok ülkeli seyahat yasağı

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek 19 ülkeden gelen kişilere yönelik kapsamlı bir yeni seyahat yasağı getirdi.
Yasak, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelen kişilerin ABD’ye girişini tamamen kısıtlıyor. Başkan ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının ABD’ye girişini kısmen kısıtlıyor ve sınırlandırıyor.
Yönetimin seyahat yasağı, ziyaretçilerin ve vize başvuru sahiplerinin güvenlik incelemesinin imkansız olduğu ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu ülkeleri belirlemeleri talimatını veren ilk günkü başkanlık kararnamesinin ardından aylardır hazırlık aşamasındaydı.
Kapsamlı planlama, Beyaz Saray’ın yasal engelleri aşma çabalarını gösteriyor: Trump’ın 2017’de çoğunluğu Müslüman ülkeleri hedef alan seyahat yasağı, bir dizi mahkeme yenilgisinin ardından nihayetinde hafifletilmiş bir versiyonuyla yürürlüğe girmişti.
Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan bir videoda, “Bize zarar vermek isteyenlerin ülkemize girmesine izin vermeyeceğiz ve Amerika’nın güvenliğini sağlamaktan bizi hiçbir şey alıkoyamaz,” dedi.
Yasak, mevcut vize sahipleri, yasal daimi ikamet edenler, belirli vize kategorileri ve hükümetin ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiğini belirlediği kişileri kapsamıyor.
Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “yüksek riskli bölgeler” hakkında bir güvenlik incelemesi yaptığını ve hangi ülkelere yeni kısıtlamalar getirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.
Başkan, yönetimin terörist faaliyetler, vize güvenliği işbirliği, bir ülkenin yolcuların kimliklerini doğrulama yeteneği, vatandaşların sabıka kayıtlarının tutulması ve yasadışı vize süresini aşma oranları gibi faktörleri incelediğini de sözlerine ekledi.
Planlamaya aşina olan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, Beyaz Saray çok daha uzun bir ülke listesi hazırlamayı düşünmüştü.
Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkelerin koşullarını iyileştirip ABD’nin güvenlik standartlarını karşılaması halinde listenin değiştirilebileceğini, risk teşkil eden diğer ülkelerin ise listeye eklenebileceğini söyledi.
Trump’ın bu kararı, Colorado eyaletinin Boulder kentinde bir adamın İsrail yanlısı protestoculara molotof kokteyli atıp “derme çatma bir alev makinesi” kullanarak terör endişelerini artırmasından sadece birkaç gün sonra geldi.
İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) göre, Mısır vatandaşı Mohamed Soliman, 2022 yılında göçmen olmayan vizeyle ABD’ye giriş yaptı ve vizesinin süresi 2023 yılında doldu.
DHS’ye göre, Soliman 2022’de sığınma başvurusunda da bulunmuştu. Beyaz Saray, bu olayı kontrolsüz göçün ulusal güvenliğe nasıl bir tehdit oluşturduğunun bir örneği olarak öne çıkarırken, Soliman federal ve eyalet nefret suçlarıyla suçlandı.
Trump yönetimi, Soliman’ın ailesi olan eşi ve beş çocuğunu sınır dışı etmek için hızlıca harekete geçti, ama Kaliforniya’daki bir federal yargıç bu çabaları geçici olarak engelledi. Aile salı günü Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi tarafından gözaltına alındı.
Trump, göçmenliği uzun süredir ulusal güvenlik meselesi olarak nitelendiriyor ve ikinci döneminde, belgesiz göçmenleri ülkeden hızla çıkarmak ve göçmenliği “istila” olarak ilan etmek için bu argümana daha da fazla ağırlık veriyor.
Beyaz Saray’dan mahkeme salonlarındaki Adalet Bakanlığı avukatlarına kadar, Trump yönetimi, başkanın ulusal güvenlik üzerindeki doğal yetkisi nedeniyle, ABD için önemli bir risk teşkil eden kişileri tek taraflı olarak belirleme yetkisine sahip olduğunu savunuyor.
Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan ve yasağı duyuran videoda, “Colorado’nun Boulder kentinde meydana gelen son terör saldırısı, uygun şekilde güvenlik kontrolünden geçmemiş yabancı uyrukluların yanı sıra, geçici ziyaretçi olarak gelip vizelerinin süresini aşanların ülkemiz için oluşturduğu aşırı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Onları istemiyoruz. 21. yüzyılda, dünyanın dört bir yanından gelen tehlikeli yerlerden gelen yabancı vize süresini aşan kişiler tarafından birbiri ardına terör saldırıları gerçekleştirildi,” diyor.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Görüş2 hafta önce
Rusya ile müzakerelerde aklıselimin galip gelme ihtimali
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Avrupa6 gün önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1