Rusya
Abhazya’daki protestolar neyle ilgili?

Abhazya’nın başkenti Sohumi’de binlerce kişi protesto düzenleyerek parlamento binasını bastı ve Başkan Aslan Bjanya’nın istifasını talep etti.
Gürcistan ile Rusya arasında yer alan Abhazya, uluslararası alanda sınırlı tanınırlığa sahip olsa da bölgesel olarak önemli bir stratejik konuma sahip.
Yaklaşık 250 bin kişilik nüfusuyla Abhazya, bağımsız bir devlet olduğunu savunsa da Rusya ve dört ülke dışında tanınmıyor.
Abhazlar ve Gürcüler arasındaki gerilim, Sovyetler Birliği dönemine dayanıyor. Sovyetlerin son yıllarında Gürcücenin eğitimde zorunlu hale getirilmesi ve Abhaz nüfusunun azalması gibi nedenler, etnik çatışmaları körükledi.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1992’de patlak veren savaşta Abhazya, Gürcistan’a karşı zafer kazanarak fiilen bağımsızlık elde etti. Ancak bu durum, uluslararası tanınma konusundaki belirsizliği değiştirmedi.
2008’de Gürcistan’ın Güney Osetya’ya yönelik saldırısına karşı Rusya müdahalede bulundu. Bu süreçte Abhazya, Rusya’nın desteğiyle Gürcü birliklerini bölgeden tamamen uzaklaştırdı.
Bu savaşın ardından Rusya, Abhazya’yı bağımsız bir devlet olarak tanıyan ilk ülkelerden biri oldu. Bugün Abhazya’nın ekonomisi büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı durumda; ticaretinin yüzde 76’sını Rusya ile gerçekleştiriyor ve turizm gelirlerinin büyük kısmı Rus turistlerden geliyor.
Protestolar neden başladı?
30 Ekim’de Rus şirketlerinin Abhazya’da özellikle konut sektöründe yatırım projeleri gerçekleştirmelerine olanak tanıyan bir anlaşma imzalandı.
Rusya’nın yatırımlarına ilişkin anlaşma öncelikle turizm sektörüne yardımcı olmayı amaçlıyor. Abhazya parlamentosunun uluslararası ilişkiler komisyonu başkanına göre, bu anlaşma olmadan Abhazya ekonomisinin kilit sektörlerini geliştirmek için bağımsız olarak para toplayamayacak.
Abhazya Ekonomi Bakanı da yatırımın Abhazya’daki ekonomik durumun istikrara kavuşturulmasında kilit bir rol oynadığını belirtti.
Anlaşma Rus yatırımcılar için inşaat malzemeleri ithalatında sekiz yıllık gümrük muafiyeti, yarıya indirilmiş KDV oranı ve yatırımcıların kendileri tarafından dağıtılan yabancı işgücü kotası gibi avantajlar sağlıyor.
Buna ek olarak, bazı yatırımcılar özel bir sicile dahil ediliyor ve enerji tedarikinde ayrıcalıklı haklar elde ediyor.
Yatırımcılar ayrıca Abhazya hükümeti tarafından sağlanan arazileri banka kredileri için teminat olarak kullanma hakkına da sahipler.
Protesters in Abkhazia stormed parliament, opposing a Russia investment deal they claim enables property sales to Russians. After a parliamentary session on the agreement was canceled, clashes with security forces escalated until tear gas was deployed to restore order. pic.twitter.com/XAoziblpQe
— RT (@RT_com) November 16, 2024
Öte yandan Abhazlar, Rus şirketlerinin Abhazya’da toprak sahibi olmasından, turizmi büyük ölçekte organize etmesinden ve böylece mütevazı Abhaz orta sınıfını ellerinden almasından korkuyorlar.
Zengin Rusların Abhazya’da tatil daireleri satın alacağı ve Abhazya’daki emlak fiyatlarının Abhazlar için karşılanamaz hale geleceği korkusu da söz konusu.
Bu nedenle bazı muhalif politikacılar anlaşmayı “Abhaz halkının çıkarlarına ters düştüğü” gerekçesiyle reddetti.
Protestolar geçen hafta başında parlamentonun “çok işlevli kompleksler” olarak adlandırılan yapıların yasal statüsünü düzenleyen yasayı kabul etmesinin ardından başladı.
Bunlar farklı işlevsel alanları bir araya getiren yapılar: Konutlar, ofisler, perakende mağazalar ve eğlence mekanları. Muhalefet, yasanın yabancı müteahhitlerin konut inşa etmelerinin önünü açtığını, böylece yabancıların arka kapıdan daire satın almalarını yasallaştırdığını iddia ediyor.
Abhazların korkusu, zengin Rusların artık yazlık olarak daire satın alabilecekleri ve bunun da fiyatları artırarak Abhazlar için daireleri satın alınamaz hale getireceği yönünde. Ancak Rusya vatandaşları yeni yasaya göre bile yabancı olarak kalıyorlar ve yabancıların Abhazya’da arazi satın almalarına izin verilmiyor.
Yasa ayrıca Rus yatırımcıların Abhazya’da en az iki milyar ruble yatırım yapmasını şart koşuyor. Yasada toprak satışı öngörülmüyor ve Abhazya herhangi bir yatırımcıyı bireysel olarak da reddedebilir.
Bu arada, Rusya ile Abhazya’nın 2009’dan beri yatırımların karşılıklı korunması ve teşvik edilmesine ilişkin bir yasası mevcut ve Abhazya’nın yabancı, özellikle de Rus yatırımcılar için ayrıcalıklar ve garantiler sağlayan 2014 tarihli bir yatırım yasası da bulunuyor.
Muhalefet daha sonra Abhazya ve Rusya arasındaki en önemli ticaret ve ulaşım arteri olan Sohumi girişindeki üç köprüyü kapattı.
Muhalefet üyelerinin gözaltına alınması halkın öfkesine yol açtı. Muhalefet, 12 Kasım öğleden sonra serbest bırakılmalarının ardından ablukaya tekrar son verdi, ancak protestolar devam etti.
15 Kasım Cuma günü göstericiler nihayet parlamentoyu ve başkanlık idaresini işgal ederek anlaşmanın gözden geçirilmesini, başkanın istifasını ve yeni seçimlerin yapılmasını talep etti.
Bunun üzerine milletvekilleri konunun görüşülmesini gelecek haftaya ertelemeye karar verdi, bunun üzerine göstericiler parlamento onay aleyhine oy verene kadar ayrılmayacaklarını ilan etti.
Pazar günü göstericiler hükümet binalarının etrafındaki barikatları sökmeye başladı.
Rusya
Lavrov: AB’nin artan askeri harcamaları kendi vergi mükelleflerine tehdit

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğine devam etmesini umduklarını belirtti. Lavrov ayrıca, Avrupa Birliği’nin artan askeri harcamalarının AB ülkelerindeki vergi mükellefleri için bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Laos Dışişleri Bakanı Thongsavanh Phomvihane ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, İran’ın nükleer programı ve NATO’nun askeri harcamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Lavrov, Rusya’nın İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğine devam etmesinden yana olduğunu vurgularken, Avrupa Birliği’nin (AB) artan askeri harcamalarını ise “vergi mükelleflerine yönelik bir tehdit” olarak nitelendirdi.
‘İran ile işbirliğinin devam etmesinden yanayız’
Bakan Lavrov, İran parlamentosunun UAEA ile işbirliğini durdurma kararının tavsiye niteliğinde olduğunu belirterek, “İran’ın UAEA ile işbirliğinin devam etmesinden yanayız,” dedi.
Moskova’nın, İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e saygı duyduğunu ifade eden Lavrov, Hamaney’in İslam Cumhuriyeti’nin nükleer silah üretme planı olmadığına ve olmayacağına dair defalarca yaptığı açıklamalara atıfta bulundu. Lavrov, bu konuda en yüksek güce sahip özel bir fetva bulunduğunu da hatırlattı.
İran parlamentosu, 25 Haziran’da Tahran’ın UAEA ile işbirliğini askıya almasını öngören yasa tasarısını onaylamış, Anayasayı Koruyucular Konseyi de tasarıyı ertesi gün kabul etmişti.
Tasarıya göre İran, nükleer tesislerine gözetleme kameraları kurmama, denetimlere izin vermeme ve UAEA’ya rapor sunmayı reddetme hakkına sahip oldu.
Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, işbirliğinin askıya alınmasının, ülkenin nükleer tesislerinin güvenliği sağlanana ve İran’ın barışçıl nükleer programı daha hızlı ilerleyene kadar süreceğini belirtmişti.
İran, 22 Haziran’da ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç ana nükleer tesisine yönelik saldırılarının ardından UAEA’yı eylemsizlik ve suç ortaklığıyla itham etmişti.
‘AB’nin harcamaları vergi mükelleflerine tehdit’
Lavrov, AB’nin askeri harcamalarındaki artışın bu ülkelerdeki vergi mükellefleri için bir tehdit olduğunu söyledi.
RIA Novosti haber ajansının aktardığına göre Lavrov, “Tehdit daha da kötüleşiyor ve bu, Avrupa Birliği ülkelerinin vergi mükellefleri için bir tehdittir,” ifadelerini kullandı.
Lavrov ayrıca, NATO’nun savunma harcamalarındaki artışın Rusya’nın güvenliği üzerinde önemli bir etki yaratmayacağını da kaydetti.
NATO üyesi ülkeler, 24-25 Haziran’da Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen zirvede, yıllık savunma harcamalarını 2035 yılına kadar gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 2’sinden yüzde 5’ine çıkarma taahhüdünde bulunmuştu.
Ortak deklarasyona göre, ülkeler ayrıca kritik altyapının korunması ve savunma sanayii tabanının güçlendirilmesi için her yıl GSYİH’lerinin yüzde 1,5’ine kadar kaynak ayıracak.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise NATO’nun, üye ülkelerin askeri harcamalarını GSYİH’lerinin yüzde 5’ine çıkarma kararını alabilmek için Rusya’yı bir saldırgan olarak göstermeye ihtiyaç duyduğunu açıklamıştı.
Rusya
Rusya Başsavcılığı, Dağıstan Devlet Sekreteri’nin mal varlığını kamulaştırıyor

Rusya Başsavcılığı, Dağıstan Devlet Sekreteri Magomed-Sultan Magomedov ve ailesine karşı dava açarak Hazar Denizi’ndeki en büyük petrol rafinerisinin kamulaştırılmasını talep etti.
Rusya Federasyonu Başsavcılığı, Dağıstan’ın ‘gölge lideri’ olarak nitelendirilen Devlet Sekreteri Magomed-Sultan Magomedov ve ailesinin mal varlıklarına el konularak devlete devredilmesi için dava açtı.
Gözaltına alınan Magomedov’a yönelik bu hamle, Hazar Denizi kıyısındaki en büyük petrol rafinerisinin kamulaştırılmasını hedefliyor ve bölgedeki güç dengelerini kökten değiştirebilecek bir adım olarak görülüyor.
Yargı Sözcüsü Zarema Mamayeva’nın TASS ajansına yaptığı açıklamaya göre, Başsavcılık, Mahaçkale’deki Sovetskiy Bölge Mahkemesi’ne 23 Haziran’da başvuruda bulundu. Davanın ön hazırlık duruşmasının 10 Temmuz 2025’te yapılacağı belirtildi.
Davanın odağındaki isimler ve şirketler
Başsavcı yardımcısının talebiyle açılan davada, Magomedov’un yanı sıra oğlu Magomed, akrabaları Marjanat İsmailova, Hapisat Alpanayeva, Galimat İsmailova ve Savdat Magomedova da davalı olarak yer alıyor.
Ayrıca, aileyle bağlantılı Trans Tek ve MSB Holding isimli şirketler de davalılar arasında bulunuyor. Savcılık, Dağneftprodukt adlı şirketin yanı sıra boru hatları, akaryakıt istasyonları, tanklar ve diğer altyapı tesislerini içeren mülk kompleksinin kamulaştırılmasını istiyor.
‘Gölge lider’
RTVI‘nin güvenlik güçlerindeki kaynaklara dayandırdığı habere göre, Magomed-Sultan Magomedov, Dağıstan’ın ‘gölge’ yöneticisi olarak anılıyor ve bölgedeki tüm atama ve finansal kararlar üzerinde nüfuz sahibi olduğu iddia ediliyor.
Habere göre, Magomedov’un olası tutuklanması ve ardından gelecek görevden almalar, sadece akrabalarını değil, tüm bölgesel yönetim yapısını yeniden şekillendirebilir.
Devlet şirketinden aile mülküne
Magomedov, 1991-2005 yılları arasında o dönemde devlete ait olan Dağneftprodukt şirketinin genel müdürlüğünü yaptı. Şirket, 2005 yılında özelleştirilerek memurun ailesinin kontrolüne geçti.
Magomedov, tesisi 2010 yılına kadar yönetmeye devam etti. Dağneftprodukt 2021 yılında Kaspetrolservis olarak yeniden yapılandırıldı.
Hazar’ın en büyük kompleksi ve Transneft soruşturması
Kaspetrolservis şirketinin internet sitesinde, şirketin “Rusya’nın dış ekonomik faaliyetlerinde önemli bir halka” ve “Hazar kıyısındaki en büyük petrol aktarma kompleksi” olduğu belirtiliyor.
Mahaçkale Uluslararası Limanı’na bitişik olan tesis, Kazakistan, Türkmenistan ve Rusya’dan gelen petrol ürünlerinin sevkiyatını gerçekleştiriyor.
RTVI kaynaklarına göre şirket, “Transneft” ulaşım sisteminden ham petrol hırsızlığına karıştığı şüphesiyle de soruşturuluyor.
Şirketlerin mülkiyeti ‘prens’ ve ailesinde
Kaspetrolservis’in sahibi, Başsavcılık iddianamesinde adı geçen MSB Holding” Bu holdingin yüzde 52 hissesi, Magomedov’un çevresi tarafından ‘prens’ olarak adlandırılan oğlu Magomed’e ait. Geriye kalan hisselerin yüzde 16’şarlık üç eşit payı ise davalılar arasında yer alan Magomedova, Alpanayeva ve İsmailova’ya ait.
69 yaşındaki Magomedov, 2021 yılında Dağıstan Devlet Sekreteri olarak atanmıştı. Daha önce Birleşik Rusya partisinden milletvekilliği ve bölge halk meclisi başkanlığı yapmıştı.
“Dağıstan Cumhuriyeti’ne Liyakat” nişanı ve “Üstün Çalışma” madalyası sahibi olan Magomedov, aynı zamanda Anji futbol kulübünün de kurucusu olarak biliniyor.
Rusya
NATO’dan Rusya analizi: Toprak kazanımları yazın da sürecek

NATO yetkilileri, Rus güçlerinin Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Sumı oblastında istikrarlı bir şekilde ilerlediğini ve bir tampon bölge oluşturmayı hedeflediğini bildirdi.
NATO yetkilileri, Rus birliklerinin Ukrayna’nın kuzeydoğusundaki Sumı oblastında istikrarlı bir şekilde ilerlediğini ve Zaporijya oblastında da baskıyı artırdığını belirtti.
Defense One haber sitesine göre, üst düzey bir ittifak yetkilisi, Rusya’nın bu hamleyle bir tampon güvenlik bölgesi oluşturmayı amaçladığını değerlendiriyor.
NATO’nun genel beklentisi, Rusya’nın yaz boyunca yavaş da olsa toprak kazanımlarını sürdüreceği yönünde.
Lahey’de düzenlenen NATO zirvesinin ardından yapılan basın toplantısında ise ittifakın Rusya’ya karşı tutumunda dikkat çeken bir değişiklik yaşandığı iddia edildi.
Trump’ın tutumu zirve bildirisini etkiledi
The Telegraph gazetesinin bir taslak metne dayandırdığı haberine göre, NATO ülkeleri zirve sonuç bildirisindeki Rusya eleştirilerini ABD Başkanı Donald Trump nedeniyle yumuşattı.
Önceki yıllardaki bildirilerde Ukrayna’daki çatışmadan Rusya’nın sorumlu olduğu vurgulanır ve “Ukrayna’nın geleceği NATO’dadır” gibi ifadelere yer verilirdi. Ancak mevcut taslakta bu tür iddiaların yer almadığı belirtildi.
Bu durum, ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna’ya yönelik tutumuyla paralellik gösteriyor.
Zirve sonrası basın toplantısında Trump, Washington’ın müttefiklerinin Kiev’e göndereceği 5 milyar dolara ek olarak ABD’nin olası katkısıyla ilgili bir soruyu doğrudan yanıtlamaktan kaçındı.
Buna rağmen ittifak, sonuç bildirisinde Rusya’yı Avrupa-Atlantik güvenliği için “uzun vadeli bir tehdit” olarak tanımladı.
Rusya’nın askeri ve ekonomik kapasitesi
İttifakın değerlendirmelerine göre, Rusya’nın savunma sanayisindeki üretim kapasitesi yüksek seviyesini koruyor. Rusya’nın yılda yaklaşık 3 milyon top mermisi ve ayda 130 civarında tank ürettiği tahmin ediliyor.
NATO uzmanları, Rus ekonomisinin mevcut askeri müdahaleyi finanse etme gücünü en az 2027 yılına kadar sürdürebileceğini öngörüyor.
Zirvede diplomatik çözüm beklentileri ise düşük seviyede kaldı. Bir NATO temsilcisi, yakın zamanda barışçıl bir çözüme ulaşma ihtimali konusunda şüphelerini dile getirirken, ittifakın durumu yakından izlemeye devam edeceğini kaydetti.
Putin, Trump’a Ukrayna ile müzakerelere hazır olduğunu bildirdi
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını4 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?