Bizi Takip Edin

Ortadoğu

Barzani, SDG’den sonra ENKS heyetini kabul etti

Yayınlanma

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Lideri Mesut Barzani, Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanlık Kurulu ile bir araya geldi. Barzani geçen perşembe YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile görüşmüştü.

Barzani Ofisinden yapılan açıklamaya göre, ENKS Başkanlık Kurulu ile yapılan görüşmede Suriye’nin siyasi ve güvenlik durumu, Suriyeli Kürt örgütler arasındaki diyalog ve yakınlaşmanın sonuçları ve Mazlum Abdi’nin Barzani’ye yaptığı ziyaret ele alındı.

Açıklamada Barzani, “Rojavalı Kürt tarafları arasında birlik, koordinasyon ve ortak çalışmanın önemini” vurguladığı ifade edildi.

Barzani’nin Ofisi’nden Mazlum Abdi’nin ziyaretine ilişkin yapılan açıklamada ise “Suriye’deki Kürt taraflarının yeni gelişmelerle ilgili nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği ve Kürt tarafları arasında ortak bir duruş sergileyerek nasıl bir tutum belirlenebileceği üzerine görüş alışverişinde bulunuldu” denilmişti.

Mazlum Abdi, ise görüşmeyle ilgili X’teki paylaşımında “Suriye’deki değişim sürecini ele aldık ve birlikte Suriye’de Kürtlerin tutumlarının bir olması gerektiği ve Şam ile diyalogun Kürt halkının haklarını barışçıl bir şekilde koruması gerektiği konusunda anlaştık. Ayrıca Kürtlerin birliğine ve bölgede istikrarın korunmasının hepimizin görevi olduğuna vurgu yaptık. Birbirimize destek olacağız” ifadelerini kullanmıştı.

Abdi, görüşmeyle ilgili bir TV kanalına yaptığı değerlendirmede ise şunları söyledi: “Başkan Barzani ile görüşmemin amacı Türkiye’nin saldırılarını durdurulmaktı. Başkan Barzani’den Türkiye ile olan sorunlarımızın çözümü konusunda arabuluculuk yapmasını istedim. Çünkü Kürdistan Bölgesi’nin, özellikle Başkan Barzani’nin Türkiye ile iyi ilişkileri var. Başkan Barzani görüşmelerin sürdürüleceğine söz verdi, kendisine güveniyorum. Ayrıca Başkan Barzani ile Suriye’deki olaylar ve Suriye Anayasasında Kürtlerin haklarının garanti altına alınmasını görüştük. Bu konu bütün Kürtler için, özellikle de Başkan Barzani için önemlidir. Kürdistan Bölgesi’nin bölgemizdeki siyasi güçler üzerinde etkisi var. Başkan Barzani, Kürtlerin tutumunun birleştirilmesinde rol oynayabilir. Görüşmemizde Kürtlerin Şam’a tek heyet olarak gitmesinin önemini ele aldık. Başkan Barzani ve Kürdistan Bölgesi bu konuya önem veriyor.”

Şarkul Avsat’ta yer alan habere göre Barzani’nin danışmanı Kifah Mahmud, “Şu anda Barzani ve Kürdistan yönetiminin de desteklediği, PKK ile Türk yönetimi arasında bir tür anlaşmaya varılması ile sonuçlanabilecek girişimler sürüyor. Bu, Suriye’de yaşananlara olumlu etki yapacaktır” dedi. Barzani’nin Mazlum Abdi ile görüşmesinin “yakın gelecekte Suriye sahnesinde olumlu gelişmelere yol açacağını” söyledi.

SDG ve ENKS’nin Erbil ziyaretinden önce Barzani’nin Suriye özel temsilcisi Abdulhamid Derbendi, Kamışlı’ya gelerek SDG ve ENKS temsilcileriyle görüşmüştü.

Derbandi’nin Kamışlı ziyareti ve Suriye’nin kuzeydoğusunu kapsayan turu sırasında kendisine, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kuzeydoğu Suriye Temsilcisi Scott Bowles başkanlığındaki bir Amerikan heyeti de eşlik etmişti.

Washington, Kürt taraflar arasındaki önceki diyalog turlarında da önemli rol oynamış ve görüşleri birbirine yakınlaştırarak ortamı hazırlamakta etkili olmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu, ABD’nin Barzani ile Mazlum Abdi arasında Erbil’de gerçekleşen görüşmeyi memnuniyetle karşıladığını duyurmuş ve “Kürtlerin iç diyaloğunun Suriye’de kapsamlı bir siyasi geçişin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini” vurgulamıştı.

Önümüzdeki dönemde Suriyeli Kürt tarafların genişletilmiş ortak bir konferans düzenlenmesi bekleniyor. Konferans ile Suriye’deki Kürtlerin ulusal hakları ve Suriye devletinin biçimi konusunda ortak bir siyasi vizyon üzerinde mutabakata varmaya çalışması bekleniyor.

Ortadoğu

İran meclisi, UAEA ile işbirliğini askıya alma tasarısını onayladı

Yayınlanma

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını onayladı. Tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar kamera kurulumu, denetimler ve müfettiş girişleri gibi tüm faaliyetlerin durdurulmasını öngörüyor.

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını kabul etti.

IRNA ajansının aktardığına göre tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar denetimler ve müfettiş girişleri de dahil olmak üzere tüm faaliyetlerin durdurulmasını içeriyor.

Komisyon Sözcüsü İbrahim Rızai, pazartesi günü öğleden sonra yapılan toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Rızai, “Hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini askıya almaya zorunlu kılan tasarı gündeme alındı ve maddelerinin incelenmesinin ardından genel hatları komisyon üyelerince onaylandı,” dedi.

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

Denetimler ve müfettiş girişleri durdurulacak

Sözcü Rızai, kabul edilen tasarının içeriğine ilişkin detayları da paylaştı. Rızai, “Bu tasarıya göre hükümet, kamera kurulumu, denetimler, müfettişlerin girişi veya ajansa rapor sunulması gibi ajansla olan her türlü işbirliğini askıya almakla yükümlü olacak. Bu durum, ülkemizin nükleer merkezlerinin güvenliği garanti altına alınana kadar devam edecektir,” ifadelerini kullandı.

Karar, Amerika Birleşik Devletleri’nin pazar günü şafak vaktinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından geldi.

İran’dan meşru müdafaa vurgusu

Saldırının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yayımladığı mesajla ülkesinin tüm seçenekleri saklı tuttuğunu belirtti.

Arakçi, “Birleşmiş Milletler Antlaşması ve meşru müdafaa çerçevesinde karşılık verme izni veren hükümleri uyarınca İran, egemenliğini, çıkarlarını ve halkını savunmak için tüm seçenekleri saklı tutmaktadır,” dedi.

İran Atom Enerjisi Kurumu da bir bildiri yayımlayarak saldırıyı kınadı. Bildiride, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin, uluslararası hukuka ve özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) aykırı, vahşice bir eylemle hedef alındığı vurgulandı.

Kurum, “Bu milli sanayinin gelişim yolunun durdurulmasına izin vermeyeceğiz,” açıklamasında bulundu.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

Yayınlanma

İran devlet televizyonu, Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nü hedef alan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Saldırının ardından ABD’nin Irak, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’daki askeri üslerinde en yüksek alarm seviyesine geçildiği bildirildi.

İran devlet televizyonu, geçtiğimiz saatlerde yaptığı duyuruyla Katar topraklarında bulunan Amerikan el-Udeyd Hava Üssü’ne karşı askeri operasyonun başladığını bildirdi.

Saldırının ardından ABD’nin Irak ve Orta Doğu’daki diğer üslerinde en yüksek düzeyde alarm durumuna geçildi.

El-Udeyd, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük hava üssü olma özelliğini taşıyor ve ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) operasyon karargahına ev sahipliği yapıyor.

Saldırının detayları ve hedefleri

Axios portalının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Tahran emirliğe doğru altı füze fırlattı. İsrailli Ynet portalı ise bir kaynağa atıfta bulunarak İran’ın Irak’taki bir hedefe bir, Katar’daki hedeflere ise 10 füze ateşlediğini yazdı.

Sky News‘in aktardığına göre, el-Udeyd üssünde az sayıda İngiliz askeri ve askeri teçhizatı da bulunuyor.

Yerel kaynaklar, Katar’ın başkenti semalarında uçan birkaç cismin görülebildiğini ve muhtemelen hava savunma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan patlama seslerinin duyulduğunu bildirdi.

ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

Bölgedeki üslerde alarm durumu

Reuters ajansı, ABD’nin Irak’taki hava üssünde ve Irak merkezli Şafak News portalına göre Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde maksimum muharebe hazırlığı durumuna geçildiğini duyurdu.

İran devlet televizyonu ise Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Irak’taki çeşitli ABD üslerinde alarm sirenlerinin çaldığını aktardı.

Taraflardan ilk tepkiler

İran Silahlı Kuvvetleri, ülkeye yönelik hiçbir saldırgan eylemin yanıtsız bırakılmayacağı taahhüdünde bulundu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve ABD Genelkurmay Başkanı Dan Cain, “durum odası” olarak adlandırılan merkezde gelişmeleri anlık olarak koordine ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Ofisi, İran’ın saldırısına ilişkin yaptığı yorumda, devam eden misillemelerin istikrarsızlığı daha da kötüleştirdiğini belirtti.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

Yayınlanma

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın küresel petrol ve gaz sevkiyatının beşte birinin yapıldığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı acil durum planları hazırlıyor. The New York Times’ın haberine göre Pentagon, İran’ın füze ve İHA saldırılarından endişe ederken, ABD donanması da bölgedeki gemilerini daha az savunmasız hale getirmek için dağıtma yoluna gidiyor.

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve küresel petrol ile gaz sevkiyatı için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini hayata geçirmesi ihtimaline karşı bir eylem planı hazırlıyor.

The New York Times‘ın (NYT) haberine göre, askeri yetkililer ve analistler, İran’ın füze ve insansız hava aracı saldırılarını bölgedeki ABD üsleri ve tesisleri için ciddi bir tehdit olarak görüyor.

Bazı yetkililer ayrıca, İran’ın vekil gücü olan Kudüs Gücü’ne bağlı birimlerin Amerikan birliklerine saldırabileceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.

İran parlamentosu, Amerikan bombardıman uçaklarının Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç kilit nükleer tesise yönelik saldırılarının ardından Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını onaylamıştı.

Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kevseri, konuyla ilgili nihai kararın ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından verileceğini bildirmişti.

İranlı uzmandan Hürmüz Boğazı için kademeli eylem planı önerisi

ABD donanması gemilerini dağıtıyor

Küresel petrol ve gaz hacminin yaklaşık beşte birinin taşındığı ve en dar noktasında 33 kilometre genişliğe sahip olan su yolunun İran tarafından kapatılması, Basra Körfezi’nde bulunan Amerikan mayın tarama gemilerini izole edebilir.

Beyaz Saray’daki görüşmelere katılan iki Pentagon yetkilisine göre, ABD donanması, gemilerini daha az savunmasız hale getirmek amacıyla körfezdeki unsurlarını dağıtmayı hedefliyor.

İsrail güçlerinin bir haftadan uzun süren ve İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısında, İran’ın deniz üslerine saldırı düzenlenmedi. Bu durum, Tahran’ın bölgede hâlâ güçlü bir donanmaya sahip olduğu anlamına geliyor.

Bölgede yaklaşık 40 bin Amerikan askeri bulunurken, İran’ın Hürmüz Boğazı’na döşeyebileceği büyük bir mayın stoğu da mevcut.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan İran politikası uzmanı Kerim Sadjadpur, durumu, “İran’ın eylem seçeneklerinin birçoğu, bir intihar bombacısının kendini patlatmasının stratejik eşdeğeridir. Tahran, Hürmüz Boğazı’nı mayınlayarak, bölgesel petrol tesislerini yıkarak ve İsrail’e füzelerle saldırarak diğer ülkelere büyük zarar verebilir, ancak İran misilleme saldırısından sağ çıkamayabilir,” sözleriyle değerlendirdi.

Basra Körfezi’nde bir mayın tarama gemisinde görev yapmış eski bir ABD donanma subayına göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nda en az bir hafta sürecek bir mayın temizleme operasyonunu Amerika için son derece maliyetli ve tehlikeli hale getirme kapasitesi bulunuyor.

Küresel ekonomi de etkilenecek

Boğazın mayınlanması, neredeyse tüm petrol ihracatı bu kanaldan geçen İran için de ciddi ekonomik hasara yol açacak.

Bölgedeki ticari gemiciliğin güvenliğinden sorumlu olan ABD donanmasının Beşinci Filosu ve diğer ülkeler, boğazın kapatılmasının sonuçlarını artan enerji fiyatları şeklinde hissedecek.

Analitik şirketi Vortexa’nın verilerine göre, 2022’nin başından Mayıs 2025’e kadar boğazdan geçen günlük petrol, kondensat ve yakıt akışı 17,8 milyon ila 20,8 milyon varil arasında değişiyordu.

Irak, İran, Kuveyt, BAE ve Suudi Arabistan gibi birçok OPEC üyesi, petrollerinin büyük kısmını, çoğunlukla Asya’ya olmak üzere, bu boğaz üzerinden ihraç ediyor.

Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçılarından biri olan Katar da neredeyse tüm LNG sevkiyatını bu yolla gerçekleştiriyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English