Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB, Macaristan’ın Rusya yaptırımlarını gevşetmesini engellemek için Belçika Kralı’nı ve 1944 yasasını devreye sokuyor

Yayınlanma

AB, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Rusya’ya yönelik yaptırımları gevşetme tehdidine karşı, Belçika Kralı’nın yetkilerini ve 1944 yılında çıkarılan bir yasayı kullanarak Rusya’nın donmuş varlıklarını korumayı planlıyor. Orban, Trump yönetiminin yaptırımları hafifletmesi durumunda AB’nin de aynı yönde hareket etmesi gerektiğini söylemişti.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ocak ayı sonunda Rusya’ya yönelik yaptırımların uzatılmasına engel oldu. Orban, Donald Trump yönetiminin göreve gelmesiyle birlikte bu yaptırımların kaldırılması gerektiğini savunuyor. Bu durum, Brüksel’i en azından bazı kısıtlayıcı önlemleri kurtarmak için planlar yapmaya itti.

Orban, cuma günü devlet radyosunda yaptığı açıklamada, “Yaptırımları bir kenara bırakma ve Ruslarla yaptırımsız ilişkiler kurma zamanı geldi,” dedi. Trump yönetiminin önümüzdeki haftadan itibaren “yeni bir dönem” başlatacağını belirten Orban, AB’nin yaptırımlar konusundaki tutumunu değiştirmesi için “birkaç ay” süresi olduğunu ifade etti. Orban, 31 Ocak’ta sona erecek olan yaptırımların uzatılmasına veto edeceğini söylemedi.

Fakat aralık ayında AB liderlerine yaptırımları yenilemeye hazır olmadığını ve Trump’ın yaptırımları hafifletme kararı alması durumunda Brüksel’in de Washington’u takip etmesi gerektiğini savunacağını belirtti.

Yaptırımların uzatılması için AB üyesi tüm ülkelerin liderlerinin oybirliği gerektiğinden, Orban’ın böyle bir hamle yapması durumunda petrol ambargosundan sektörel yaptırımlara ve dondurulan varlıklara kadar tüm önlemler otomatik olarak kaldırılacak.

Bu nedenle Brüksel, Rusya üzerindeki baskı araçlarını korumak için yollar arıyor. Özellikle Rusya’nın Euroclear saklama kuruluşunda tutulan 190 milyar avro varlığını geri almasını engellemeye çalışıyor.

Financial Times’ın haberine göre, bu durum ulusal kısıtlamaların kullanılmasını gerektirebilir.

Varlıklar fiziksel olarak Belçika merkezli bir Euroclear’da tutulduğundan, yedek planlardan biri 1944 yılında kabul edilen askeri kararnamenin kullanılması.

Dört yetkili, bu kararnamenin Kral Philippe’e ülkeden varlık çıkışını engelleme yetkisi verdiğini belirtti.

Belçika Kralı’nın basın ofisi, kararnameyle ilgili kararı hükümetin vereceğini ancak kralın da bunu imzalaması gerekeceğini açıkladı.

Euroclear’daki varlıklar, Batılı ülkeler tarafından dondurulan Rusya’nın rezervlerinin büyük bir kısmını oluşturuyor (yaklaşık 300 milyar dolar).

Bu varlıklardan elde edilen gelir, G7 ülkeleri ve AB’nin Ukrayna’ya sağladığı 50 milyar dolarlık kredilerin teminatı olarak kullanılıyor. Varlıklar, on yıllık bir süre boyunca gelir sağlamak ve bu gelirlerle kredilerin geri ödenmesi için kullanılacak.

Ancak yaptırımların kaldırılması durumunda, “paralar ertesi gün Rusya’ya geri dönecek,” çünkü finansal aracıların bunları tutmak için yasal bir gerekçesi kalmayacak.

Financial Times’a konuşan bir yetkili, “Bu konuda ciddi endişelerim var ve diğerleri de endişelenmeli,” ifadesini kullandı. Macar yetkililerle düzenli görüşmeler yapan bir AB diplomatı ise, “Orban’ın geri adım atmama ihtimali oldukça yüksek,” diye konuştu.

Macaristan’ın AB Bakanı János Bóka, perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “ABD yönetiminde önemli değişiklikler yaşanıyor… Yaptırım rejimini altı ay daha uzatma kararı vermeden önce kapsamlı bir fikir alışverişi yapılmalı,” demişti.

Bóka, “Kararımızı, ABD yönetiminin yaptırım rejiminin geleceğini nasıl gördüğünü öğrenene kadar ertelemek istiyoruz,” şeklinde konuşmuştu.

Trump’ın ABD Hazine Bakanı adayı olarak önerdiği Scott Bessent, dün Senato’daki oturumda Rusya’ya yönelik yaptırımların sıkılaştırılması gerektiğini ve bunun Vladimir Putin’i Ukrayna konusunda müzakerelere zorlayacağını söylemişti.

Bloomberg’in haberine göre, Trump’ın danışmanları, Rusya ve Ukrayna arasında diplomatik bir anlaşmaya ulaşılmasını sağlamak amacıyla kapsamlı bir yaptırım stratejisi üzerinde çalışıyor.

İki yaklaşımdan biri, Rus petrol üreticilerine yönelik yaptırımların hafifletilmesini öngörüyor. Ancak diğer yaklaşım, Moskova üzerindeki baskıyı artırmak için yaptırımların sıkılaştırılmasını içeriyor.

Trump, Rusya’nın dondurulan varlıklarına el konulmasını destekliyor

AVRUPA

Yapay zekâ savaş alanında: Mistral ve Helsing işbirliği

Yayınlanma

Avrupa’nın önde gelen yapay zekâ girişimleri Mistral ve Helsing, yapay zekâ teknolojilerini askeri alanda kullanmak üzere işbirliğine gitti. Ortaklık, savunma sistemlerinin çevrelerini daha iyi anlamalarını, operatörlerle doğal iletişim kurmalarını ve karmaşık durumlarda daha hızlı karar almalarını sağlamayı amaçlıyor.

Avrupa’nın en yüksek değerlemelere sahip girişimlerinden ikisi olan Mistral ve Helsing, yapay zekâ teknolojisini askeri alanda kullanmak için ortaklık kuruyor.

Şirketler, ortaklığı Paris’te başlayan bir yapay zekâ zirvesinin açılışında pazartesi günü duyurdu.

Bloomberg‘in haberine göre girişimler yaptıkları açıklamada, savunma sistemlerinin “çevrelerini anlamalarına, operatörlerle doğal bir şekilde iletişim kurmalarına ve karmaşık durumlarda daha hızlı ve daha güvenilir kararlar almalarına olanak sağlamak” için bilgisayarlı görü teknolojisini kullanacaklarını belirtti.

Ortak yatırımcılara sahip olan iki girişim, mali şartları veya hangi silah sistemleri üzerinde çalışacaklarına dair daha fazla ayrıntı paylaşmadı.

Almanya merkezli Helsing, Eurofighter jetleri de dâhil olmak üzere insansız hava araçları (İHA) ve diğer askeri teçhizat için yazılım geliştirmeye başladı.

Geçtiğimiz yılın sonlarında Helsing, kendi saldırı İHA’larını ürettiğini duyurdu. Girişim, Avrupa ülkelerine savunmaya daha fazla yatırım yapmaları çağrısında bulundu.

Fransa merkezli Mistral, OpenAI ve Meta Platforms Inc. şirketlerinin modelleriyle rekabet eden yapay zekâ modelleri geliştiriyor.

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, ocak ayında Fransız televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin ordusunun Mistral’in yapay zekâ yazılımlarını kullanacağını ifade etti.

Yapay zekâ geliştiren şirketler geçmişte savunma alanında çalışmaya temkinli yaklaşırken, günümüzde bu alana yöneliyorlar. Aralık ayında OpenAI, insansız hava aracı (İHA) karşıtı teknolojiler geliştirmek üzere savunma şirketi Anduril Industries Inc. ile işbirliğine gitti.

Google ise geçtiğimiz hafta yapay zekâ etik ilkelerinden silahlar üzerinde çalışmayı yasaklayan maddeyi çıkardı.

Pentagon’un gizli yapay zeka programına verilen manidar isim

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Baltık ülkeleri Rusya ile son enerji bağlarını da kopardı

Yayınlanma

Baltık ülkeleri pazar günü Rusya’nın elektrik şebekesinden AB sistemine geçişlerini tamamlayarak onlarca yıllık Sovyet dönemi bağlantısını keserken, Litvanya ve Polonya arasındaki LitPol bağlantısı da faaliyete geçti.

Yerel saatle 13:05’te Litvanya’nın elektrik iletim sistemi operatörü Litgrid, Polonya elektrik operatörünün (PSE) de teyit ettiği üzere, Baltık ülkelerinin LitPol Link aracılığıyla elektrik şebekelerini başarıyla senkronize ettiklerini duyurdu.

PSE Başkanı Grzegorz Onichimowski, “Senkronizasyon için hazırlıklar birkaç yıldır devam ediyordu ve PSE en başından beri işin içindeydi. Bu tarihi bir olay, fakat işbirliğimiz burada bitmiyor,” dedi.

Onichimowski, “bölgedeki güvenliği daha da güçlendireceğini” söylediği Harmony Link adlı yeni bir Polonya-Litvanya ara bağlantısının inşası için hazırlıkların halihazırda devam ettiğini belirtti.

Aralık 2024’te PSE, Harmony Link elektrik bağlantısının inşasına yönelik yatırımı onaylamıştı. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 923 milyon avro tutarında.

Litvanya tarafında, proje için maksimum bütçe 220 milyon avro olacak ve bunun 147,2 milyon avrosu AB tarafından finanse edilecek. Polonya’da ise yatırımın 368 milyon avrosu AB bütçesinden olmak üzere yaklaşık 703 milyon avroya ulaşması bekleniyor.

Eylül ayında Litgrid’in hissedarları Harmony Link’in deniz altı yerine kara üzerinde inşa edilmesine karar verdi. Bu sayede Baltık Denizinde son aylarda görüldüğü gibi kabloların hasar görmesi gibi olayların önüne geçilebilir.

Bağlantının Litvanya kısmı hem bir havadan hat hem de bir yeraltı kablosu içerecek. Ayrıca Polonya ve Litvanya arasındaki Rail Baltica ve Via Baltica altyapısının da kullanılması planlanıyor.

Pazar günü Vilnius’ta düzenlenen ve Baltık ülkelerinin Avrupa elektrik şebekesine bağlanmasını kutlayan törene Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da katıldı.

“Bugün tanık olduğumuz şey, neredeyse 18 yıllık yorulmak bilmez çabaların muazzam bir eseridir,” diyen Duda, Baltık ülkelerinin bu hamlesinin “Sovyet bağımlılık alanından bu kez enerji alanında nihai bir kurtuluş” olduğunu sözlerine ekledi.

Polonya Cumhurbaşkanı, “Orta Avrupa’daki herhangi bir ulus için, özellikle de Rus neo-emperyalizminin yenilenmesinden sonra, Rusya ile tüm bağları kesmek ahlaki bir zorunluluk ve bir gerekliliktir,” iddiasında bulundu.

Letonya Cumhurbaşkanı Edgars Rinkēvičs ise, diğer Baltık liderleri, Duda ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanında dururken çekilmiş bir fotoğrafını X’te paylaştı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Almanya’da Roman Abramoviç’in lüks araçlarına el konuldu

Yayınlanma

Almanya’da Frankfurt Savcılığı, Rus milyarder Roman Abramoviç hakkında yaptırımları ihlal ettiği şüphesiyle soruşturma başlattı ve iş insanına ait olduğu düşünülen dört lüks otomobile el koydu. Aramalar sonucunda bazı sanat eserlerine de el konulurken, Abramoviç’in avukatı suçlamaları reddetti.

Frankfurt Savcılığı, 58 yaşındaki Rus milyarder Roman Abramoviç’i yaptırımları ihlal etmekle suçluyor. Savcılık, soruşturma başlattı ve iş insanına ait olabileceği düşünülen, toplam değeri birkaç milyon avro olan dört lüks araca el koydu. Söz konusu araçlar arasında bir Mercedes, bir Lamborghini ve iki Bugatti bulunuyor.

Der Spiegel’in haberine göre, araçlar şu anda Obersulm’da (Baden-Württemberg) antika ve spor otomobil satışı yapan özel bir şirkette muhafaza ediliyor. El konulan araçlar artık satılamayacak yada kiralanamayacak.

Federal Kriminal Polis Dairesi ve Merkezi Yaptırım Uygulama Dairesi müfettişleri de daha önce Abramoviç’in nihai sahibi olduğundan şüphelenilen Garmisch-Partenkirchen’deki (Bavyera) Leitenschlössl kır evinde birkaç kez arama yaptı. Aramalarda bazı sanat eserlerine el konuldu.

19’uncu yüzyılın sonlarında zengin bir Münihli kimyager için inşa edilen villa, daha önce Rusya’nın ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in kızı Tatyana Dyaçenko’ya aitti. Garmisch-Partenkirchen Belediye Başkanı 2005’te, Abramoviç’in bu mülkü “şirketlerinden biri aracılığıyla” satın aldığını söylemişti. Yerel sakinler iş insanını orada birkaç kez gördüklerini belirtiyor.

Şu anda Alman tapu sicilinde mülkün sahibi olarak Lihtenştayn’da kayıtlı Parados Limited şirketi görünüyor. Milyarder, dış ticaret yasasını ihlal etmek ve Alman Federal Bankası ile Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Dairesi’ne varlık beyan etme yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlanıyor. Abramoviç’in suçlu bulunması hâlinde bir yıla kadar hapis veya para cezası alması söz konusu olabilir. İş insanının avukatı, müvekkilinin ne villayla ne de lüks araçlarla ilgisi olmadığını ifade etti.

Abramoviç, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinden kısa bir süre sonra, Mart 2022’de Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık tarafından yaptırım listesine alındı.

Brüksel, yaptırım gerekçesinde Abramoviç’i, “Rusya hükümetinin ana gelir kaynaklarından biri olan” metalurji şirketi Evraz’daki rolüne dikkat çekerek, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile uzun süredir yakın bağları olan ve önemli servetini korumasına yardımcı olan Rus oligark” olarak tanımladı. Abramoviç, AB yaptırımlarına itiraz etti ancak davayı kaybetti.

Rus milyarderler Fridman ve Aven, yaptırımların kaldırılması için Alfa Bank’taki hisselerinden vazgeçti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English