Amerika
ABD-Çin savaşında bir sonraki cephe Wall Street olabilir

Beyaz Saray, tırmanan ticaret savaşında yeni bir cephe açmayı planlıyor: Çinli şirketleri Amerikan borsalarından atmak.
POLITICO’da yer alan habere göre ABD, küresel ticareti yeniden düzenlemek amacıyla Çin’e yönelik büyük gümrük vergilerini iki katına çıkarırken, Beyaz Saray yetkilileri ve Başkan’ın destekçileri, ABD borsalarında işlem gören yaklaşık 300 Çin şirketini listeden çıkarma olasılığını daha fazla değerlendirmeye başladı.
Hazine Bakanı Scott Bessent geçen hafta bu konu sorulduğunda “her şey masada” demişti. “Shark Tank” dizisinden Trump’ın önemli bir müttefiki Kevin O’Leary de bunun Çin’e müzakereler konusunda masaya gelmesi için baskı yapmaya yardımcı olacağını savundu.
ABD borsalarındaki Çinli şirketlerle ilgili endişeleri yıllar öncesine dayanan Cumhuriyetçi Senatör Rick Scott ise Trump’ın Çin’e karşı sert tutumunu, bu kuruluşlar üzerindeki incelemeleri sıkılaştırmak ve onları “sonsuza dek” kovmak için potansiyel bir fırsat olarak görüyor.
Scott, “ABD sermaye piyasaları dünyanın gıpta ettiği bir kurumdur ve dünya çapındaki şirketler için finansmana benzersiz bir erişim sağlamaktadır. Fakat bu ayrıcalığın beraberinde getirdiği sorumluluklar da vardır; bunların başında şeffaflık ve mali açıklama kurallarımıza bağlılık gelmektedir,” diyor.
Floridalı Cumhuriyetçi, göreve yeni başlayan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Paul Atkins’e gönderdiği mektupta, Çinli şirketlerin ABD’nin kurallarına göre oynamayı reddederken Amerikan sermayesine erişimden yararlanmaya devam ettiğini iddia ederek bu durumu “endişe verici” olarak nitelendiriyor.
POLITICO’ya göre bu fikrin yönetimde ne kadar ciddiye alındığı belli değil. Fakat Çinli şirketlerin listeden çıkarılması konusuna yeniden dikkat çekilmesi, iki iktisadi devin uzun süreli ve potansiyel olarak acımasız bir ticaret savaşına doğru sürüklendiği bir dönemde ABD’nin rakibine karşı takındığı tavizsiz tutumun altını çiziyor.
Wall Street yöneticileri, gümrük vergilerinin tedarik zincirlerini, yatırımları ve işe alımları alt üst etme potansiyeli konusunda uyarıda bulunurken, resesyon korkuları da devam ediyor.
Eski SEC Başkanı Gary Gensler bir röportajında, “Çin ile uzun bir süre gümrük vergisi savaşı bataklığında olmamız önemsiz bir ihtimal değil,” dedi.
Gensler, 2022 yılında Çin ile ABD’de ticaret yapan Çinli şirketlerin, Pekin’in uzun süredir erişimini engellediği denetim evraklarının açılması için dönüm noktası niteliğinde bir anlaşma yapılmasına yardımcı olmuştu.
Atlantik Konseyi’nde üst düzey araştırmacı Jeremy Mark, ABD’nin “Çin üzerinde baskı kurmak için sahip olabilecekleri tüm farklı kaldıraçlara baktığını … ve Çinli şirketlerin ABD’deki borsa listelerinin çok belirgin ve önemli olduğunu” söyledi.
Gerçekten de ABD-Çin Ekonomik ve Güvenlik İnceleme Komisyonuna göre 7 Mart itibariyle Amerikan borsalarında toplam değeri 1,1 trilyon dolar olan 286 Çinli şirket bulunuyordu.
Çin’in Washington Büyükelçiliğinden bir sözcü POLITICO’ya verdiği demeçte, “Çin, prensip olarak ABD’nin yatırım ve ticareti düzenleyen uluslararası kurallara uyması, piyasa ekonomisi yasalarına saygı göstermesi ve iktisadi ve ticari meseleleri siyasileştirmekten ve silah haline getirmekten vazgeçmesi gerektiğini sürekli olarak savunmuştur,” dedi.
Sözcü Liu Pengyu salı günü gönderdiği bir e-postada, Çinli şirketlerin ABD’ye yatırım yapma konusundaki güvenini sarsmanın, ABD’nin kendi iş ortamına hiçbir fayda sağlamayacağına dikkat çekti.
Pengyu, “Çinli şirketleri ve Çin pazarını dışlamak, sonuçta ABD’nin kendi iktisadi çıkarlarına ve uluslararası güvenilirliğine zarar verecektir,” iddiasında bulundu.
ABD’nin şirketleri ABD borsalarından çıkarmak için bastırması halinde, yetkililer çeşitli yollar izleyebilir. Konuşmaların çoğu, ABD muhasebe gözlemcilerine Çin ve Hong Kong merkezli ABD’de listelenen firmaların denetimlerini serbestçe yapabilmek için tasarlanan 2020 yasasına odaklandı.
Yabancı Şirketleri Sorumlu Tutma Yasası olarak bilinen yasa uyarınca, evrakları iki yıl boyunca tam olarak incelenemeyen şirketler borsalarından atılabiliyor. Şubat ayında Trump, yönetimini bu şirketler için “yeterli mali denetim standartlarına uyulup uyulmadığını” belirlemeye yönlendiren bir başkanlık emri yayınladı.
Sorun şu ki, yasanın herhangi bir etkinliğe sahip olması muhtemelen yıllar alacak ve bu sadece düzenleyicilerin ihtiyaç duydukları erişimi elde edememeleri durumunda geçerli.
ABD Hazine Bakanı: Wall Street’e değil, Main Street’e odaklanacağız
Öte yandan TD Cowen Genel Müdürü Jaret Seiberg pazartesi günü yayınladığı bir araştırma raporunda “en hızlı ve en kolay yolun” Trump’ın ulusal güvenlik yetkisi kapsamında bir dizi başkanlık emri yayınlayarak Çinli şirketlerin ABD borsalarından çıkarılmasını talep etmesi olacağını savundu.
Seiberg, yönetimin ayrıca Çinli şirketlerin ABD’de hisse senedi arz etmek için kullandıkları yapı olan değişken faizli kuruluşları da yasaklamaya çalışabileceğini sözlerine ekledi.
Değişken faizli kuruluşlar, ABD’li yatırımcılara Çinli şirkete yalnızca dolaylı olarak maruz kalma imkanı veriyor. Trump’ın şubat ayında yayınladığı kararnamede değişken çıkarlı kuruluş yapısının gözden geçirilmesi talimatı yer alıyordu.
Ne var ki, ABD’nin planı iki ucu keskin bir bıçak da olabilir. Goldman Sachs analistleri bu hafta yayınladıkları bir araştırma raporunda, ABD’li yatırımcıların Çin hisse senetlerine erişiminin kısıtlanmasının yaklaşık 800 milyar dolarlık bir “tasfiye satışına” yol açabileceği tahmininde bulundu.
Daha önce SEC’in Uluslararası İlişkiler Ofisinde çalışan Rock Creek Global Advisors Genel Müdürü Katherine Martin, “Mevcut piyasa koşullarında piyasanın bozulma potansiyeli, özellikle geçiş için yeterli zaman olmaksızın, Çin ile denetim belgelerine erişim anlaşmasının 2022’de müzakere edildiği zamandan önemli ölçüde daha fazla olabilir,” dedi.
FT’ye verdiği röportajda JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ABD ile Çin’in birbiriyle ilişki kurması gerektiğini söylemişti.
Amerika
TSMC ABD’de ‘bağımsız’ çip merkezi kuracağını açıkladı

Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) ABD’nin “bağımsız” bir çip kümesi oluşturmasına yardımcı olmak için dünyanın en ileri yarı iletkenlerinin %30’unu Arizona’da üretmeyi planlıyor, ancak diğer çip üreticileriyle ortak girişimler kurmak veya teknoloji paylaşmak için görüşmelerde bulunmadığını söyledi.
TSMC Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su C.C. Wei perşembe günü yaptığı açıklamada şirketinin “diğer şirketlerle herhangi bir ortak girişim, teknoloji lisansı veya teknoloji transferi ve paylaşımı konusunda herhangi bir görüşme yapmadığını” belirterek, ABD’li çip üreticisinin üretimini artırmak için Intel ile ortaklık söylentilerine ilişkin piyasa endişelerini ele aldı.
Wei, TSMC’nin Arizona’daki ikinci ve üçüncü çip tesislerinin inşasını hızlandıracağını söyleyerek, ikinci tesisin üretim zaman çizelgesinin orijinal 2028 hedefinden “en az birkaç çeyrek” yukarı çekilebileceğini de sözlerine ekledi. Üçüncü tesisin inşaatına bu yıl içinde başlanması planlanıyor, ancak işgücü sıkıntısı ve izin alma ihtiyacı nedeniyle genel zaman çizelgesi belirsizliğini koruyor.
Wei, TSMC’nin şu anda piyasada bulunan en gelişmiş 2 nanometre çiplerinin yaklaşık %30’unu ABD’de üreteceğini ve Arizona tesisinin müşterilerin talepleri doğrultusunda bir ABD yarı iletken kümesi olarak “bağımsız bir şekilde faaliyet göstermesine” yardımcı olmak için daha fazla mühendis tahsis etmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.
Bu arada Wei, Trump yönetiminin “karşılıklı” gümrük tarifeleri konusundaki son belirsizlikler nedeniyle müşterilerin davranışlarında “herhangi bir değişiklik” olmadığını söyledi, ancak önümüzdeki potansiyel belirsizlik ve riskler konusunda uyardı. Çip üreticisinin piyasa talebini yakından izleyip değerlendireceğini ve ihtiyatlı davranacağını söyledi.
Yapay zeka bilişim çiplerine olan talebin çok güçlü olmaya devam ettiğini söyledi: “Çin dışında, özellikle ABD’de yapay zeka [çiplerine] olan talep hala çok güçlü, bu nedenle bu yıl yapay zeka gelirimizi iki katına çıkaracağımıza eminiz.”
TSMC 2025 yılı için sermaye harcama bütçesini değiştirmeyerek 38 milyar ila 42 milyar dolar arasında tuttu ve sektörün ortalama büyüme tahminlerinden daha iyi olan bu yıl dolar bazında %20 aralığında gelir artışı tahminini korudu.
Ocak-Mart çeyreğinde şirketin net kârı bir önceki yıla göre %60,3 artarak 361,56 milyar Yeni Tayvan dolarına (10,9 milyar $) ulaşırken, gelirleri %41,6 artışla 839,25 milyar NT$’a yükseldi.
Pazar bazında Çin, 2019’daki %20’lik zirve seviyesinden bu çeyrekte gelirinin sadece %7’sini oluşturdu. 2024 yılı için bu rakam %11’di.
TSMC, mevcut çeyrek için gelirinin yıllık %38 artışla 28,4 milyar NT$ ile 29,2 milyar NT$ arasında, orta noktada ve piyasanın konsensüs tahmininin üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyor.
TSMC’nin en büyük müşterilerinden ikisi olan Nvidia ve AMD, Washington’ın Çin’e indirgenmiş yapay zeka çipleri gönderme kurallarını sıkılaştırmasının ardından sırasıyla yaklaşık 5,5 milyar dolar ve 800 milyon dolar gelir kaybı yaşadı. TSMC’nin önemli bir ekipman tedarikçisi olan ASML, Trump’ın gümrük vergilerinin çip endüstrisini daha da rahatsız edebileceği konusunda uyardı.
Nikkei Asia‘nın haberine göre TSMC, ABD ihracat kontrollerine uyma konusunda son derece dikkatli davranarak Çin’in çip endüstrisinde beklenenden daha büyük aksaklıklara yol açtı. Şirket ayrıca, Trump yönetiminin yüksek gümrük vergileri tehdidinin ortasında, en büyük denizaşırı taahhüdü olan Arizona’da 100 milyar dolarlık ek yatırım sözü verdi.
Bu arada analistler, teknoloji sektörünün son iki yıldır en önemli büyüme motoru olan yapay zeka bilişim talebinin, daha sıkı ihracat kontrolleri, rekabet baskısı ve yüksek gümrük vergileri nedeniyle tüketici elektroniği talebindeki potansiyel yavaşlama nedeniyle duraksayabileceği uyarısında bulunuyor.
JPMorgan Chase genel müdürü Gokul Hariharan bir araştırma notunda, “Yavaşlayan ABD ve Çin tüketim talebinden kaynaklanan talep etkisi, 2025 ve 2026’nın ikinci yarısında muhtemelen hala bir risk” dedi.
Nvidia, ABD’nin Çin’e çip satışını kısıtlaması nedeniyle 5,5 milyar dolarlık darbe alacak
Amerika
Beyaz Saray-Harvard kavgası büyüyor

Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi’ne sağlanan 2,2 milyar dolarlık federal fonu dondurma planı ve IRS’ten üniversitenin vergiden muaf statüsünü iptal etmeye başlamasını talep etmesi gerilimi artırdı.
Bu hamleler, Harvard’ın Beyaz Saray’ın DEI (çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık) programlarını kaldırması ve akademik işe alım, öğretim ve kabul süreçlerini elden geçirmesi yönündeki kapsamlı taleplerini kabul etmeyi reddetmesinin ardından geldi.
Trump yönetimi, bu değişiklikleri “kampüsteki antisemitizm ile hesaplaşma” amacıyla istediğini ileri sürüyor.
Washington Post’ta (WP) yer alan habere göre Trump yönetimi yetkilileri kamuoyuna Harvard’ın öğrencilerin “medeni haklarını ihlal ettiğini” söylemiş ve medeni hakları ihlal ettiği tespit edilen okulların federal fonlardan yararlanamayacağını belirten federal yasa olan Başlık VI’dan bahsetmişlerdi.
Yönetimin 11 Nisan’da okula gönderdiği mektuba göre Harvard, Yahudi ve İsrail yanlısı öğrencileri güvende tutmuyor ve kampüste antisemitizme izin veriyordu.
Mektupta ayrıca, üniversitenin DEI programlarının ayakta kalamayacağı belirtilmişti.
Yönetimin hamlesi, hükümetin ihlalleri belirlemesi ve listelemesi, bir duruşma sunması, Kongre’yi bilgilendirmesi ve ardından cezaları uygulamadan önce 30 gün beklemesi gerektiğini söyleyen gereklilikleri görmezden geldi.
Finansmanın dondurulması, Harvard’ın alacağı toplam 9 milyar doların büyük bir kısmını oluşturan araştırma hibelerini hedef alıyor; federal fonların geçen yıl üniversitenin işletme bütçesinin %16’sını karşıladığı düşünüldüğünde bu büyük bir nakit kaynağı.
Bu arada, vergiden muaf olmak üniversiteyi kazançları üzerinden vergi ödemekten kurtarıyor ve bağışçıların bağışları için indirim almalarını sağlıyor.
Ayrıca Harvard, 2023 yılı itibariyle 18.700’den fazla çalışanı ile Massachusetts eyaletinin en büyük dördüncü işvereni konumunda.
Eğitim Bakanlığı, dondurma kararının Harvard’ın eğitim hastanelerini etkilemediğini söylüyor. Fakat Harvard Crimson’ın haberine göre, tıbbi hastalıklar ve insan organ çipleri gibi biyoteknoloji alanındaki gelişmeler üzerinde çalışan Harvard’a bağlı bazı araştırmacılara, dondurma kararından kısa bir süre sonra iş durdurma emirleri gönderildi.
Uzmanlar, üniversite araştırma sisteminin ABD inovasyon hattının temel taşı ve ekonomik büyümenin hayati bir itici gücü olduğunu, çünkü kampüs biliminin genellikle ticari ve ulusal savunma uygulamalarına sahip olduğunu vurguluyor.
Harvard dünyanın en zengin üniversitesi ve vakfı yaklaşık 53 milyar dolara hükmediyor. Bağış fonlarının yaklaşık %70’i bağışçılar tarafından belirli programlar için ayrılmış durumda ve yasal olarak ilgisiz amaçlar için kullanılamıyor.
Fakat geri kalan %20’ye sınır yok ve bütçe açıklarını kapatabilir. Eğer Trump yönetimi Harvard’ın vergi muafiyetini kaldırmayı başarırsa okul bu bağış ve büyük gayrimenkul varlıkları için vergi borcu altına girebilir. Öte yandan bu hukuki sürecin yıllarca süreceği tahmin ediliyor.
Beyaz Saray’ın bazı taleplerini karşılamayı kabul eden Columbia’nın yanı sıra aralarında Northwestern, UPenn ve Cornell’in de bulunduğu diğer bazı prestijli üniversitelerin federal fonları yakın zamanda askıya alındı ve bu durum araştırma ve öğrenci mali yardımlarını sekteye uğrattı.
Amerika
Trump’tan Fed Başkanı Powell’a faizleri indirme çağrısı

ABD Başkanı Donald Trump, faiz oranlarını düşürmediği için Amerikan merkez bankası Federal Rezerv’e (Fed) ateş püskürdü ve Fed Başkanı Jay Powell’ın “görevine son verilmesinin daha hızlı olamayacağını” söyleyerek Beyaz Saray’ın merkez bankası üzerindeki baskısını artırdı.
Perşembe günü erken saatlerde Truth Social’da yayınlanan mesaj, Fed Başkanı Jerome Powell’ın yönetimin ticaret savaşının enflasyonda geçici bir artışa yol açmasının “kuvvetle muhtemel” olduğu ve bunun daha uzun süreli etkileri olabileceği uyarısında bulunmasından bir gün sonra geldi. Powell’ın açıklamaları üzerine piyasalar çöktü.
Trump mesajında, “Her zaman ÇOK GEÇ VE YANLIŞ olan Fed’den Jerome Powell, dün bir başka ve tipik, tam bir ‘keşmekeş’ olan bir rapor yayınladı!” diye yazdı.
Başkan, faiz oranlarına atıfta bulunarak, “Onları kesinlikle şimdi düşürmeli. Powell’ın görevine son verilmesi daha hızlı olamazdı!” dedi.
Trump daha önce de defalarca Fed’e faizleri düşürmesi çağrısında bulundu ve Powell’ın Fed lideri olarak devam etmesini istemediğinin sinyallerini verdi.
Powell: Gümrük tarifeleri Fed’in istihdam ve enflasyon hedeflerini riske atıyor
İlk döneminde Trump’ın avukatları Başkanın Fed başkanını sebepsiz yere görevden alamayacağı sonucuna varmış olsa da, bir federal mahkeme kısa süre önce Trump’a diğer iki bağımsız kurumun liderlerini görevden alma çabalarında kısmi bir zafer kazandırdı.
Merkez bankacıları gümrük tarifelerinin muhtemelen yıllardır mücadele ettikleri türden bir enflasyonu yeniden ateşleyeceğini tahmin ederken, Trump son birkaç haftadır Powell’a yükleniyor.
Powell’ın başkanlık süresi 2026 yılında sona eriyor ve kendisi defalarca bu süreyi tamamlamayı planladığını söyledi.
Powell çarşamba günü yaptığı açıklamada yönetimin ticaret, göçmenlik, mali konular ve düzenlemelerle ilgili politikalarının birçoğunun hâlâ gelişmekte olduğunu söyledi fakat daha yüksek enflasyon ve daha yavaş büyümenin, merkez bankacılarını “istikrarlı fiyatlar ve müreffeh bir iş piyasası” hedeflerinden daha da uzaklaştıracağını savundu.
Trumpizmin iktisadi aklı – 2: Scott Bessent, Amerikan rüyası ve özel güzeldir
Örneğin Powell’a göre ticaret savaşından kaynaklanan tedarik zinciri tıkanıklıkları, bir kerelik bir artıştan daha uzun süren fiyat artışlarına yol açabilir.
Powell, “Muhtemelen bu yılın geri kalanında bu hedeflerden uzaklaşacağımızı ya da en azından herhangi bir ilerleme kaydetmeyeceğimizi düşünüyorum,” dedi.
Powell ayrıca Fed faiz oranlarını belirlerken, iki görevinin (istikrarlı fiyatlar ve maksimum istihdam) birbiriyle “gerilim içinde” olabileceğini söyledi.
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’daki Porsche fabrikaları tank üretmeye başlayacak
-
Görüş2 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 4
-
Görüş2 hafta önce
Yemen’de 48 saatlik Husi karargâhı ziyareti…
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’den Türkiye’ye “bombalı” mesaj
-
Avrupa1 hafta önce
Komünist Parti’ye karşı ilk ‘Twitter devrimi’: Moldova’da 16 yıl önce ne olmuştu?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Wolfgang Münchau: Trump’ın tarifeleri küreselleşmenin sonudur
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan için Şili neden önemli?
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor