Amerika
ABD ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüdü

Perşembe açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,4 oranında büyüdü. Beklenenden daha fazla gelen büyüme, ABD’nin resesyona girmeyeceğine ilişkin beklentileri de yükseltti.
Büyüme verileri, geçen yıl yüzde 9 olan enflasyonun son raporda yüzde 3’e düşmesinin ve tüketici tutumlarında ölçülebilir bir iyileşmenin ardından geldi.
ABD Başkanı Joe Biden büyüme rakamlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu ilerleme kaçınılmaz ya da tesadüfi değildi; Bidenomics iş başında. Ekonomik planım işe yarıyor ve biz daha yeni başlıyoruz,” dedi.
Bazı ekonomistler Nisan ve Haziran ayları arasındaki çeyrekte yavaşlama öngörüyordu. Birkaç ay önce ‘hafif’ bir resesyondan endişe eden Amerikan merkez bankası Fed ekonomistleri artık bir resesyon öngörmüyor.
Wall Street’in önde gelen bankaları, ekonominin en azından gelecek yıla kadar bir resesyondan uzak durmasının giderek daha olası göründüğünü söylüyor.
İmalat tesisleri ve ulaşım ekipmanları da dahil olmak üzere altyapıya yapılan iş yatırımları son çeyrekte yüzde 56 artarak genel ekonomik büyümenin üçte birinden fazlasını oluşturdu.
Yurtiçi alıcılara yapılan reel nihai satışlar da %2,3 oranında arttı. İlk çeyrekte bu oran %3,5’ti. Kişisel tüketim harcamaları bir önceki çeyrekteki %4,2’lik artışa kıyasla yavaşlayarak yıllık %1,6 oranında arttı. Bu durum mal (ilk çeyrekteki %6’ya kıyasla %0,7) ve hizmet (ilk çeyrekteki %3,2’ye kıyasla %2,1) harcamalarındaki yavaşlamayı yansıtıyor. Toplam tüketici harcamaları geçtiğimiz çeyrekte büyümeye 1,12 yüzde puanı katkıda bulundu.
Amerika
Jamie Dimon, Amerikan Demokratlarına sert çıktı

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ABD’deki Demokrat Parti’nin “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa” (DEI) odaklanarak pratik çözümler yerine ideolojiye öncelik verdiğini söyledi.
Dimon perşembe günü Dublin’de düzenlenen bir dışişleri bakanlığı etkinliğinde, “Demokrat olan birçok arkadaşım var ve hepsi aptal. Her zaman onların büyük kalpleri ve küçük beyinleri olduğunu söylerim. Gerçek dünyanın nasıl işlediğini anlamıyorlar. Uygulanan neredeyse tüm politikalar başarısız oldu,” iddiasında bulundu.
Dimon daha önce, ABD şirketlerinin DEI’ye aşırı önem verdiğini ve JPMorgan’ın, para israfı olarak gördüğü bazı çeşitlilik girişimlerine yönelik harcamaları azaltacağını fakat bankanın Siyah, Hispanik ve LGBT topluluklarıyla çalışmaya olan bağlılığını yineleyeceğini söylemişti.
Kendisini geçmişte “neredeyse Demokrat” olarak tanımlayan Dimon, “DEI’yi abarttılar. Hepimiz siyah topluma, Hispaniklere, LGBT topluluğuna, engellilere ulaşmaya adadık kendimizi; tüm bunları yapıyoruz. Ama bu kadar abartmamalılar. Daha pratik olmaya geri dönmeliler. Çok ideolojikler,” diye konuştu.
JPMorgan şefi, Mamdani’ye ‘Marksist’ dedi
Dimon ayrıca, eski Başkan Joe Biden’ın kendisine danışmanlık yapan “tek bir iş adamı bile olmadığını” ve yönetimdeki “bilgi eksikliği karşısında sözsüz kaldığını” söyledi.
JPMorgan CEO’sunun Demokratlara yönelik eleştirileri, bankasının merkezinin bulunduğu New York’taki belediye başkanlığı yarışına da uzandı.
33 yaşındaki Zohran Mamdani, kiraları dondurma, şehir otobüslerini ücretsiz yapma ve şehre ait marketler açma sözü vererek Demokrat Parti ön seçimlerini kazanmıştı.
Dimon, Mamdani hakkında, “Bu adam yeni seçildi; sosyalistten çok Marksist ve şimdi Demokratlar birbirlerini geçmeye çalışarak ‘O gerçek sorunları, uygun fiyatlı konutları ve market fiyatlarını işaret ediyor’ diyorlar. Tamam, belki. Gerçek dünyada hiçbir anlamı olmayan aynı ideolojik zırvalık,” diye konuştu.
Dimon, Demokratlara seslenerek, “Bu kadar woke olmakla neyin peşindeydiniz?” diye sordu.
Avrupa’ya da çattı: ‘Kaybediyorsunuz’
Dimon ayrıca Avrupalı liderlere rekabet gücü sorunu olduğu ve şu anda ABD ve Çin ile rekabet mücadelesini “kaybediyor” oldukları konusunda uyarıda bulundu.
Dimon, “Avrupa, 10 ila 15 yıl içinde ABD’nin GSYİH’sinin %90’ından %65’ine geriledi. Bu iyi bir durum değil. Kaybediyorsunuz,” dedi.
ABD’nin çok büyük ve güçlü bir pazarı olduğunu ve şirketlerin “büyük ve başarılı”, küresel ölçekte faaliyet gösterdiğini vurgulayan JPMorgan şefi, Avrupa’nın da buna sahip olduğunu ama bunun “giderek azaldığını” savundu.
Dimon nisan ayında düzenlenen son yıllık hissedarlar toplantısında da “Avrupa’nın çözmesi gereken ciddi sorunlar var” diyerek Avrupa ülkelerine “büyüyebilmeleri için ekonomilerini önemli ölçüde reformdan geçirmeleri” çağrısında bulunmuştu.
Trump’a tarifelerden geri adım attığı için destek geldi
Dimon, Trump’ın “Trump her zaman korkaklık eder” öncülüne dayanan “Taco ticareti” gerekçesiyle, gümrük vergileriyle ilgili en büyük tehditlerinden geri adım atarak şimdiye kadar doğru bir karar verdiğini söyledi.
JPMorgan şefi, “Taco ticareti” ifadesini kullanmaktan hoşlanmadığını, çünkü Trump’ın “korkaklık” ederek doğru şeyi yaptığını düşündüğünü belirtti.
Bankacı, ekonomi zorlanırsa Trump’ın önünde yeni zorluklar belirleceğini söyledi ve “Bence [ABD] ekonomisi zayıflarsa, zor zamanlar geçirecek,” dedi.
Dimon, Trump’ın üçüncü bir dönem için aday olup olmayacağı konusunda endişelenmenin “erken” olacağını söyledi.
Fakat JPMorgan patronu, başkan yardımcısı JD Vance’in Trump ile birlikte aday olacağı herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini düşündüğünü söyledi ve “O, ‘Hey dostum, bodruma gir. Senin günlerin geçti!’ diyecektir,” dedi.
Öte yandan Dimon, Trump’ın sonunda oğlu Eric’i aday olarak tercih edebileceğini söyledi. Siyasi bir hedefi olmadığını söyleyen Dimon, “Eğer [bunu] yaparsa, ben de bunu düşünebilirim,” dedi.
Amerika
Pentagon, 400 milyon dolar ile nadir toprak elementleri şirketine ortak oluyor

Pentagon, Çin’in nadir toprak elementleri alanındaki hegemonyasına karşı en büyük hamlesini yaptı.
Savunma Bakanlığı, askeri ve diğer uygulamalar için kritik öneme sahip mıknatısların tedarikini güvence altına almak için önemli bir Amerikan üreticisini satın aldı.
Pentagon, Kaliforniya’da atıl durumda olan bir madeni yeniden faaliyete geçiren MP Materials şirketine 400 milyon dolarlık sermaye yatırımı yapmayı kabul etti.
JPMorgan ve Goldman Sachs’tan sağlanan 1 milyar dolarlık fonla birlikte, bu yatırım nadir toprak mıknatısları üretecek büyük bir yeni fabrikaya finansman sağlayacak.
MP Materials’ın hisseleri New York borsasında %60’a varan artış gösterirken, diğer nadir toprak elementi şirketleri de hükümetin sektöre destek vereceği beklentisiyle yükselişe geçti.
Teksas’ta bir rafineri inşa eden Avustralya’nın Lynas Rare Earths şirketi, %20’ye varan artışla beş yıldan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Jefferies LLC analistleri bir notta, “ABD’nin taahhüdünün boyutu, nadir toprak mıknatıslarının stratejik önemini vurgulamakta ve Çin’in nadir toprak hakimiyetine doğrudan karşı çıkmaktadır,” diye yazdı.
ABD, nadir toprak elementleri konusunda uzun süredir Çin’e bağımlı ve Asya devi, Başkan Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşına yanıt verirken bu durumu kendi lehine kullanıyor.
Çin, tedarik zincirindeki hakimiyetini kullanarak, Amerikan gümrük vergilerine ihracat kontrolleriyle misilleme yaptı ve ABD’nin yerli bir alternatif oluşturma çabalarına ivme kazandırdı.
Örneğin Ford Motor, Pekin’in hamlelerinin ardından fabrikalarından birinde üretimi azaltmak zorunda kaldı ve kısıtlamalar Avrupa Birliği ile gerilimi derinleştirdi.
Çin, otomobillerde, rüzgar türbinlerinde ve savaş uçaklarında kullanılan küçük ama güçlü ürünler olan nadir toprak kalıcı mıknatısların yaklaşık %90’ını üretiyor.
MP Materials, Kaliforniya’nın Mountain Pass kentinde ABD’nin tek nadir toprak madenini işletiyor ve halihazırda bir mıknatıs fabrikası kuruyor.
Şirket, yaptığı açıklamada, yeni fonun “yakında seçilecek” bir yerde kurulacak 10X Facility adlı ikinci mıknatıs üretim tesisini destekleyeceğini belirtti.
Pentagon, %15 hisse satın alarak MP’nin en büyük hissedarı olacak. Pentagon ayrıca, fabrikanın neodim-praseodim ürünlerini kilogram başına 110 dolarlık taban fiyattan satın almayı kabul etti.
Şirket, yeni tesisin 2028 yılında faaliyete geçmesinin beklendiğini ve bunun ABD’nin mıknatıs üretimini yıllık 10.000 tona çıkaracağını açıkladı.
Jefferies, “Eleştirenler bu tür müdahalelerin piyasaları bozabileceğini savunurken, ABD’li politika yapıcılar bunu zaten bozuk olan bir sistemi düzeltmek olarak görüyor. Bu çerçeve, Batıda nadir toprak ekonomisinin yeni temelini oluşturabilir ve tedarik zinciri genelinde daha fazla yatırımı teşvik edebilir,” dedi.
Savunma Bakanlığının doğrudan katılımı ve tedarik anlaşmaları, nadir topraklar ve diğer kritik mineral endüstrileri için yeni bir çağın kapılarını açabilir.
MP Materials CEO’su Jim Litinsky, Bloomberg’e verdiği röportajda, “Bence bu oldukça benzeri görülmemiş bir durum ve açıkça çok özel bir durum. Savunma Bakanlığı ve yönetim, tedarik zincirini bütünsel olarak ele almamız gerektiğini fark etti ve umarım bu, geri kazanmamız gereken stratejik endüstrilerin olduğu diğer senaryolar için bir model olur,” dedi.
Amerika
Trump, Ukrayna’ya ilk kez kendi yetkisiyle yardım paketi ayıracak

ABD Başkanı Trump’ın, bu yıl ocak ayında Beyaz Saray’a dönmesinin ardından ilk kez başkanlık yetkisini kullanarak Ukrayna’ya yaklaşık 300 milyon dolarlık bir askeri yardım paketi tahsis edeceği bildirildi. Reuters’a konuşan kaynaklara göre pakette Patriot hava savunma sistemleri için füzeler ve orta menzilli füzeler yer alacak.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, bu yıl ocak ayında Beyaz Saray’a dönmesinin ardından ilk kez başkanlık yetkisini kullanarak Ukrayna’ya bir askeri yardım paketi tahsis edeceği bildirildi.
Reuters‘a konuşan konuya aşina iki kaynağa göre Trump, selefi Joe Biden’ın da yaptığı gibi, acil durumlarda müttefiklere yardım etmek için Amerikan ordusunun stoklarını kullanmasına olanak tanıyan başkanlık yetkisini devreye sokacak.
Kaynaklardan biri, yardım paketinin büyüklüğünün yaklaşık 300 milyon dolar olabileceğini ve pakette Patriot hava savunma sistemleri için füzeler ile orta menzilli füzelerin yer alacağını belirtti. Ancak gönderilecek silahların nihai listesinin henüz onaylanmadığı ifade edildi.
Pentagon sevkiyatı durdurmuştu
Trump yönetimi, bugüne kadar Kiev’e yalnızca selefi Joe Biden tarafından onaylanan silahları gönderiyordu. ABD hükümetinin, Ukrayna ordusuna yardım için Kongre tarafından onaylanmış 3,86 milyar dolarlık bir bütçesi bulunuyor.
Bu ayın başında Pentagon, Ukrayna’ya silah sevkiyatını askıya almış, Beyaz Saray ise bu kararı kendi stoklarında bir denetim yapılmasına bağlamıştı.
Ancak Trump, böyle bir talimat vermediğini belirterek Rusya’nın hava saldırıları nedeniyle Kiev’e daha fazla silah gönderme niyetinde olduğunu açıklamıştı.
Bu açıklamanın ardından ABD, 155 mm’lik topçu mermileri ve GMLRS roketlerinin sevkiyatına yeniden başlamıştı. Trump ayrıca Ukrayna’ya ek bir Patriot hava savunma sistemi göndermeyi düşüneceğini vadetmişti.
ABD’den Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yeni yaptırım hamlesi
NATO üzerinden yeni plan
Bu gelişmelerin ardından Beyaz Saray, Kiev’e Amerikan silahlarının sağlanması için yeni bir plan açıkladı.
Trump, “Silahları NATO’ya tedarik ediyoruz ve NATO bu silahlar için yüzde 100 ödeme yapıyor. Dolayısıyla gönderdiğimiz silahlar NATO’ya, oradan da Ukrayna’ya gidiyor,” dedi.
Trump’a göre bu anlaşmaya, haziran ayındaki ittifak zirvesinde varıldı. Axios‘a konuşan Amerikan yönetiminden bir kaynak, teklif edilen plan çerçevesinde Kiev’in sadece hava savunma füzeleri değil, taarruz silahları da alabileceğini belirtti.
Fakat kaynak, bu planın ne zaman işlemeye başlayacağı konusunda bilgi veremedi.
‘Moskova ve Kiev’e kodlu mesaj’
Semafor dergisine konuşan, Beyaz Saray’a yakın bir kaynak, Trump’ın son eylemlerinin Kiev ve Moskova’ya yönelik “kodlu mesajlar” olduğunu söyledi.
Kaynak, “[Rusya Devlet Başkanı Vladimir] Putin’in de [Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir] Zelenskiy’nin de şunu bilmesi önemli: Geri adım atmazlarsa her şey mümkün,” diye konuştu.
Trump, daha önce defalarca Ukrayna’da devam eden savaştan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiş ve savaşı 24 saat içinde durdurma sözü vermişti.
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım