Bizi Takip Edin

ASYA

ABD kamuoyu: Pelosi’nin kumarı, savaş riskini gerçeğe dönüştürebilir

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin yankıları devam ediyor. Kimi uzmanlara göre Pelosi’nin “kişisel şovu”, kimilerine göre ise “Washington’ın Asya-Pasifik planlarının bir parçası” kabul edilen ziyaret ABD içinde de tartışma yarattı.

Pekin, Pelosi’nin Tayvan ziyaretini “egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlali” olarak gördüğünü belirterek, sert karşı tedbirler alacağı uyarısında bulunmuştu. Biden yönetiminin de ziyaretin olası risklerini Pelosi’nin ofisine ilettiği biliniyor. Buna rağmen planından geri adım atmayan ABD Temsilciler Meclisi Başkanının eylemi Pasifik’te gerginliği daha da tırmandıran sonuçları itibariyle tepki çekti ve uluslararası kamuoyunda “provokasyon” olarak nitelendirildi.

Pekin, Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaretinin ardından, karşı tedbir olarak Washington yönetimiyle bazı ikili diyalog ve iş birliği mekanizmalarını durdurduğunu açıkladı. Pelosi’nin eylemine tek tepki Çin’den gelmedi. ABD Genelkurmay Başkanlığının ve Biden yönetiminin uyarılarına rağmen ziyarette ısrarcı olan Pelosi’nin Tayvan politikası ülke içinde de tartışma yarattı ve Washington’ın Tayvan politikasını tekrar sorgulattı. Washington’ın retorikte Tek Çin politikasını desteklediğini açıklamasına rağmen, eylemde farklı davranması ABD kamuoyunda eleştirilere yol açtı.

“Stratejik belirsizlik politikası”

Washington Post’un isim vermeden iç müzakerelerle ilgili bilgi veren bir Beyaz Saray yetkilisinden aktardığına göre; Biden’ın ulusal güvenlik ekibinin neredeyse tüm üst düzey üyeleri özel olarak gezi ve zamanlaması hakkında derin çekincelerini dile getirmiş. Yetkililer, Pelosi’nin ofisine ziyaretinin olası sonuçlarını özetlemiş ve Genelkurmay Başkanı Mark A. Milley Pelosi’ye bizzat kişisel olarak bilgi vermiş.

Yazıda ayrıca, ziyaret öncesinde Beyaz Saray’ın Pelosi’nin ziyaretinin kendilerinden bağımsız olduğunu Çin-ABD ilişkilerinde hiçbir şeyin değişmediğini savunduğu ifade ediliyor. Ancak, Çinli liderlerin, yabancı devlet adamlarının Tayvan’a yapacağı ziyaretlerin Tayvan’a potansiyel olarak bağımsız bir ülke olarak ek meşruiyet kazandıracağından korktuğu ve Pelosi’nin ziyaretinin diğer ülkelerin liderleri tarafından örnek alınacak bir emsal oluşturmasından endişe ettikleri öne sürülüyor. Diğer yandan Çin Komünist Partisi’nin yaklaşmakta olan kongresine ve Xi Jinping’in üçüncü dönem liderlik planlarına da gönderme yapılıyor. Washington’ın ise, Tayvan söz konusu olduğunda, bağımsızlığını ne destekleyen ne de karşı çıkan bir “stratejik belirsizlik” politikası sürdürdüğü savunuluyor.

Değdi mi?

The Atlantic dergisinde yayımlanan analizde Pelosi’nin ziyareti ‘kumar’ olarak nitelendirilerek, “Tayvan kumarının, ABD-Çin ilişkilerinde her iki ülkeyi de Doğu Asya’da çatışmaya doğru sürükleyen eğilimleri güçlendirdiği” yorumu yapılıyor. Washington’daki politika yapıcıların, ülkenin geleceğini Asya’ya bağlı olarak gördükleri ve Asya’da ABD nüfuzunu sağlamlaştırmak ve Çin’i kontrol altına almak için bölgedeki ittifak sistemini genişletmeye kararlı oldukları belirtiliyor.

Tayvan’ın doğrudan iki rakip güç ve gündemleri arasındaki fay hattında yer aldığı ifade edilirken, bu gündemler şöyle özetleniyor; “ABD için Tayvan yalnızca uzun vadeli bir dost değil, aynı zamanda önemli bir ekonomik ortak ve Pasifik’teki Amerikan gücünü destekleyen demokrasiler ağındaki bir bağlantıdır. Çin için ise, ülkenin süper güç statüsüne yükselişinin vazgeçilmez bir bileşenidir.”

Analizde Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin, Tayvan Boğazı’nın ve hatta Doğu Asya’nın çok ötesinde yankı uyandırabileceği ve Pekin’i “ABD destekli küresel düzeni baltalama çabalarını yoğunlaştırmaya” ve Xi Jinping’in Vladimir Putin ile Amerikan karşıtı ortaklığını pekiştirmeye sevk edebileceği endişesi dile getiriliyor. Tüm bunların Doğu Asya’da daha büyük bir düzensizliğe neden olacağı, neticede Çin’in Ada etrafında yoğunlaşan tatbikatlarının çatışmaya yol açabileceği ve hali hazırda sıkıntıda olan tedarik zincirinin daha da bozulabileceği ifade ediliyor. Pekin’in Tayvan üzerindeki baskıyı artırıp, hatta belki de savaşı göze alacağından, ABD ve müttefiklerinin ise bölgesel bir çatışmaya sürüklenme ihtimalinden bahsedilen yazıda, Pelosi’nin ziyareti, “Tayvan üzerindeki bir savaşı uzak bir ihtimalden, dünyayı endişelendirmesi gereken gerçek bir riske dönüştürme sürecinde bir adım” olarak nitelendiriliyor.

Savaşı yakın hale getiren bu ihtimaller bağlamında Pelosi’nin ziyaretinin “değip değmeyeceği” üzerinden ülke kamuoyunda keskin bir tartışma yürütüldüğü kaydediliyor. “Soğuk mantıkla” bakan realistlerin “değmeyeceği” konusunda hemfikir olduğu not edilirken, The Atlantic ise “Pelosi’nin kararlılığının Çinlilere ve dünyaya ABD’nin korkmadığını göstermek için gerekli” olduğunu savunuyor.

Salam dilimleme…

Alman Marshall Fonu’nun Asya programı direktörü Bonnie Glaser, ABD’nin dış politikasına yön veren kurumlardan Dış İlişkiler Konseyi’nin (Council on Foreign Relations-CFR) podcast programında, krizin sebeplerden biri olarak Biden yönetiminin Tayvan politikasındaki tutarsızlığa işaret ediyor. ABD’nin Tayvan konusundaki açıklamalarında açıklık, tutarlılık ve hatta disiplin eksikliği olduğunu dile getiren Glaser, Washington’ın tek Çin politikasını takip ettiğini ve Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemediğini söylemesine rağmen bu söylemden farklı hareket ettiğini belirtiyor. Glaser bu politikayı ‘salam dilimleme taktiği’ne benzetiyor ve Çin’in bu taktiğin farkında olduğunu ve bu yüzden Pelosi’nin ziyaretine büyük tepki verdiğini söylüyor.

Tek kazanan Pelosi

Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantic Council’de Çin uzmanlarından Shirley Martey Hargis, Tayvan ziyaretinin ABD-Çin ilişkilerinde ve Doğu Asya’nın güvenlik ortamında bir bozulmaya yol açacağı gerekçesiyle stratejik olarak sağlam bir karar olmadığını savunuyor. Shirley’e göre burada uzun vadeli tek bir kazanan var: Pelosi. Ziyaretin, Çin ile gerilimi gereksiz yere tırmandırdığını söyleyen Shirley, aynı zamanda ABD’yi Ukrayna ve Tayvan gibi iki cepheli bir savaşta konumlandırdığı yorumunu yapıyor. Shirley, Tayvan’ın ise “ABD-Çin oyununda pasif bir oyuncu olarak kaldığını” ifade ediyor.

Provokatif eylem

The New Yorker dergisi, Pelosi’nin ziyaretini “provokatif politika” ifadeleriyle nitelendirdi. Pelosi’nin amacının başlangıçta “küçük bir amigoluk” olduğu öne sürülen yazıda, nihayetinde ABD ve Çin iç siyasetinin devreye girdiği ve Tayvan’ın “ortada kalan bir piyon” konumuna düştüğü vurgulanıyor.

Bu eylemin Tayvan’a fayda sağlamadığı, muhtemelen Tayvan’ın güvenliğine zarar verdiği ve “zaten oldukça kötü olan ABD-Çin ilişkilerinin eskisinden daha kötü olmasını sağladığı” belirtilen analizde, “iyileşmek üç hafta önce düşündüğümüzden çok daha zor olabilir” yorumu yapılıyor.

Amerikalı politikacıların, “çağdaş dünyadaki en önemli diplomatik ilişkiyi bozmak istemiyorlarsa, belirli bir eylemin maliyeti ve faydası konusunda stratejik ve düşünceli olmaları gerektiği” savunulurken, Pelosi’nin tek başına yaptığı bu şovun Tayvan hükümetini de zor durumda bıraktığı vurgulanıyor.

İşleri daha da kötüleştirecek

CNBC kanalı ise ziyareti, “Çin için açık bir yaraya tuz basmak gibi” ifadesiyle tanımladı. Yale Üniversitesi kıdemli araştırmacısı ve eski Federal Rezerv ekonomisti Stephen Roach CNBC’ye verdiği demeçte, Tayvan gezisinin ABD-Çin gerilimini ve ülkeleri daha da uzaklaştırma riskini artırdığını söyledi. “Giderek artan bir çatışma yolundayız ve bu kesinlikle işleri daha da kötüleştirecek” ifadelerini kullanan Roach, ziyareti Biden yönetimi için “baş ağrısı”olarak nitelendirdi.

Gezinin Çin’i savunmaya soktuğunu ve Pekin’i Tayvan’ın anakara ile nihai yeniden birleşmesini sürdürme konusundaki kararlılığını göstermeye zorladığını belirten ekonomist, buna rağmen Pekin’den aleni bir askeri harekat beklemediğini kaydetti.

CNN kanalı da Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin ABD ve Çin arasında daha fazla istikrarsızlık yaratma riski taşıdığını kaydetti. Ziyaretin iki ülke arasında sert bir “retorik tepkiye” yol açtığı belirtilen analizde, aynı zamanda Washington’da Pekin’in “Tayvan Boğazı’nda eşi görülmemiş bir tırmanışı inşa etmesine neden olacağı yönündeki korkuları ateşlediği” ifade edildi.

 

ASYA

ÇKP liderleri 2024’te iç talebi ve ekonomik toparlanmayı teşvik etme sözü verdi

Yayınlanma

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Politbürosu cuma günü “2024 yılının ekonomik çalışmalarını analiz etmek ve incelemek, Parti davranışlarını ve yolsuzlukla mücadele çalışmalarını düzenlemek ve ÇKP’nin disiplin eylemlerine ilişkin düzenlemeleri gözden geçirmek üzere” bir toplantı düzenledi.

Toplantıya Çin Devlet Başkanı ve aynı zamanda ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping başkanlık etti.

ÇKP liderleri yeni yılda daha fazla “proaktif” mali politikayla ve “etkin” para politikasıyla büyümeyi destekleme sözü verirken, devlet haber ajansı Xinhua, Çin’in “ekonomik canlılığı etkin bir şekilde artıracağını, riskleri önleyip çözeceğini, sosyal beklentileri iyileştireceğini, ekonomik toparlanmanın olumlu eğilimini pekiştirip geliştireceğini, kalitenin etkin bir şekilde iyileştirilmesini ve ekonominin makul büyümesini teşvik etmeye devam edeceğini” söyledi.

 Çin ekonomisi uluslararası ve iç yapısal sorunlarla karşı karşıya

Toplantı, dünyanın ikinci büyük ekonomisinde devam eden ekonomik karmaşanın ardından geldi. Ülkede dolar bazında ihracat uzun bir düşüşün ardından kasım ayında hafifçe pozitife dönerken, resmi veriler imalat faaliyetlerinin zayıfladığını gösterdi.

Xi, Pekin’deki toplantıda yaptığı konuşmada, pandemiden sonra ekonomik toparlanmanın “iyileşmesine” rağmen, olumsuz bir uluslararası siyasi ve ekonomik ortamla ve üst üste binen iç konjonktürel ve yapısal zorluklarla karşı karşıya olduklarını söyledi.

Devlet haber ajansı Xinhua’nın cuma günü aktardığına göre Xi toplantı öncesi hafta başında yaptığı konuşmada “Şu anda ülkemizin ekonomik toparlanması hala kritik bir aşamada” dedi.

Çin ekonomisi, geçen yıl uygulanan sıkı Kovid kontrollerinin ve emlak sektöründe büyümeyi, yatırımcı ve tüketici güvenini baltalayan derin bir likidite krizinin etkisinden kurtulmak için mücadele ediyor.

Hükümet, faiz oranlarını düşürerek mali teşvikleri kademeli olarak artırdı, ancak faaliyetteki toparlanma yavaş ve düzensiz oldu.

Esnek ve etkili para politikası

Komünist Parti’nin Politbürosu, önümüzdeki yılın ekonomik çalışmalarını görüşmek üzere cuma günü düzenlediği toplantıda hükümetin “proaktif mali politikalar ve ihtiyatlı para politikaları uygulamaya devam etmesi” gerektiğini açıkladı.

Xinhua’nın haberine göre toplantıda Pekin’in maliye politikalarının “kalitesini ve verimliliğini” artırması, para politikasının ise “esnek, uygun, kesin ve etkili” olması gerektiği belirtildi.

Toplantıda ayrıca “ekonomik propaganda ve kamuoyu yönlendirmesinin güçlendirilmesi gerektiği” belirtildi.

Xinhua, Politbüro’nun gelecek yılın resmi gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme hedefini tartışıp tartışmadığını açıklamadı. Bu hedef genellikle mart ayında Çin parlamentosunun yıllık toplantısında açıklanır ve ülkenin ekonomik takviminde en merakla beklenen politika kararlarından biridir.

Pekin bu yıl GSYİH büyüme hedefini son on yılların en düşük seviyesi olan %5 olarak belirledi. Ekonomistler 2024 yılı için de aynı seviyenin belirlenebileceğini düşünmekle birlikte, ekonomideki ivme göz önüne alındığında bu büyümeye ulaşmak için önemli teşviklere ihtiyaç duyulacağı uyarısında bulunuyorlar.

Financial Times’a göre, HSBC Çin Ekonomisti Erin Xin bir analist notunda “Çin’in iç talep toparlanmasının hala daha fazla desteğe ihtiyacı var” dedi. Konut piyasasını canlandırmaya yönelik politikalara ek olarak, “Pekin’in mali desteği artırmaya devam etmesini ve para politikasının toparlanma yolunu sağlamlaştırmaya yardımcı olmak için … destekleyici kalmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Politbüro toplantısı ayrıca kadroları yeni yılda yolsuzlukla mücadeleye hız vermeye, özellikle de yolsuzluğa bulaşmış yerel yönetim ve devlet teşebbüsü yetkililerini “ciddi bir şekilde soruşturmaya ve bunlarla başa çıkmaya” çağırdı.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya’da daralan ekonomi faiz artırımına ilişkin şüpheleri artırıyor

Yayınlanma

Japon piyasaları, ülkenin merkez bankasının uzun süredir devam eden faiz oranlarını sıfırın altında tutma politikasını yakında terk edeceği yönündeki spekülasyonlarla sarsıldı. Ancak daralan ekonomi Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımına ilişkin şüpheleri artırıyor.

Financial Times’a (FT) konuşan ekonomistler, yeni hükümet verilerinin ekonominin üçüncü çeyrekte başlangıçta beklenenden daha keskin bir şekilde daraldığını göstermesinin ardından, Japonya Merkez Bankası’ndan bu ay içinde cesur bir sıkılaştırma hamlesi beklemenin erken olduğu konusunda uyardı.

Perşembe günü, Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda’nın “daha da zorlu bir yılın” kapıda olduğunu söylemesinin ardından yen son dört ayın en yüksek seviyesi olan 141,6 Yen’e çıktı. Cuma günü ise bazı kazançlarını geri vererek 143 Yen civarında işlem gördü.

Topix (Tokyo Menkul Kıymetler Borsası’nın borsa endeksi) yüzde 1,5 düşerken, tahvil fiyatlarının düşmeye devam etmesiyle devlet borçlanma maliyetleri son üç haftanın en yüksek seviyesine ulaştı.

Faiz artırımı olasılığı yüzde 35

Ueda’nın perşembe günü Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamaların ardından, FT’ye konuşan Société Générale analistlerine göre BoJ’un 19 Aralık’ta yapacağı bir sonraki toplantıda faiz artırımına gitme olasılığı yüzde 35’e yükseldi.

Yatırımcılar, artan enflasyon ve Japon şirketlerinin daha fazla ücret artışı sinyalleri nedeniyle BoJ’un şu anda yüzde eksi 0,1 olan kısa vadeli faiz oranlarını önümüzdeki bahara kadar artırmasını bekliyordu. Çekirdek tüketici fiyatları Nisan 2022’den bu yana BoJ’un yüzde 2’lik hedefini aştı.

Ekim ayında merkez bankası, 10 yıllık Japon devlet tahvili getirilerinin yüzde 1’in üzerine çıkmasına izin verme kararı alarak yedi yıldır sürdürdüğü uzun vadeli faiz oranlarını sınırlama politikasına son verme yolunda bir adım attı.

Ancak ekonomistler, merkez bankasının daha güçlü bir yen, yavaşlayan bir ekonomi ve Federal Rezerv’in daha az agresif para politikasına yönelik artan bahislerle karşı karşıya olduğunu söylüyor.

Cuma günü kabine ofisi tarafından açıklanan revize rakamlara göre, Japonya’nın gayri safi yurtiçi hasılası üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,9 azalırken, daha önce tahmin edilen yüzde 2,1’lik daralma ile karşılaştırıldı.

Çeyreklik bazda yüzde 0,7’lik bir daralmaya işaret eden bu rakam, hane halkı tüketiminin zayıf kalması nedeniyle ekonominin zor durumda olduğunun altını çiziyor. Tarihsel olarak daha güçlü bir yen, Japon mallarını yabancı alıcılar için daha pahalı hale getirerek ihracata bağımlı Japon şirketleri üzerinde de baskı oluşturuyor.

BoJ temkinli olacaktır

UBS Securities’in baş Japonya ekonomisti Masamichi Adachi, BoJ’un Japon ekonomisindeki daralma ve ABD ekonomisini çevreleyen belirsizlik ve Fed’in faiz indirimi potansiyeli nedeniyle muhtemelen temkinli olacağını söyledi.

Adachi, yatırımcıların zaten güçlü bir yen ve zayıf bir dolar beklediklerini söyleyerek şunu ekledi: “Ancak makroekonomik koşullara bakarsanız, BoJ’un aralık ayında faiz artırması neredeyse imkansız.”

FT’ye konuşan Citigroup ekonomisti Katsuhiko Aiba da BoJ’un aralık ve ocak toplantılarında mevcut para politikasını sürdürmesini beklediğini söyledi.

Aiba bir raporunda, “(Negatif faiz oranlarının) sonlandırılmasının ekonomik ve fiyat temellerine dayanacağına inanıyoruz ve bugün üçüncü çeyrek GSYH için ikinci baskı temel gerekçeler açısından hiçbir gerekçe sunmuyor” diye yazdı.

Zayıf ekonomik görünüme ek olarak, iç siyasi durumun da istikrarsız olduğu ülkede,  Kishida’nın genişleyen bir siyasi finansman skandalından kurtulup kurtulamayacağı konusunda artan şüpheler var.

İktidardaki Liberal Demokrat Parti içerisindeki finansman skandalları da sürüyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Xi, Vietnam’a resmi ziyarette bulunacak

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından perşembe günü yapılan açıklamaya göre, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 12-13 Aralık tarihleri arasında Vietnam’a bir devlet ziyareti gerçekleştirecek. Bu ziyaret sırasında iki tarafın siyaset, güvenlik, pratik işbirliği, kamu desteği, çok taraflı ilişkiler ve denizcilik konuları dahil olmak üzere altı ana alana odaklanarak Çin-Vietnam ilişkilerinin geliştirilmesini ele alması bekleniyor.

Çinli analistler, yaklaşan devlet ziyaretinin her iki tarafın da ikili ilişkileri önemli, benzersiz ve diğer ülkelerle olan ilişkilerden farklı olarak gördüğünü yansıttığına dikkat çekti. Analistler iki ülke arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesinin önemini vurgularken her iki tarafın da sosyalist sistemin güvenliğini korumak gibi ortak bir görevi paylaşmanın yanı sıra enerji dönüşümü, ticaret ve yatırım ile bağlantı ve lojistik kapasitesinin artırılması alanlarında da birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduklarını ifade ettiler.

Xi’nin Vietnam gezisini duyuran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, gezinin Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vo Van Thuong’un daveti üzerine gerçekleştiğini belirtti.

Kapsamlı stratejik işbirliğini derinleştirme hedefi

Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Wang Wenbin de perşembe günü düzenlediği olağan basın toplantısında ziyaretin programını ve Çin’in beklentilerini özetledi.

Wang, Xi’nin bu ziyaret sırasında sırasıyla Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong ve Devlet Başkanı Vo Van Thuong ile görüşmelerde bulunacağını ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh ve Ulusal Meclis Başkanı Vuong Dinh Hue ile bir araya geleceğini açıkladı.

Wang’a göre iki taraf Çin-Vietnam ilişkilerinin geliştirilmesi konusunu ele alacak, siyaset, güvenlik, pratik işbirliği, kamu desteği, çok taraflı ilişkiler ve denizcilik konuları dahil olmak üzere altı ana alana odaklanacak ve iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik işbirliğini derinleştirmek ve sağlamlaştırmak için çalışacak.

Sözcü, bu yıl sık sık üst düzey etkileşimlere, çeşitli departmanlar ve bölgeler arasında yakın değişimlere ve iki ülke halklarına somut faydalar sağlayan çeşitli alanlarda daha derin işbirliğine tanık olunduğunu belirtti.

Dünyanın, istikrarsızlıkların ve belirsizliklerin arttığı yeni bir düzensizlik ve dönüşüm döneminde olduğunu belirten Wang, daha fazla dayanışma, daha yakın dostluk ve karşılıklı yarar sağlayan daha derin işbirliğinin her iki tarafın da ortak çıkarına olduğunu ve bölgenin ve daha geniş anlamda dünyanın barış, istikrar ve refahına katkıda bulunacağını söyledi.

Beklentiler yüksek

Çinli analistler de yaklaşan ziyaretten beklentilerinin yüksek olduğunu ifade ettiler.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Güneydoğu Asya Çalışmaları Merkezi Direktörü Xu Liping perşembe günü Global Times’a verdiği demeçte Çin-Vietnam ekonomik ve ticari işbirliğinin odaklandığı alanlardan birinin yeşil enerji olduğunu söyledi.

Şu anda Vietnam’a bir araştırma ziyaretinde bulunan Xu, Vietnam’ın güneş enerjisine yüksek bir talebi olduğunu ve fotovoltaik endüstrisinin hızlı gelişimini teşvik etmesi gerektiğini söyledi.

Reuters’a göre Vietnam bu yaz boyunca sıcak hava dalgasının neden olduğu elektrik kesintileriyle mücadele etti. Reuters, hava durumu verilerine göre, yağmur eksikliğinin 2 numaralı elektrik kaynağı olan hidroelektrik üretimini vurduğunu ve bazı kuzey illerinin geçen yılki rakamın sadece beşte birini aldığını belirtti. Ayrıca basında yer alan haberlere göre Vietnam, 2021’deki COP26 Dünya Liderler Zirvesi sırasında 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşma hedefini açıkladı.

Bu bağlamda Xu, Vietnam’ın yeni enerji kaynaklarına geçiş konusunda önemli bir baskıyla karşı karşıya olduğunu ancak gerekli teknolojik uzmanlıktan yoksun olduğunu belirtti. Öte yandan Çin yeni enerji alanında hızla gelişmektedir. Bu durum iki ülke arasında güçlü tamamlayıcılıklar yaratmaktadır.

İki ülke arasındaki bağlanabilirliğin artırılmasının ziyaretin bir diğer odak noktası olması bekleniyor. İki tarafın sınır boyunca bir yüksek hızlı demiryolu inşasını tartıştığı göz önüne alındığında, lojistik kapasitenin geliştirilmesinin ve mevcut Çin-Vietnam uluslararası demiryolunun potansiyelinin araştırılmasının bir başka işbirliği alanı olabileceği ifade ediliyor.

Fudan Üniversitesi Çin’in Komşu Ülkelerle İlişkileri Merkezi Direktörü Zhao Weihua, ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin odak noktasının Kuşak ve Yol Girişimi, altyapı, e-ticaret ve tarım ürünlerinin ortaklaşa inşasını içerdiğini belirtti.

İkili ilişkiler ABD müdahalesiyle karşı karşıya

Analistler, Çin ve Vietnam arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin şu anda ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin müdahalesiyle karşı karşıya olduğunu, ancak Vietnam’ın Çin’den ithal edilen ürünlere alternatif bulması zor olacağından, Avrupa ve ABD’nin Çin’e karşı “riskten arındırma” sürecini takip etmesinin gerçekçi olmadığını düşünüyor.

Xu Liping, Avrupa ve ABD’nin keyfi olarak fiyatları düşürememesi için Çin ve Vietnam’ın ortaklaşa olarak ürünlerin katma değerini artırmanın yollarını bulması gerektiğine inanıyor: “Bu, iki tarafın ortaklaşa ele alması gereken bir zorluk.”

Xu, “İki tarafın Çin-Vietnam ekonomik ve ticari işbirliğinin potansiyelini ortaklaşa yükseltmesi ve jeopolitik baskılara etkili bir şekilde direnebilecek tedarik zinciri ve endüstriyel zincirde derinlemesine işbirliğini teşvik etmesi gerekiyor” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English