Bizi Takip Edin

ASYA

‘Afganistan’da barış ve güvenlik olmadan, Orta Asya’da barış ve güvenlik olmaz’

Yayınlanma

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Genel Sekreteri Khusrav Noziri, Harici’ye konuştu: “Afganistan sadece Tacikistan için değil, tüm bölge için bir güvenlik sorunudur. Çünkü Orta Asya ülkeleri Afganistan’ın güvenliğini Orta Asya’nın güvenliği olarak görmektedir.”

Türkiye, Pakistan, İran, Afganistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın üye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ise gözlemci üye olduğu, 1985’te kurulan EİT, günümüzde yaklaşık 450 milyon nüfusa sahip ekonomik ağırlıklı bölgesel bir örgüt halini aldı.

Bölgesel ekonomik işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulan EİT, ticaret, ulaştırma, tarım, enerji, çevre, sağlık, sanayi, maliye ve ekonomi alanlarında bölgesel işbirliği projelerinin hayata geçirilmesine imkan sağlıyor.

2021’den beri EİT Genel Sekreterliğini yürüten Khusrav Noziri, Tacikistan’da Dışişleri Bakanı Yardımcılığı gibi üst düzey görevlerin yanı sıra, Tacikistan’ın Mısır, Güney Afrika Cumhuriyeti, Çin Büyükelçiliği de olmak üzere pek çok ülkede diplomatik görevler üstlenmiştir. 2021 yılında Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kuruluşuna ve gelişimine yaptığı katkılardan dolayı “Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 20. Yıldönümü” madalyası ile ödüllendirilmiştir.

EİT Genel Sekreteri Büyükelçi Khusrav Noziri, teşkilatın hedefi, önümüzdeki dönem projeleri, Orta Asya’daki ticari işbirlikleri üzerine sorularımızı yanıtladı.

‘Orta Koridor bölgemizi Çin’e ve Avrupa’ya bağlıyor’

Orta Koridor’un engellere rağmen ilerlemeye devam etmesi, Güney Kafkasya-Orta Asya bölgesinin siyasi ve ekonomik özerklik arzusunun bir sembolü olarak görülüyor. Çin ve Rusya gibi büyük güçlerin bu konuya yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Orta Koridor, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı topraklarındaki en önemli koridorlardan biridir ve bildiğiniz gibi EİT ile Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komitesi (BMAEK) arasında bir Koordinasyon Komitesi kurduk. Bu çerçevede bu projenin nasıl daha iyi uygulanabileceğini ve bu koridorun nasıl hayata geçirilebileceğini görüşüyoruz. Bu koridor, bölgemiz için büyük önem taşıyor çünkü bölgemizi doğudan dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Çin’e ve batıdan da Avrupa’ya bağlıyor. Bu konu Antalya Diplomasi Forumu’nda da gündeme geldi; Avrupa’nın doğusunda meydana gelen bazı olaylar nedeniyle Kuzey Koridorunun bazı sorunlarla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Şimdi, EİT bölgesinden geçen Orta Koridor’un sahip olduğu potansiyelin nasıl daha iyi kullanılabileceğine odaklanıyoruz.

‘Yaptırımların ekonomik işbirliği üzerinde olumsuz sonuçları oldu’

Batı’nın baskısına rağmen Ekonomik İşbirliği Örgütü Rusya’yı hedef alan yaptırımlara katılmayı reddediyor. Washington’un ikincil yaptırımlar konusundaki tedbirlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

EİT olarak, üye devletler arasında siyasi konuları gündeme getirmeme ve sadece on üye devlet arasında ekonomik işbirliği ve entegrasyon konularına odaklanma konusunda mutabakata vardık.  Ancak elbette her üye devletin neye karar vereceği ve yaptırım uygulayıp uygulamayacağı kendi egemenlik hakkı kapsamındadır. Bizim organizasyonumuzda ticaret ve ulaştırma, bağlantı, enerji, çevre vb. alanlarda belirlenmiş hedeflerimiz var. Şu anda temel stratejik belgemiz olan Vizyon 2025’e göre tüm öncelikli alanlarımızda projelerimizi uyguluyoruz. Ancak, kilit üye devletlerimizden birine karşı uygulanan bu yaptırımların elbette bölgesel ekonomik işbirliği gündemimiz üzerinde olumsuz sonuçları olduğunu görüyoruz. Bunun farkındayız. Ancak yine de bu zorlukların üstesinden gelmek ve tüm öncelikli alanlarımızda ekonomik olarak daha yakın işbirliği ve daha yakın entegrasyon sağlamak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

Vizyon 2025 hedefi

Strateji belgeniz Vizyon 2025’te yer alan dikkat çekici hedefler hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Temel strateji belgemiz olan Vizyon 2025’e göre bölge içi ticaretimizi iki katına çıkarma hedefi koyduk. Ticaret alanındaki işbirliğimizin seviyesini karşılaştıracak olursak, şu anda küresel ticaretimizin %9’unu oluşturan bölgesel ticaretimizin, diğer bölgesel ekonomik bloklar ve örgütlerle karşılaştırıldığında çok daha az olduğunu görebiliriz. İşte bu nedenle bölge içi ticaretimizi iki katına çıkarma hedefini belirledik. Bu konuda takip ettiğimiz iki parametre var. Birincisi, teşkilatımızın küresel ticarete katkı payını artırmak. EİT üyeleri olarak 2022 yılında ilk defa küresel ticaretin yaklaşık %4’üne tekabül eden 1 trilyon ABD Doları sınırını aştık. Küresel ticaretteki payımızı ve katkımızı artırmak istiyoruz. İkinci olarak da eş zamanlı olarak bölge içi ticaretimizi, yani üye ülkeler arasında bölge içinde yaptığımız ticareti artırma hedefi koyduk. Çünkü ticareti analiz ettiğimizde birçok ürün ve emtianın blok dışından ithal edilmek yerine EİT içinden ithal edilebileceğini görebiliriz. Dolayısıyla bu konuda büyük bir potansiyele sahibiz.

Ulaştırma ve iletişim alanı

İkinci öncelikli alanımız ulaştırma ve iletişim. Ulaşım ve iletişim alanında pek çok başarı hikayemiz var ve Trans-Hazar Orta Koridorunu zaten tartışmıştık. Ayrıca ITI (İslamabad-Tahran-İstanbul) olarak adlandırılan ve İslamabad’dan başlayıp Tahran’dan geçerek İstanbul’da sona eren koridoru yeniden aktif hale getirdik. İlgili deniz koridoru ile karşılaştıracak olursak, daha az maliyetli ve zamandan tasarruf sağlayan bir rota olacaktır. Şimdi de bu koridoru Bulgaristan’a kadar uzatmak için Bulgar şirketleriyle görüşüyoruz ki bu da Güney Asya’yı ilk kez demiryoluyla Avrupa’ya bağlayacak. Yani bölgemizdeki bir diğer önemli koridor. Ayrıca, geçen yıl Taşkent’te düzenlenen son Ulaştırma Bakanları toplantısında, TUTIT ve KUTIT olarak adlandırılan iki yeni koridoru, çoklu taşımacılık (multi-model) koridorları başlattık. TUTIT; Tacikistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran ve Türkiye’nin kısaltmasıdır. KUTIT ise Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, İran ve Türkiye’nin kısaltmasıdır. Her ikisi de Çin’in de bağlandığı rotalar. Bu iki koridor, multi-model koridorlardır. Geçtiğimiz eylül ayında Duşanbe’de çalışma grubunun ilk toplantısını yaptık ve şimdi TUTIT multi-model koridorunda ne zaman bir test sürüşü yapmamız gerektiğini tartışıyoruz.

Bir diğer proje ise Kazakistan, Türkmenistan ve İran’ı kapsayan KTI. Aşkabad’da gerçekleştirdiğimiz zirve sırasında bu ulaştırma koridorunun ticarileştirilmesi konusunda mutabık kaldık. Ulaştırma ve iletişim alanındaki hedeflerimizden biri de, ulaştırma koridorlarımızı ekonomik ve ticari koridorlar haline getirmek ve böylece ticarileştirmek.

Denizcilik ve havacılık

Ayrıca ulaştırma alanındaki işbirliğimizi denizcilik alanında da geliştiriyoruz çünkü güneyimizde Hazar Denizi ve Basra Körfezi var, bunlar önemli deniz limanları. Ayrıca Pakistan’daki Gwadar limanı ve Türkiye’deki önemli limanlar da projeye dahil edilecek. Organizasyondaki ülkelerimizden üçünün denize erişimi var ancak çoğunluğu, yani geriye kalan yedi üye ülke, denize kıyısı olmayan ülkeler. Bu bakımdan denize kıyısı olmayan ülkelerin potansiyelinin arttırılması ve bu eko-geçitler vasıtasıyla denize erişimlerinin sağlanması konusu büyük önem arz etmektedir.

Ayrıca havacılık alanında da iyi bir işbirliğimiz var. Son Ulaştırma Bakanları toplantısında EİT olarak Azerbaycan’ın Gabala ve Özbekistan’ın Semerkant şehirlerine aktarma merkezi olma statüsü verme kararı aldık. Bu statünün, denize kıyısı olmayan ülkelerin iş, yatırım vb. çekme potansiyelini arttıracağını umuyoruz.

Enerji ve çevre

Diğer öncelikli alanlar ise enerji ve çevre. Enerji konusunda iki önemli amiral gemisi projemiz olduğunu söylemek isterim. Bunlardan ilki Bakü’de EİT Temiz Enerji Merkezi’nin kurulması. Bu, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) ile birlikte yürütülen ortak bir proje ve kuruluşunun ilk aşaması tamamlandı. Şimdi, bu projenin sonraki aşamalarının uygulanmasına doğru ilerliyoruz. Önemli üye devletlerimizden biri olan Azerbaycan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan bir sonraki 29. Taraflar Konferansı (COP29) sırasında Bakü’de EİT Temiz Enerji Merkezi’nin açılışını yapmayı başaracağımızı umuyoruz.

Enerji sektöründeki bir diğer öncü program ECO-RAM’dır. Bu bölgesel bir elektrik piyasası kurulmasını temsil ediyor ve şu anda pilot aşamada. Bu projeye komşu ülkeler olarak Türkiye ve İran katılıyor, Azerbaycan’ın da potansiyel olarak katılımı söz konusu. Ancak biz bu projenin genişletilebileceğini düşünüyoruz çünkü bölgemizde doğal kaynaklar ve elektrik üretimi açısından zengin başka ülkeler de var. Bunlardan bazıları fosil kaynaklara, bazıları da Tacikistan ve Kırgızistan gibi elektriğe dayanıyor. Bu iş birliği umut verici.

Bir diğer alan ise çevre. Dubai’deki son COP sırasında çevre konusunda bakanlar toplantısı yaptık. Bu toplantıda çevre alanında iş birliğine ilişkin üst düzey diyalog platformunun ilk toplantısını Özbekistan’ın Semerkant kentinde yapmaya karar verdik. Bu bizim organizasyonumuzda yeni kurulan bir mekanizma.

Turizm

Bir sonraki öncelikli alan turizm. Şu anda EİT’in turizm başkentleri konseptini geliştiriyoruz. Şu anda bu projede altı şehrimiz var. Bunlardan biri de Türkiye’nin Erzurum şehri. Önümüzdeki yıl Erzurum EİT’in turizm başkenti olarak ilan edilecek. Bu bağlamda Erzurum’da büyük etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Erzurum’dan sonra sıra Şuşa’ya gelecek.

‘Çin önemli bir ticaret ortağı, ekonomik ortak ve yatırım ortağı’

Geçtiğimiz yıl Çin, Xian’da Orta Asya ülkelerini bir araya getiren beşli bir zirve düzenledi. Çin’in bölgede artan rolünü nasıl yorumluyorsunuz?

Çin’in EİT üyesi ülkelerde giderek artan bir rol oynadığının farkındayız. Bu nedenle EİT, Çin ile ilişkilerini geliştirmek, güçlendirmek ve genişletmekle ilgilenmektedir. Bildiğiniz gibi, EİT üyesi ülkelerin önemli bir kısmı Çin’in komşusudur. Kazakistan’dan başlayarak Kırgızistan, Tacikistan ve Pakistan; Çin’in doğrudan komşularıdır. EİT üyesi ülkelerin Çin ile önemli ve büyük projeleri, altyapı projeleri var ve bu projelerin ekonomik işbirliğimizi ve entegrasyonumuzu artırmak için EİT’ye de fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla Çin bizim için önemli bir ticaret ortağı, ekonomik ortak ve yatırım ortağıdır.

‘Artan Çin yatırımlarını memnuniyetle karşılıyoruz’

Bazı ülkeler Çin yatırımlarını desteklerken, bazı ülkeler de Çin’in ekonomik büyümesinden ve Kuşak Yol girişimine bağımlı kalınmasından ve borçlanmalardan endişe duyuyor. ECO’nun pozisyonu nedir?

Sahadaki gerçekliğe bakacak olursak, tüm üye devletlerin ekonomilerinde artan Çin yatırımlarını memnuniyetle karşıladıklarını düşünüyorum. Bunu büyük projelerin ve farklı alanların hayata geçirilmesi şeklinde sahada görebiliyoruz.

Tacikistan’ın rolü

Bu röportajı Tacikistan adına vermiyorsunuz ama izin verirseniz ülkenizle ilgili de bazı sorularım olacak. Tacikistan hakkında çok fazla bilgimiz yok. Tacik siyasetçilerle çok fazla konuşamıyoruz. Onları yakalamak ve onlarla konuşmak çok zor. Tacikistan’ın dış politikası hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyoruz. Tacikistan anayasası barışçıl bir politikaya vurgu yapıyor. Bu kriter nedir ve bölge ülkeleriyle ve ötesiyle nasıl uygulanıyor?

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olarak elbette Tacikistan adına konuşamam, ancak Tacikistan’ın teşkilatımızın çok önemli ve aktif bir üyesi olduğunu söyleyebilirim. Tacikistan birkaç kez örgütün zirvesine, Bakanlar Konseyine ev sahipliği yapmıştır. Bildiğiniz üzere Konsey, örgütümüzün en yüksek karar alma ve politika yapma organıdır. Tacikistan ayrıca teşkilatımızdaki farklı bölgesel projelerin uygulanmasında da etkin rol oynuyor. Tacikistan’ın katılımına değer veriyoruz. Antalya Diplomasi Forumu’nda Tacikistan Dışişleri Bakanı Sirojiddin Muhriddin ile bir kez daha bir araya geldik ve işbirliği alanları ile Tacikistan’ın rolünün güçlendirilmesi ve faaliyetler hakkında görüş alışverişinde bulunduk.

‘Afganistan için projelerimiz var’

Görünüşe göre Tacikistan’ın iki komşusuyla büyük bir sorunu var ve bunlar Kırgızistan ve Afganistan. İlişkileri normalleştirmek için hangi adımlar atıldı ya da bu ülkeler arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için herhangi bir olasılık var mı?

Tekrar ediyorum, Tacikistan adına konuşamam ama bildiğim bir şey var: Hem Tacikistan hem de Kırgızistan bizim üyelerimizdir. Tacikistan ve Kırgızistan arasında devam eden müzakere sürecini memnuniyetle karşılıyoruz. Olumlu gelişmeleri ve Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki ortak sınırda büyük bir alan oluşturulduğunu duyduk. Sanırım heyetler bu sınırın nasıl çizileceği konusunda mutabık kaldılar. Bu alanda olumlu adımlar ve olumlu gelişmeler var. Afganistan da EİT üyesi bir ülke. Afganistan özellikle ulaşım ve özellikle enerji açısından çok önemli; Afganistan’la ilgili projelerimiz var ancak Afganistan’daki mevcut durum ve fiili yöneticiler nedeniyle birçok projemiz şu anda askıya alınmış durumda. Ancak Afganistan için özel bir programımız var.

‘Afganistan tüm bölge için güvenlik sorunu’

Bunun Tacikistan’ın da en büyük güvenlik kaygılarından biri olduğunu söyleyebilir miyiz?

Afganistan sadece Tacikistan için değil tüm bölge için, tüm Orta Asya için bir güvenlik sorunudur çünkü Orta Asya ülkeleri Afganistan’ın güvenliğini Orta Asya’nın güvenliği olarak görmektedir. Afganistan’da barış ve güvenlik olmadan, bölgede güvenlik ve barışın olmayacağı Orta Asya liderleri tarafından defalarca ifade edilmiştir.

Ülke olarak mı Afganistan’da bahsediyorsunuz yoksa Taliban’ın fiili yönetimine ilişkin mevcut güvenlik tehdidini mi kastediyorsunuz?

Afganistan’dan bir ülke olarak bahsediyorum çünkü bu durum iki yıl önce başlamadı. Zaten 40 yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Yani ülkeden bütün olarak bahsediyorum. Afganistan, örgütümüzün önemli bir üyesidir ancak mevcut durum nedeniyle Afganistan ne yazık ki toplantılarımıza resmî olarak katılamamaktadır.

‘Çin bölgedeki en büyük yatırımcı’ 

Hem ABD hem de Çin, Tacikistan’a yatırım yapmakla ilgileniyor. Hangisi Tacikistan’a daha fazla yatırım yaptı ve hangi alanlarda yatırım yaptı?

[Gülüyor] Yatırım alan ülkeler için, para aktığı sürece kimin yatırım yaptığı konusunda büyük bir fark olmadığını düşünüyorum. Bence ülkeler bu yatırımları artırmak ve yatırımla gelen ülke sayısını yükseltmek istiyorlar. Dolayısıyla bunun Tacikistan’ın da bir politikası olduğuna inanıyorum.

Sahaya baktığımızda, hangi ülke daha fazla yatırım yapıyor?

Elimizdeki istatistiklere göre, Çin sadece Tacikistan’da değil, tüm Orta Asya ülkelerinde, İran’da ve Pakistan’da da en büyük yatırımcı konumunda.

‘Bölge içi ticarete geri dönmek en önemli öncelik’

Size sormadığım ama sizin bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bahsetmediğim bir öncelik alanı daha var. O da insan kaynakları ve sürdürülebilir kalkınma. Bu bağlamda, bu yıl Türkmenistan’ın yeni modern akıllı şehri Arkadak’ta ilk Sürdürülebilir Kalkınma Forumunu düzenleyeceğiz. Bu yıl İran, dönem başkanlığını yapıyor. İran, bölge içi ticaret yoluyla güçlendirilmiş ve dirençli EİT bölgesi temasıyla geldi. Yine, bölge içi ticarete geri dönmek, bölgemiz için en önemli önceliktir. Bu bağlamda teşkilatımız için gerekli tedbirleri alıyoruz. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması (ECOTA) üzerinde müzakerelerde bulunduk ve yürürlüğe girmesi için asgari koşul olan beş üye ülkenin imzasıyla onayladık. Ancak ne yazık ki bu anlaşma, gümrük vergilerinin düşürülmesine ilişkin maddelerde taraflar arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle işlerlik kazanamamıştır. Fakat, bu hikâyenin sonu değil. Şimdi özellikle ticareti kolaylaştırmanın başka yollarını araştırıyoruz. Ticaretin kolaylaştırılması taslak stratejisi ve ticaretin kolaylaştırılması taslak anlaşmasını yaptık.

ASYA

Vietnam Meclis Başkanı istifa etti

Yayınlanma

Hükümet cuma günü yaptığı açıklamada, Vietnam Ulusal Meclis Başkanı Vuong Dinh Hue’nin “ihlalleri ve eksiklikleri” nedeniyle istifa ettiğini belirterek, ülkenin cumhurbaşkanının görevden alınmasından sadece birkaç hafta sonra yeni bir siyasi türbülans işareti verdi.

Meclis başkanı, Vietnam’da liderliğin en önemli dört “sütunu” arasında yer alıyor.

67 yaşındaki Hue, Vietnam’ın en güçlü makamı olan Komünist Parti sekreterliği için olası bir aday olarak lanse ediliyordu.

Komünist Parti Merkez Komitesi’nin açıklamasına yer veren hükümetin internet sitesinde “Yoldaş Vuong Dinh Hue’nin ihlalleri ve eksiklikleri kamuoyunda olumsuz bir izlenim yaratarak Parti’nin, Devlet’in ve kendisinin itibarını zedelemiştir” denildi.

Açıklamada, istifasının kabul edildiği ve Merkez Komite ile Politbüro’dan çıkarılacağı belirtildi. Açıklamada ihlallerin neler olduğu belirtilmedi.

Rüşvet iddiaları

Hue’nin istifası, yardımcısının bir altyapı şirketiyle ilgili rüşvet iddiaları nedeniyle tutuklandığının açıklanmasından sadece birkaç gün sonra geldi.

Vietnam’da yıllardır süren ve “kızgın fırın” olarak adlandırılan yolsuzlukla mücadele kampanyası kapsamında yüzlerce üst düzey devlet yetkilisi ve yüksek profilli şirket yöneticisi hakkında dava açıldı ya da istifaya zorlandı.

Hue’nin görevden ayrılması, Komünist Parti’nin parti kurallarını ihlal ettiğini söylemesinin ardından mart ayında Cumhurbaşkanı Vo Van Thuong’un görevden alınmasının ardından geldi.

Thuong, bir yıldan biraz daha uzun bir süre içinde görevinden ayrılan ikinci cumhurbaşkanı oldu. Değişiklikler ABD başta olmak üzere birçok yatırımcının teknoloji tedarik zincirlerini çeşitlendirme çabalarında Vietnam’a yöneldikleri bir döneme denk geldi. Uzmanlar, ülkenin bir yatırım hedefi olarak cazibesinin siyasi çalkantılardan etkilenebileceği konusunda uyardı.

Vietnam’daki yabancı ticaret odaları tarafından 650’den fazla iş dünyası lideriyle yapılan ve mart ayında yayınlanan bir anket, yabancı firmaların ülkeye en çok siyasi istikrarı nedeniyle ilgi gösterdiğini ortaya koydu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japon yeni 34 yılın en düşük seviyesine geriledi

Yayınlanma

Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) faiz oranlarını koruma kararının ardından Japon para birimi yen cuma günü dolar karşısında son 34 yılın en düşük seviyesine ulaştı.

Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda’nın iki günlük toplantının sonunda yaptığı ve yakından izlenen basın toplantısı sırasında yen kademeli olarak 156.81’e kadar düştü. Para birimi, merkez bankasının bir önceki para politikası toplantısından bu yana değer kaybediyor.

Yen bu yıl dolar karşısında %9,7’lik düşüşle G10 ülkeleri arasında en kötü performans gösteren para birimi olurken, bunun başlıca nedeni ABD ve Japonya arasındaki tahvil getirileri arasındaki farkın 10 yıllık tahviller için 375 baz puanı aşması.

HSBC Asya FX araştırma müdürü Joey Chew, merkez bankasının son görünüm raporunun ocak ayındaki bir öncekinden daha şahin olduğunu düşünmesine rağmen, “Piyasa muhtemelen BOJ’un tahvil alımlarıyla ilgili duruşuna ilişkin ayrıntı eksikliği nedeniyle hayal kırıklığına uğradı” dedi.

Merkez bankası tahvil alımlarına ilişkin açıklamasında herhangi bir değişiklik yapmadı. Toplantıya girerken bazı analistler BOJ’un yendeki değer kaybını durdurmak için Japon devlet tahvili alımlarını azaltabileceğini tahmin ediyordu.

Cuma günü yayınlanan BOJ açıklamasına göre, piyasaların beklediği gibi, politika yapıcılar gecelik çağrı oranlarını sıfır ile %0,1 arasında yönlendirmeye karar verdi. Politika yapıcılar, enflasyon tahminlerini yükselterek önümüzdeki üç yıl boyunca %2 hedefine yakın kalacağını söyledi.

Müdahale gelecek mi?

Ekonomistler, yenin 34 yılın en düşük seviyesine gerilemesi göz önüne alındığında, “müdahale her an gelebilir” görüşünde. Ancak dolar çok güçlü olduğu için bir müdahalenin işe yarayıp yaramayacağı tartışmalı.

Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki çarşamba günü yaptığı açıklamada “piyasa hareketlerini yüksek bir aciliyet duygusuyla izlediğini” söyleyerek bir hamlenin gelebileceğini ima etti.

Geçtiğimiz hafta ABD, Japonya ve Güney Kore maliye bakanları yen ve won’un düşüşünden duydukları endişeyi dile getirerek iki Asya ülkesinin müdahaleye hazır olduğunu ima etmişlerdi.

Bank of America Securities’in baş Japonya döviz stratejisti Shusuke Yamada’ya göre, zayıf yenle ilgili kamuoyu duyarlılığının azalması hükümetin devreye girmesinin nedenlerinden biri.

Yamada, “Bu nedenle, yenin ABD doları karşısında daha fazla zayıflamasına izin vermek hükümet için siyasi olarak maliyetli olabilir” dedi.

Sumitomo Mitsui Banking Corp. baş döviz stratejisti Hirofumi Suzuki, güçlü ABD ekonomisi nedeniyle yende daha fazla düşüş öngören analistler arasında yer alıyor.

“Kişisel tüketim harcamaları deflatörü gibi ABD ekonomik göstergeleri, yeni daha da zayıflatabileceği için bir endişe kaynağı,” dedi ve ekledi: “Önümüzdeki hafta Japonya’da Altın Hafta nedeniyle piyasaların kapalı olacağı bir dönemde ABD ekonomik verileri nedeniyle yen daha da zayıflayabilir.”

Perşembe günü açıklanan rakamlara göre, ABD’nin ilk çeyrek gayrisafi yurtiçi hasılası beklenenden daha fazla soğumasına rağmen, ekonomi hala sağlam bir hızda büyüdü. Yerel saatle cuma sabahı açıklanacak olan kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksine göre ekonomistler mart ayında fiyatların bir önceki aya göre artmasını bekliyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Askeri Tıp Üniversitesini ziyaret eden Xi, ‘savaş alanına odaklanma’ çağrısı yaptı

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping bir askeri tıp üniversitesini ziyaret etti ve öğrencilere ve askeri personele “savaş alanına odaklanmaları” çağrısında bulundu.

Devlet haber ajansı Xinhua’nın haberine göre Xi, salı günü güneybatıdaki megakent Chongqing’de bulunan Askeri Tıp Üniversitesi’ni ziyaret ederek üniversitenin savaş alanı tıbbı alanındaki akademik çalışmalarını inceledi ve savaş alanı acil tıbbi ekipmanlarını denetledi.

Çin’in güçlü Merkezi Askeri Komisyonu’nun ikinci sıradaki başkan yardımcısı General He Weidong, çarşamba günü sona eren Chongqing belediyesine yaptığı üç günlük inceleme gezisinin bir parçası olan üniversite ziyareti sırasında Xi’ye eşlik etti.

Xinhua’ya göre Xi, lojistik desteğin güçlendirilmesi, birliklerin savaş etkinliğinin arttırılması ve subay ve askerlerin fiziksel ve zihinsel refahının teşvik edilmesi çağrısında bulundu.

Xi, “Savaşa hazırlık için ahlaki eğitime ve personel eğitimine bağlı kalmak, eğitim ve öğretim reformlarını derinleştirmek ve ahlaki açıdan dürüst ve yetenekli yeni nesil askeri doktorlar yetiştirmek gerekiyor” dedi.

Askeri Tıp Üniversitesi, web sitesine göre yüksek irtifa askeri tıbbı, savaş travması tıbbı ve yanık tıbbı gibi alanlarda uzmanlaşmış.

Üniversite ayrıca travma, yanık ve kompozit yaralanmalar gibi yaralanmalar üzerine araştırmalar yapan Çin’in tek ulusal laboratuvarına da sahip.

‘İstikrarsız ve belirsiz dış ortama hazırlık’

Üniversiteden, “askeri tıbbi desteklediği ve Çin’in Kovid-19 müdahalesinde “askeri ihtiyaçlara ısrarla öncelik verdiği, yenilikçi gelişimi ilerlettiği ve önemli görevleri yerine getirmede başarılı olduğu” için övgüyle bahsedildi.

Xi, kurumu “uzmanlaşmış tıp alanlarında yenilikçi araştırmaları güçlü bir şekilde teşvik etmeye, geleneksel güçlü yönleri pekiştirmeye, gelişimin ön saflarını ele geçirmeye ve askeri tıp biliminde mükemmellik için çaba göstermeye” çağırdı.

Karmaşık bir dış ortamla karşı karşıya olan ve ABD’nin bölgedeki çevreleme hamlelerine maruz kalan Çin, Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) savaşa hazır olma durumunu iyileştiriyor ve askeri lojistik, personel eğitimi ve kilit silahlara daha fazla kaynak ayırıyor.

Geçen yılın eylül ayında PLA’nın Doğu Bölge Komutanlığı Genel Hastanesi, yaralı askerleri kurtarmak için sahra cerrahisi araçlarının bir kıyı savaş alanına koştuğu bir tıbbi destek tatbikatı düzenledi.

PLA Doğu Bölge Komutanlığı, Zhejiang eyaleti açıklarındaki adalardan yaralı askerleri kurtarmak için helikopter ve insansız hava araçlarının kullanımını test etti. Askeri analistler geçen yıl South China Morning Post’a yaptıkları açıklamada tatbikatın amacının kıyı adaları yakınlarında ve Tayvan Boğazı’nda olası bir askeri çatışmaya hazırlık olduğunu söylemişlerdi.

Çin’in yıllık askeri bütçesi son iki yılda yıllık yüzde 7,2 oranında artarak ülkenin 2024 yılı ekonomik büyüme hedefi olan yüzde 5’in üzerine çıktı.

Çin’in mart ayındaki yıllık parlamento oturumunda Ordu sözcüsü Wu Qian, artan savunma bütçesinin savaşa hazırlığı artırmaya ve “yurtiçi ve yurtdışında zorluklar devam ederken” savaşlara hazırlanmaya yönlendirileceğini söyledi.

“Karşılaştığımız güvenlik durumunun istikrarsızlığı ve belirsizliği arttı ve askeri mücadele görevi çetin ve külfetli” diyen Wu, uluslararası askeri çatışmaların patlak verdiğini ve Çin’in yurtiçindeki ayrılıkçılık karşıtı mücadelesinin “karmaşık ve acımasız” olduğunu sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English