Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Askere alınmayan Ben-Gvir polisi yönetecek

Yayınlanma

İsrail’in yeni başbakanı olması beklenen Binyamin Netanyahu, müttefikleri ile devam eden koalisyon pazarlıkları kapsamında, Mescid-i Aksa baskınları gibi kışkırtmalarıyla tanınan Itamar Ben-Gvir’e Ulusal Güvenlik Bakanlığını verdi.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) aktardığına göre, 1 Kasım seçimlerinden zaferle ayrılan Likud Partisi lideri Netanyahu, yeni hükümette makamların paylaştırılması konusunda Yahudi Gücü (Otzma Yahudit) ile anlaşmaya vardı. Seçime aynı ittifakta girdiği partilerle koalisyon kurmak için müzakereleri sürdüren Netanyahu, Yahudi Gücü Partisi’ne, Ulusal Güvenlik Bakanlığını, Banliyöler, Necef Çölü ve Celile’yi Geliştirme Bakanlığını ve Yahudi Mirası Bakanlığını teslim etti. Geniş yetkilerle donatılmış şimdiki adı “Kamu Güvenliği Bakanlığı” olan Ulusal Güvenlik Bakanlığına, işgal altındaki Batı Şeria Sınır Polisi birimi de dahil edilecek.

Siyasi kökleri, 1994’te İsrail’in terör örgütü ilan ettiği Haham Meir Kahane liderliğindeki Arap karşıtı Kach hareketine uzanan Ben-Gvir, Filistin Yönetimi’ni ortadan kaldırmayı ve Filistinlilerin İsrail yönetimi altında ancak oy hakkından mahrum ve bağımsızlığa giden yollar tamamen kapalı olarak yaşamaları gerektiğini söylüyor. Ben-Gvir’e göre Araplar, ancak İsrail Devleti’ni “evin efendisi” olarak tanıdığı sürece Yahudilerle birlikte yaşayabilir. Aksini iddia edenlerin sınır dışı edilmesi gerektiğini savunuyor. Kullanmamış olsa bile elinde molotof kokteyli olan bir Arap’ı öldüren İsrail güvenlik güçlerine dokunulmazlık verilmesini istiyor. Tüm bu görüşleri, gençliğinde Ben-Gvir’in askerlik yapmasını engellemişti şimdi bakanlık, üstelik güvenlikten sorumlu bir bakanlık koltuğuna oturmak üzere.

Silah çekmişti

Sürekli yanında taşıdığı tabancasıyla Filistinlileri tehdit etmesiyle defalarca gündeme gelen Ben-Gvir, geçen yıl Tel Aviv’de bir otoparkta, aracını park etmesi yasak olan bir yere bırakması nedeniyle uyaran Filistinli çalışanları silahını çekerek tehdit etmişti. Ben-Gvir, 14 Ekim’de de işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’ne akşam saatlerinde bazı yerleşimcilerle baskın düzenlemişti. Sosyal medyaya yansıyan ve tepki çeken görüntülerde, mahalle sakinlerinin baskına tepki göstermesi üzerine Ben-Gvir’in silahını çekerek tehditler savurduğu görülmüştü.

Batı Kudüs’te geçen günlerde yaşanan bombalı saldırılar nedeniyle ‘suikast politikasına’ geri dönülmesi ve Filistinli tutuklulara yönelik baskının artırılması çağrısında bulunan Ben-Gvir, anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Tam bir koalisyon anlaşmasına, tam anlamıyla sağcı bir hükümet kurmaya doğru büyük bir adım attık” ifadesini kullandı.

Sırada Smotrich var

Netanyahu, Yahudi Gücü partisi ile anlaşma sağlamasına rağmen, koalisyon kurmak için ihtiyaç duyduğu diğer aşırı sağcı parti Dini Siyonizm ile müzakerelerde hala yol alamadı. Savunma Bakanlığının kendisine verilmesini isteyen Dini Siyonizm Partisi lideri Bezalel Smotrich, ABD yönetiminin Netanyahu’yu açıktan uyarması üzerine geri adım attı. Şimdi yetki alanının Batı Şeria ve bölgedeki sivil yönetimleri de kapsaması şartıyla Savunma Bakanlığı yerine Maliye Bakanlığı görevini de üstlenebileceğini söylüyor. Ancak bu konuda henüz bir anlaşmaya varılmadı.

Son yıllarda erken seçim ve koalisyon krizi sarmalına girilen İsrail’de 1 Kasım’da yapılan erken genel seçimlerde eski Başbakan ve muhalefet lideri Binyamin Netanyahu’nun başını çektiği sağ blok 120 sandalyeli Meclise 64 milletvekili göndererek açık bir zafer kazanmıştı. Netanyahu’nun öncülüğündeki sağ blok, dini partilerden Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği ile aşırı sağcı Dini Siyonizm ve Yahudi Gücü partilerinden oluşuyor. Netanyahu, koalisyon kurmak için bu partilerle müzakereler yürütüyor. Netanyahu’nun kuracağı koalisyon hükümetindeki “aşırıcı-ırkçı” partiler hem yeni hükümetin Filistin politikası açısından hem seküler İsrailliler nezdinde endişelere neden oluyor.

ORTADOĞU

İranlı Bakan Riyad’da: Lübnan ve Gazze masada

Yayınlanma

iran ve suudi bakanlar

İsrail’in İran’a yönelik misilleme saldırısı beklenirken İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Suudi Arabistanlı mevkidaşı Faysal Bin Ferhan ile Riyad’da bir araya geldi. İki bakanın, İsrail’in saldırıları altındaki Lübnan ve Gazze’deki durum başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri istişare ettiği belirtildi

İran devlet televizyonuna göre, Erakçi, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da mevkidaşı Bin Ferhan ile bir araya geldi.

Görüşmeye ilişkin açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, iki bakanın, İsrail’in saldırıları altındaki Lübnan ve Gazze’deki durum başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeler üzerine “faydalı ve yapıcı” görüşmelerde bulunduğunu belirtti.

İranlı yetkili: Körfez ülkeleri hava sahasını İran’a karşı kullandırmamalı

Tarafların, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarının durdurulması ve sivillere derhal insani yardım sağlanması gerektiğini vurguladığını aktaran Bekayi, Erakçi ile Bin Ferhan’ın siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlarda ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki ortak kararlılıklarını yinelediğini kaydetti.

Erakçi, görüşmeden önce yaptığı açıklamada, Riyad ziyaretinin İsrail’in Filistin ve Lübnan’da işlediği suçların durdurulmasına yönelik bölgesel istişarelerin devamı olduğunu söylemişti.

İranlı Bakan, Riyad’daki temaslarının ardından Katar’da üst düzey yetkililerle görüşmek için Doha’ya gidecek.

İranlı Bakan’ın ziyareti Körfez ülkelerinin geçen hafta olası İsrail-İran savaşında tarafsız kalacaklarını ilan etmesinden sonra geldi.

İsrail’in İran’ın petrol ve nükleer tesislerine saldırmayı planladığı yönündeki haberler üzerine geçen hafta acil toplanan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleri; Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Kuveyt, İran-İsrail çatışmasında tarafsız olduklarını ilan etti. Bu ülkeler, ABD’nin topraklarındaki hava üsslerini İran’a karşı kullanılmasına izin vermeyeceklerini duyurdu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas ve Fetih hareketleri Kahire’de buluştu

Yayınlanma

filistin bayrağı

Hamas ve Fetih hareketleri, Pekin’de vardıkları uzlaşma sonrası Filistin ulusal birliği görüşmeleri çerçevesinde Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya geldi.

Kahire el-İhbariye kanalının adını açıklamadığı bir güvenlik kaynağından aktardığına göre, toplantılarda geçiş kapıları, sağlık, yardım, barınma, sosyal kalkınma ve eğitim konularının idaresiyle ilgili komisyonun çalışma mekanizmalarının belirlenmesi tartışılacak.

Toplantıya ilişkin Hamas’tan yapılan açıklamaya göre, Hamas’tan Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye, Fetih’ten ise Başkan Yardımcısı Mahmud Alul heyetlere başkanlık yapıyor.

Filistinli gruplar anlaştı: Tüm Filistin topraklarında tek bir hükümet kurulacak

Toplantının Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail saldırıları, siyasi ve sahadaki gelişmeleri görüşme ile ulusal birlik çabalarının birleştirilmesini hedeflediği kaydedildi.

Temmuz ayında Çin hükümetinin davetiyle 14 Filistinli örgüt, başkent Pekin’de bir araya gelmişti. Yapılan toplantıların ardından sonuç bildirgesi yayımlanmıştı.

Bildirgede, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çatısı altında tüm grupların yer aldığı “kapsamlı bir ulusal birliğe” ulaşma ve Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Kudüs’te Filistinlilerin yönetilmesi için geçici bir ulusal uzlaşı hükümeti kurma konusunda anlaşmaya varıldığı duyurulmuştu.

Pekin’deki Filistin uzlaşı anlaşması nasıl hayata geçirilecek?

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İranlı yetkili: Körfez ülkeleri hava sahasını İran’a karşı kullandırmamalı

Yayınlanma

İranlı üst düzey bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada Tahran’ın, Körfez Arap ülkelerine, hava sahalarını veya askeri üslerini İran’a karşı kullandırmalarının “kabul edilemez” olacağını ilettiğini ve böyle bir adımın karşılık bulacağını konusunda uyardığını söyledi. Yetkili ayrıca, İsrail’in İran’a saldırması durumunda Körfez ülkelerinin petrol piyasalarını dengelemek için yapacakları herhangi bir hamlenin, şu ana kadar yapılan görüşmelerin bir parçası olmadığını belirtti.

Bu açıklamalar, geçen hafta İran’ın gerçekleştirdiği füze saldırısına karşı İsrail’in olası misillemesi konusundaki endişeler artarken geldi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Suudi Arabistan ve Katar da dahil diğer Körfez ülkeleriyle temasta bulundu.

Bu temaslar, geçen hafta Katar’daki bir konferans sırasında İran ve Körfez Arap ülkeleri arasında yapılan görüşmelerin ardından geldi. Körfez ülkeleri, Tahran’a İsrail ile herhangi bir çatışmada tarafsız kalacaklarına dair güvence verdiler.

Reuters’a konuşan üst düzey İranlı yetkili İran, “Herhangi bir Körfez ülkesinin hava sahası veya askeri üslerinin Tahran’a karşı kullanılması durumunda, bunun tüm grup tarafından atılmış bir adım olarak görüleceğini ve Tahran’ın buna uygun şekilde yanıt vereceğini net bir şekilde belirtti” dedi.

Yetkili şöyle devam etti: “Mesajda İsrail’e karşı bölgesel birliğin gerekliliği ve istikrarın güvence altına alınmasının önemi vurgulandı. Ayrıca, İran’a karşı eylemler için bir bölge ülkesinin hava sahasının kullanılmasına izin vermek gibi İsrail’e yapılacak herhangi bir yardımın kabul edilemez olduğu da açıkça ifade edildi.”

“OPEC tartışmaların bir parçası değil”

Öte yandan İranlı yetkili, Tahran’ın herhangi bir gerginlik sırasında İran üretiminin kesintiye uğraması halinde Körfez Arap petrol üreticilerinin üretimi artırması konusunu tartışmadığını söyledi.

ABD haber sitesi Axios geçen hafta İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde İsrail’in misilleme olarak İran’daki petrol üretim tesislerini hedef alabileceğini bildirmişti.
Suudi Arabistan’ın fiilen liderliğini yürüttüğü Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), İsrail’in misillemesi sonucu İran’ın bazı tesislerinin devre dışı kalması halinde bu ülkedeki arz kaybını telafi edebilecek yeterli yedek petrol kapasitesine sahip.

OPEC’in yedek kapasitesinin büyük bölümü Körfez bölgesinde bulunuyor. İran Körfez’deki petrol tesislerine saldırma tehdidinde bulunmadı ancak daha önce “İsrail destekçilerinin” doğrudan müdahale etmesi halinde bölgedeki çıkarlarının hedef alınacağı uyarısında bulunmuştu.

En büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan son yıllarda Tahran’la siyasi bir yakınlaşma yaşadı ve bu da bölgesel gerginliklerin azalmasına yardımcı oldu, ancak ilişkiler zor olmaya devam ediyor.

Suudi Arabistan, 2019’da Abqaiq’teki kilit rafinerisine düzenlenen ve küresel petrol arzının %5’inden fazlasını kısa süreliğine durduran saldırıdan bu yana İran’ın petrol tesislerine yönelik bir saldırısından çekiniyor. İran bu saldırıda dahli olduğu iddialarını reddetmişti.

Körfez’deki Batılı bir diplomat, geçen hafta perşembe günü Doha’da yapılan Körfez-İran toplantısında İran’ın İsrail saldırısı karşısında bölgesel birlik çağrısında bulunduğunu ve Körfez ülkelerinin tarafsızlığını asgari bir gereklilik olarak gördüğünü açıkça ifade ettiğini söyledi.

Diplomat, İran’ın bir İsrail saldırısı durumunda her bir Körfez ülkesinin nasıl tepki vereceğini ve ülkelerinde bulunan ABD üslerinin nasıl kullanıldığını yakından izleyeceğini açıkça belirttiğini söyledi.

Bahreyn, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ABD askeri tesislerine ya da birliklerine ev sahipliği yapıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English