Bizi Takip Edin

AVRUPA

Avrupa Birliği’nde ‘yerli malı silah’ tartışması

Yayınlanma

Rusya’nın askeri müdahalesinin ardından Ukrayna’ya devasa boyutlarda silah yardımlarında bulunan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde gönderilen silah ve teçhizatın yerinin nasıl doldurulacağına ilişkin tartışma başladı.

Mevcut ihtilaf, Avrupa’da silah üretimini artırmayı amaçlayan tedarik fonunu konu alıyor.

Politico‘nun aktardığına göre Avrupa Parlamentosu’ndaki sanayi, iç pazar, güvenlik ve savunma alt komisyonları, Avrupa Savunma Sanayinin Ortak Tedarik Yoluyla Güçlendirilmesi Yasası (EDIRPA) olarak adlandırılan bütçe yasası konusunda çatışma halinde.

Bütçe, şu an için 500 milyon avro tutarında ve miktarın artırılması ihtimali bulunuyor.

Parlamento’da Fransa’nın başını çektiği bir grup, ortak savunma alım potasının AB sınırları içerisinde kalmasında ısrar ediyor. Bazı üye ülkeler ise bunun Paris’in elini güçlendirme çabası olarak yorumluyor.

Taslak metinde AB dışından harcamalara açık kapı bırakılırken AB dışındaki şirketler ‘birliğin ve üye ülkelerin güvenlik ve savunma çıkarlarına aykırı olmamak kaydıyla’ sürece dahil olması öngörülüyor.

Söz konusu komisyonlarda Polonyalı, Estonyalı, Portekizli, Alman ve Lüksemburglu parlamenterlerden oluşan bir grup da metni ‘üçüncü ülkeleri de kapsayacak şekilde’ değiştirdi.

‘Güney Kore ve ABD’ye kapımız açık olsun’ talebi

Grup, silah üretimindeki boşlukları doldurmak için Güney Kore ya da ABD gibi AB üyesi olmayan ülkelere başvurma alternatifini açık tutmak istiyor.

Ukrayna’daki çatışmalar ve Kiev’e bağlı silahlı güçlerin mühimmat ihtiyacı artarak devam ederken AB’nin mühimmat ve silah üretimini arttırma kapasitesine ilişkin endişeler de artıyor.

Fakat ‘Yenile’ Grubuna hakim olan Fransız parlamenterler, bütçenin yalnızca Avrupalı silah şirketlerine harcama yapılması gerektiği görüşünde ısrarcı.

‘Sadece Fransa’nın işine gelir’

Parlamentonun savunma alt komisyonu başkanı Nathalie Loiseau, Avrupa ülkelerine sağlanan bütçenin sınırlandırılmasının yalnızca Fransa’nın yararına olacağı yönündeki iddiaları reddetti.

Politico‘ya konuşan Loiseau, “Fransa Avrupa’da silah üreten tek ülke değil” diyerek Almanya, İtalya ve Polonya’yı da işaret etti.

EDIRPA’nın tüm amacının Avrupa’nun sanayi politikasını güçlendirmek olduğunu savunan Loiseau, “Endüstrilerimizin (silahları) daha hızlı üretebilmelerine ihtiyacımız var ve bunu teşvik etmenin bir yolunu bulmalıyız, dolayısıyla sağlam bir EDIRPA’ya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Yenile Grubunda yer alan ve iç pazar komisyonunda dosya üzerindeki çalışmalara öncülük eden Letonyalı parlamenter Ivars Ījabs ise, kendisinin ve meslektaşlarının ‘Avrupa’ının savunma güçlerine yönelik acil zorlukların farkında olduklarını’ dile getirdi.

Paris’in tavrına karşı çıkan parlamenterlerin başında gelen Ījabs, “Fransız meslektaşlarım, orta vadede savunma sanayi tabanının güçlendirilmesine vurgu yapan AB  Komisyonu’nun orijinal teklifini büyük ölçüde destekliyor” dedi.

Loiseau, Avrupa dışındaki şirketlerin silah üretmesine açık olmakla birlikte “Silahlar Avrupa’da üretilmelidir” diye konuştu.

Letonyalı siyasetçi, AB parasının birlik dışında üretilen silahlara harcanmasının AB anlaşmaları uyarınca yasa dışı olacağını ve tüm tedarik programının çökmesi riskini doğuracağını da sözlerine ekledi.

Milyarlarca avro kimin eline geçecek?

Öte yandan planı geçen yıl açıklayan ve destekleyen AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton da Fransız. Brenton, planı açıklarken “Avrupalı vergi mükellefleri tarafından finanse edilen bu yatırımlar mümkün olan her yerde öncelikle Avrupa sanayisine fayda sağlamalı” demişti.

Fransız savunma sanayisi Avrupa’nın askeri kapasitesinin yüzde 25’inden fazlasını oluşturuyor. Ancak İtalya’dan İsveç’e kadar pek çok diğer ülke de savunma alanında güçlü ve buralarda yerleşik pek çok büyük şirketin Britanya ve ABD gibi AB dışındaki ülkelerle güçlü bağları bulunuyor.

‘Denge kurulmalı’

Bununla birlikte Alman merkez sağ milletvekili Andreas Schwab, sürecin ilerlemesi için bir denge oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.

Schwab, yaptığı açıklamada “Bu aracın bir orta yol bulması gerekiyor: Yabancı unsurlar için yeterince esnek ama aynı zamanda AB endüstrisine de destek, özellikle savunma bakanlıklarının daha büyük ortak tedarik projeleri üzerinde birlikte çalışmaya başlamasını sağlayacak bir destek gerekiyor,” yorumunu yaptı.

Komisyon’un planı başlangıçta 500 milyon avro bütçe öngörürken, Avrupa Parlamentosu’nun iç pazar ve savunma komisyonları tarafından hazırlanan taslak teklif bu rakamı 1,5 milyar avroya yükseltti.

‘1,5 milyar avro bile çerez parası’

Ancak Yenile Grubu, söz konusu askeri donanım olduğunda 1,5 milyar avronun bile ‘çerez parası’ olduğunu savunuyor.

Grubun savunma alt komisyonunda EDIRPA sorumlusu olan Dragoş Tudorache,  üç komisyon arasında anlaşma sağlandığında Parlamento’nun da teorik olarak iki ila üç hafta içinde konuyu sonuçlandırabileceğini belirtti.

EDIPRA, Ukrayna’ya silah gönderen üye ülkelerin stoklarını doldurmak için kullanılan bütçe dışı bir fon olan Avrupa Barış Aracı’ndan farklı.

İlgili mekanizma, Ukrayna’ya hızlı bir şekilde mühimmat sağlamaya yönelik mevcut planların merkezinde yer alırken silah ve mühimmatın ortaklaşa tedarik edilmesini ileriye götürmek için ilk etapta 2022-2024 yıllarını kapsayan orta vadeli bir proje.

Parlamenterler, Komisyon’un bundan daha iddialı bir ortak tedarik programı için gerekli parayı nereden bulabileceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekiyor.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English