Bizi Takip Edin

AVRUPA

Avrupa’da sanayiciler karbon vergisine tepkili

Yayınlanma

Avrupa Birliği’nin (AB) geçen hafta karar altına aldığı düzenleme ile birlikte, 2026 yılından itibaren demir, çelik, alüminyum, elektrik gibi ürünleri ithal edenler karbon vergisi ile karşı karşıya kalacak.

Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (CBAM) olarak bilinen yeni uygulama kapsamındaki vergi, Emisyon Ticareti Şeması (ETS) kapsamında çelik üreticilerinin şu anda faydalandığı karbondioksit izinlerinin kademeli olarak yerine geçecek. 

AB karbon piyasası reformu kapsamında, karbondioksit izinlerinin 2034 yılına kadar tamamen kaldırılması ve yerini yeni karbon vergisine bırakması hedefleniyor. Bu vesileyle Avrupa sanayasinin ‘adil olmayan rekabete karşı’ korunması da planın içinde yer alıyor.

Fransız sanayiciler tepkili

AB’nin yeni vergisine tepki gösterenlerin başında sanayiciler geliyor.

Euractiv’e konuşan Fransa alüminyum sanayicileri birliğinin temsilcisi Cyrille Mounier, “Mevcut haliyle karbon sınır vergisi ölümcül bir darbe çünkü Avrupa’da tüketilen metalin fiyatını artıracak,” dedi.

Sanayicilerin CBAM’ın arkasındaki mantığı sorgulamadıklarını iddia eden Euractiv, enerji hammadde fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle artan üretim maliyetlerinin ışığında, yeni verginin gelecekte AB piyasasındaki olası bozukluklara dikkat çekti.

Otomobil kapıları gibi işlenmiş ürünlerde durumun daha kötü olabileceği de belirtiliyor. Bu ürün AB karbon vergisine dahil değil ve Avrupalı üreticileri uluslararası rekabette çıplak bırakabilir.

Fiyatlardaki bozulmaların, ABD ve Çin tarafından uygulanan devlet teşvikleri nedeniyle de daha ağırlaşabileceği düşünülüyor.

Avrupa çapında vergi endişesi

Fransızlar tepkilerinde yalnız değil. Yunan alüminyum devi Eurometaux CEO’su Evangelos Mytilineos, AB’nin iklim siyaseti öteki bölgelerle rekabet edebilecek bir ‘havuç’ ile acilen birleştirmesi gerektiğini söyledi.

Demir içermeyen metallerin üreticilerini temsil eden Eurometaux, önümüzdeki 15 yıl için daha tahmin edilebilir bir düzenleme taraftarı. Tekele göre bu sayede sanayinin karbonsuzlaştırılmasının finanse edilmesi daha düşük maliyetli olacak.

Avrupa çelik üreticileri birliği Eurofer ise alarm zillerini çalarak, ETS kapsamında karbon izinlerinin kaldırılması durumunda AB’nin 45 milyar avroluk çelik ihracatının büyük kısmının buhar olacağını ileri sürdü. Eurofer, 2026 yılına kadar bir çözüm bulunması gerektiğini de ekledi.

AB merkezi sanayicilere sert çıkıyor

Öte yandan sanayicilerin çığlığının Brüksel’den duyulduğunu söylemek pek mümkün değil.

Avrupa Parlamentosu’nun Alman üyesi ve reform konusunda başmüzakereci Peter Liese, “Eğer çelik sanayisi şikayet ediyorsa, ya karbonsuzlaştırmayı istemiyorlardır ya da metni okumamışlardır,” diyerek düzeltme çağrılarına kapıyı kapattı.

Liese, sanayicilerin saydığı endişeleri giderecek önlemlerin listesini de çıkardı. Liese, vida ve cıvata gibi işlenmiş ürünlerin mekanizmadan etkileneceğini ve bu sayede hem karbon salınımını azaltacağını hem de Avrupa sanayisinin rekabetçilikte geri düşmesinin engelleneceğini ileri sürdü.

Liese bunun yanı sıra ‘doğrudan olmayan emisyonların’ belirli koşullar altında sisteme dahil edileceğini ekledi. Bu doğrudan olmayan emisyonlara, imalat süreci için gerekli olan enerjinin üretiminden kaynaklanan salınımlar örnek veriliyor.

Milletvekili, CBAM’ın yürürlüğe girmeden bir yıl önce gözden geçirileceğini, ayrıca anlaşma kapsamında üreticilere karbonsuzlaştırma için fon sağlanacağını da söyledi.

Alüminyum sektörü darda

Alüminyum üreticileri ise karbon vergisinin daha kötü bir zamanda gelemeyeceğini söylüyorlar.

Yüksek elektrik fiyatları ve küresel alüminyum fiyatlarındaki kademeli düşüş nedeniyle zor günler geçirdiklerini söyleyen alüminyumcular, üretimin bu sene 1,1 milyon ton civarında düştüğünü bildiriyorlar.

Mounier, elektrik fiyatlarındaki artış ve karbon salınımındaki izinlerin kaldırılmasına, küresel alüminyum fiyatlarının da ton başına 2.000 doların altında seyretmesi eşlik ettiği takdirde uzun süre hayatta kalamayacaklarını söyledi.

AVRUPA

“Moldova Batı’nın Rusya’ya karşı hibrit savaşında yeni kurban”

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın 30. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda Moldova konusunda uyarıda bulundu. Lavrov, Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı başlattığı hibrid savaşta bir sonraki kurban olarak gözünü Moldova’ya diktiğini ileri sürdü.

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te düzenlenen AGİT zirvesine katılan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, örgütün “içler acısı durumda” ve geleceğinin belirsiz olduğunu söyledi.

Lavrov, Rusya’ya yönelik uygulanan binlerce yaptırımın “Doğu ile Batı arasındaki geniş pratik işbirliğine son verdiğini” söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’a göre Avrupa Birliği (AB) de bir refah projesi olmaktan çok “saldırgan bir jeopolitik projeye dönüştüğünü izlenimi” veriyor.

Rusya Dışişleri Bakanı ayrıca Batılı liderleri AGİT lehine değil “NATO lehine basiretsiz bir tercih yapmakla” suçladı.

Rusya ve Belarus olmadan Avrupa siyasi topluluğu oluşturulduğunu kaydeden Lavrov, “Kabul edelim ki AGİT uçurumun kenarında bulunuyor” dedi.

“Batı’nın bir sonraki kurbanı Moldova”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Moldova konusunda da sert bir uyarıda bulundu. Lavrov,  Moldova ile Transdinyester arasındaki ilişkilerin Kozak memorandumu ile 20 yıl önce çözüme kavuşturulabileceğini ancak bu çabaların raydan çıktığını belirtti. Lavrov, Brüksel’in öneriyi “belirsiz bir şekilde torpillediğini” söyledi.

Lavrov, “Şimdi de Transdinyester çözümüne yönelik ortak çabalardan geriye kalan son şey olan 5+2 formatını öldürüyorlar” dedi.

Rus bakan “Moldova, Batı’nın Rusya’ya karşı başlattığı hibrid savaşın bir sonraki kurbanı olarak hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avro bölgesinde enflasyonun hızı kesildi

Yayınlanma

Avro bölgesinde enflasyonun Kasım ayında beklenenden çok daha fazla düşerek yüzde 2,4’e gerilemesi ve Temmuz 2021’den bu yana en düşük yıllık hıza ulaşması tüketicileri bir nebze rahatlatırken faiz oranlarının yakında düşürülebileceği umutlarını da artırdı.

Bir ay önceki yüzde 2,9’luk seviyeden yaşanan keskin düşüş, faizlerin yakında düşürüleceğini uman yatırımcılar ile enflasyonda yaşanan büyük artış kesin olarak kontrol altına alınana kadar borçlanma maliyetlerini yüksek tutmaya çalışan merkez bankacıları arasındaki gerilimi artırıyor.

AB istatistik kurumu Eurostat tarafından Perşembe günü yayınlanan verilere göre, enerji fiyatlarındaki düşüş ile gıda ve hizmet fiyatlarındaki düşük büyüme, uyumlaştırılmış tüketici fiyatları endeksindeki yavaşlamanın arkasındaki ana faktörler oldu.

Çekirdek enflasyon ise yüzde 3,6 olarak gerçekleşerek Ekim ayındaki yüzde 4,2’lik değerin aşağısına indi.

Avro da ABD doları karşısında yüzde 0,6 düşüşle 1,091 dolara gerileyerek son dönemdeki kayıplarını artırdı.

Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde bu hafta ‘zafer ilan etmenin zamanı olmadığı’ uyarısında bulundu. ECB Başkanı ücret baskılarının ‘güçlü kalmaya devam ettiğini’ ve ‘yerel enflasyonu yönlendiren kilit bir faktör’ haline geldiğini de savundu.

ABD’de de soğuma sürüyor

ABD Merkez Bankası Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi Ekim ayında bir yıl öncesine göre %3 artarken, bir önceki ayki yüzde 3,4’lük artışa kıyasla geriledi.

İstikrarsız gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek PCE ise yüzde 3,5 artarak Eylül ayındaki yüzde 3,7’ye göre yavaşladı. Son üç ayda çekirdek PCE yıllık bazda yüzde 2,4 oranında artarak Eylül ayına kıyasla sabit kaldı. Bu oran Fed’in hedefine (yüzde 2) oldukça yakın.

ABD’de harcamalar Ekim ayındaki temposundan uzaklaştı. Fakat bu durum, üretimdeki faaliyetlerin çökmesinden ziyade ekonomide görülmesi beklenen türden bir yavaşlama olduğunu gösterdi.

PCE %0,2 artarak Eylül ayındaki %0,7’lik hızdan geriledi. Bu harcamalar, yavaşlayan enflasyon sayesinde reel olarak artan ücretler tarafından desteklendi.

Faiz indirimi fiyatlanmaya başladı

Tahvil yatırımcıları, ABD’de ekonomik büyümenin yavaşladığına ve enflasyonun düştüğüne dair işaretlerin belirginleşmesiyle birlikte, önümüzdeki yılın ilk yarısında Fed’in faiz indirimine gitmesini fiyatlıyor.

Zayıflayan büyüme görünümü Fed’in faiz artırımına gitmesini engelleyen önemli bir faktör olsa da, esas olarak enflasyon cephesindeki ilerleme Merkez Bankası’nın para politikasını ne zaman gevşeteceğini belirleyecek.

Yatırımcıların güveni bu hafta başında ‘şahin’ bir politika yapıcı olarak bilinen Fed YK üyesi Christopher Waller’ın önümüzdeki aylarda olası bir faiz indirimine işaret etmesiyle pekişti.

Piyasalar, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Cuma günü Atlanta’daki Spelman College’da yapacağı konuşmada Waller’ın yorumlarını destekleyip desteklemeyeceğini görecek.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İsviçre, Rusya’nın toplamda 8,8 milyar dolar değerinde varlığını dondurdu

Yayınlanma

İsviçre, Ukrayna’ya dönük askeri müdahaleyle ilgili yaptırımların bir parçası olarak Rusya’nın yaklaşık 7,7 milyar İsviçre frangı (8,81 milyar dolar) değerindeki varlıklarını dondurdu.

Ülkenin geçtiğimiz aralık ayında Rusya’nın 7,5 milyar frank değerinde mal varlığını dondurduğu bildirilmişti. Söz konusu artış, geçtiğimiz yıl 300 şahıs ve 100 şirkete yaptırım uygulanmasından kaynaklanmıştı.

Reuters ajansının ülke hükümetine dayandırdığı haberine göre güncellenen tahmin, yaptırım listesine yeni kişilerin eklenmesi/çıkarılması ve varlıkların dondurulmasına dönük davaların açılması nedeniyle hala geçici.

İsviçre bankalarının hükümete rapor vereceği 2024 yılının ikinci çeyreğinin sonuna kadar daha kesin bir rakamın açıklanması bekleniyor.

Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle Batılı ülkeler Rusya’ya karşı büyük ölçekli yaptırımlar uygulamış ve Rusya vatandaşları ve kuruluşlarının yurt dışındaki varlıklarını dondurmuştu.

Mayıs 2023’te Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 200 milyar avroluk varlıklarını bloke ettiğini bildirmişti. İsviçre makamları da Merkez Bankası’nın varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılmasına izin vermişti.

AB Komisyonu 12 Aralık’a kadar dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımına ilişkin bir öneri paketi sunmayı planlıyor.

İsviçre, ilk kez ABD öncülüğündeki bir tatbikata katıldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English