Bizi Takip Edin

ASYA

Çin, DeepSeek ile yapay zekâ yarışında ABD’yi sollayacak mı?

Yayınlanma

Çinli şirket DeepSeek’in geliştirdiği yeni yapay zekâ modeli DeepSeek-R1, ABD’li teknoloji devlerinin hisselerinde büyük düşüşlere neden oldu. DeepSeek’in daha düşük maliyetle daha etkili sonuçlar vermesi, ABD’nin yapay zekâ alanındaki liderliğini tehdit ediyor.

Önde gelen ABD’li işlemci ve yapay Önde çipi üreticisi Nvidia, 27 Ocak 2025 tarihinde hisselerinde yüzde 18’lik bir düşüş yaşadı. MarketWatch verilerine göre, şirketin piyasa değeri tarihinde ilk kez 600 milyar doların üzerinde azaldı.

Bu düşüş, Çinli şirket DeepSeek tarafından geliştirilen bir yapay zekâ modelinin Amerikan App Store’da OpenAI’ın ChatGPT’sini geçerek en çok indirilen uygulama haline gelmesi haberlerinin ardından gerçekleşti.

OpenAI’a rakip olan bu yeni yapay zeka, Amerikan borsası için de “kara kuğu” etkisi yarattı. ABD’nin önde gelen teknoloji şirketlerinin hisselerini içeren Nasdaq endeksi, 27 Ocak’ta yüzde 3,07 düşüşle 19.341,83 puana geriledi. ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan S&P endeksi yüzde 1,46 kayıpla 6.012,28 puana düşerken, Dow Jones sanayi endeksi ise yüzde 0,65 artışla 44.713,58 puana yükseldi.

En büyük zararı mikroçip üreticileri gördü. Broadcom hisseleri yüzde 17,4, Micron yüzde 11,7 ve Marvell Technology yüzde 19,1 değer kaybetti.

Dünyanın en büyük gelişmiş mikroçip ekipmanı üreticisi olan Hollandalı ASML’nin Nasdaq’taki hisseleri yüzde 5,8 düştü. Yandex N.V. Arkadiy Voloj’un eski yabancı varlıkları üzerine kurulu yapay zekâ altyapı geliştiricisi Nebius Group’un hisseleri ise yüzde 37 oranında değer kaybetti.

MarketWatch verilerine göre, diğer ABD’li teknoloji şirketlerinin hisseleri de düşüş yaşadı. Microsoft hisseleri yüzde 3,71, Google hisseleri ise yüzde 2,76 oranında geriledi.

Rusya borsasının ana göstergesi olan MOEX endeksi, 27 Ocak’ta yüzde 1,9 düşüşle 2.891,39 puana geriledi. 28 Ocak 13:39 itibarıyla (Moskova saati) endeks yüzde 0,23 daha düşerek 2.884,69 puana indi.

Financial Times‘ın (FT) haberine göre, Nvidia hisselerindeki düşüşün nedeni, DeepSeek’in dil modelini eğitmek için Amerikan rakiplerine göre çok daha az çip kullanması. Çin’in maliyet tasarrufunun büyük kısmı Nvidia çiplerinin yerini almasıyla sağlandı, çünkü ABD politikası Çin’e ileri teknoloji çip ihracatını yasaklıyor. FT, bunun ABD’nin teknolojik liderliğini ciddi şekilde baltalayabileceğini, çünkü Batılı ekipmanlara yapılan milyarlarca dolarlık yatırımın anlamını yitirebileceğini bildirdi.

Ancak, finans analisti Pavel Ryabov Telegram kanalında yaptığı açıklamada, ABD’de yalnızca yapay zeka ile ilgili şirketlerin hisselerinin değer kaybettiğini, geri kalan piyasanın ise yükselişte olduğunu (piyasanın 11 sektöründen 6’sı yükseldi) belirtti. Ryabov’un hesaplamalarına göre, 27 Ocak Pazartesi günü tüm halka açık Amerikan şirketlerinin toplam piyasa değeri 953 milyar dolar azaldı.

Finam analisti Leonid Delitsin, Rusya’nın önde gelen ekonomi gazetelerinden Vedomosti’ye verdiği demeçte, Amerikan piyasasının yapay zekanın “abartı zirvesine” ulaştığına ve şimdi yapay zekâ ile ilgili şirketlerin hisselerinin çökeceğine inandığını söyledi. Pek çok yatırımcının düşüş başlamadan önce satma umuduyla teknoloji hisselerini kısa vadeli aldığını ve şimdi diğer olumsuz haberler gelmeden önce hisselerini satmak için acele ettiğini belirtti.

Delitsin, büyük teknoloji şirketlerinin hisselerinin yakında biraz düzeleceğini öngörüyor: Nvidia hisseleri, işlem seansları arasında zaten yüzde 4 değer kazandı. Delitsyn’e göre, bundan sonra hisse senedi fiyatları 2024 yılına ait bilançoları beklerken mevcut seviyelerde “donacak”.

DeepSeek’in başarısı teknoloji devlerini vurdu: 500 milyarder 108 milyar dolar kaybetti

Çin’in yapay zekâsı Amerikan yapay zekasından neden daha iyi?

DeepSeek, yeni yapay zekâ modeli DeepSeek-R1’i 20 Ocak 2024’te duyurdu. Bu modelin artan popülaritesiyle birlikte yabancı medya, ABD’nin teknolojik liderliğinin baltalanabileceği endişesini dile getirerek Amerikan teknoloji devlerinin hisselerindeki düşüşlere atıfta bulundu.

NBC News‘in haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, “DeepSeek yapay zekasının piyasaya sürülmesi, endüstrilerimizi ‘uyandırmalı’ ve kazanan bir stratejiye odaklanmalarını sağlamalıdır,” dedi. Trump, eğer teknoloji üretim sürecini bu kadar ucuzlatmayı mümkün kılıyorsa, Amerikan şirketlerinin de böyle bir çözüm araması gerektiğini belirtti.

OpenAI’ın kurucusu ve CEO’su Sam Altman, yeni rakibi “ilham verici” olarak nitelendirdi ve piyasaya yeni çözümlerle çıkma sözü verdi. Bloomberg‘in şirketin resmi açıklamasına dayanarak bildirdiğine göre, Nvidia, Çin modelini ABD politikalarını ihlal etmeyen “mükemmel bir yapay zeka başarısı” olarak kabul etti.

DeepSeek’in resmi açıklamalarına göre, yeni sinir ağı modelinin projesine toplam 5,5 milyon dolar harcandı. Moskova Devlet Üniversitesi bünyesindeki Ulusal Teknoloji Girişimi (NTI) Yetkinlik Merkezi’nin teknoloji transferi direktör yardımcısı Timofey Voronin, bunun Microsoft ve Google dahil olmak üzere ABD’li büyük şirketlerin benzer modelleri eğitmek için harcadığı miktarlardan onlarca kat daha az olduğunu belirtti.

Voronin, yeni yapay zekanın ikinci avantajının DeepSeek’in karar alma sürecini göstermesi olduğunu, ChatGPT’nin ise genelde yalnızca hazır bir cevap ürettiğini söyledi. Modelin etkililiği ve popülerliği, yapay zekanın kendisinin yüklemesine izin verdiği metin dosyalarının 100 MB’a ulaşmasıyla da ilgili, bu da piyasadaki diğer ücretsiz seçenekleri önemli ölçüde aşıyor.

ITMO Üniversitesi bünyesindeki Makine Öğrenimi Teknolojileri ve Bilişsel Teknolojiler Yetkinlik Merkezi uzmanı ve Endüstride Güçlü Yapay Zekâ araştırma merkezinin bilimsel direktörü Aleksandr Buhanovskiy, DeepSeek modelinin açık kaynaklı olduğunu ve Meta AI’ın yapay zekâ modeli Llama’nın mimarisini miras aldığını belirtti. Buhanovskiy, bu yöntemin geleneksel olmasına rağmen, DeepSeek’in eğitim sürecinin organizasyonuyla ilgili detaylarda belirli avantajlara sahip olduğunu söyledi.

Uzmanın görüşüne göre, öncelikle bir dizi seçilen testi tam olarak kapsayacak şekilde eğitim verilerinin dengeli bir şekilde düzenlenmesi söz konusu. İkinci olarak, model, eğitim verilerinin “ikincil” işleme tabi tutulduğu, kopyaların ve “çöpün” kaldırıldığı bir dizi kural uyguluyor. Buhanovskiy, üçüncü bir özellik olarak, ekran kartlarındaki hesaplama birimlerinin belleğinin daha verimli kullanılmasını gösterdi. Sonuç olarak, eğitim hızı daha yüksek, verilerin gerçek boyutu daha küçük ve genel performans daha etkili.

Yapay Zekâ İttifakı uzmanı ve Eğitim Tasarımı Telegram kanalının yazarı Andrey Komissarov, DeepSeek’in yapay zekasının rakiplerinden daha büyük bir bağlamsal pencereye (sorgu penceresi) sahip olduğunu belirtti. Standart dil modellerinde bu, 8.000-10.000 karaktere kadar çıkabilir. DeepSeek modelinin ücretsiz versiyonunda pencere rakiplerinden üç kat daha büyükken, ücretli versiyonda karakter sayısı 1 milyona ulaşıyor. Komissarov’un iddiasına göre bu, hem modeli önemli ölçüde ucuzlatıyor hem de sorguları yanıtlamada daha etkili hale getiriyor. Uzman, “Kuşkusuz, bu, ana aktörlerin işini bozan bir piyasa dampingidir,” dedi.

Komissarov ayrıca DeepSeek’in PDF dosyalarıyla iletişim kurma yeteneğine de dikkat çekti. Çoğu hizmetin bu özellik için ek ücret talep ettiğini göz önünde bulundurarak bunun önemli bir pazar avantajı olduğunu düşünüyor. Uzman, “Ayrıca daha az halüsinasyon görüyor,” diye de ekliyor. Yapay zeka halüsinasyonları, modelin hatalı bir soruya işaret etmek yerine gerçekte olmayan bir cevabı “uydurmaya” başladığı durumları ifade ediyor.

T.Hunter araştırma departmanı direktörü İgor Bederov, DeepSeek modelinin küresel avantajlarının Rusya pazarında da ortaya çıktığını düşünüyor. Çinli geliştiriciler, Rus IP adreslerinden gelen sorguları kısıtlamıyor ve modelin kendisi Rusça sorguları anlayabiliyor ve bunları etkili bir şekilde yanıtlayabiliyor. Bederov’a göre bir diğer artı, yeni modelin kendi kendini eğitme süreci ve internete serbest erişim. Uzman, pek çok karşılaştırma testinde yeni sinir ağının ya ChatGPT-4o’dan (OpenAI) daha iyi performans gösterdiğini ya da ondan aşağı kalmadığını iddia ediyor.

DeepSeek yapay zekâda devrim mi başlatacak?

Uzmanlar, DeepSeek’in yeni bir BT “devi” olup olmayacağı konusunda hemfikir değil. Örneğin, Bederov, DeepSeek’in “devrim niteliğinde” olup olmadığını değerlendirmenin henüz zor olduğunu, bunun modelin reel ekonomide uygulanmasıyla anlaşılacağını düşünüyor.

TechNet NTI pazar uzmanı Anton Averyanov da buna katılıyor. Uzmanın görüşüne göre, herhangi bir dil modelinin ticarileştirilmesi zor ve yeni yapay zekanın pratik değerini kanıtlaması gerekecek, ancak başarılı olursa bu devrim niteliğinde bir çözüm olacak.

Moskova Fizik ve Teknoloji Enstitüsü (MIPT) bünyesindeki Ulusal Teknoloji Girişimi (NTI) Yapay Zekâ Yetkinlik Merkezi’nin önde gelen uzmanı Aleksandr Rodin, DeepSeek’in ChatGPT’nin tam bir yerine geçmediğini, daha ziyade “Çinli yoldaşların yapay zekâ alanında Amerikan hakimiyetinden kurtulma girişimi” olduğunu düşünüyor.

Buhanovskiy, DeepSeek-R1 devrim niteliğinde olmasa bile, kesinlikle endüstriyel temel modelleri ortaya çıkaracağına inanıyor. Voronin, DeepSeek’in ChatGPT’nin yalnızca kısmen yerini alabileceğini –kaynaklarla çalışma ve bilgi arama gibi basit görevleri çözmede– özetliyor. DeepSeek’in modelinin ortaya çıkışını, Çin ile ABD arasındaki [teknolojik] yarışın doğal aşamalarından biri ve aynı zamanda ticaret kısıtlamaları koşullarında fırsat arayışının bir göstergesi olarak nitelendiriyor.

Trump, daha önce Çin ile yapay zekâ alanında ciddi bir rekabet içinde olduğunu iddia etmişti. OpenAI, Oracle ve SoftBank, ABD teknoloji pazarını desteklemek amacıyla önümüzdeki dört yıl içinde yapay zeka altyapısında bir atılım sağlaması beklenen ortak bir proje olan Stargate’i oluşturacak. Şirketler projeye 500 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyor ve bu rakama SoftBank Group CEO’su Masayoshi Son’un daha önce vaat ettiği 100 milyar dolarlık yatırım dahil değil.

ASYA

Rusya, Çin ve Hindistan’la petrol ticaretinde kripto para birimlerine yöneldi

Yayınlanma

Reuters‘ın haberine göre, Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak için Çin ve Hindistan’la yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya başladı. Kripto para birimleri, uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukları aşmak ve işlemleri hızlandırmak için kullanılıyor. Bu yöntemin henüz küçük bir hacmi kapsadığı belirtilse de, işlem sayısının giderek arttığı ifade ediliyor.

Reuters haber ajansının konuya vakıf dört kaynağa dayandırdığı haberine göre Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak amacıyla Çin ve Hindistan ile yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanıyor.

Kaynaklar, sistemin işleyişini şu şekilde açıklıyor: Rus petrolünü satın alan Çinli veya Hintli alıcı, aracı bir ticaret şirketine yuan veya rupi cinsinden ödeme yapıyor.

Bu para bir off-shore hesabına aktarılıyor ve ardından Bitcoin, Ethereum veya Tether gibi stabil kripto paralara dönüştürülüyor.

Daha sonra bu kripto paralar başka bir hesaba aktarılıyor ve Rusya’da rubleye çevriliyor.

Reuters‘a konuşan kaynaklar, kripto para birimiyle yapılan işlemlerin henüz Rus petrol ticaretinin küçük bir bölümünü oluşturduğunu belirtiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu ticaretin yıllık değerini 192 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Fakat, bu türden işlemlerin sayısının giderek arttığı vurgulanıyor.

Kaynaklar, Batı yaptırımları kaldırılsa ve Rus petrol şirketlerinin yeniden dolar kullanmasına izin verilse bile, Rusya’nın petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre, kripto para birimleri, işlemleri daha hızlı gerçekleştirmeye ve uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olan kullanışlı bir araç.

Geçtiğimiz yıl, Rus emtia şirketlerinin Çin ile ticarette kripto para birimi kullanmaya başladığı ortaya çıkmıştı.

Bloomberg‘in haberine göre, yaptırım uygulanan en az iki büyük metal üreticisi, ödemelerde Amerikan dolarına (USDT) sabitlenmiş stabil kripto paralara geçti. Bu ödemeler, Hong Kong üzerinden gerçekleştiriliyordu.

Ajansa konuşan bir kaynak, Rusya Merkez Bankası’nın şirketlerin sınır ötesi transferlerde kripto para birimlerine başvurmasına izin verdiğini, ancak bu türden işlemlerin kamuoyuna açıklanmamasını tavsiye ettiğini belirtmişti.

Bu gelişmelerin ardından Rusya’da uluslararası ticarette dijital para birimleriyle ödeme yapılmasına izin veren bir yasa kabul edildi.

Moskova ayrıca, yaptırımları aşmak için teknoloji satın alımında Tether ve USDT stabil kripto paralarıyla ödeme yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl ABD ve İngiltere, 2022’den beri ABD yaptırımları altında olan ve bu yıl 24 Şubat’tan itibaren AB kısıtlamalarına tabi tutulan Rus kripto para borsası Garantex aracılığıyla USDT ile yapılan 20 milyar doları aşkın işlemi soruşturmaya başladı.

Mart ayı başlarında, borsanın yönetimi faaliyetlerini askıya aldığını ve Rus kullanıcıların kripto para cüzdanlarında bulunan 2,5 milyar rubleden fazla parayı bloke ettiğini duyurdu.

Rusya Maliye Bakanlığı: Blockchain teknolojisi bankaların iş modellerini değiştirebilir

Okumaya Devam Et

ASYA

Bişkek’te tarihi anlaşma: Kırgızistan ve Tacikistan sınır sorununu çözdü

Yayınlanma

Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları, Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, Bişkek’te iki ülke arasındaki idari sınırları belirleyen anlaşmayı imzaladı. 20 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından imzalanan anlaşma, iki ülke arasındaki sınır sorunlarına çözüm getiriyor. Anlaşma kapsamında, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

Tacikistan ve Kırgızistan devlet başkanları Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, iki ülke arasındaki tartışmalı bölgelerle ilgili 20 yılı aşkın süren müzakerelerin ardından Bişkek’te idari sınırları belirleyen imzaladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, iki ülke lideri video konferans aracılığıyla iki sınır kontrol noktasının açılışını yaptı.

Rahmon ve Caparov ayrıca, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik ortak bildiriye imza attı.

Özellikle, iki ülke kara ve hava yolu ulaşımını yeniden başlatmayı planlıyor.

Toplamda, görüşmede ekonomik, ticari, kültürel ve insani alanlarda, tarım alanında işbirliği, ayrıca karayolu inşaatı ve işletilmesi konularında olmak üzere 16 yeni işbirliği belgesi imzalandı.

Müzakereler kapsamında, devlet başkanları başbakanlar başkanlığında bir hükümetler arası konsey kurulması yönünde de karar aldı.

Bu yeni mekanizmanın karşılıklı ticaret hacmini 500 milyon dolara çıkarma hedefi belirlendi.

Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki idari sınırın uzunluğu yaklaşık 980 kilometre.

Aralık 2002’den bu yana sınırın kesin olarak belirlenmesi ve haritaya işlenmesi anlamına gelen sınır belirleme çalışmaları yürütülüyordu.

Çözüme kavuşturulamayan bu sorun nedeniyle, yerel halk ve askeri personel arasında çatışmalar yaşanıyordu.

Özellikle, 14 Eylül 2022’de Kırgızistan-Tacikistan sınırında meydana gelen çatışmada her iki taraftan onlarca kişi hayatını kaybederken, 200’den fazla vatandaş yaralandı.

Daha sonra Bişkek, Tacikistan’ı ülkenin topraklarını ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Tacikistan ise Bişkek’i ağır silahlar kullanarak sınır karakoluna saldırmakla suçladı.

Geçtiğimiz aralık ayında iki ülke anlaşmaya vardı ve ortak devlet sınırının tanımlanmasını tamamen tamamladı.

Bu ay Caparov, ülkelerin sınır belirleme sürecinde tartışmalı sınır bölgelerinde karşılıklı toprak değişiminde bulunduğunu açıkladı.

Caparov, artık bu konuda “nokta konulduğunu, her iki tarafın da çıkarlarının dikkate alındığını” belirtti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Ishiba’nın iktidar milletvekillerine hediye çeki dağıtması tepki çekti

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’nın azınlık hükümeti bütçeyi ve önemli yasa tasarılarını geçirmek için muhalefetin desteğine ihtiyaç duyuyor, ancak açıklamaları tartışma yarattı.

Cuma günü üst meclisin bütçe komitesi toplantısında konuşan Ishiba, “Görüşlerimin sağduyu ile uyumlu olmadığı yönündeki eleştirileri kabul etmek zorundayım. Sebep olduğum güvensizlik ve öfke için içtenlikle özür dilerim” dedi.

Ishiba perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, kişi başına 100,000 yen (676 $) değerindeki hediye çeklerinin Liberal Demokrat Parti’nin 15 ilk dönem milletvekiline, 3 Mart’ta başbakanın resmi konutunda bir grup yemeği için bir araya gelmelerinden önce dağıtıldığını söyledi. Başbakanın iktidar partisinin yeni vekillerine hediye çeki dağıtması sadece muhalefetin değil, iktidar partisi vekillerinin de tepkisine yol açtı.

Hediye çeki alan bir milletvekilinin ofisi, 3 Mart akşamı toplantıdan önce Ishiba’nın ofisinden bir sekreterin çeki takdim ettiğini ve şöyle dediğini söyledi: “Bu bir hediye. Peşin olarak veriyoruz.” Milletvekilinin ofisi o zamandan beri kuponu iade ettiğini de sözlerine ekledi.

LDP temmuz ayında yapılacak üst meclis -ya da Meclis- seçimlerine hazırlanırken, Ishiba hükümetine yönelik eleştiriler LDP içinde bile giderek artıyor.

LDP’nin üst meclis üyelerinden Hiroshi Yamada cuma günü X’te yazdığı yazıda bunun “başbakanın sorumluluk duygusu ve yetkinliği hakkında soru işaretleri uyandıran çok ciddi bir mesele” olduğunu belirtti.

Bir LDP yöneticisi şunları söyledi: “Bu asla gerçekleşmemeliydi. Kamuoyunda herhangi bir şüphe oluşmasını önlemek çok önemlidir.” Bir başka parti yöneticisi ise “Bu savunulamayacak kadar pervasız bir hareketti” diyerek yakındı.

Eylül 2024’te Ishiba, birçok kişi tarafından merhum Shinzo Abe’nin veliahtı olarak görülen muhafazakar Sanae Takaichi’yi ikinci tur oylamada yenerek LDP başkanı seçildi. Ishiba alt meclis olan Temsilciler Meclisini dağıttı ve kasım ayında genel seçim çağrısında bulundu. İktidardaki LDP-Komeito koalisyonu sandalye kaybetti ve o seçimde çoğunluğu kazanamadı.

Kilit soru, kuponların dağıtımının siyasi faaliyetler için bağış niteliği teşkil edip etmediği. Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu, bireylerin siyasi faaliyetlerle ilgili olarak siyasetçilere hediye çekleri de dahil olmak üzere para ve menkul kıymet bağışı yapmasını yasaklıyor.

Ishiba perşembe gecesi resmi konutunda gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu siyasi faaliyetlerle ilgili bir bağış değildi” dedi.

Bir siyasi parti başkanı olarak insanları yemeğe davet etmenin siyasi bir faaliyet olmadığı iddiasının kamuoyu tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorulduğunda Ishiba, muhabire “Bu neden siyasi bir faaliyet olarak değerlendirilsin ki?” diye sordu. Bir parti lideri olarak “minnettarlığını ifade etmenin” siyasi faaliyetten ayrı olduğunu savundu.

Katılımcıların hiçbirinin Ishiba’nın seçim bölgesinde yaşamadığını ve dolayısıyla Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu veya Kamu Görevlileri Seçim Kanunu’nun ihlal edilmediğini vurguladı. Ayrıca hediye çeklerini ilk kez dağıtmadığını da açıkladı.

Nihon Üniversitesi’nde emeritus profesör ve siyasi finansman uzmanı olan Tomoaki Iwai, Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, 100,000 yenlik kuponların kişisel bir hediye için çok fazla olduğunu belirtti. “Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu’nun 21. Maddesinin ihlali olarak değerlendirilebilir” dedi.

Mali raporlarda siyasi kuruluşlar arasında bağış olarak kaydedilmesi halinde bu tür işlemlere izin verilebilse de, Iwai bu örnekte “Genellikle bireysel politikacılara bağış olarak kabul edilir” diye ekledi.

Muhalefetteki Japonya Anayasal Demokrat Partisi lideri Yoshihiko Noda cuma günü yaptığı açıklamada “Bu miktar sosyal standartlara göre çok yüksek” dedi. Noda, Ishiba’nın istifasını talep etmenin “tartışma konusu olmadığını” belirtti, ancak “parlamento tartışması yoluyla kendisinden tam bir açıklama talep edeceğiz” dedi.

İktidar koalisyonu ile birlikte 2025 bütçe tasarısını revize etmek ve alt meclisten geçirmek için çalışan Japonya Yenilik Partisi’nin eş lideri Seiji Maehara, “Bu konuyu, üst mecliste görüşülmekte olan bütçe tasarısına ilişkin oylamaya bağlayıp bağlamamak da dahil olmak üzere parti içinde tartışmak istiyorum” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English