Bizi Takip Edin

ASYA

Çin kamuoyu: Batı ateşi körüklerken, Pekin barış arayışında

Yayınlanma

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Dışişleri Direktörü Wang Yi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve diğer üst düzey Rus yetkililerle Moskova’da bir araya gelirken, Çin kamuoyu Rusya-Ukrayna savaşında Pekin’in arabuluculuk rolünü tartışıyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan perşembe günü yapılan açıklamaya göre, Çin “her zaman olduğu gibi tarafsız ve adil bir duruş sergileyecek ve krizin siyasi olarak çözümünde yapıcı bir rol oynayacak.”

Bu arada Çinli üst düzey diplomat Wang Yi geçen cumartesi günü Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Çin’in Ukrayna krizine siyasi bir çözüm bulma konusundaki duruşuna ilişkin bir belge yayınlayacağını söylemişti.

Wang belgenin ne zaman yayınlanacağı konusunda ayrıntı paylaşmadı, ancak Çin basınına göre belgede Pekin’in tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve tüm ülkelerin meşru güvenlik kaygılarının ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan bazı önerileri yer alacak.

Barışın işlemesi taraflara bağlı

Çinli analistlere göre, ABD ve Batılı ülkeler Ukrayna’da devam eden savaşı sürdürmek için ek silahlar göndermekle meşgul. Pekin’in arabuluculuk yapmak için elinden geleni yapacağını kaydeden Çinli uzmanlar, bir barış planının etkili olup olmayacağının ise savaşan taraflara bağlı olduğunu söylüyor.

Global Times’a konuşan uzmanlara göre, Kiev yönetimi, Moskova’nın altını oymaya devam etmek ve statükoyu zorla değiştirmek için uzun süreli bir çatışmayı tercih eden Washington’dan derinden etkilendiği için her iki tarafın da kabul edeceği uygulanabilir bir barış formülü geliştirmek gerçekten zor. Çinli uzmanlar barışın, ancak savaş alanındaki zayiat ve hasar taraflardan en az birinin fikrini değiştirecek boyuta ulaştıktan sonra gelebileceğini düşünüyor.

Pekin’deki Çin Dış İlişkiler Üniversitesi’nde profesör olan Li Haidong, “Eğer Batı Rusya’nın bazı güvenlik endişelerinin meşru ve makul olduğunu kabul etmeyi reddederse, Moskova, güvenlik çıkarlarını reddeden bir teklifi asla kabul etmeyecek ve bu nedenle çatışma durdurulmayacaktır” diyor.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Çalışmaları Enstitüsü’nde yardımcı araştırma görevlisi olan Zhang Hong’a göre ise, Rusya ve Ukrayna savaş alanında çıkmaza girdi. Savaşan tüm tarafları tatmin edecek mükemmel bir plan yapmanın zor olduğunu kaydeden Zhang, ateşkes ve barışı teşvik etmenin uzun vadeli ve büyük çaba gerektiren bir süreç olduğunu ve Çin’in en başından beri yapmaya çalıştığı şeyin bu olduğunu savunuyor.

ABD ve NATO savaşı kışkırtıyor

China Daily’nin AB Büro Şefi Chen Weihua’ya göre, uzun menzilli füzelerin ve savaş uçaklarının Ukrayna’ya gönderilme olasılığı ancak NATO’nun Rusya-Ukrayna çatışmasını tırmandırma ve uzatma hedefine ulaşmasına yardımcı olabilir.

Chen ayrıca, Putin’in Moskova’nın “bu sürece dahil olan herkesle kabul edilebilir çözümler konusunda müzakere etmeye” istekli olduğunu söylemesine rağmen, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Rusya’nın barışa hazırlandığına dair hiçbir işaret olmadığında ısrar ettiğini ve barış için doğru koşulların ortadan kalktığını iddia ettiğini hatırlatıyor.

ABD’nin, Pekin’in Moskova’ya “öldürücü silahlar” tedarik etmeyi planladığına dair söylentileri yaymasını da bu bağlamda değerlendiren Chen, Washington’ın dünyanın dikkatini ABD’nin çatışmayı körüklediği ve Ukrayna ve Avrupa’ya artan silah satışlarından kâr elde ettiği gerçeğinden uzaklaştırmaya çalıştığını söylüyor.

Rusya ziyareti Pekin’in çabalarına örnek

People’s Daily editörleri Zhong Wenxing ve Liang Jun da, Wang Yi’nin Rusya ziyaretini Çin’in Ukrayna krizine siyasi bir çözüm bulmak için çabalarına dair en somut örnek olarak sunuyorlar.

People’s Daily makalesinde, Batı’nın siyasi amaçlı aşağılamalarına rağmen, “yakın komşular olarak” Çin ve Rusya’nın, kapsamlı stratejik koordinasyon ortaklıklarını sağlamlaştırmaya ve işbirliğini derinleştirmeye devam etmek için her türlü nedene sahip olduğu vurgulanıyor.

‘Kaya gibi sağlam’ Çin-Rusya ilişkisi

Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmayı reddeden Pekin’in defalarca barış görüşmesi çağrısında bulunmasına rağmen Moskova ile “derin” ve “kaya gibi sağlam” ortaklığı, ABD ve birçok Avrupa ülkesini endişelendiriyor.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Ukrayna krizi boyunca Rusya’yı izole etmeye yönelik Batı baskısına direnerek Putin’in yanında yer aldı. Çin-Rus ticaret hacmi Ukrayna savaşından bu yana artarken, Rusya’nın Çin’e petrol satışı da artış gösterdi.

Çin ve Rusya ikili ticareti yıllık yüzde 34,3 artarak 2022’de 1,28 trilyon yuan (190 milyar dolar) gibi rekor bir seviyeye ulaştı. Ticaret hacminin yakında yılda 200 milyar dolara ulaşması hedefleniyor.

Rusya’nın Çin-Rusya Doğu Gaz Boru Hattı üzerinden Çin’e ihraç edilen doğal gaz ise geçen yıl 15 milyar metreküpe ulaştı ve hacmin 2023’te 22 milyar metreküpe çıkması bekleniyor.

Pekin, uluslararası koşullar ne olursa olsun Çin-Rusya stratejik koordinasyonu için herhangi bir “sınır” veya “kısıtlı alan” görmediğini vurguluyor.

ASYA

Çin Maliye Bakanlığı tüketim ve yatırımı artıracak önlemler sözü verdi

Yayınlanma

Maliye Bakanlığı, Pekin’in tüketimi en önemli öncelik haline getirmesi ve ekonomiyi canlandırmak için daha aktif politikalara yönelmesinin ardından, önümüzdeki yıl iç talebi genişletmek için daha fazla ve daha hızlı mali harcamaların yanı sıra ortak çaba sözü verdi.

Salı günü gelecek yılın çalışma gündemine ilişkin bir bakanlık konferansının tamamlanmasının ardından yapılan açıklamaya göre bakanlık, tüketim büyümesini desteklemek için emekli maaşlarını ve sağlık sigortası sübvansiyonlarını “uygun bir şekilde artıracak” ve tüketim malları takas programlarına daha fazla destek verecek. Açıklamada bakanlığın ayrıca etkin yatırımları teşvik edeceği, yeni tahviller çıkaracağı ve harcamaları artıracağı belirtildi.

Maliye Bakanı Lan Foan toplantıda yaptığı konuşmada “2025 yılında daha yüksek bir mali açık oranı için daha proaktif bir politika kombinasyonu uygulayacağız, harcama yoğunluğunu arttıracağız ve yatırım ve tüketimi teşvik etmek için harcama hızını artıracağız” dedi.

Pekin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin büyümesini tekrar rayına oturtmak için önümüzdeki yıl için kilit görevler belirledi. Tüketimin canlandırılmasının en önemli hedef olmasının yanı sıra, üst yönetim bu ayki ton belirleyici merkezi ekonomik çalışma konferansında bütçe açığı oranının yükseltilmesi de dahil olmak üzere daha aktif mali politikalara duyulan ihtiyacı da vurguladı.

Pekin ayrıca 2025 yılı için para politikası duruşunu “ılımlı gevşek” olarak değiştirirken, bazı ekonomistler gelecek yıl ekonomi politikasının artırılması sorumluluğunun mali tarafa verilmesi çağrısında bulundu.

Ekonomist Tao Dong geçtiğimiz hafta bir forumda yaptığı konuşmada, Çin’in gelecek yılki maliye politikasının odağının yatırımları teşvik etmekten harcamaları teşvik etmeye kayacağını ve daha fazla tüketim artırıcı maliye politikasının sırada olduğunu söyledi.

Salı günü Reuters, Çin’in tüketimi artırmak için önümüzdeki yıl 3 trilyon yuan (411 milyar ABD Doları) tutarında rekor düzeyde özel hazine bonosu ihraç etmeyi planladığını bildirdi. Reuters haberinde, bu yıl 1 trilyon yuan olan yeni tahvil ihracındaki keskin artışın, ekonominin gümrük tarifeleri ve diğer dış şoklardan kaynaklanan potansiyel etkileri hafifletmesine yardımcı olmayı amaçladığı belirtildi.

Maliye Bakanlığı toplantısında ayrıca ulusal lojistik merkezlerinin kapasitelerinin artırılması ve tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi, teknoloji odaklı start-up’lar ile küçük ve orta ölçekli işletmeler için daha fazla mali destek ve zorluklarla karşılaşan işletmelere daha fazla yardım gibi diğer çalışma öncelikleri de belirlendi. Bakanlık, işletmelere verdiği bir taahhütte keyfi ücret, ceza ve harçların uygulanmasını kararlılıkla önleyeceğini söyledi.

İstihdam ve yeşil dönüşüm çabalarının desteklenmesinin yanı sıra yerel yönetim borçlarının ve diğer risklerin azaltılmasının da önümüzdeki yılın önemli gündem maddeleri olduğu belirtildi.

Çin gelecek yıl 411 milyar dolarlık özel hazine bonosu ihracı planlıyor

Okumaya Devam Et

ASYA

Bangladeş Hindistan’dan eski Başbakan Hasina’yı yargılanmak üzere geri yollamasını istedi

Yayınlanma

Bangladeş, komşusu Hindistan’a, ağustos ayında Yeni Delhi’ye kaçan eski Başbakan Şeyh Hasina’yı “yargı süreci” için ülkeye geri göndermesini istedi.

Güçlü ticari ve kültürel bağlara sahip olan Güney Asya komşuları arasındaki ilişkiler, Hasina’nın iktidarına karşı düzenlenen şiddetli protestoların ardından görevden alınması ve sınır ötesine sığınmasından bu yana gergin bir hal aldı.

Dakka’nın pazartesi günü Yeni Delhi’ye yaptığı talep, Hindistan Dışişleri Bakanı’nın Bangladeş’i ziyaret etmesinden iki hafta sonra geldi. Ziyarette bakanlar iki ülke arasındaki bulutları dağıtmayı ve yapıcı ilişkiler sürdürmeyi umduklarını söylemişti.

Bangladeşli Bakan Touhid Hossain gazetecilere yaptığı açıklamada iki ülke arasındaki diplomatik yazışmalara atıfta bulunarak “Hindistan hükümetine Bangladeş hükümetinin Hasina’yı yargı süreci için buraya geri istediğini belirten bir nota gönderdik” dedi.

Hossain yargı sürecine ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı ve Hasina’nın oğlu Sajeeb Wazed, yorum taleplerine hemen yanıt vermedi.

Bangladeş’in geçici hükümetinin başkanı Muhammed Yunus, Hindistan’ın Hasina’yı geri göndermesini ve son 15 yıldaki görev süresi boyunca işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle yargılayabilmesini talep etti.

Hindistan Dışişleri Bakanı Vikram Misri bu ay Dakka’yı ziyaret etti ve Hindistan’ın Dakka ile yapıcı bir ilişki sürdürme kararlılığını yineledi.

Yeni Delhi, Hasina’nın “güvenlik nedenleriyle” kısa bir süre önce Hindistan’a geldiğini ve ayrıntıya girmeden burada kalmaya devam ettiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Ishiba Trump ile görüşmek için randevu kovalıyor

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba salı günü yaptığı açıklamada, Kuzeydoğu Asya ile ilgili konular da dahil olmak üzere çeşitli konuları görüşmek üzere ABD Başkanı seçilen Donald Trump ile bir toplantı ayarlamaya çalıştığını söyledi.

Bir basın toplantısında konuşan Ishiba, “Bölgesel durum ve ekonomiye ilişkin temel algılar üzerinde anlaşmaya varmak son derece önemli” dedi. “Japonya-ABD ittifakını yeni zirvelere taşımak için Kuzeydoğu Asya konusunda aynı fikirde olmak önemlidir” diye vurguladı.

Ishiba, Japonya’nın bir toplantı için “uygun bir zaman” bulmak için çalışacağını, ancak henüz “somut bir şeye” karar verilmediğini söyledi.

Başbakanın yorumları Trump’ın geçen hafta 20 Ocak’taki yemin töreninden önce bir toplantıya açık olduğunu söylemesinin ardından geldi. Nikkei’nin edindiği bilgiye göre Trump’ın ekibi Japon hükümetine ocak ayı ortasında bazı tarihler önerdi ve her iki taraf da temas halinde olmaya devam ediyor.

Savunma işbirliği

Japonya ve ABD önemli ticaret ortakları ve on yıllardır süren güvenlik anlaşmaları kapsamında savunma alanında yakın işbirliği içerisindeler. ABD ile ittifakı başarılı bir şekilde yönetmek her Japon başbakanı için temel dış politika önceliği olarak görülüyor. Washington ayrıca bölgede Çin’in etkisini kısıtlama girişimlerinde Tokyo’yu önemli bir müttefik ve askeri birlikleri için kritik bir üs olarak görüyor.

Ishiba kasım ayında Güney Amerika’da bir çift uluslararası zirveye katıldıktan sonra Trump ile görüşmeyi denedi ancak başarısız oldu. O zamandan beri Trump’ın göreve başlamasından hemen sonra bir görüşme ayarlamaya çalışıyor.

Ishiba görüşmenin zamanlaması konusunda hükümet içinde farklı görüşler olduğunu kabul etti.

Japonya parlamentosuna atıfta bulunan Ishiba, “İki argüman var: biri, henüz resmi olarak göreve başlamamışken bir sonraki başkanla görüşmenin iyi bir fikir olmadığı, diğeri ise Diet oturumu nedeniyle [iç siyasi] programın sıkışık olduğu şubat veya mart ayından önce görüşmenin daha iyi olacağı” dedi.

Ishiba ayrıca Japonya’nın, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un bu ayın başlarında görevden alınmasının ardından siyasi durumun belirsizliğini koruduğu Güney Kore ile çalışmaya devam etme kararlılığını da teyit etti.

Ishiba geçen hafta Güney Kore başbakanı ve devlet başkanı vekili Han Duck-soo ile telefonda görüştü.

Ishiba, “Güney Kore’deki iç siyasi gelişmelere rağmen… Japonya ile Güney Kore ve ABD arasındaki yakın bağları sürdüreceğimizi teyit ettik” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English