Bizi Takip Edin

ASYA

Çin: NATO Asya-Pasifik’te çatışma peşinde

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Güney Kore ve Japonya’ya yaptığı ziyaretlerde Çin’e karşı Asya-Pasifik’te NATO angajmanını güçlendirme vurguları Pekin’in tepkisini çekti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Çarşamba günü yaptığı açıklamada, NATO’yu sözde ‘Çin tehdidi’ hakkında “yaygara koparmamaya ve bölgesel çatışmayı kışkırtmamaya” çağırdı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning basın toplantısında, “Asya-Pasifik, jeopolitik rekabet için bir savaş alanı değil ve bölgede çatışma ve Soğuk Savaş zihniyeti hoş karşılanmıyor” ifadesini kullandı.

NATO ittifakının geleneksel savunma bölgelerini ve alanlarını sürekli olarak bozduğuna ve Asya-Pasifik ülkeleriyle askeri ve güvenlik bağlarını geliştirdiğine dikkat çeken Mao, bunun yerine “NATO, Avrupa’nın güvenliğini korumada oynadığı rolü düşünmeli” dedi.

Sözcü, Japonya’nın askeri hamlelerine de değinerek, şu uyarıda bulundu: “Japonya ciddi bir şekilde tarihten ders almalı, barışçıl kalkınma yolunda ilerlemeli ve bölge ülkelerinin karşılıklı güvenini sarsacak, bölgenin barış ve istikrarına zarar verecek şeyler yapmamalıdır.”

Çinli uzmanlar: ABD Asya’da ikinci bir Ukrayna faciası peşinde

Asya-Pasifik’e çıkarma yapan tek Batılı lider Stoltenberg değildi. ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, Stoltenberg’in ardından önce Güney Kore’yi ziyaret etti, ardından da Filipinler’e geçecek.

Bu ziyaretlerin stratejik hedefi Pekin yönetiminin yanı sıra, Çin kamuoyunu da endişelendirdi. ABD’nin Avrupa’yı askeri çatışmaya sürüklediğini belirten Çinli analistler, şimdi ise Asya’da Çin’i komşuları aracılığıyla çevreleme politikası kapsamında bir cepheleşme ve blok çatışması yaratmaya çalıştıklarını düşünüyor.

Bu stratejiyi tehlikeli bir “Soğuk Savaş zihniyeti” olarak nitelendiren Çinli analistler, ABD öncülüğündeki ittifakın Kuzey Atlantik’in ötesinde de etkisini artırmaya çalıştığını ve bu hırsın Ukrayna savaşına yol açtığını belirtiyor.

Global Times’a konuşan uzmanlar, NATO’nun aynı modeli Asya-Pasifik’te uygulamaya çalıştığını, bu durumun ise bloklaşmaya yol açtığını ve bölgenin ekonomik entegrasyonunu zayıflattığını söylüyor. Çinli uzmanlara göre, bu durum sadece Çin’e değil bölgedeki bütün ülkelere zarar veriyor.

‘30 yıllık barış ortamını bozacaklar’

NATO ve ABD’li yetkililerin ziyaretlerini Global Times’a değerlendiren Çin Dış İlişkiler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden profesör olan Li Haidong, bu faaliyetlerin, “Asya’nın Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana yaşadığı 30 yılı aşkındır süren barış ve refah ortamını sona erdirmeyi amaçladığını” kaydetti.

Asya-Pasifik bölgesinin, Kore Yarımadası sorunu, Tayvan sorunu, Güney Çin Denizi sorunu ve Doğu Çin Denizi’ndeki Çin-Japonya gerilimi gibi potansiyel olarak patlak verebilecek birçok soruna rağmen son on yıllarda barışçıl kalmayı başardığını vurgulayan Çinli uzmanlara göre bunun temel nedeni, Çin’in, dış güçlerin askeri müdahalesini caydırmak için yeterli güce sahip olması ve bölge ülkelerinin sorunları istişare yoluyla çözmeye istekli olması.

ABD’nin sözde bir “Çin tehdidi” yaratarak ve bunu abartarak bölge ülkelerini korkutmaya çalıştığını ve dengeyi bozmaya çalıştığını belirten analistler, bölge ülkelerinin bu tür girişimlere karşı çıkmak için birlikte çalışması gerektiğini söylüyor.

NATO’yu ABD’nin bölgesel barış ve istikrarı baltalamak için kullandığı bir piyon olarak değerlendiren Çinli uzmanlar, Ukrayna krizi gibi bir facianın Asya’da yaşanmaması için bölge ülkelerini NATO’ya fazla yakın durmaması gerektiği konusunda uyarıyor.

ASYA

Batı yaptırımlarının ardından Rusya’da Çin malı otomobil satışları rekor kırdı

Yayınlanma

Çin otomobillerinin Rusya’daki satışları, yaptırımların Batılı markaları Moskova ile ilişkilerini kesmeye zorlamasıyla yeni rekorlara ulaştı.

Pekin’in Washington ve Brüksel’den elektrikli araç ihracatına yönelik yüksek gümrük vergileriyle karşı karşıya olduğu bir dönemde Rusya’daki satışların artması Çinli otomobil üreticilerine yardımcı olurken, Rus otomobil kültüründe de hızlı bir değişimin mühendisliğini yaptı.

Moskova’da yaşayan bir otomobil blog yazarı olan Ilya Frolov, Financial Times’a verdiği demeçte, “Eğer bir araba satın alacaksanız, seçiminiz ya [Rus yapımı] bir Lada ya da gri ithalat olarak getirilen son derece pahalı bir Avrupa arabası ya da çok iyi donanımlı ve nispeten ucuz bir Çin arabası” dedi.

Ukrayna müdahalesi sonrası, daha önce Rusya’nın otomobil pazarına hakim olan Avrupalı, Koreli ve Japon otomobil üreticilerinin araç satışlarında keskin bir düşüş yaşandı.

Avtostat analiz ajansına göre, Şubat 2022’deki müdahale sırasında bu markalar tüm satışların yüzde 69’unu oluşturuyordu. Şu anda pazar payları sadece yüzde 8,5. Çinli üreticilerin payı ise aynı dönemde yüzde 9’dan yüzde 57’ye yükseldi.

Bir endüstri grubu olan China Passenger Car Association’ın verilerine göre, 2024 yılının ilk dokuz ayında Rusya, 849.951 araca ulaşan hacmiyle Çin yapımı otomobiller için en büyük ihracat noktası oldu. İkinci en büyük hedef olan Meksika ise bu rakamın yarısından daha azını ithal etti.

CPCA genel sekreteri Cui Dongshu, “Çin’in son yıllarda otomobil ihracatında kaydettiği büyüme esas olarak Rusya pazarından gelen katkılara dayanıyor,” dedi. “Rusya’nın otomobil pazarının rekabetçi ortamındaki dramatik dalgalanmalar ve değişiklikler, Çinli otomobil şirketlerine geniş satış fırsatları ve büyük karlar sağladı” diye ekledi.

Rusya’ya satılan Çinli araçların yaklaşık %90’ı içten yanmalı motorlara sahip olsa da, geniş hibrid SUV’larda uzmanlaşmış elektrikli araç üreticisi Li Auto tarafından üretilen 15.000’den fazla otomobil 2024’ün ilk sekiz ayında Rusya’da satıldı.

Çin’in varlığının genişlemesi o kadar büyük oldu ki sadece müşteriler değil sektör profesyonelleri de yeni şirketlere akın etti.

Otomobil endüstrisiyle çalışan Krasnoe Slovo adlı halkla ilişkiler ajansının Moskova’daki yöneticisi Vadim Gorzhankin, Financial Times’a verdiği demeçte, “[Eskiden Batılı şirketlerde çalışan] neredeyse herkes artık Çinli şirketlerde çalışıyor,” dedi.

Çin gümrük verileri, otomobil üreticilerinin tam rakamların mevcut olduğu en son ay olan eylül ayında Rusya’ya 1,8 milyar dolar değerinde otomobil ihraç ettiğini gösteriyor; bu rakam 2021’in aynı ayında 96 milyon dolardı.

Financial Times’a gör, Çin’in artan hakimiyeti bazı yerli üreticileri kızdırdı – özellikle de kaynaklarının daha fazlasını silah üretimine yönlendirmek zorunda kalanları.

Rusya’nın en güçlü silah üreticisi Rostec’in başkanı Sergei Chemezov, devleti Çin araçlarına “koruyucu önlemler” uygulamaya çağırdı. Şirketinin Rusya’nın en büyük otomobil üreticisi Lada’nın üreticisi Avtovaz’da hissesi var ve Avtovaz eylül ayında yaptığı açıklamada Çin araçlarının satışlarındaki artışın ardından pazar payının %25’e düşebileceğini söyledi.

Ülkenin otomobil üreticileri, batılı parçalara ve teknolojiye erişimi kısıtlayan yaptırımlardan ağır darbe aldı. Bunu telafi etmek için onlar da sık sık Çin’e yöneldi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Sri Lanka devlet başkanının koalisyonu erken seçimde çoğunluğu elde etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake’nin koalisyonu Ulusal Halkın Gücü (NPP),  seçim kurulunun cuma günü açıkladığı sonuçlara göre, erken genel seçimlerde çoğunluğu kazanmaya hazırlanıyor.

Eylül ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Dissanayake, ağır bir mali krizden çıkmaya çalışan ülkede yoksullar arasındaki sıkıntıları hafifletmeyi amaçlayan politikaları için yetki istiyor.

Marksist eğilimli Dissanayake’nin koalisyonu perşembe günkü seçimlerden önce parlamentodaki 225 sandalyeden sadece üçüne sahipti ve bu da onu koalisyonu feshetmeye ve yeni bir yetki istemeye sevk etti.

Sri Lanka Seçim Komisyonu’nun internet sitesinde yer alan son sonuçlara göre NPP perşembe günkü seçimlerde yaklaşık %62 ya da 5,4 milyon oy alarak 52 sandalye kazandı ve parlamentoda çoğunluğu elde etme yolunda ilerledi.

“Bunu Sri Lanka için kritik bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Güçlü bir parlamento oluşturmak için yetki bekliyoruz ve halkın bize bu yetkiyi vereceğinden eminiz,” dedi Dissanayake perşembe günü oyunu kullandıktan sonra.

“Sri Lanka’nın siyasi kültüründe eylül ayında başlayan ve devam etmesi gereken bir değişim var” diye ekledi.

Dissanayake’nin koalisyonunun başlıca rakibi olan muhalefet lideri Sajith Premadasa’nın Samagi Jana Balawegaya partisi 13 sandalye ve oyların yaklaşık %19’unu kazandı. Önceki Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe’nin desteklediği Yeni Demokratik Cephe ise iki sandalye kazandı.

17 milyondan biraz fazla Sri Lankalı beş yıllık bir dönem için milletvekillerini seçme hakkına sahipti. Rekor sayıda 690 siyasi parti ve bağımsız grup 22 seçim bölgesinde yarıştı.

On yıllardır aile partilerinin egemen olduğu ülkede siyasete yabancı olan Dissanayake, daha büyük refah önlemleri ve rüşvet gibi yoksullukla mücadele politikalarını destekliyor.

Sri Lanka’da genel seçimlerde, özellikle de başkanlık oylamasından kısa bir süre sonra yapılıyorsa, genellikle başkan desteklenir.

Başkan yürütme yetkisini elinde bulunduruyor ancak Dissanayake’nin tam teşekküllü bir kabine atayabilmesi ve vergileri düşürme, yerel işletmeleri destekleme ve yoksullukla mücadele gibi önemli vaatlerini yerine getirebilmesi için parlamentoda çoğunluğa sahip olması gerekiyor.

Ayrıca Sri Lanka’nın tartışmalı yürütme başkanlığını kaldırmayı planlıyor ancak bunu uygulamak için parlamentoda üçte iki çoğunluğa ihtiyacı var.

22 milyonluk bir ülke olan Sri Lanka, 2022’de ciddi bir döviz sıkıntısının tetiklediği ekonomik krizin altında ezilmiş, bu da ülkeyi temerrüde itmiş ve ekonomisinin 2022’de %7,3, geçen yıl ise %2,3 küçülmesine neden olmuştu.

Uluslararası Para Fonu’nun 2,9 milyar dolarlık kurtarma programıyla desteklenen ekonomi geçici bir toparlanma sürecine girdi ancak yüksek hayat pahalılığı başta yoksullar olmak üzere pek çok kişi için hala kritik bir sorun.

Okumaya Devam Et

ASYA

Hindistan Afganistan ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor

Yayınlanma

Hindistan, Afganistan ve Pakistan arasındaki gerginlikten faydalanarak Afgan ticaretini Pakistan güzergahından Hintli bir şirket tarafından işletilen İran limanına yönlendirmeye çalışıyor.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Sekreter J.P. Singh başkanlığındaki üst düzey bir heyet 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Kabil’i ziyaret etti. Heyet Afganistan Savunma Bakanı Molla Muhammed Yakup, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ve Kabil’deki BM kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi. Görüştükleri konular arasında India Ports Global Limited tarafından işletilen İran’ın Çabahar limanı da vardı.

Bakanlık sözcüsü Randhir Jaiswal geçen hafta düzenlediği basın brifinginde “Hindistan’ın insani yardımları, Çabahar limanının Afganistan’daki iş dünyası tarafından işlemler, ihracat ve ithalat için nasıl kullanılabileceği ve yapmak istedikleri diğer şeyler hakkında görüşmelerde bulundular” dedi.

Taliban’ın savunma bakanlığı da sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Yaqoob’un Hintli heyetle ilişkilerini geliştirme yollarını görüşmek üzere bir araya geldiğini doğruladı. Muttaki’nin ofisi de Singh ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıklayarak Taliban’ın baş diplomatının ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunduğunu ve Afgan işadamlarının Hindistan’a seyahat edebilmeleri için daha kolay vize verilmesini talep ettiğini kaydetti.

Yeni Delhi’deki Observer Araştırma Vakfı Stratejik Çalışmalar Programı’nda yardımcı araştırmacı olan Kabir Taneja, Hindistan’ın bir süredir Çabahar limanını Afganistan için alternatif bir ticaret yolu olarak tanıtmaya çalıştığını söyledi.

“[Çabahar] projenin temel tasarımının bir parçası. Ayrıca Kabil’e, Afganistan’ın uzun süredir birincil liman olarak kullandığı Karaçi limanına bir alternatif sunmaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English