Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin, Tayvan’a silah satışı nedeniyle 13 ABD askeri firmasına yaptırım uygulayacak

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Tayvan’a silah satışına tepki olarak perşembe gününden itibaren 13 ABD askeri firmasına yaptırım uygulama kararı aldığını duyurdu.

Bu adım, Çin’in ABD’nin Tayvan’a F-16 jetleri ve radarları için 385 milyon dolarlık potansiyel yedek parça ve destek satışına izin vermesine şiddetle karşı çıkmasının ardından geldi.

Dışişleri Bakanlığı perşembe günkü açıklamasında, yaptırımların hedefindeki şirketler arasında Teledyne Brown Engineering Inc, BRINC Drones Inc ve Shield AI Inc’in yer aldığını söyledi.

Yaptırımlarla karşı karşıya kalan diğer şirketler ise Rapid Flight LLC, Red Six Solutions, SYNEXXUS Inc, Firestorm Labs Inc, Kratos Unmanned Aerial Systems Inc, HavocAI, Neros Technologies, Cyberlux Corporation, Domo Tactical Communications ve Group W.

Buna ek olarak Çin, aralarında Raytheon, BAE Systems ve United Technologies’in de bulunduğu beş şirketten altı yöneticinin Çin’deki mal varlıklarını donduracak ve ülkeye girişlerini yasaklayacak.

Çinli kuruluş ve bireylerin de bu kişilerle iş yapmaları yasaklandı.

DİPLOMASİ

İran, Kırım’ı Rusya’nın parçası olarak tanımayı reddetti

Yayınlanma

İran ve Rusya, 17 Ocak’ta 20 yıllık kapsamlı ortaklık anlaşması imzalayacak. Ancak anlaşma, Kırım ve diğer tartışmalı bölgelerin Rusya’nın bir parçası olarak tanınmasını içermiyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’ın uluslararası hukuka ve toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak’ta Moskova’da iki ülke arasındaki ilişkileri önümüzdeki 20 yıl boyunca düzenleyecek Kapsamlı Ortaklık Anlaşması’nı imzalayacak.

Ancak Middle East Eye’ın Tahran’daki muhabiri ve konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu belge, Rusya’nın 2014 yılında kontrol altına aldığı Kırım ve diğer “tartışmalı bölgelerin” tanınmasını içermiyor.

Anlaşmanın temel maddelerinden biri toprak bütünlüğüne vurgu yapıyor. Bu madde, İran’ın Basra Körfezi’ndeki üç ada üzerindeki kontrolü konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşadığı anlaşmazlık bağlamında Tahran için özel bir önem taşıyor. İran, bu adaları 1971 yılından bu yana kontrol ediyor.

Sözleşme, teknoloji ve siber güvenlik; barışçıl nükleer enerji; terörizm ve organize suçla mücadele; çevre sorunları ve kara para aklama ile mücadele gibi çeşitli işbirliği alanlarını kapsayan 47 madde içeriyor.

Ayrıca, askeri konular da belgede yer almakta ve bunlar arasında askeri personelin eğitimi ile ortak projelerin hayata geçirilmesi bulunuyor. Fakat bu projelerin detayları, bir İran hükümet yetkilisinin belirttiğine göre, daha sonra kararlaştırılacak.

Bir başka maddede, tarafların birbirlerine yönelik saldırganları desteklemesi veya topraklarının diğer taraf aleyhine saldırılar için kullanılmasına izin vermesi yasaklanıyor.

İran ve Rusya, ABD’nin yasa dışı dış yaptırımları ve ikincil yaptırımlarına karşı birlikte mücadele etme konusunda anlaştı. Ayrıca, uluslararası platformlarda birbirlerini desteklemeyi taahhüt etti.

Ancak, İranlı bir dış politika analisti, bu maddenin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin -ki Rusya burada üye- İran’a yönelik yaptırımları geri getirmesi hâlinde sorun yaratabileceğini belirtti. Bu durum, Avrupa ülkelerinin 2025 yılı Ekim ayına kadar geçerli olan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (2015 tarihli nükleer anlaşma) kapsamında kısıtlamaları yeniden uygulamaya koymayı tercih etmesi hâlinde yaşanabilir.

İran hükümetinden üst düzey bir yetkili, Middle East Eye’a verdiği demeçte, anlaşma taslağının “20 ila 30 müzakere turu” sonucunda tamamlandığını ve bu sürecin “dört-beş yıl sürdüğünü” ifade etti. Belgenin, İran parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, daha önce Türk televizyon kanalı TRT World‘e verdiği bir röportajda, İran’ın Kırım, Donetsk ve Lugansk bölgelerini Rusya’nın bir parçası olarak tanımadığını söyledi.

Arakçi, “Uluslararası hukuka ve tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Tahran ile Moskova arasındaki iyi ilişkilere rağmen, İran Kırım ve Ukrayna’nın diğer bölgelerinin ilhakını tanımamaktadır,” dedi.

Arakçi ayrıca, İran’ın Irak, Suriye, Yemen, Filistin ve Afganistan’daki savaş ve askeri çatışmaları kınadığını belirtti ve “Aynı şekilde Ukrayna’daki savaşa ve insanların yerinden edilmesine karşıyız,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ermenistan ve ABD, stratejik ortaklık anlaşmasını imzaladı

Yayınlanma

Ermenistan ve ABD, stratejik ortaklık çerçevesini belirleyen bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma, iki ülke arasında ekonomi, güvenlik, savunma ve demokrasi gibi alanlarda daha derin bir işbirliğini hedefliyor. Ermenistan, KGAÖ’den ayrılma sürecini sürdürerek ABD ile ilişkilerini güçlendiriyor.

Ermenistan ile ABD, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık çerçevesini belirleyen bir anlaşmayı imzaladı. Armenpress’in haberine göre, belgeye Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken imza attı. İmza töreni, Washington’da gerçekleştirilen ikili görüşmeler kapsamında düzenlendi.

Blinken, anlaşmanın iki ülke ilişkilerinde önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı vy “ABD-Ermenistan Stratejik Ortaklık Komisyonu’nu kuruyoruz. Bu, ekonomi, güvenlik, savunma, demokrasi ve adalet gibi kilit alanlarda işbirliğini genişletmemize olanak sağlayacak. Ülkelerimiz daha güçlü ortaklar haline geliyor; bu sadece Ermenistan ve ABD için değil, tüm bölge ve ötesi için faydalı olacak,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Blinken, yeni anlaşmanın “daha sürdürülebilir, barışçıl, güvenli ve bağımsız” bir toplum yaratmayı hedeflediğini belirtti.

Ararat Mirzoyan ise anlaşmanın Ermenistan ile ABD arasındaki işbirliğini “daha iddialı” hale getirdiğini ifade etti. “Anlaşma, iktisadi ve enerji bağlarının güçlendirilmesini, iletişim kanallarının geliştirilmesini, savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğinin derinleştirilmesini, demokratik kurumların, adaletin ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesini, ayrıca yenilikçi teknolojilerin ve yüksek teknolojinin teşvik edilmesini içeriyor,” dedi.

Mirzoyan, ABD’ye Ermenistan’ın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Ayrıca, Güney Kafkasya bölgesinde istikrarlı ve kalıcı bir barışın sağlanması yönündeki çabalarından ötürü minnettarlığını dile getirdi.

Bakan, “Bu anlaşma, ülkelerimiz arasındaki derinleşen stratejik ilişkilerin bir kanıtı ve ortak başarılarla dolu bir geleceğe yönelik bir yol haritası olsun,” değerlendirmesini yaptı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yaz aylarında ABD Başkanı Joe Biden’a Bağımsızlık Günü vesilesiyle gönderdiği tebrik mesajında ABD ile stratejik ortaklık geliştirme niyetini dile getirmişti.

Bununla birlikte, Paşinyan, Ermenistan’ın 2022-2023 yıllarında Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında yardım talebine yanıt vermeyen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü (KGAÖ) defalarca eleştirdi.

Paşinyan, KGAÖ’yü “balon bir ittifak” olarak tanımlamış ve örgütün Ermenistan’ın egemen topraklarının sınırlarını belirleyip savunmaya yönelik bir adım atmadığını belirtmişti. Ayrıca, bazı üyelerini, özellikle Belarus’u, Karabağ savaşında Azerbaycan’a destek vermekle suçlamıştı.

Geçen yılın şubat ayında Ermenistan, KGAÖ’ye üyeliğini resmen askıya aldı; aidat ödemelerini ve ortak tatbikatlara katılımını durdurdu. Paşinyan, Kolektif Güvenlik Anlaşması’nın Ermenistan’ın çıkarlarına hizmet etmediğini belirterek, örgütten çıkışın mantıklı bir sonraki adım olduğunu ifade etti.

Ermenistan ve ABD, ikili ilişkilerin düzeyini ‘stratejik ortaklığa’ yükseltecek

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Fico ile Zelenskiy arasındaki söz düellosu sürüyor

Yayınlanma

Slovakya ile Ukrayna arasında, Kiev’in transit Rus gazı anlaşmasını sona erdirmesiyle başlayan gerilim büyüyor.

Pazartesi günü Slovakya Başbakanı Robert Fico, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e açık bir mektup göndererek kendisini gaz transitinin kesilmesi ve ikili ilişkileri görüşmek üzere Slovakya-Ukrayna sınırı yakınlarında ortak müzakerelere davet etti.

Mektupta Rus gazının transit geçişinin durdurulmasının Ukrayna, Slovakya ve AB’ye “büyük zarar” verdiğini savunan Fico, “Avrupa’da bu pozisyonda yalnız olmadığını” söyledi.

Ayrıca savaşın bir an önce sona erdirilmesi ve barış görüşmelerinin başlatılması çağrısını yineleyen Fico, “savaşta karşılıklı kan dökülmesinin uzatılmasının Ukrayna’nın olası barış görüşmelerindeki konumunu güçlendireceğine inanmadığını” da sözlerine ekledi.

Fico, Ukrayna Başbakanı Denis Şmıhal ile daha önce yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlarına dikkat çekti ve Zelenskiy’i Slovak topraklarındaki ortak sınırla ilgili programının taleplerini dikkate alarak “ilk fırsatta” kendisiyle görüşmeye davet etti.

Zelenskiy’in Fico’nun mektubuna yanıtı kısa oldu ve X’teki mesajında mektubu alıntılayarak, “Tamam. Cuma günü Kiev’e gel,” diye yazdı.

Fico, Ukrayna’nın Rus gazını transit geçişinin sona ermesinin Slovakya’nın kendi transit gelirlerini kaybetmesi ve başka yerlerden gaz getirmek için daha fazla ödeme yapması anlamına geldiğini savunarak Ukrayna’yı sözleşmeyi uzatmaya ikna etmeye çalıştı.

Ukrayna’nın transit geçişi sürdürmeyi reddetmesi üzerine Fico, Slovakya’nın Ukrayna’ya elektrik ihracatını “karşılıklı olarak” durdurma ya da Slovakya’daki Ukraynalı savaş mültecilerine yardımı kesme tehditlerine başvurdu.

Zelenskiy, “Putin’in Fico’ya Ukrayna’ya karşı ikinci bir enerji cephesi açması emrini verdiğinin” görüldüğünü ileri sürmüştü.

Fico’nun Ukrayna’nın elektrik şebekesine acil yardımın durdurulmasına yönelik son uyarıları da tartışma konusu.

2003 yılında İtalya, kısmen komşu ülkelerin bir kablo arızasının ardından yeterince hızlı bir şekilde acil durum gücü sağlayamaması nedeniyle ülkenin modern tarihindeki en uzun elektrik kesintisini yaşamıştı.

Slovak başbakanı geçen hafta Brüksel’de, enerji sistemi Rusya tarafından hırpalanan Ukrayna’nın da benzer bir akıbete uğrayabileceğini öne sürdü.

Avrupa Komisyonu ile görüştükten sonra Brüksel’de gazetecilere yaptığı açıklamada Slovakya’nın “Ukrayna’ya 30 dakika içinde [acil] elektrik sağlayabilecek tek ülke olduğunu, aksi takdirde elektrik şebekesinin çökebileceğini” savundu.

Fico, Ukrayna’ya acil durum şebeke yardımının engellenmesini “sert bir karşılıklı önlem” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English