İran ve Rusya, 17 Ocak’ta 20 yıllık kapsamlı ortaklık anlaşması imzalayacak. Ancak anlaşma, Kırım ve diğer tartışmalı bölgelerin Rusya’nın bir parçası olarak tanınmasını içermiyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’ın uluslararası hukuka ve toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak’ta Moskova’da iki ülke arasındaki ilişkileri önümüzdeki 20 yıl boyunca düzenleyecek Kapsamlı Ortaklık Anlaşması’nı imzalayacak.
Ancak Middle East Eye’ın Tahran’daki muhabiri ve konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu belge, Rusya’nın 2014 yılında kontrol altına aldığı Kırım ve diğer “tartışmalı bölgelerin” tanınmasını içermiyor.
Anlaşmanın temel maddelerinden biri toprak bütünlüğüne vurgu yapıyor. Bu madde, İran’ın Basra Körfezi’ndeki üç ada üzerindeki kontrolü konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşadığı anlaşmazlık bağlamında Tahran için özel bir önem taşıyor. İran, bu adaları 1971 yılından bu yana kontrol ediyor.
Sözleşme, teknoloji ve siber güvenlik; barışçıl nükleer enerji; terörizm ve organize suçla mücadele; çevre sorunları ve kara para aklama ile mücadele gibi çeşitli işbirliği alanlarını kapsayan 47 madde içeriyor.
Ayrıca, askeri konular da belgede yer almakta ve bunlar arasında askeri personelin eğitimi ile ortak projelerin hayata geçirilmesi bulunuyor. Fakat bu projelerin detayları, bir İran hükümet yetkilisinin belirttiğine göre, daha sonra kararlaştırılacak.
Bir başka maddede, tarafların birbirlerine yönelik saldırganları desteklemesi veya topraklarının diğer taraf aleyhine saldırılar için kullanılmasına izin vermesi yasaklanıyor.
İran ve Rusya, ABD’nin yasa dışı dış yaptırımları ve ikincil yaptırımlarına karşı birlikte mücadele etme konusunda anlaştı. Ayrıca, uluslararası platformlarda birbirlerini desteklemeyi taahhüt etti.
Ancak, İranlı bir dış politika analisti, bu maddenin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin -ki Rusya burada üye- İran’a yönelik yaptırımları geri getirmesi hâlinde sorun yaratabileceğini belirtti. Bu durum, Avrupa ülkelerinin 2025 yılı Ekim ayına kadar geçerli olan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (2015 tarihli nükleer anlaşma) kapsamında kısıtlamaları yeniden uygulamaya koymayı tercih etmesi hâlinde yaşanabilir.
İran hükümetinden üst düzey bir yetkili, Middle East Eye’a verdiği demeçte, anlaşma taslağının “20 ila 30 müzakere turu” sonucunda tamamlandığını ve bu sürecin “dört-beş yıl sürdüğünü” ifade etti. Belgenin, İran parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, daha önce Türk televizyon kanalı TRT World‘e verdiği bir röportajda, İran’ın Kırım, Donetsk ve Lugansk bölgelerini Rusya’nın bir parçası olarak tanımadığını söyledi.
Arakçi, “Uluslararası hukuka ve tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Tahran ile Moskova arasındaki iyi ilişkilere rağmen, İran Kırım ve Ukrayna’nın diğer bölgelerinin ilhakını tanımamaktadır,” dedi.
Arakçi ayrıca, İran’ın Irak, Suriye, Yemen, Filistin ve Afganistan’daki savaş ve askeri çatışmaları kınadığını belirtti ve “Aynı şekilde Ukrayna’daki savaşa ve insanların yerinden edilmesine karşıyız,” ifadelerini kullandı.