Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB ve Mercosur ticaret anlaşmasını sonuçlandırmaya yakın

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen bu hafta Mercosur zirvesi için Uruguay’a uçarken AB ve Güney Amerika ülkeleri uzun süredir ertelenen ticaret anlaşmasını tamamlamaya çok yakın.

Financial Times’a (FT) konuşan iki yetkili von der Leyen’in, çiftçiler ve çevre üzerindeki potansiyel etkisine saldıran Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un şiddetli muhalefetine rağmen anlaşmayı sonuçlandırmak amacıyla önümüzdeki 48 saat içinde Montevideo’ya gideceğini söyledi.

Brüksel, Çin rekabeti ve ABD başkanı seçilen Donald Trump’ın gümrük vergileri tehdidiyle mücadele eden otomobil üreticileri ve diğer sanayi şirketleri için yeni pazarlar açmaya kararlı. 

Fakat hükümeti düştükten sonra kriz yaşayan Fransa, diğer üye ülkeleri Mercosur ticaret bloğuyla yirmi yılı aşkın bir süredir müzakere edilen anlaşmaya karşı çıkmaya çağırıyor.

Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve Bolivya’dan oluşan Mercosur da kırılgan bir yapıya sahip fakat Trump’ın Beyaz Saray’a gelmesiyle birlikte AB’ye daha fazla sığır eti ve tarım ürünü satmak istiyor.

Arjantin ve Uruguay gibi büyük soya fasulyesi ve et üreticileri de ticaret politikasında giderek daha iddialı hale gelen Çin’e çok fazla güvenmekten kaçınmak istiyor.

Brüksel’in hesaplamalarına göre anlaşma 780 milyon kişilik bir pazar yaratacak ve Avrupa’daki işletmeleri gümrük vergilerinden yılda 4 milyar avrodan fazla tasarruf ettirecek. AB şirketlerinin Mercosur beşlisinde 330 milyar avroluk yatırımı bulunuyor.

Yetkililer Leyen’in perşembe ve cuma günü yapılacak olan zirveye gideceğini söyledi. Yetkililerden biri, “Montevideo’ya uçup hiçbir şey göstermeden geri dönmez,” dedi.

Uruguay Katolik Üniversitesi Uluslararası İşletme Enstitüsü Direktörü Ignacio Bartesaghi, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın, Avrupa’da anlaşmaya yönelik siyasi destek şüpheli kalsa bile, von der Leyen’in zirvede teknik müzakerelerin tamamlandığını duyurması için baskı yapabileceğini söyledi.

Bartesaghi, Lula’nın Mercosur içinde Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin yol açtığı gerilimi yatıştırmaya çalıştığını ve “bir tür başarıyı açıklamak istediğini” söyledi. 

Mercosur ülkelerinden birinden bir bakan da Leyen’in zirveye katılmasının beklendiğini söyledi ve bir anlaşmanın sonuçlandırılması için “müzakerelerin sürdüğünü” sözlerine ekledi. Bakan, “Bu her şeyden çok AB’ye bağlı,” dedi.

Polonya Başbakanı Donald Tusk kısa bir süre önce anlaşmaya mevcut haliyle karşı olduğunu söylemişti. Avusturya da anlaşmayı engellemeye çalışacağını taahhüt etmiş ve Hollanda parlamentosu da anlaşmayı kınayan bir karar almıştı.

Bununla birlikte anlaşmanın onaylanmasını engelleyecek yeterli oyu toplayabilmek için İtalya gibi bir başka büyük üye devletin de muhalifler safına katılması gerekecek.

Almanya, İspanya ve diğer pek çok üye ülke anlaşma için yoğun çaba sarf etti.

Anlaşma ilk olarak Brezilya’nın eski lideri Jair Bolsonaro’nun seçilmesiyle sekteye uğramıştı. AB, ormanların korunması ve iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bağlayıcı taahhütler içeren bir deklarasyonda ısrar ediyor.

Geçen yıl Lula’nın iktidara geri dönmesiyle görüşmeler hızlanmıştı, fakat Lula elektrikli araç üreticileri de dahil olmak üzere Brezilya sanayisi için daha fazla koruma istiyor.

Nihai anlaşmanın içeriği henüz belli değil.

DİPLOMASİ

Dokuz NATO ülkesi Balkanlar’da tatbikata başlıyor

Yayınlanma

13-26 Ocak tarihleri arasında NATO üyesi dokuz ülke, Balkanlar’da ‘Steadfast Dart – 25’ tatbikatını gerçekleştirecek. Tatbikatta yaklaşık 10 bin kişilik kuvvet, doğu kanadını güçlendirme ve caydırıcılığı artırma amacıyla hava, kara, deniz ve özel kuvvetlerden oluşan birliklerle katılacak.

NATO’ya üye dokuz ülke, 13-26 Ocak tarihleri arasında Balkanlar’da “Steadfast Dart – 25” isimli tatbikat düzenleyecek. Bu bilgi, NATO’nun resmi internet sitesinde yer aldı.

Tatbikatın amacı, askeri birliklerin kapasitelerini, taraflar arasındaki uyumu ve operasyonel tepkime kabiliyetlerini sınayarak doğu kanadını savunma yeteneklerini güçlendirmek olarak açıklandı.

Tatbikata NATO’nun 9 üyesinden yaklaşık 10 bin kişilik müttefik reaksiyon kuvvetleri (ARF) katılacak. Hava, kara, deniz ve özel kuvvetler de tatbikatta yer alacak.

Tatbikat, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’da gerçekleştirilecek. NATO tarafından yapılan açıklamada, bu tatbikatın “önemli bir caydırıcı etki sağlama konusunda NATO’nun çevikliğini ve kararlılığını göstermek” amacı taşıdığı vurgulandı.

Tatbikat, gerçek zamanlı reaksiyon kapasitesini sergileme işlevi de görecek.

10 Ocak’ta NATO ülkeleri, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma önerisini reddetti. Fakat ülkeler, mevcut yüzde 2 seviyesinden harcamaların artırılmasına ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir oldu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Musk ve Zuckerberg, AB dijital kurallarından memnun değil

Yayınlanma

X’in sahibi Elon Musk ve Meta’nın patronu Mark Zuckerberg geçtiğimiz hafta Avrupa siyasetine defalarca müdahale ederek AB’li siyasetçilerin ABD’li teknoloji devlerinin Kıtanın dijital kurallarına uyması gerektiği yönündeki çağrılarına sert çıktı.

Son gelişmeler arasında Zuckerberg’in AB’nin dijital düzenleyici çerçevesini “sansür” olarak nitelendirmesi ve rekabet politikasını “neredeyse bir gümrük tarifesine” benzetmesi yer alıyor.

Zuckerberg ayrıca cumartesi günü Trump destekçisi Joe Rogan ile yaptığı bir podcast röportajında, göreve gelecek Trump yönetimini ABD teknoloji endüstrisini AB’nin dijital düzenleyici çerçevesinin uygulanmasına karşı savunmaya çağırdı.

Hafta sonu AB liderlerinin tepkileri ise cılız kaldı. Almanya Dijital Bakanı Volker Wissing ve Fransa Dijital Bakanı Clara Chappaz, hükümetlerinin konuyu “ciddiye aldığını” söyledi ve AB’nin içerik denetleme yasası olan Dijital Hizmetler Yasasını (DSA) kapsamlı bir şekilde soruşturma, değerlendirme ve uygulama konusunda Avrupa Komisyonuna olan güvenlerini ifade etti.

Chappaz pazar günü yaptığı açıklamada AB yasalarının sağlam olduğunu ve Avrupalıların Komisyonun ABD’nin Büyük Teknolojisine etkili bir şekilde karşı koyacak araçlara sahip olduğuna güvenebileceklerini söyledi.

Zuckerberg’in Büyük Teknoloji’yi AB’nin dijital kural kitabından korumak için yeni ABD yönetimine başvurması ve Trump’ın AB mallarına %20’ye varan gümrük vergileri uygulama tehdidi, Komisyonun AB yasalarını etkili bir şekilde uygulama konusundaki siyasi kabiliyeti hakkında ciddi şüpheler uyandırıyor.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, Zuckerberg ve Musk gibi ABD’li teknoloji patronlarının son eylemlerinin ihlal olarak değerlendirilmesi halinde, DSA’nın uygulanmasından sorumlu ekibinin AB’’nin içerik denetleme kurallarının ihlaline yönelik daha fazla soruşturma başlatabileceğini belirtti.

Zuckerberg, 7 Ocak’ta Meta’nın içerik denetleme politikalarında değişikliğe gittiğini duyurmuş ve bu hamlenin, Meta patronunun Trump karşısında attığı bir geri adım olduğu ileri sürülmüştü.

Buna cevaben Komisyon şu anda Meta tarafından Facebook ve Instagram için sunulan ve platformların nefret söylemi ve nefret içeren davranış tanımlarında yapılan değişikliklere odaklanan etki değerlendirmelerini inceliyor.

Meta’nın ABD’deki üçüncü taraf doğruluk kontrol programını sona erdirme kararı da, özellikle şirket henüz AB için benzer duyurular yapmadığı için endişelere yol açtı.

Fakat cuma günü France Info’ya verdiği bir röportajda Fransız Chappaz, Meta’nın DSA kapsamındaki AB içerik denetleme kurallarına uyacağından emin olduğunu ifade etti.

Komisyon, çocukların korunmasına ilişkin endişeler nedeniyle mayıs ayında Meta’nın Facebook ve Instagram platformları hakkında resmi bir soruşturma başlatmıştı.

Bu arada Elon Musk da, Almanları yaklaşan seçimlerde sağcı AfD’yi desteklemeye teşvik etmek için sosyal medya platformu X’i defalarca kullandı.

Musk geçtiğimiz perşembe günü X’te AfD lideri Alice Weidel ile röportaj yaparak tartışmaları daha da alevlendirdi.

Komisyon şu anda X tarafından DSA’nın tespit edilen altı ihlalini soruşturuyor; bunlar arasında doğrulama gereklilikleri, araştırmacılar için veri erişimi, reklam şeffaflığı, nefret söylemi politikaları, şiddet içeren içeriğin denetlenmesi ve platformun kullanıcı liderliğindeki doğruluk kontrol süreci ile ilgili ihlaller yer alıyor.

DSA kapsamında her bir ihlal, bir şirketin yıllık küresel cirosunun %6’sına kadar para cezasına neden olabilir.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Goldman Sachs: Petrol fiyatları 2025’te 90 doları görebilir

Yayınlanma

Goldman Sachs, ABD’nin Rusya ve İran’a yönelik yaptırımlarının Brent petrol fiyatını 2025’te 90 dolara yükseltebileceğini öngörüyor. 13 Ocak’ta Brent petrol fiyatı, 81,11 dolara ulaşarak son aylardaki en yüksek seviyeyi gördü.

Goldman Sachs Group Inc. analistlerine göre, Brent petrol fiyatları 2025 yılında varil başına 90 dolara ulaşabilir. Bu tahminin ardındaki temel neden, ABD’nin Rusya enerji sektörüne yönelik son yaptırımları olarak gösteriliyor.

Bloomberg tarafından yapılan bir ankette, uzmanlar bu yaptırımların fiyatlandırma üzerinde önemli bir rol oynayacağını belirtti.

İran ve Rusya’nın üretiminde düşüş bekleniyor

Goldman Sachs, Donald Trump yönetimi altında İran’a da yaptırımlar uygulanması hâlinde hem Rusya’nın üretiminde hem de İran’ın petrol arzında günlük 1 milyon varillik bir düşüş yaşanacağını öngörüyor.

İran, dünya petrol piyasasında büyük bir tedarikçi konumunda olduğundan, bu senaryonun küresel fiyatlar üzerinde ciddi bir etkisi olabileceği vurgulanıyor.

Goldman Sachs analistleri, tüm bu olumsuz etkenlere rağmen 2024 yılında Brent petrol fiyatlarının ortalama 76 dolar civarında seyretmesini bekliyor.

Benzer şekilde, RBC Capital Markets LLC’nin tahminlerine göre, 2024 yılı boyunca fiyatlar ortalama 80 dolar düzeyinde olacak.

RBC uzmanı Brian Leizen, enerji tedarik zincirinin önceki yıllarda birçok zorlu senaryoya rağmen beklentileri aştığını belirtti.

ABD’nin yeni yaptırımları petrol fiyatlarını hareketlendirdi

ABD, 10 Ocak’ta Rusya enerji sektörüne yönelik yeni yaptırımları devreye aldı. Bu yaptırımlar kapsamında Gazprom Neft ve Surgutneftegaz gibi büyük şirketlerin yanı sıra onlarca petrol hizmetleri şirketi ve Rus petrol ticareti yapan kuruluşlar hedef alındı.

Yaptırımların ardından, Brent petrol fiyatı 13 Ocak’ta 81,11 dolara çıkarak Ağustos 2024 sonundan bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Uzmanlar, bu yükselişin piyasada yeni dalgalanmalara yol açabileceği görüşünde.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English