Asya
Çin ve Vietnam, Xi Jinping’in ziyareti sırasında 45 anlaşma imzaladı

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping pazartesi günü Vietnam’a gitti ve ABD Başkanı Donald Trump tarafından sarsılan çok taraflı ticaret sistemini savunma çağrısında bulundu. Çin ve Vietnam , Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in devlet ziyareti sırasında aralarında demiryolu bağlantılarının da bulunduğu 45 işbirliği anlaşması imzaladı.
Xi, ziyareti öncesinde Vietnam Komünist Partisi’nin resmi gazetesi Nhan Dan’da yayınlanan bir makalede “Ticaret savaşlarının ve gümrük tarifesi savaşlarının kazananı yoktur ve korumacılığın çıkış yolu yoktur” diye yazdı.
“Çok taraflı ticaret sistemini kararlılıkla savunmalı, küresel üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarını kararlılıkla korumalı ve açık ve işbirliğine dayalı bir uluslararası ortamı kararlılıkla sürdürmeliyiz” dedi.
Xi havaalanında ekim ayında göreve gelen Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong tarafından karşılandı. Bir devlet başkanının yabancı bir VIP’yi havaalanında karşılaması nadir görülen bir durumdur. Bu üst düzey havaalanı resepsiyonları genellikle Trump’ın 2017 ve 2019’daki ziyaretlerinde olduğu gibi hükümet bakanları veya üst düzey parti üyeleri tarafından verilir.
Başka hiçbir üst düzey Çinli lider Vietnam’ı Xi kadar sık ziyaret etmedi. Xi’nin bu ülkeye yaptığı gezi, 18 aydan kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği ikinci ziyaret.
Xi, bu yılki ilk yurtdışı turu olan mevcut Güneydoğu Asya gezisi sırasında Malezya ve Kamboçya’ya da gidecek.
Pazartesi günü imzalanan 45 anlaşma arasında iki taraf tedarik zincirinde işbirliği yapma konusunda anlaştı. Belgede “İki ülke arasında üretim zincirleri ve tedarik zincirlerinde işbirliği potansiyeli muazzamdır ve iki ülkenin ve halklarının temel çıkarlarıyla uyumlu parlak beklentilere sahiptir” denildi.
Çin lideri, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam ile bir araya geldi ve “Geçtiğimiz 75 yıl boyunca, uluslararası durum nasıl gelişirse gelişsin, iki taraf her zaman birbirini destekledi” dedi.
Xi, “Değişken bir uluslararası durumla karşı karşıya kalan Çin ve Vietnam, ısrarla barışçıl kalkınmayı sürdürdü ve dostane işbirliğini derinleştirerek dünyaya değerli bir istikrar ve kesinlik getirdi” diye ekledi.
Yerel göre liderler iki ülke arasında demiryollarının geliştirilmesi için bir komite kurulması ve bu alandaki işbirliğinin artırılması konusunda mutabık kaldılar.
En büyük ticaret ortağı
Çin, 1950 yılında komünist Vietnam ile resmi olarak diplomatik ilişki kuran ilk ülke oldu.
Çin aynı zamanda, Vietnam’ın en büyük ticaret ortağı ve Vietnam da Çin’in Güneydoğu Asya’daki en büyük ticaret ortağı.
İki ülke arasındaki ticaret geçen yıl 260 milyar dolara ulaştı.
ABD ile ticaret savaşı hızlandıkça, Çin’deki üreticiler gümrük vergilerinden kaçınmak için Vietnam da dahil olmak üzere diğer ülkelere yatırım yaptı.
2025’in ilk çeyreğinde Çin, 1,2 milyar dolarla Vietnam’da yeni kaydedilen doğrudan yatırımların en büyük ikinci kaynağı oldu. Çinliler geçen yılın tamamında 2,8 milyar dolar kaydetmişti. Çin, küresel tedarik zinciri için hammadde sağlamada çok önemli bir rol oynamaktadır. Vietnam bölgesel bir üretim merkezi haline geldikçe, Çin hammaddelerine olan bağımlılığı artmıştır. Çin, Vietnam’ın en büyük ithalat kaynağı konumunda.
Xi ayrıca üretim ve tedarik zincirlerinde işbirliğinin güçlendirilmesi ve Vietnam ile 5G ve yapay zeka işbirliğinin genişletilmesi çağrısında bulundu.
COMAC Yönetim Kurulu Başkanı He Dongfeng ile ayrı bir görüşme yapan Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, Çinli uçak üreticisini Vietnam’da uçak garanti, bakım ve onarım merkezlerine yatırım yapmaya çağırdı. Ayrıca uçak satın alma ve kiralama konularında da işbirliği talebinde bulundu.
İhracat odaklı Vietnam, Trump’ın ticaret savaşını tırmandırdığı bir dönemde riskleri çeşitlendirmek için Çin’e tarımsal ve diğer sevkiyatları artırmaya çalışıyor. ABD, Vietnam’ın en büyük ihracat pazarı konumunda.
Çin Komünist Partisi’nin yayın organı People’s Daily’de bir makale kaleme alan To Lam, iki ülke ve taraflar arasındaki kapsamlı ilişki için güven, samimiyet ve karşılıklı anlayışa atıfta bulundu. Çin %145’lik ABD gümrük vergisi oranıyla karşı karşıyayken, Vietnam Trump yönetimi tarafından uygulanan %46’lık gümrük vergisinin düşürülmesi için müzakereler yürütüyor.
Asya
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın

Editörün notu: Columbia Üniversitesi’nde profesör, Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi direktörü ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı başkanlığı görevlerini yürüten ve “şok terapisi ekonomisti” olarak da bilenen Prof. Jeffrey Sachs, Başkan Trump’ın Asya’daki ABD üslerinin maliyetinden şikayet etmesine karşın, çok daha iyi çözümün bu üsleri kapatıp askerleri geri çekmek olduğunu savunuyor. Sachs’a göre Japonya ve Kore gibi zengin ülkelerin kendi savunmalarını sağlayabileceğini, diplomatik çözümlerin daha etkili olduğunu ve üslerin savunmadan çok ABD’nin güç gösterisine hizmet ettiğini belirtiyor. Sachs, Çin’in tarihi olarak bölgeyi işgal etmediğini ve bu üslerin Çin ile Kuzey Kore tarafından tehdit olarak algılandığını vurguluyor. Ayrıca Sachs, süper güçler arasında “siz bizim mahallemizden uzak durun, biz de sizinkinden” şeklinde karşılıklı bir anlaşmanın trilyonlarca dolar tasarruf sağlayıp nükleer savaş riskini azaltacağını ifade ediyor.
ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
Jeffrey Sachs, Other News
22 Nisan 2024
Başkan Donald Trump, ABD’nin Asya’daki askeri üslerinin ABD açısından fazla maliyetli olduğundan yine yüksek sesle şikayet ediyor. Japonya ve Kore ile yapılan yeni gümrük vergisi müzakereleri kapsamında Trump, Japonya ve Kore’ye ABD askerlerinin konuşlandırılması için ödeme yapma çağrısında bulunuyor.
Size çok daha iyi bir fikir: Üsleri kapatın ve ABD askerlerini ABD’ye geri gönderin.
Trump, Japonya’da 50 bin ve Kore’de yaklaşık 30 bin asker konuşlandırarak ABD’nin Japonya ve Kore’ye büyük hizmet sunduğunu ima ediyor. Ancak bu ülkelerin kendilerini savunmak için ABD’ye ihtiyacı yok.
Zenginler ve kesinlikle kendi savunmalarını sağlayabilirler. Çok daha önemlisi, diplomasi kuzeydoğu Asya’da barışı Amerikan askerlerinden çok daha etkili ve çok daha ucuza sağlayabilir.
ABD, sanki Japonya’nın Çin’e karşı savunulması gerekiyormuş gibi davranıyor. Bir bakalım. Son 1000 yıl boyunca, ki bu sürenin son 150 yılı hariç Çin bölgenin baskın gücüydü, Çin kaç kez Japonya’yı işgal etmeye kalkıştı? Eğer sıfır cevabını verdiyseniz, haklısınız. Çin tek bir kez bile Japonya’yı işgal etmeye teşebbüs etmedi.
İtiraz edebilirsiniz. Peki ya yaklaşık 750 yıl önceki 1274 ve 1281’deki iki girişime ne demeli? Moğolların 1271 ile 1368 yılları arasında geçici olarak Çin’i yönettiği dönemde, Japonya’yı işgal etmek için iki kez sefer filoları gönderdikleri ve her iki seferde de tayfunların (Japon efsanelerinde Kamikaze rüzgarları olarak bilinir) ve Japon kıyı savunmalarının birleşimiyle yenilgiye uğratıldıkları doğrudur.
Öte yandan Japonya, Çin’e saldırma veya işgal etme amaçlı birden fazla girişimde bulundu.
1592’de kibirli ve dengesiz Japon askeri lider Toyotomi Hideyoşi, Ming Çin’ini fethetme hedefiyle Kore’yi işgal başlattı. Çok ilerleyemedi, 1598’de Kore’yi bile boyunduruk altına alamadan öldü.
1894-1895’te Japonya, Çin-Japon savaşında Çin’i işgal edip yendi ve Tayvan’ı Japon kolonisi olarak aldı. 1931’de Japonya, kuzeydoğu Çin’i (Mançurya) işgal etti ve Mançukuo Japon kolonisini kurdu. 1937’de Japonya, Çin’i işgal ederek Pasifik bölgesinde İkinci Dünya Savaşı’nı başlattı.
Bugün kimse Japonya’nın Çin’i işgal edeceğini düşünmüyor ve Çin’in Japonya’yı işgal edeceğine inanmak için hiçbir mantıklı sebep veya tarihsel emsal yok. Japonya’nın kendisini Çin’den korumak için ABD askeri üslerine ihtiyacı yok.
Aynı durum Çin ve Kore için de geçerli. Son 1000 yılda Çin, ABD’nin Çin’i tehdit ettiği tek durum dışında Kore’yi hiç işgal etmedi. Çin, 1950 sonlarında Kuzey Kore’nin yanında, Çin sınırına doğru kuzeye ilerleyen ABD birlikleriyle savaşmak için savaşa girdi.
O zamanlar ABD’li General Douglas MacArthur, pervasızca Çin’e atom bombalarıyla saldırmayı tavsiye etmişti. MacArthur ayrıca o dönemde Tayvan’da bulunan Çinli milliyetçi güçlerin Çin anakarasını işgal etmesini desteklemeyi de önermişti. Başkan Harry Truman, Tanrı’ya şükür, MacArthur’un tavsiyelerini reddetti.
Güney Kore’nin Kuzey Kore’ye karşı caydırıcılığa ihtiyacı olduğu kesin ama bu, Kuzey Kore’nin nükleer cephaneliğini ve askeri yığınağını azaltmak yerine defalarca körükleyen ABD’nin varlığından ziyade, Çin, Japonya, Rusya, Kuzey Kore ve Güney Kore’yi içeren bölgesel güvenlik sistemi aracılığıyla çok daha etkili ve inandırıcı bir şekilde sağlanabilir.
Savunma değil, güç gösterisi
Aslında Doğu Asya’daki Amerikan askeri üsleri Japonya veya Kore’nin savunması için değil, gerçekten ABD’nin güç gösterisi içindir. Bu, kaldırılmaları için daha da geçerli neden. ABD, Doğu Asya’daki üslerinin savunma amaçlı olduğunu iddia etse de, Çin ve Kuzey Kore tarafından anlaşılır şekilde doğrudan tehdit olarak görülüyorlar; örneğin, bir “baş kesme” (liderliği yok etme) saldırısı olasılığı yaratarak ve Çin ile Kuzey Kore’nin ABD provokasyonuna veya bir tür yanlış anlaşılmaya yanıt verme sürelerini tehlikeli şekilde kısaltarak…
Rusya, aynı haklı nedenlerle Ukrayna’daki NATO’ya şiddetle karşı çıktı. NATO, sık sık ABD destekli rejim değişikliği operasyonlarına müdahale etti ve füze sistemlerini tehlikeli şekilde Rusya’ya yakın yerleştirdi. Sahiden de, tıpkı Rusya’nın korktuğu gibi, NATO Ukrayna Savaşı’na aktif olarak katıldı; silahlar, strateji, istihbarat sağladı ve hatta Rusya’nın derinliklerindeki füze saldırıları için programlama ve takip bile yaptı.
Trump’ın şu anda Panama’da Hong Konglu şirkete ait iki küçük liman tesisine takıntılı olduğunu, Çin’in ABD güvenliğini tehdit ettiğini iddia ettiğini (!) ve tesislerin Amerikalı alıcıya satılmasını istediğini unutmayın. Öte yandan ABD, Çin’i iki küçük liman tesisiyle değil, Japonya, Güney Kore, Guam, Filipinler ve Hint Okyanusu’nda Çin’in uluslararası deniz yollarına yakın büyük ABD askeri üsleriyle çevreliyor.
Temel mütekabiliyet
Süper güçler için en iyi strateji, birbirlerinin alanlarından uzak durmaktır. Çin ve Rusya, en hafif tabirle, Batı Yarımküre’de askeri üsler açmamalı. Bunun en son denendiği zaman, Sovyetler Birliği’nin 1962’de Küba’ya nükleer silahlar yerleştirdiği zamandı ve dünya neredeyse nükleer yok oluşla sona eriyordu (Dünyanın nükleer kıyamete ne kadar yaklaştığına dair şok edici ayrıntılar için Martin Sherwin’in dikkate değer kitabı Gambling with Armageddon‘a göz atınız).
Ne Çin ne de Rusya, kendi mahallelerindeki ABD üsleriyle karşı karşıya kalmanın tüm provokasyonlarına rağmen, bugün bunu yapmaya en ufak eğilim göstermiyor.
Trump para tasarrufu yapmanın yollarını arıyor; ABD federal bütçesinin yılda 2 trilyon dolar (ABD GSYİH’sinin yüzde 6’sından fazla) kan kaybettiği göz önüne alındığında mükemmel fikir. ABD’nin denizaşırı askeri üslerini kapatmak, başlamak için mükemmel yer olur.
Trump, ikinci döneminin başında bile bu yöne işaret ediyor gibi görünmüştü, fakat Kongre’deki Cumhuriyetçiler askeri harcamalarda azalma değil, artış çağrısında bulundu. Ancak Amerika’nın yaklaşık 80 ülkedeki 750 kadar denizaşırı askeri üssü varken, bu üsleri kapatmanın, tasarrufu cebe indirmenin ve diplomasiye dönmenin tam zamanı.
Ev sahibi ülkeleri ne onlara ne de ABD’ye faydası olmayan şey için ödeme yapmaya zorlamak, hem ABD hem de ev sahibi ülkeler için büyük zaman, diplomasi ve kaynak israfı.
ABD, Çin, Rusya ve diğer güçlerle temel anlaşma yapmalı: “Siz askeri üslerinizi bizim mahallemizden uzak tutun, biz de bizimkileri sizinkinden uzak tutalım.”
Büyük güçler arasındaki temel mütekabiliyet, önümüzdeki on yılda trilyonlarca dolarlık askeri harcamadan tasarruf sağlayacak ve daha da önemlisi, Kıyamet Günü Saati’ni nükleer kıyamete 89 saniye kaladan geriye itecektir.
Asya
Vietnam ve Güney Kore, gümrük vergilerini aşan Çin mallarına karşı önlem alıyor

Vietnam ve Güney Kore, ABD’nin daha ağır gümrük vergilerinden kaçınmak amacıyla iki Asya ülkesi üzerinden aktarılan Çin mallarına daha sert baskı uyguluyor.
Hanoi ve Seul, şu anda durdurulmuş olan “karşılıklı” gümrük vergilerinin tam olarak uygulanmasını engellemek için Trump yönetimiyle görüşmeler yürütüyor. Bunun bir parçası olarak, Çin’e uygulanan vergilerin uygulanmasını desteklemek için bir Amerikan talebine uyacaklarını belirttiler.
Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh salı günü düzenlenen bir hükümet toplantısında yetkililere ABD tarafından dile getirilen endişeleri ele almalarını söyledi ve kaçakçılık, ticaret dolandırıcılığı ve menşe yerlerini gizleme girişimlerine karşı önlemler almaları talimatını verdi. “ABD ile müzakereler için mükemmel bir hazırlığa ihtiyacımız var” diye ekledi.
Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kısa bir süre önce ürün menşeini belgelendiren yetkililere sahte ürünlere karşı önlem almaları talimatını verdi. Vietnam menşei belgesi başvurularında ani bir artış görülen şirketler için fabrikaların yerinde denetlenmesi yoluyla uygunluk sağlanacak.
Bakanlık direktifinde, ticari sürtüşmeler yoğunlaştıkça, menşe ülke sahtekarlığı vakalarının artacağını ve sahadaki durumu karmaşıklaştıracağını söyledi. Bakanlık, ABD menşeli Çin mallarının Vietnam üzerinden uygunsuz bir şekilde aktarılmasından endişe duyuyor.
ABD, Çinli üreticilerin Amerikan pazarına ihracat yapmak için üçüncü ülkelerde mağaza açtığından şüpheleniyor. Bu operasyonlar Çin’den gönderilen parçaların basit montajını gerçekleştiriyor ve bitmiş ürünleri yanlış bir şekilde yeniden etiketliyor.
Vietnam, ABD tarafından bu faaliyetler için ana merkez olarak görülüyor. Vietnam’ın ABD’ye ihracatı yıllar içinde arttı. 2024 yılında Vietnam’ın ABD ile mal ticareti fazlası 100 milyar doları aştı.
Geçmişte, Vietnam’daki operatörler menşe ülke sahtekârlığı ve yasadışı televizyon ve ayakkabı aktarımı yaparken yakalanmıştı. ABD, Vietnam’dan ihraç edilen çelik ürünlerinin bir kısmının aktarılan mallar olduğunu tespit etti.
Trump yönetimi, ihracatta aktarma yaptığından şüphelenilen Güneydoğu Asya ülkelerine karşı harekete geçti. Bu hafta başında ABD Ticaret Bakanlığı Vietnam, Kamboçya, Tayland ve Malezya’dan gelen güneş pilleri için %3,521’e varan gümrük vergisi planlarını açıkladı.
Görünen o ki Vietnam, ABD’nin gümrük vergilerini iptal etmesi için lobi yaparken uygunsuz aktarmaları engelleme çabalarını artıracak.
Güney Kore de harekete geçiyor. Pazartesi günü, resmi Kore Gümrük Servisi, hileli ihracat konusunda bir soruşturma görev gücü başlattığını duyurdu.
Servis, ilk çeyrekte Güney Kore menşeli olarak yanlış etiketlenmiş 29,5 milyar wonluk (20,7 milyon $) mal ele geçirdiğini söyledi. ABD’ye yönelik ürünler bu rakamın %97’sini oluşturdu.
Ancak Güney Kore ABD ile aktif bir şekilde işbirliği yaparsa Çin’in tepkisini çekebilir. Pazartesi günü Çin Ticaret Bakanlığı, Amerika’nın tarife müzakerelerini kullanarak ülkelere Çin ile ticareti sınırlandırmaları için baskı yapma çabalarını eleştirdi.
Bir bakanlık sözcüsü “Çin, herhangi bir tarafın Çin tarafının zararına bir anlaşma yapmasına kesinlikle karşıdır” dedi.
Güney Kore medyasının salı günü bildirdiğine göre, Çin hükümeti Güney Koreli üreticileri Çin’in nadir toprak metallerini içeren ürünleri ABD askeri müteahhitlerine ihraç etmemeleri konusunda uyardı. Mektuplar elektrikli araç, batarya, tıbbi cihaz ve daha birçok ürün üreticilerine gönderildi.
Haberlere göre mektuplar, Güney Koreli şirketleri uyumsuzluk halinde ticari yaptırımlarla tehdit etti.
Asya
Tayvan, ABD tarifeleriyle başa çıkmak için 10 milyar dolarlık bir yardım daha öneriyor

Tayvan hükümeti, perşembe günü, ekonominin ABD gümrük tarifelerinin etkisiyle başa çıkmasına yardımcı olmak için özel bir bütçe olarak 10 milyar dolarlık bir harcama daha önerdi.
Donald Trump “karşılıklı gümrük vergilerini” 90 günlüğüne durdurana kadar Tayvan’ın iki hafta önce %32’lik ABD gümrük vergilerine maruz kalması bekleniyordu.
Taipei’de düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Başbakan Cho Jung-tai, 88 milyar T$ (2.71 milyar $) tutarındaki ilk yardım paketinin, şirketler için finansman yardımı, iş piyasasını istikrara kavuşturmaya yönelik tedbirler ve elektrik sübvansiyonları da dahil olmak üzere 410 milyar T$’a (12.61 milyar $) kadar yükseltileceğini söyledi.
Özel bütçenin, muhalefet partilerinin çoğunlukta olduğu ve bu yıl israfı önlemeyi hedeflediklerini söyleyerek Tayvan’ın ana bütçesinde kapsamlı kesintiler uygulayan parlamento tarafından onaylanması gerekecek.
Tayvan hükümeti gümrük vergileri konusunda ABD ile görüşmelere başladı ve adanın ticaret fazlasını azaltmak için milyarlarca dolarlık yeni alım sözü verdi.
Tayvan lideri Lai Ching-te salı günü yaptığı açıklamada, ABD’den doğal gaz ve petrol alımlarının artırılmasının Tayvan’ın ABD ile yürüttüğü tarife görüşmelerinin odak noktası olduğunu söyledi.
Tayvan 90 günlük erteleme arasında Trump’ın gözüne girmeye çalışıyor
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu2 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Avrupa4 gün önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya’nın Berlin Büyükelçisi: ‘Ukrayna’da yabancı askerlerin konuşlandırılması kabul edilemez’