Diplomasi
Çin’in ABD’den enerji ithalatındaki düşüş Rusya’ya kapı açtı

Çin, ABD’den LNG, LPG, kömür ve petrol ürünleri ithalatını kayda değer ölçüde azalttı. Bu düşüş, ABD’nin enerji ihracatında pazar kayıplarına yol açarken, Çin’in diğer tedarikçilere yönelmesine neden oldu. Uzmanlar, bu durumun küresel enerji piyasasında pazar paylarının yeniden dağılımına ve Rusya gibi ülkelere potansiyel fırsatlar sunabileceğine işaret ediyor.
Çin, ABD’den enerji ithalatını azaltma yoluna gitti. Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG), sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), kömür ve petrol ürünleri alımında belirgin düşüşler yaşandı. ABD’den yapılan toplam doğalgaz ithalatı yüzde 44 azalarak 720 milyon dolara geriledi.
Çin, ABD’den LNG alımını tamamen durdurdu. Amerikan sıvılaştırılmış propan alımları ise yüzde 36 düşüşle 658 milyon dolara indi.
ABD, Çin’e LPG satışı yapıyor ve Çin bu gazları plastik formunda geri alıyor. Geçen yıl Çin’e tedarik edilen LPG’nin yüzde 60’ı ABD’den geliyordu.
Çin’in ABD’den kömür alımı ise üç kattan fazla azalarak 30,8 milyon dolara düştü.
ABD’den petrol ürünü tedariki de üç kattan fazla gerileyerek sadece 11,6 milyon dolar seviyesinde kaldı.
Sadece ham petrol ithalatı yüzde 22 artışla 326,2 milyon dolara yükseldi. Ancak bu artış yanıltıcı.
Geçen yılla karşılaştırıldığında düşüş bariz; 2023 yılında Çin, ABD’den ortalama aylık 502 milyon dolar değerinde ham petrol alıyordu.
Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (MGİMO) Ekonomik Uzmanlık Merkezi Direktörü Marsel Salihov, Vzglyad gazetesine yaptığı açıklamada, “2024 yılında ABD’den Çin’e enerji tedarikinin toplam hacmi 23 milyar dolar oldu. Bunun büyük kısmını LNG (14 milyar dolar), ham petrol (6 milyar dolar) ve kömür (2 milyar dolar) oluşturdu,” dedi.
Salihov, “Çin daha önce Amerikan LNG’sinin en büyük alıcılarından biri olduğu için bu durum LNG piyasası için hissedilir bir darbe,” diye ekledi.
Fakat ABD’nin kayıplarını Avrupa ve Japonya, Hindistan gibi diğer Asya ülkelerine tedarikleri yeniden yönlendirerek kısmen telafi edebildiğini belirten Salihov, “Ancak, Çin pazarının erişilemezliği göz önüne alındığında, ABD’nin planlanan yatırım projeleri muhtemelen yeniden gözden geçirilecektir,” ifadelerini kullandı.
Çin için ABD önemli olsa da, devasa Çin pazarında Amerikan enerji kaynaklarının payı genel olarak küçüktü.
Salihov, Çin’in toplam enerji ithalatının 504 milyar dolar olduğunu ve bunun yüzde 5’inden azının ABD’den geldiğini söyledi.
Çin Genel Gümrük İdaresi’nin 2024 yılı verilerine göre, Çin’in toplam LNG ithalatının (77 milyon ton) sadece yüzde 6’sı (4,3 milyon ton), taş kömürü ithalatının (352,4 milyon ton) yüzde 3’ü (12,1 milyon ton), ham petrol ithalatının (553,5 milyon ton) yüzde 2’si (9,6 milyon ton) ve petrol ürünleri ithalatının (48,3 milyon ton) yüzde 1’i (462 bin ton) ABD’den karşılandı.
Rusya Finans Üniversitesi ve Ulusal Enerji Güvenliği Fonu (FNES) uzmanı İgor Yuşkov ise, “Bu durum hem Çin hem de ABD için genel olarak nispeten sorunsuz geçti. Sadece satış pazarlarında bir değişim yaşandı,” diye konuştu.
Yuşkov, “Çin Amerikan LNG’sini almayı bıraktığında, bu gaz Güneydoğu Asya’daki diğer pazarlara, özellikle Japonya ve Güney Kore’ye daha fazla satılmaya başlandı. Aynı şey petrol için de oldu. Ve buna karşılık, bu Asya pazarlarında bulunanlar Çin’e geldi. Gazda bunlar ağırlıklı olarak Avustralya ve Katar, petrolde ise Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Afrikalı üreticiler,” değerlendirmesini yaptı.
Bunun yanı sıra Open Oil Market’in kurucusu ve genel müdürü Sergey Tereşkin, “Bir anlamda, 1970’lerde OPEC’in bir dizi gelişmiş ülkeye uyguladığı ambargo sırasında SSCB’nin Batı Sibirya kaynaklarını kullanarak Avrupa’ya petrol tedarikini hızla artırmasıyla bir paralellik kurulabilir,” yorumunu yaptı.
Tereşkin, “Şimdi enerji ticaretinin bölgeselleşmesinin ‘meyvelerinden’ büyük ihtimalle Orta Doğu ve Güney Amerika’dan, üretimlerini artırma teknik kapasitesine sahip hidrokarbon üreticileri yararlanacak,” dedi.
Bloomberg‘in haberine göre, Amerikan petrolünü işlemek için satın alan Çinli şirketler, ABD’den alımlarını yüzde 90 oranında azalttı ancak Kanada’dan ham petrol ithalatını rekor seviyelere çıkardı.
Kanada, Çin rafinerileri için uygun olan, yüksek kükürt içerikli ve daha ucuz petrolü Çin’e satıyor.
Çin, bu durumdan kârlı bile çıkabilir zira ticaret savaşı tüm enerji kaynaklarının fiyatlarının düşmesine yol açacak.
Tereşkin, “Çin’in hidrokarbon alım maliyetleri düşebilir: gümrük vergilerinin getirilmesi piyasa tarafından küresel ekonominin soğuma riski olarak algılanacak ve bu da fiyatlarda yeni düşüş turlarına yol açacaktır,” diye belirtti.
Rusya ise bu durumdan bir yandan küresel piyasada petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle kaybediyor. Rusya’nın Ural petrolü markası, varil başına 60 dolarlık tavan fiyatın bile altında işlem görüyor. Diğer yandan, Rusya da bazı alanlarda kazanabilir.
Salihov, “Rusya, ABD’nin yerini alarak Çin’e kömür ve petrol ürünleri ihracatını potansiyel olarak artırabilir,” ifadesini kullandı.
Salihov, “Petrol konusunda zor, çünkü mevcut lojistik, özellikle terminal kapasiteleri göz önüne alındığında, Çin’e zaten maksimum düzeyde tedarik yapıyoruz. ABD’den LNG alımından vazgeçilmesi, yeni Rus projelerini, özellikle Arktik LNG-2’yi destekleyebilir,” şeklinde konuştu.
Öte yandan “Çin’e hem petrol hem de gazı zaten maksimum düzeyde tedarik ediyoruz,” diyen Yuşkov, “Örneğin, Türkmenistan’ı geride bırakarak Çin’e en büyük boru hattı gaz tedarikçisi olduk. LNG tedarikleriyle birlikte Avustralya’ya da ulaştık,” diye ekledi.
LNG’ye gelince, Çin gazı iki büyük ölçekli Rus tesisinden, Sahalin-2 ve Yamal-LNG’den alıyor.
Sahalin projesinin Japon ve Koreli şirketlerle uzun vadeli sözleşmeleri bulunuyor. Fakat uzun vadeli sözleşmeler dışında kalan tüm LNG’yi Çin satın alıyor.
Yamal-LNG ile Çin’in (hisseleri dışında) yıllık 3 milyon ton LNG tedariki için uzun vadeli bir sözleşmesi var. Bu hacim genellikle Kuzey Deniz Rotası’nın doğu kısmından, buz yükünün en az olduğu temmuz-ekim aylarında teslim ediliyor.
Geri kalan hacimler Avrupa’ya gönderiliyor çünkü bu sadece yıl boyunca yapılabilen ve daha yakın bir rota olmakla kalmıyor, aynı zamanda genellikle ekonomik olarak daha kârlı.
Avrupa ve Çin’deki LNG fiyatları aynı olduğunda, daha yakın olan yere, yani Avrupa’ya taşımak daha kârlı. Şu anda Avrupa’daki fiyatlar Çin’den daha yüksek, bu yüzden Avrupalılara satmak yine kârlı.
Yuşkov, “Asya’daki fiyatlar Avrupa’dakileri aşsaydı, kış sezonunda bile şirketlerimiz Murmansk oblastında buz sınıfı tankerlerden normal tankerlere aktarma yaparak ve ardından Süveyş Kanalı üzerinden Asya’ya göndererek Çin pazarına daha fazla LNG ulaştırmanın bir yolunu bulurlardı,” dedi.
Uzman, “Ancak daha fazla taşınmıyorsa, bunun ekonomik bir anlamı yok demektir. Çin pazarını ne pahasına olursa olsun ele geçirme hedefimiz yok. Rusya için LNG’yi nereye satacağı önemli değil — Avrupa’ya mı yoksa Asya’ya mı— önemli olan kârlı olması,” şeklinde konuştu.
Ayrıca Yuşkov, “Devlet olarak Rusya açısından, Çin’de boşalan yere kendi LNG’mizi değil, ek boru hattı gazımızı göndermek daha kârlı çünkü LNG ihracatından gümrük vergisi ödenmiyor ve diğer vergilerde indirimler var, oysa boru hattı tedariklerinde bütçe doluyor,” diye belirtiyor.
Ancak bunun için Çin’e yeni bir doğalgaz boru hattı olan Sibirya’nın Gücü-2’nin inşa edilmesi gerekiyor. İlk boru hattı Çin’e tedarik için zaten dolu.
İgor Yuşkov, “ABD ve Çin arasındaki ticari gerilim, kuzeyden Sibirya’nın Gücü-2 ile güvenli tedarikler sunabileceğimiz için bizim lehimize işliyor,” dedi.
Yuşkov, “ABD ile ne kadar çok çatışma olursa, Çin o kadar çok sadece tedariklerin ekonomik fizibilitesini değil, güvenlik faktörünü de dikkate almak zorunda kalır,” diye ekledi.
Çin’in, nasıl davranırsa davransın ABD’nin kendisine baskı yapacağını anladığını belirten Yuşkov, “Madem ki ABD ithalat vergilerini bu kadar kolay uyguluyor, ticareti fiilen kesiyor, o zaman yarın ABD’nin Çin’e aynı hidrokarbon tedariklerini kesmeyeceğinin garantisi nerede? Sadece herhangi bir ülkenin deniz yoluyla güneyden Çin’e hidrokarbon tedarik etmesini yasaklayabilir ve böylece Çinlilere kaynak kıtlığı yaşatabilirler,” ifadelerini kullandı.
Yuşkov’a göre, daha yumuşak bir senaryoda ABD, Çin’i indirimli gelen İran ve Venezuela gibi ülkelerden gelen en kârlı hidrokarbon tedariklerinden mahrum bırakacak.
ABD’nin zaten bunu yapmaya çalıştığını, örneğin İran’a ve İran petrolünün Çinli alıcılarına baskı yaptığını belirten Yuşkov, İran’dan daha ucuz, yaptırım altındaki petrolü satın alan tek ülkenin Çin olduğunu söyledi.
Diplomasi
ABD-Çin ticaret ateşkesi sonrası ihracatçılar nefes aldı, ancak hala temkinliler

Yirmi yılı aşkın süredir Çin’de Walmart gibi ABD’li perakendeciler tarafından satılan mutfak eşyaları üreten Jacob Rothman, Cenevre’de varılan ABD-Çin ticaret ateşkesi üzerine “şok ve sevinç” duyduğunu söyledi.
Ancak Velong Enterprises’ın kurucu ortağı, ABD’nin Çin mallarına uyguladığı ek gümrük vergilerini 90 gün süreyle yüzde 145’ten yüzde 30’a indirmeye karar verdiği anlaşmanın geçici bir rahatlamadan öteye gitmediğini söyledi.
Financial Times’a konuşan Rothman, şu anda yüzde 40 civarında olan ABD’nin Çin ithalatına uyguladığı gümrük vergilerinin seviyesine ilişkin olarak, “Bu oran, ürün kategorilerimin ayakta kalmasını sağlayan yüzde oranıyla tam olarak aynı” dedi ve ekledi: “Biraz daha nefes alabildik… Bunun ötesinde ise belirsizlik var”.
Çin’de faaliyet gösteren ihracatçılar, pazartesi günü açıklanan gümrük vergisi indirimi kararını rahatlamayla karşıladı. 2.000’den fazla Çinli tüccarı temsil eden Shenzhen Sınır Ötesi E-Ticaret Derneği Başkanı Wang Xin, önümüzdeki birkaç hafta içinde ABD’ye yapılan sevkiyatların “önemli ölçüde artmasının” beklendiğini söyledi.
Geçen hafta sonu Cenevre’de iki gün süren görüşmelerde ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng tarafından müzakere edilen ateşkes, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında sert bir kopuşu önledi.
Ancak ihracatçılar, ticaret savaşının yarattığı belirsizliğin devam ettiğini ve bu nedenle birçok ihracatçının Çin dışındaki üretimini çeşitlendirme ve yeni pazarlar arama çabalarını sürdürdüğünü belirtti. Moody’s Analytics ekonomisti Heron Lim, “Anlaşma, her iki tarafın da yeniden ayarlamalar yapması için zaman kazandırıyor” dedi.
İki tarafın daha kalıcı bir anlaşma için 90 günü var. Analistlere göre, Donald Trump’ın tutarsız gümrük vergisi politikası, ABD’nin ekonomi politikasına olan güveni sarsmış durumda. İhracatçılar ayrıca, indirilen gümrük vergilerinin hala, Trump’ın ocak ayında göreve gelmesinden önceki seviyelerin oldukça üzerinde olduğunu da belirtti.
Trump’ın 2 Nisan’da “kurtuluş günü” gümrük vergilerini uygulamaya koymasının ardından başlayan ve normal ticaretin aksamasına neden olan bir aylık sevkiyat durdurma kararı, şimdi yavaş yavaş kaldırılmaya başlandı.
Yalnızca soyadının kullanılması isteyen nakliye acentesi Greenroad International Logistics’in yöneticisi Zhu, Financial Times’a, kısa vadede Çin-ABD nakliye talebinin “temelde patlayacak” olduğunu söyledi.
İsmini vermek istemeyen Shenzhen merkezli bir nakliye acentesi, birçok müşterinin Şükran Günü ve Noel öncesinde stok yapacağını beklediğini söyledi. “Şu anda nakliye şirketleri fiyatları artırmadı, ancak eğilim yukarı yönlü olmalı” diye ekledi.
Foshan Dış Ticaret Derneği’nde süpervizör olan Ken Huo, bazı ihracatçıların malların 90 günlük süre içinde ulaşmasını sağlamak için mümkün olduğunca hızlı sevkiyat yaptığını söyledi. Görüşmelerin başarısız olması halinde, sevkiyatların tekrar yüksek gümrük vergilerine tabi olabileceği riski olduğunu belirtti.
Bir tüccarın, Cenevre’deki ortak bildirinin ardından patronundan “stokta bulunan tüm malları derhal ABD’ye sevk et” talimatını aldığını söyledi. Bu nedenle Çin limanlarının şimdiden kalabalıklaşmaya başladığını da sözlerine ekledi.
Ancak birçok ihracatçı arasında temkinli bir hava hakim.
Yurtdışı pazarlara dekoratif baskı ve tablo üreten Fujian Jie Ao Industrial’ın genel müdürü Wang Xiaosha, daha kalıcı bir anlaşma yapılana kadar şirketin ABD’den sipariş almaya “cesaret edemeyeceğini” söyledi.
Şirketin ürünlerinin çoğu mevsimlikti ve ABD’li müşteriler genellikle gümrük vergisi askıya alınmadan önce bu ay sona eren Kanton Fuarı’nda ürünlerini seçiyordu. Bu nedenle birçok müşteri sipariş vermediğini söyledi.
Walmart da dahil olmak üzere ABD’li müşteriler için araba tavan kayışları ve aksesuarları üreten Jiangsu merkezli XStrap’ın ürün müdürü Ren Chaoqun, anlaşmanın henüz sevk edilmeyen malların birikimini azaltmaya yardımcı olacağını söyledi.
Ancak “tarifeler hala büyük bir sorun” diye ekledi. “Biraz rahatlama var. Ancak durum hala çok ciddi” ifadelerini kullandı.
Shenzhen merkezli kargo şirketi Super Popular Logistics’ten Wang Chao, nisan ayında ABD’den gelen siparişlerin yaklaşık yüzde 50 düştüğünü söyledi.
“Nisandan mayısın [başlarına] kadar etkisi oldukça büyüktü” dedi.
Velong’dan Rothman, uzun vadeli görünümün daha karmaşık olduğunu söyledi. Karşılıklı misilleme niteliğindeki ticaret savaşı, birçok müşterinin nakliye programlarını aksattı ve ticaret anlaşmasının nihai şekli konusunda belirsizlik devam ediyor.
Rothman, ateşkesin üretimini diğer ülkelerdeki fabrikalara kaydırma sürecini yavaşlatacağını da sözlerine ekledi. Rothman, “Bu, üretimin Çin’den Kamboçya ve Hindistan’daki tesislerimize taşınmasının sadece bir taşınma olabileceği, bir tahliye olmayabileceği anlamına geliyor” dedi.
“Şimdi gelecek sezonun ürünlerini sevk etmek için yaklaşık dört ila beş ayımız var” dedi ve ekledi: “Müzakereler ilerlemeye devam ederse, Çin’deki dört fabrikamız ve 20 yıllık yatırımımız korunabilir.”
Diplomasi
ABD, Huawei çiplerinin ‘dünyanın hiçbir yerinde’ kullanılmaması konusunda uyardı

Başkan Donald Trump yönetimi, Çin’in teknoloji alanındaki ilerlemelerine karşı daha sert bir tutum sergileyerek, Huawei tarafından üretilen yapay zeka çiplerini kullanan şirketlere, ABD’nin ihracat kontrollerini ihlal ettikleri takdirde cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulundu.
Ticaret Bakanlığı, Huawei’nin Ascend işlemcilerinin ABD teknolojisini içerdiği veya bu teknolojiyle üretildiği için ihracat kontrollerine tabi olduğunu açıklığa kavuşturmak için bir kılavuz yayınladı.
İhracat kontrollerini denetleyen Sanayi ve Güvenlik Bürosu salı günü yaptığı açıklamada, yabancı yapay zeka çiplerine daha sıkı bir yaklaşım benimsediğini ve “Huawei Ascend çiplerinin dünyanın herhangi bir yerinde kullanılmasının ABD ihracat kontrollerini ihlal ettiği” yönünde bir kılavuz yayınladığını duyurdu.
Ancak konuyla ilgili kişiler, büronun yeni bir kural yayınlamadığını, ancak Huawei çiplerinin ABD teknolojisinin Çinli şirkete ihracatı için zor elde edilen lisansları gerektiren bir önlemi ihlal etmiş olabileceğini şirketlere açıkça belirttiğini vurguladı.
Akin Gump’ta deneyimli bir ihracat kontrol avukatı olan Kevin Wolf, Financial Times’a, “Bu kılavuz yeni bir kontrol değil, Huawei tarafından tasarlanmış gelişmiş bir bilgisayar [entegre devre] ürününün herhangi bir yerde, herhangi bir kişi tarafından kullanılması bile ihracat kontrol kurallarını ihlal edeceği yönündeki yorumun kamuoyuna açıklanmasıdır” dedi.
Büro, üç Huawei Ascend çipinin (910B, 910C ve 910D) düzenlemelere tabi olduğunu belirterek, bu çiplerin “belirli ABD yazılımı veya teknolojisiyle tasarlanmış veya belirli ABD menşeli yazılım veya teknolojinin doğrudan ürünü olan yarı iletken üretim ekipmanıyla üretilmiş” olabileceğini kaydetti.
‘Çinli Huawei, ABD’li Nvidia’yı geride bırakacak’ endişesi
Bu kılavuz, ABD’nin Çin devi Huawei’nin gelişmiş çipleri ve diğer yapay zeka donanımlarını geliştirme hızından giderek endişe duymaya başlamasıyla birlikte yayınlandı.
Huawei, Çin’deki müşterilerine, toplam işlem gücü ve bellek gibi temel ölçütlerde önde gelen ABD’li yapay zeka çip üreticisi Nvidia’nın benzer ürünlerinden daha üstün olduğunu iddia ettiği yapay zeka çip “kümeleri” teslim etmeye başladı. Sistem, tek tek Nvidia’nın en gelişmiş ürünlerinden geride kalan, ancak toplu olarak rakip Nvidia küme ürünlerinden üstün performans sunan çok sayıda 910C çipine dayanıyor.
Shenzhen merkezli holding, şu anda Çinli şirketlere Ascend serisi işlemcileri, özellikle 910B ve 910C modellerini sunuyor. Çinli şirketlerin Nvidia’nın ürünlerini kullanmayı bırakmasıyla siparişler artarken, Huawei kendi gelişmiş yarı iletken üretim hatlarını kurarak üretim kapasitesini artırıyor.
ABD’de, Çin’in ulusal şampiyonu şirketin yakında hem Çin’de hem de yabancı pazarlarda Nvidia ve diğer ABD şirketlerinin ürünleriyle rekabet edebilecek yapay zeka işlemcileri satmaya başlayacağına dair endişeler artıyor.
Nvidia CEO’su Jensen Huang geçen ay Huawei’nin “dünyanın en güçlü teknoloji şirketlerinden biri” olduğunu ve ABD politikalarının şirketinin küresel sahnede rekabet etmesine yardımcı olması gerektiğini söyledi.
Nvidia, büronun yeni kuralları hakkında yorum yapmayı reddetti. Huawei ise yorum talebine hemen yanıt vermedi.
Ticaret Bakanlığı ayrıca salı günü, önceki Biden yönetiminin 15 Mayıs’ta yürürlüğe girmesi planlanan bir önlem olan Yapak Zekanın Yaygınlaşması Kuralı’nı iptal etti.
Bu önlem, yapay zeka çiplerinin diğer ülkelere ihracatını sınırlamak ve Çin’in mevcut ABD ihracat kontrollerini atlatmasını zorlaştırmak için tasarlanmıştı. Ancak bakanlık, kuralın çok bürokratik olduğunu ve gelecekte yerine yenisinin çıkacağını açıkladı.
Duyuru, Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyaret ettiği gün geldi. Trump, ziyaretinde, krallığın yeni devlet yapay zeka şirketi Humain’in yüz binlerce Nvidia çipi kullanarak yapay zeka altyapısı kurma taahhüdünü de içeren bir dizi anlaşma açıkladı.
Durumdan haberdar bir kaynak, önerilen Körfez anlaşmalarının boyutunun birçok üst düzey Trump yönetimi yetkilisini şok ettiğini söyledi. Yetkililer, büyük ölçekli yapay zeka altyapısının yurt dışına taşınmasından ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin Pekin ile işbirliğine göz yumulmasından endişe duyuyorlardı.
Diplomasi
Trump: Ukrayna’dan önümüzdeki günlerde iyi haberler gelebilir

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna konusunda önümüzdeki günlerde “iyi haberler” gelebileceğini duyurdu. Rusya Devlet Başkanı Putin’in 15 Mayıs’ta İstanbul’da ön koşulsuz görüşme teklifinin ardından, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de Putin ile kişisel bir görüşme arzusunu dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri Temim bin Hamad es-Sani ile Doha’da yaptığı görüşmede, Ukrayna konusunda önümüzdeki günlerde “iyi haberler” alınabileceğini belirtti.
NBC News‘in haberine göre, Orta Doğu turuna çıkan Trump, “Bugün, belki yarın, belki de cuma günü oldukça iyi haberler alacağımızı düşünüyorum ama göreceğiz,” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen hafta Kiev’e 15 Mayıs’ta İstanbul’da ön koşulsuz doğrudan görüşmelerin yeniden başlatılmasını önermişti.
Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun İstanbul’a gideceğini bildirirken, The New York Times, Reuters ve NBC‘nin kaynakları, Beyaz Saray özel elçileri Keith Kellogg ve Steve Witkoff’un da İstanbul’a geleceğini aktardı.
ABD Başkanı ayrıca İstanbul’da Rus mevkidaşıyla görüşme olasılığını da dışlamadı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Türkiye’de Putin ile kişisel bir görüşme yapmayı umduğunu söyledi.
Zelenskiy, “Onunla görüşürsem, siyasi bir zaferle çıkmalıyız; ateşkes, tüm esirlerin tüm esirlerle takası ya da benzeri bir şey,” ifadelerini kullandı.
Kremlin, İstanbul’daki görüşmeler için Rus heyetinin yapısını henüz açıklamadı. Sözcü Dmitriy Peskov’a göre, Putin’in İstanbul’daki görüşmelerin yapılacağı gün bir dizi çalışma toplantısı planlanıyor.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Rusya1 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş1 hafta önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Asya1 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Görüş6 gün önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Söyleşi1 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Amerika2 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!