Bizi Takip Edin

AMERİKA

Financial Times: Çin ‘çevreleme’ konusunda haklı

Yayınlanma

Washington ile Pekin arasındaki gergin ilişki, sözlü açıklamalara da yansıdı. Önceki gün Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, ABD’nin Çin politikasının rasyonellikten tamamen saptığını söyleyerek, Washington’ın Çin’i “birincil rakibi ve en büyük jeopolitik meydan okuma” olarak gördüğüne dikkat çekti. ABD’nin Çin’e yönelik ‘çevreleme ve bastırma’ politikasına işaret eden Qin, “ABD frene basmaz ve yanlış yolda hızlanmaya devam ederse kesinlikle çatışma olur” ifadesini kullandı.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping de geçen hafta Washington’ı “iki ülkeyi çatışmaya sürüklemekle” suçlamıştı.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby ise, Pekin’den gelen açıklamalar sorulduğunda, Biden yönetiminin politikasının değişmediğini savundu: “Çin ile çatışma değil, rekabet istiyor.”

“İkili ilişkilere yaklaşımımızda, çatışma istediğimizi düşündürecek bir şey yok” diyen Kirby, ilişkileri “kesinlikle” bu seviyede tutmak istediklerini belirtti.

Kirby’nin açıklamalarının aksine Biden yönetimi, Çin’e karşı Trump dönemi ticaret tarifelerini sürdürürken, gelişmiş yarı iletkenlerin ihracatı üzerindeki kontrolleri keskinleştirdi ve Çin’in dünya çapındaki etkisine karşı koyma iddiasıyla Avrupa’daki ve Asya’daki müttefiklerini Pekin’e karşı konumlandırma çabalarına girişti. Geçen hafta Tayvan’a 619 milyon dolarlık F-16 mühimmatı satışı kararı alan Washington’ın, Adadaki askeri birliklerini de 4 katına çıkaracağı duyuruldu.

Tayvan krizi ve Çin’e karşı ticari yaptırımlar arasında Pekin’e gitmesi beklenen Dışişleri Bakanı Blinken’in gezisi, ABD semalarında uçan Çin balonunun ‘casus’ damgasıyla ülke gündemine oturması sonrası ertelenmişti.

Ancak iki ülke arasındaki gerginlik, balon krizinin de ötesinde, Washington’ın icraatlarıyla tırmanmaya devam ediyor. Pekin, resmi ve itidalli açıklamaların ötesine geçerek ABD’nin Çin’e yönelik politikasına en üst düzeyde ‘sert’ yanıtlar vermeye başladı.

‘Pekin’i kuşatma stratejisi uygulanabilir değil’

Washington’ın Çin’i ‘çevreleme’ politikasına ilişkin tartışmaları gündemine alan Financial Times yazarı, Clinton yönetiminde ABD Hazine Bakanı Lawrence H. Summers’ın konuşma yazarlığını da yapmış olan Edward Luce, “Çin, ABD’nin çevrelemesi konusunda haklı, ancak Pekin’i kuşatmak uygulanabilir bir uzun vadeli strateji değil” diye yazdı.

Xi Jinping’in bu hafta ‘iki toplantı’ sırasında yaptığı konuşmada, Amerika’yı Çin’in “çevrelenmesinin, kuşatılmasının ve bastırılmasının arkasındaki güç” olarak adlandırarak öncekinden daha ileri gittiğini vurgulayan Luce, bu söylemin ‘kışkırtıcı’ olsa da teknik olarak yanlış olmadığını kaydediyor. Luce’a göre, Joe Biden, resmi olarak Çin ile işbirliği yapmaya kararlı, ancak “kolayca yoldan çıkabiliyor.”

ABD’deki iki partili sistemin bu noktada krize yol açtığına işaret eden Edward Luce, balon krizini örnek vererek, “Biden geçen ay bir meteoroloji balonu kadar kolay yoldan çıktı” ifadesini kullanıyor.

Luce’a göre, Washington’daki grup düşüncesi, Biden’ın aşırı tepkisine neden oldu. Çin’e karşı konsensüs artık o kadar “şahin” ki, Çin’e herhangi bir “erişim” zayıflık olarak görülüyor.

‘Kennan’ın çevreleme fikri bile daha mütevazıydı’

Luce, ABD’nin Çin’i çevreleme politikasının artık çok bariz olduğunu şu çarpıcılıkta ifade ediyor: “George Kennan’ın 1947 tarihli Foreign Affairs makalesinde ortaya konan orijinal çevreleme fikri, şu anda ABD politikası olan ilan edilmemiş çevrelemeden daha mütevazıydı.”

“Kennan’ın tavsiyesi iki yönlüydü: Sovyet imparatorluğunun genişlemesini durdurmak; ve batı demokrasisini desteklemek” diyen Luce, ABD’nin bugün Çin’e karşı yaklaşımını ise daha üst düzey bir çevreleme olarak tanımlıyor.

Amerika’nın Çin’e gelişmiş yarı iletken ihracatını yasaklamasının Çin’in ekonomik gelişimini sınırlamak anlamına geldiğini kaydeden Luce, bunun olası yan etkisinin ise Xi’nin “Çin Malı” teknolojisine yönelik çabalarını hızlandırmak olacağını vurguluyor.

Yine de “günümüzün Soğuk Savaşında”, ekonomik karşılıklı bağımlılık ilişkileri düşünüldüğünde, Luce, tamamen bir ayrışmaya gitmenin çok zor olduğunu belirtiyor.

SSCB gibi dağılması mümkün değil

Xi’nin “kuşatma”dan, Amerika’nın Çin’in komşularıyla derinleşen bağlarını kastettiğini söyleyen Luce, Japonya’nın savunma harcamalarını ikiye katlamasını, Amerika’nın Filipinler ve Hindistan’a artan yakınlığını, Avustralya ve İngiltere ile AUKUS nükleer denizaltı anlaşmasını ve ABD’nin Tayvan’a artan silah transferlerini örnek veriyor.

Peki bu iş “nasıl biter” diye soran Edward Luce, SSCB’nin aksine, Çin’in tarihi sınırlar içinde yaşadığını ve dağılmasının asla muhtemel olmadığını söylüyor. Dolayısıyla ABD’nin “her zaman orada olacak bir Çin” ile başa çıkmak için bir stratejiye ihtiyacı var.

Luce’a göre, Çin’in boyun eğeceğine dair bahis oynamak bir strateji değil:

Washington’da kısa bir anket yapıp şunu sorsanız: Bir, ABD ve Çin soğuk bir savaşta mı; ve ikincisi, ABD nasıl kazanır? Birincisinin cevabı kolay bir “evet” olur; ikincisi uzun bir duraksamaya neden olur.”

AMERİKA

ABD ekonomik büyümesi ilk çeyrekte beklentilerin altında kaldı

Yayınlanma

ABD ekonomisi, 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 1,6 ile beklentilerin altında büyüdü.

ABD ekonomik büyümesi ilk çeyrekte beklenenden daha fazla yavaşladı, ancak enflasyondaki hızlanma Federal Rezerv’in eylül ayından önce faiz oranlarını düşürmeyeceğini gösterdi.

Ticaret Bakanlığı Ekonomik Analiz Bürosu’nun perşembe günü açıkladığı ilk çeyrek GSYİH tahminine göre gayrisafi yurtiçi hasıla geçtiğimiz çeyrekte yıllık bazda %1,6 oranında arttı. Büyüme büyük ölçüde tüketici harcamaları tarafından desteklendi.

Reuters anketine katılan ekonomistler GSYİH’nin %2,4 oranında artacağını tahmin ederken, tahminler %1,0 ile %3,1 arasında değişiyordu. Böylece ülke ekonomisinde büyüme rakamları üst üste ikinci çeyrekte yavaşlama kaydetti.

Ülke ekonomisi dördüncü çeyrekte %3,4 oranında büyümüştü. Ekonomi, ABD merkez bankası yetkililerinin enflasyonist olmayan büyüme oranı olarak kabul ettiği %1.8’in üzerinde bir hızla genişliyor.

Uluslararası Para Fonu geçen hafta, beklenenden daha güçlü istihdam ve tüketici harcamalarını gerekçe göstererek, 2024 ABD büyüme tahminini ocak ayında öngörülen %2,1’den %2,7’ye yükseltti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Teksas ve Kaliforniya’da Filistin eylemlerine sert polis saldırıları

Yayınlanma

Filistin yanlısı protestolar ABD geneline yayılmaya devam ederken polis çarşamba gecesi Kaliforniya ve Teksas’ta onlarca protestocuyu öğrenci gözaltına alındı.

Austin’deki Teksas Üniversitesi’nde, çevik kuvvet üniformalı eyalet otoyol devriye polisleri ve atlı polisler bir protestoyu dağıttı ve 20 kişiyi gözaltına aldı.

Güney Kaliforniya Üniversitesi yönetimi ise kampüsünü kapalı ilan etti ve Los Angeles Polis Departmanından (LAPD) bir gösteriyi dağıtmasını istedi. 

Kampüs güvenliğinin kampüsteki çadır kampına ve öğrencilere müdahale için LAPD’den yardım istemesinin ardından çok sayıda öğrenci gözaltına alındı.

Diğer gösteriler ise Brown Üniversitesi, Michigan Üniversitesi, Massachusetts Institute of Technology (MIT) ve California State Polytechnic’te gerçekleşti.

California State Polytechnic’teki öğrencilerin bir binanın içinde kurduğu barikat üçüncü gününe girdi ve okul hafta sonu boyunca kampüsü kapatarak dersleri çevrimiçi hale getirdi.

Protestocu öğrenciler üniversitelerden İsrail’le ilişkilerini kesmelerini ve İsrail’in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını dizginlemesi için ABD hükümetine baskı yapmalarını talep ediyorlar.

Teksas polisi protestoculara saldırdı

Kaliforniya’daki gözaltılar çoğunlukla sessiz gerçekleşirken, Austin’deki Teksas Üniversitesi’nde sert polis müdahalesi yaşandı.

Bazıları at sırtında ve ellerinde coplarla yüzlerce yerel polis ve eyalet polisi protestocuların üzerine yürüdü.

Eyalet Kamu Güvenliği Bakanlığına göre, polis memurları üniversitenin ve Teksas Valisi Gregg Abbott’un emriyle 34 gözaltı yaptı.

Polis saldırısında Fox 7 Austin foto muhabiri de kanlar içinde kaldı ve ayrıca gözaltına alındı.

Teksas Valisinden polise destek

Sosyal medya platformu X’te Vali Abbott gözaltılara destek verdi ve katılan öğrencilerin okuldan atılması gerektiğini söyledi.

Abbott, “Teksas’taki herhangi bir devlet kolejinde veya üniversitesinde nefret dolu, antisemitik protestolara katılan öğrenciler okuldan atılmalıdır,” diye yazdı.

Abbott’un yorumları, bu ayın başlarında ‘üniversite kampüslerinde antisemitik söylem ve eylemlerdeki keskin artış’ olarak tanımladığı durumu cezalandırmak için okulların ifade özgürlüğü politikalarını gözden geçirmelerini gerektiren bir idari emir yayınlamasının ardından geldi.

Kararnamede, Çarşamba günü Teksas Üniversitesinde protesto düzenleyen Filistin Dayanışma Komitesi gibi gruplar ‘potansiyel ihlalciler’ olarak nitelendirilmişti.

Öğrenciler, “Polis saldırısı gösterileri artıracak,” diyor

Teksas’ta üçüncü sınıf öğrencisi olan Dane Urquhart, polisin varlığını ve gözaltıları ‘aşırı tepki’ olarak nitelendirdi ve polisler gelmeseydi protestonun barışçıl kalacağını sözlerine ekledi.

Urquhart, “Tüm gözaltılar nedeniyle, daha çok (gösteri) olacağını düşünüyorum,” dedi.

Polis kalabalığı kontrol etmek için saatler süren çabaların ardından ayrıldı ve yaklaşık 300 gösterici çimlerin üzerinde oturmak ve okulun ikonik saat kulesinin altında slogan atmak için geri döndü.

Çarşamba gecesi bir açıklama yapan üniversitenin başkanı Jay Hartzel, “Kurallarımız önemlidir ve uygulanacaktır. Üniversitemiz işgal edilmeyecektir,” dedi.

Temsilciler Meclisi Başkanından Columbia rektörüne istifa çağrısı

Öte yandan Columbia Üniversitesi çarşamba günü erken saatlerde öğrenciler ve polis arasında yeni bir çatışmayı önledi. 

Üniversite Rektörü Minouche Shafik salı günü Filistin yanlısı çadır kampının temizlenmesi konusunda bir anlaşmaya varılması için gece yarısına kadar süre tanımıştı, fakat okul müzakereleri uzatarak protestocularla görüşmelere 48 saat daha devam edeceğini söyledi.

Çarşamba günü kampüsü ziyaret eden ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson, Shafik’e ‘bu kaosa bir düzen getiremezse’ istifa etmesi çağrısında bulundu.

Johnson, “Eğer bu hızlı bir şekilde kontrol altına alınmazsa ve bu tehditler ve gözdağı durdurulmazsa, Ulusal Muhafızlar için uygun bir zaman olacaktır,” dedi.

Çarşamba akşamı bir Columbia sözcüsü, üniversitenin Ulusal Muhafızları getirmekle tehdit ettiği yönündeki söylentilerin asılsız olduğunu söyledi. Columbia’nın iletişimden sorumlu başkan yardımcısı Ben Chang, “Odak noktamız düzeni sağlamak ve bunu diyalog yoluyla başarabilirsek başaracağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Rusya’nın enerji şirketlerine yaptırımları genişletecek

Yayınlanma

ABD Enerji Bakan Yardımcısı Geoffrey Pyatt, Washington yönetiminin Rusya’nın enerji sektörüne ve ilgili altyapıya yönelik yaptırımları genişleteceğini bildirdi.

Pyatt’a göre kısıtlamalar, Vostok Oil ve Yakutsk LNG projelerini etkileyecek.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde düzenlenen enerji konulu konferansta açıklamalarda bulunan Pyatt, “Vostok Oil ve Yakutsk LNG de dahil olmak üzere, kilit enerji projelerinin yanı sıra bu alandaki gelecekteki projelerin ve ilgili altyapının geliştirilmesinde yer alan çok çeşitli şirketlere yaptırım uygulamaya devam edeceğiz,” diye konuştu.

23 Şubat 2024 tarihinde ABD yönetimi, yüze yakın Rus şirketine yaptırım uyguladı.

Bunların en büyükleri kömür piyasasının kilit oyuncuları SUEK ve Meçel, boru üreticisi TMK ve en büyük konteyner operatörü TransContainer’di.

Diğer yandan Rusya’nın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) projeleri de yaptırım listesine dahil edildi.

Bunlar arasında Ust-Luga’da kurulacak tesisin işletmecisi Rushimalyans (yüzde 50’si Gazprom’a, yüzde 50’si Rusgazdobıça’ya ait), Novatek yapıları ve Albert Avdolyan’ın Yakutistan projesi Globaltek de bulunuyor.

WSJ: ABD, Rusya’nın Arktik LNG-2 projesini raydan çıkarmaya çalışıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English