İngiliz düşünce kuruluşu Royal United Services Institute (RUSI) araştırmacılarından Folahanmi Aina, Fransa’nın Afrika’daki dış politikasını Gana, Benin, Fildişi Sahili ve Togo’ya odaklamasının ve Sahel’deki konumunu zayıflatarak buradaki nüfuzunu Rusya’ya devretmesinin muhtemel olduğunu kaydetti.
Aina, Foreign Policy dergisinde yer bulan makalesinde Fransa’nın bazı uzmanların tahmin ettiği üzere Sahel’deki yenilginin ardından Afrika’daki nüfuzunu Fildişi Sahili, Benin, Togo ve Gana’ya yönlendireceğini, zira bu ülkelerin ‘aşırılık yanlısı grupların faaliyetleri nedeniyle’ Paris’in askeri desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Ancak uzman, olası ittifakın başarısının Fransa’nın bölgede güvenliği sağlayıp sağlayamayacağına bağlı olduğu değerlendirmesini yaparak diğer üç ülkenin aksine Gana’nın dış politikasını geleneksel olarak Britanya’ya odakladığı, dolayısıyla Fransa’yı kabul etmesinin pek mümkün olmadığını vurguladı.
Aynı zamanda uzmana göre Paris’in Sahel’deki konumunun zayıflamasından en çok faydalanan Rusya oldu.
Eylül ayının başlarında Burkina Faso, Mali ve Nijer, Sahel bölgesinin kilit bölgesinde kolektif bir savunma örgütü kurmak üzere bir tüzük imzalamıştı. Söz konusu karar Mali’nin geçici Cumhurbaşkanı Assimi Goita tarafından duyurulmuştu.
26 Temmuz’da Nijer Cumhurbaşkanlığı Muhafızlarından bir grup subay kalkışma başlatarak Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’u görevden almıştı.
Son yıllarda paralı asker şirketi Wagner’in faaliyetlerinin yoğunlaşmasıyla da birlikte Rusya’nın Batı Afrika’daki nüfuzu artış kaydetmişti.
Beyaz Saray, ABD’nin Ukrayna’ya savunma amaçlı istihbarat sağlamaya devam edeceğini açıkladı. Açıklama, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasındaki telefon görüşmesinin ardından geldi. Zelenskiy, görüşmede ABD’den ek hava savunma sistemleri talep ederken, Trump bu konuyu değerlendireceğini belirtti. Ayrıca Trump, Ukrayna’daki enerji tesislerinin ABD kontrolünde olmasının Rusya’dan gelebilecek saldırılara karşı ‘en iyi koruma’ olacağını ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray, ABD’nin Ukrayna’ya savunma amaçlı istihbarat sağlamaya devam edeceğini açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump ile yaptığı görüşmede Batı’nın Kiev’e yönelik askeri desteğinin, özellikle de istihbarat paylaşımının durdurulmasını talep etmişti.
Beyaz Saray’ın açıklamasına göre, Zelenskiy, Washington’dan özellikle Patriot hava savunma sistemleri olmak üzere ek hava savunma sistemleri tedariki talebinde bulundu. Trump ise bu konuyu değerlendireceği yanıtını verdi.
Trump: Enerji tesisleri ABD’nin kontrolünde olmalı
Görüşmede Trump, ABD’nin Ukrayna’daki enerji tesislerine sahip olmasının, bu tesisler için Rusya tarafından gelebilecek saldırılara karşı “en iyi koruma” olacağını dile getirdi.
Trump ayrıca, Washington’ın Ukrayna’ya elektrik ve nükleer santrallerin yönetimi konusunda yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.
Vladimir Zelenskiy, dün Donald Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Trump, daha sonra Truth Social adlı sosyal medya platformunda yaptığı açıklamada, yaklaşık bir saat süren görüşmeyi “çok iyi” olarak nitelendirdi.
Görüşmenin büyük bölümünün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı son görüşmenin sonuçları ve her iki tarafın da çıkarlarını gözeten uzlaşma arayışları üzerine olduğunu belirtti.
Trump, “Doğru yoldayız,” diyerek Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’dan anlaşmaların detaylı bir özetini hazırlamalarını istediğini ekledi.
Bloomberg ise, konuya vakıf kaynaklara dayandırdığı haberinde, Zelenskiy’nin görüşme sırasında Rus enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurmayı kabul ettiğini bildirdi.
Kaynaklar, tarafların ateşkes rejiminin daha da genişletilmesi için çalışmaya istekli olduklarını da ifade etti.
Zelenskiy’den ateşkes açıklaması
Zelenskiy de bu bilgiyi doğruladı. Yaptığı açıklamada, “Kalıcı bir barışın bu yıl içinde sağlanabileceğine” inandığını belirtti.
Ayrıca, Ukrayna ve ABD ekiplerinin önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’da bir araya gelerek atılacak adımları koordine etmeyi planladıklarını söyleyen Zelenskiy, Trump’ın kendisine 18 Mart’ta Putin ile yaptığı görüşmenin detaylarını aktardığını da sözlerine ekledi.
Zelenskiy, X’te (eski adıyla Twitter) yaptığı paylaşımda, “Savaşın tamamen sona ermesine yönelik ilk adımlardan biri, enerji ve diğer sivil altyapılara yönelik saldırıların durdurulması olabilir. Bu girişimi destekledim ve Ukrayna bunu uygulamaya hazır olduğunu teyit etti. ABD tarafı da cephe hattında koşulsuz bir ateşkes önerdi ve Ukrayna bu teklifi kabul etti. Bu anlaşmaların yerine getirilmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu tür adımlar, kapsamlı bir barış anlaşmasının hazırlanmasına katkıda bulunacak koşulların yaratılması için gereklidir,” ifadelerini kullandı.
Waltz: Teknik gruplar Riyad’da bir araya gelecek
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ülkelerin teknik gruplarının önümüzdeki günlerde Riyad’da bir araya gelmesi konusunda anlaştı.
Waltz, yaptığı açıklamda yapılacak toplantının amacını Ukrayna’daki kısmi ateşkesin uygulanması ve genişletilmesi olarak belirtti.
Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ise Fox News kanalına verdiği demeçte, Rusya ve ABD heyetlerinin Ukrayna’daki ateşkes anlaşmasının detaylarını görüşmek üzere 23 Mart’ta Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bir araya geleceğini söyledi.
Bloomberg‘in haberine göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Rusya’nın enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurmayı kabul etti. Taraflar, ateşkes rejimini daha da genişletme konusunda anlaştılar. Trump, görüşmenin ‘çok iyi’ geçtiğini ve Rusya ile Ukrayna’nın taleplerini uyumlu hâle getirmeyi amaçladığını belirtti.
Bloomberg‘in haberine göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile 19 Mart Çarşamba günü yaptığı telefon görüşmesinde Rus enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurmayı kabul etti.
Ajansa konuşan bir kaynak, her iki tarafın da ateşkes rejimini daha da genişletmek için çalışmaya razı olduğunu belirtti.
Trump, görüşmenin “çok iyi” geçtiğini ifade etti. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin amacının “Rusya ve Ukrayna’nın talep ve ihtiyaçlarını koordine etmek” olduğunu söyledi.
Görüşmenin “büyük” bir bölümünün, ABD liderinin 18 Mart’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesine dayandığını belirten Trump, “Doğru yoldayız,” diye konuştu.
Zelenskiy’nin ofisi henüz görüşmeyle ilgili bir açıklama yapmadı. Suspilne, ABD ve Ukrayna başkanlarının “cephede, havada ve denizde sessizliğe” ulaşma yollarını görüştüğünü yazdı.
Zelenskiy’nin Trump’ı cephedeki durum hakkında bilgilendirdiği ve esirlerin serbest bırakılması konusunu gündeme getirdiği belirtildi.
Ukrayna Devlet Başkanlığından bir kaynak, ülkenin yönetiminin Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulmasını desteklediğini, ancak bunun karşılıklı olması şartıyla mümkün olduğunu söyledi.
Zelenskiy de 18 Mart’ta bu konuya değinerek, “Bizim tarafımız bunu destekleyecektir. Ancak Rusya bizim enerjimizi vururken bizim sessiz kalmamız söz konusu olamaz. Cevap vereceğiz,” uyarısında bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump’a Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için ilk adım olarak Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları sınırlamaya hazır olduğunu, ancak ABD’nin talep ettiği tam ateşkesi kabul etmediğini söyledi.
Putin, tam bir ateşkes için Ukrayna’daki seferberliğin durdurulmasını ve Ukrayna ordusuna Batı silahlarının sevkiyatının sona ermesini talep etti.
Bu arada, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff, Ukrayna’da tam ateşkes anlaşmasına birkaç hafta içinde varılabileceğini söyledi.
Witkoff, ateşkes rejiminin tüm ayrıntılarını çözmenin “biraz daha karmaşık olduğunu, zira 2 bin kilometrelik bir sınır, Kursk ve bunu etkileyen pek çok başka şey olduğunu” belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya arasındaki yakın ilişkiler konusunda temkinli olduğunu ifade ederek, dünya sahnesinde ABD’ye karşı birleşen iki ülke ile ilişkileri geliştirme planlarının ana hatlarını çizdi.
ABD lideri Fox News’e verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerini tamamlamasından kısa bir süre sonra gelen yorumlarında, “Bir tarih öğrencisi olarak … öğrendiğiniz ilk şey Rusya ve Çin’in bir araya gelmesini istemediğinizdir,” dedi.
Amerikan lider, Moskova ve Pekin’in ikili ilişkilerinin temeli konusunda şüpheleri olduğunu söyledi ve bunun “doğal” olmadığını ileri sürdü.
Trump, “Muhtemelen şu anda dostlar ama biz her ikisiyle de dost olacağız,” diye ekledi.
Trump’ın Rusya ile ilişkileri geliştirmek istemesi, bazı analistler tarafından “tersten Nixon” olarak adlandırılan ve Soğuk Savaş döneminde Amerika’nın SSCB’yi Çin’den ayırma çabalarına atıfta bulunan bir girişimle, Moskova’yı Pekin’den uzaklaştırma çabası olarak görülüyor.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen ay bu düşünceyi reddederek, ABD’nin Rusya’nın Çin’in küçük ortağı olmasını engellemek istediğini ama nükleer silahlara sahip komşuların anlaşmazlığa düşmesinin “küresel istikrar için” kötü olacağı uyarısında bulunmuştu.
Çin lideri Xi Jinping, Ukrayna savaşının başlamasından günler önce Putin ile “sınırsız” bir dostluk ilan etmiş ve Çin pazarlarına erişim o zamandan beri ABD liderliğindeki yaptırımların izole ettiği Moskova’ya iktisadi olarak can simidi olmuştu.
Çin hükümeti Moskova’yı savaşı sona erdirmek için Washington ile görüşmeler yaptığı için övdü ve “nifak tohumları” ekme girişimlerini “başarısızlığa mahkum” olarak nitelendirdi.
Trump röportajında Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin ısınmasını eski Başkan Barack Obama dönemine dayandırdı ve ayrıntıya girmeden iki ülkenin “kötü enerji politikaları” nedeniyle bir araya gelmek zorunda kaldığını savundu.
ABD lideri, önceki ABD yönetimleri temiz enerji gündemini zorlarken Çin gibi ülkelerin kömür enerjisini kullanmak zorunda bırakılarak “haksız bir avantaj” elde ettiklerini savundu.
Trump iktidara geldiğinden bu yana Putin ile doğrudan görüşürken, ABD’nin dünyanın 2 numaralı ekonomisine yönelik gümrük vergilerini iki kez artırmasına rağmen Çin lideriyle henüz görüşmedi.
Trump, “Çin’in ticaret açısından bize çok ihtiyacı var ama açığı düzeltmemiz gerekiyor ve Rusya ile birlikte, bizim iktisadi gücümüzün bir kısmına sahip olmak istiyorlar,” iddiasında bulundu.