Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Güney Kıbrıs, NATO’ya katılmayı planlıyor

Yayınlanma

Yunan Kathimerini gazetesinin haberine göre Güney Kıbrıs, Kuzey Atlantik İttifakı’na (NATO) katılma yönünde “ciddi adımlar atmayı” değerlendiriyor.

Habere göre, Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, ekim ayında Washington’da ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede bu konuyu ele aldı.

Görüşmede iki taraf, Kıbrıs Rum kesiminin savunma kabiliyetlerini NATO standartlarına uygun şekilde modernize etme konusuna odaklandı.

Kathimerini, Güney Kıbrıs’ın gerekli altyapı ve kabiliyetlerin oluşturulmasının adayı ABD açısından stratejik açıdan daha cazip hale getireceğine inandığını belirtti.

Ayrıca Güney Kıbrıs, ABD’den askeri teçhizat satın alma ve Ulusal Muhafız subaylarını Amerikan askeri akademilerinde eğitme arzularını da dile getirdi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Güney Kıbrıs’ın NATO entegrasyonu için uzun vadeli ve stratejik açıdan kapsamlı bir plan geliştirdiğini doğruladı.

Sullivan, bu planın, Washington’da bir “kazan-kazan seçeneği” olarak görüldüğünü ifade etti.

Ancak planın kilit unsurları arasında, Kıbrıs sorununun çözümünde ilerleme kaydedilmesi ve Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesi bulunuyor.

Kathimerini ayrıca, Hristodulidis’in ABD’deki Cumhuriyetçi çoğunluk temsilcileriyle başkanlık seçimlerinden hemen sonra yürüttüğü yoğun temasların, Güney Kıbrıs’ın ABD’nin bölgesel stratejisindeki yeni rolünü yansıttığını yazdı.

Gazete, seçilmiş başkana yakın senatörlerle yapılan görüşmelerde Güney Kıbrıs’ın bölgesel politikadaki öneminin korunması ve güçlendirilmesinin ele alındığını belirtti.

Hristodulidis, NATO üyeliği projesini ayrıca NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile de değerlendirdi.

Hristodulidis’in 30 Ekim’de Washington’a yaptığı ziyaret, 1996’dan bu yana bir Kıbrıslı Rum liderin ABD başkentine gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret oldu.

Şubat 2022’de cumhurbaşkanı olarak göreve başlayan Hristodulidis, Rusya’ya karşı yaptırımları destekledi ve ABD ile daha güçlü bağlar kurma politikasını benimsedi.

Fakat NATO üyelik sürecinde özellikle Türkiye’nin muhalefeti gibi ciddi engeller bulunuyor.

Ruslar yaptırımlar nedeniyle Güney Kıbrıs’tan Kuzey’e taşınmaya başladı

DİPLOMASİ

Fransa’dan Ukrayna’ya sınırsız destek: ‘Kırmızı çizgi yok’

Yayınlanma

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, Ukrayna’ya verilen desteğin kısıtlanmaması gerektiğini ve Fransa’nın “kırmızı çizgi” belirlemeyeceğini açıkladı.

Fransa Dışişleri Bakanı, BBC’ye verdiği mülakatta, Ukrayna’ya verilen destek konusunda herhangi bir “kırmızı çizgi” bulunmadığını belirtti.

Jean-Noël Barrot, Ukrayna’nın “meşru müdafaa” kapsamında Fransız yapımı uzun menzilli füzeleri Rusya’ya karşı kullanabileceğini ifade etti ancak Fransız silahlarının kullanılıp kullanılmadığını doğrulamadı.

Barrot, “Prensip belirlendi. Devlet Başkanı Zelenskiy’e verdiğimiz mesajlar olumlu karşılandı,” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yılın başlarında ülkesinin füzelerinin Rusya’ya yönlendirilebileceğini ima etmişti. Ancak Barrot’nun açıklamaları, ABD ve İngiltere’nin uzun menzilli füzelerinin kullanıma sokulmasından yalnızca birkaç gün sonra geldiği için dikkat çekiyor.

Londra’da İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ile görüşen Barrot, Batılı müttefiklerin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya verilen destekte herhangi bir sınır veya “kırmızı çizgi” koymaması gerektiğini söyledi.

Fransız askerlerinin bu savaşa dahil olup olmayacağı sorusuna ise, “Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz,” yanıtını verdi.

Barrot, Ukrayna’yı gerektiği kadar uzun süre destekleyeceklerini vurgulayarak, “Zira güvenliğimiz tehlikede. Rusya ordusu her bir kilometre kare ilerlediğinde tehdit Avrupa’ya bir kilometre kare daha yaklaşıyor,” ifadelerini kullandı.

Barrot ayrıca, Devlet Başkanı Zelenskiy’in NATO’ya katılım çağrısına da değinerek, “NATO üyeliği davetine açığız. Ukrayna’nın dostları ve müttefikleriyle yaptığımız görüşmelerde, tutumlarımızı birbirine yaklaştırmaya çalışıyoruz,” değerlendirmesini yaptı.

Barrot, Batılı ülkelerin savunma harcamalarını artırması gerektiğini de savundu: “Eğer daha fazlasını yapmak istiyorsak daha fazla harcamalıyız. Bu yeni zorluklarla yüzleşmeliyiz.”

Öte yandan Birleşik Krallık hükümetinden bir kaynak, BBC‘ye yaptığı açıklamada yaklaşan kış ve Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüş ihtimali öncesinde bu dönemi bir “kırılma noktası” olarak tanımladı.

Batılı müttefikler açısından öncelik, mali ve askeri desteği sürdürmek. Başka bir kaynak, “Ukrayna için Avrupa’dan daha fazla kaynak bulmamız gerekiyor. Amerikalı vergi mükelleflerinden bu faturayı ödemelerini bekleyemeyiz,” diye konuştu.

İngiltere’nin Ukrayna ile temmuz ayında imzaladığı, ülkenin uzun vadeli silahlanmasını destekleyecek anlaşma da bu bağlamda önem taşıyor.

Zelenskiy’in NATO üyeliği çağrısı, Ukrayna’nın güvenliği açısından kritik bir çözüm önerisi olarak tartışılıyor. Fakat kanala konuşan başka bir kaynak, müzakerelerin tavizleri de içermesi gerektiğine işaret etti: “Ukrayna pes ederse eline ne geçecek? NATO üyeliği mi?”

İngiltere ve Fransa, Ukrayna’ya asker göndermeyi yeniden gündeme getirdi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İngiltere’nin en büyük bankasından Rusya ve Belarus’a ödeme engeli

Yayınlanma

İngiltere’nin varlık bakımından lider bankası HSBC, Rusya ve Belarus’tan gelen ödemeleri kabul etmeme kararı aldı.

Reuters‘in aktardığına göre banka, müşterilerine gönderdiği bildiride söz konusu yasağın bireysel müşterileri kapsayacağını ve her iki ülkeden gelecek tüm işlemlere uygulanacağını duyurdu.

HSBC, geçtiğimiz yaz döneminden bu yana Asya ile gerçekleştirilen işlemler için bankanın Hong Kong şubesini kullanan Rus şirketlerine hizmet vermeyi sonlandırmıştı.

Bu kısıtlamalar, Amerikalı yetkililerin Hong Kong’u ziyaret ederek Rusya’ya yaptırıma tabi malların tedarikinin durdurulmasını talep etmelerinin ardından uygulamaya konulmuştu.

Bankanın yeni ödeme yasağının gerekçeleri açıklanmazken, bu kararın, ABD’nin aralarında devlet bankası Gazprombank’ın da bulunduğu 50 Rus bankasını kara listeye alarak Rusya’ya yönelik mali yaptırımları sıkılaştırmasından bir gün sonra gelmesi dikkat çekti.

ABD Hazine Bakanlığı, yaptırımlarla ilgili açıklamasında, global ölçekteki finans kuruluşlarını, Rusya’nın “SWIFT benzeri” sistemi olan Rusya Merkez Bankası Finansal Haberleşme Sistemi (FMS) ile işbirliği yapmaları durumunda karşılaşabilecekleri olası yaptırımlar konusunda uyardı.

Bu yılın yaz aylarından bu yana Avrupa yaptırımları kapsamında bulunan bu sistem hakkında ABD Hazine Bakanlığı, Rusya Merkez Bankası’nın 20 ülkeden bankaların katılım gösterdiğini belirttiği sistemin yaptırım kısıtlamalarını aşmak amacıyla kullanıldığının altını çizdi.

Savaş öncesinde Rusya’da bankacılık alanında faaliyet gösteren bir iştiraki bulunan HSBC’nin ABD makamlarıyla olan ilişkisi oldukça çalkantılı bir geçmişe sahip.

Banka, daha önce Meksika’daki yan kuruluşu üzerinden kara para aklama suçlamasıyla 2 milyar dolar tutarında para cezasına çarptırılmıştı.

HSBC, Mayıs 2022’de Rusya’daki faaliyetlerini sonlandırdığını açıklamış, iki yıl sonra ise Rusya’daki iştirakini Expobank’a devretmişti.

Putin, Avrupa’nın en büyük bankası HSBC’nin Rusya biriminin Rus Expobank’a satılmasına onay verdi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Büyükelçi Bodnar: Türkiye, Montrö Sözleşmesi uyarınca boğazları kapatarak Ukrayna’nın savunmasına yardımcı oluyor

Yayınlanma

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Türkiye’nin boğazları savaş gemilerine kapatma kararının Ukrayna’nın savunmasında kritik rol oynadığını ve Rusya’nın Karadeniz’deki ilerleyişini engellediğini açıkladı.

Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Ukrinform‘a verdiği özel mülakatta, Türkiye’nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını savaş gemilerine kapatmasının “Ukrayna’nın savunmasında kilit bir aşama” olduğunu belirterek, bu kararın Rusya’nın deniz üstünlüğünü kullanarak Odessa ve Mikolayiv’i ele geçirmesini engellediğini söyledi.

Ankara, Moskova ile Kiev arasındaki geniş çaplı savaşın başlamasının hemen ardından, Mart 2022’de Karadeniz’deki boğazları tüm savaş gemilerine kapatma kararı aldı. Bu karar, Montrö Sözleşmesi kapsamında uygulamaya konuldu.

Sözleşmenin 19. Maddesi, askeri gemilerin sınıf ve tonajlarına göre boğazlardan geçişini düzenliyor. Savaş durumunda Türkiye’ye tanınan ek yetkiler çerçevesinde Ankara, bölgesel güvenliğe veya kendi güvenliğine yönelik tehdit algıladığında boğazların kullanımını kısıtlayabiliyor.

Büyükelçi, “Ukrayna’nın savunmasındaki en önemli aşamalardan biri, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının Türkiye tarafından kapatılmasıydı. Moskva’yı batırdık ve iki Rus kruvazörü daha Akdeniz’de bekliyordu. Ve Türkiye’nin boğazları kapatması, Rusya’nın Odessa, Mikolayiv ve Moskova’nın denizden operasyonlarla işgal etmeyi planladığı diğer bölgeleri ele geçirmek için denizdeki avantajını kullanmasını engelledi,” ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu yılın ocak ayında yaptığı açıklamada, Ankara’nın sözleşme hükümlerine bağlılığının devam edeceğini ve bunun tartışmaya açık olmadığını kesin bir dille ifade etmişti.

Bodnar, çatışmaların başlamasının ardından Türkiye’nin önemli bir lojistik merkeze dönüştüğünün altını çizdi: Ukraynalı firmalar artık Türk toprakları üzerinden mal sevkiyatı yapabiliyor.

Büyükelçi ayrıca, Temmuz 2022’de imzalanan ve Ukrayna limanlarından tarım ürünleri ihracatına olanak sağlayan “tahıl koridoru anlaşmasında” Türkiye’nin üstlendiği arabulucu rolünün önemine dikkat çekti:

“Şubat 2022 başında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Serbest Ticaret Anlaşmasının imzalandığı Kiev’e bir ziyaret gerçekleştirdi. Bugüne kadar anlaşma Türk tarafınca onaylandı ve parlamentomuz tarafından onaylanmasını bekliyoruz. Aynı zamanda Ukrayna’da bir Baykar fabrikası kurulması konusunda da anlaşmaya vardık. Bu proje devam ediyor ve Baykar’ın kendi katkısı olan 110 milyon dolara ek olarak Ukrayna’da 100 milyon dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Buna ek olarak, Rusya’nın saldırganlığına karşı Ukrayna’nın savunucularına yüzlerce zırhlı araç, İHA, mermi ve diğer yardımlar ile Türkiye’den yüzlerce insani yardım kamyonu aldık.”

Bodnar, “Savaştan önce, Ukrayna motorlarının tedariki Türk İHA endüstrisini kayda değer ölçüde geliştirmişti, bu nedenle Kızıl Elma, Anka 3 ve Akıncı modellerinin sunumlarında gurur duyacak bir şeyimiz var,” diye ekledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Odessa’yı “Rus şehri” olarak nitelendirmişti. 2022 sonbaharında yaptığı açıklamada, bu kentin “hem bir anlaşmazlık konusu hem de mevcut çatışmaların çözümü için sembolik bir değer taşıyabileceğini” belirtmişti.

Ayrıca Putin, eylül ayında düzenlenen Okyanus-2024 komuta ve kurmay tatbikatı sırasında, Rusya’nın nükleer unsurlar dışındaki donanma gücünü artıracağını açıklamıştı. Putin, bu güçlendirmenin her türden birliğin geliştirilmesi, gemi personelinin, kara birliklerinin ve hava kuvvetlerinin “gerçek muharebe tecrübeleri göz önünde bulundurularak” eğitilmesi yoluyla gerçekleştirileceğini sözlerine eklemişti.

Handelsblatt: Çek silah şirketi Ukrayna’ya tedarik ettiği top mermilerinden fahiş kârlar elde etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English