Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hamas lideri Heniyye Tahran’da öldürüldü

Yayınlanma

Hamas lideri İsmail Heniyye, yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın görevi teslim törenine katılmak geldiği Tahran’da düzenlenen saldırıda hayatını kaybetti.

İran devlet televizyonunun Devrim Muhafızları Ordusunun açıklamasına dayandırdığı habere göre, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Tahran’da kaldığı konutuna düzenlenen terör saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Saldırıda Heniyye’nin bir korumasının da hayatını kaybettiği aktarıldı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani “Şehit Heniyye’nin kanı asla boşa gitmeyecek. Mücahit kardeşimizin Tahran’da şehadeti, İran İslam Cumhuriyeti ile aziz Filistin ve direniş arasındaki derin ve kopmaz bağı güçlendirecektir” açıklaması yaptı.

Hamas yaptığı yazılı açıklamada Heniyye’nin ölümünü doğrularken saldırının nasıl gerçekleştiği ile ilgili “İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısı” ifadesini kullandı.

İsrail ordusu yorum yapmadı

İsrail resmi makamları Heniyye suikastına dair sessizliğini korumaya devam ederken İsrail basınında çıkan haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinin, kabine üyelerine Heniyye suikastına ilişkin değerlendirmeden kaçınmalarını istediği belirtildi.

AA’nın telefonla ulaştığı İsrail Ordu Sözcülüğü Birimi yetkilisi de “Heniyye’nin Tahran’da düzenlenen İsrail saldırısında öldürüldüğünü doğruluyor musunuz?” yönündeki soruya, “Bu konuda yorum yapmıyoruz” şeklinde yanıt verdi.

Ancak İsrail yönetimi, Beyrut ve Tahran’daki saldırıların ardından bölgede yaşanan gerilim nedeniyle ülkenin kuzeyini uçuşlara kapattı. Uçuş yasağının 24 saat boyunca uygulanacağı, bölgedeki kara yollarına ilişkin ise herhangi bir kısıtlama getirilmediği belirtildi.

CNN’de yer alan ismi belirtilmeyen Beyaz Saray yetkilisinin açıklamasında ise” İsmail Heniyye’nin İran’da öldürüldüğüne ilişkin haberleri gördük” ifadesi kullanıldı. Yetkilinin konuyla ilgili detaylı bilgi vermediği aktarıldı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise Washington’un, saldırıya uğraması halinde İsrail’in savunulmasına yardım edeceğini söyledi.

Fetih ve FKÖ’den birlik ve direniş çağrısı

Filistin resmi haber ajansı WAFA’da yer alan haberlere göre, Devlet Başkanı Abbas, Heniyye’ye yönelik suikastı şiddetle kınadı.

Heniyye’nin öldürülmesini korkakça bir eylem ve tehlikeli bir gelişme olarak nitelendiren Abbas, Filistin halkını da İsrail işgaline karşı direnme ve birlik olmaya davet etti.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh de Heniyye’nin öldürülmesini şiddetle kınadı.

Hamas liderine yönelik suikastı tehlikeli gerilim olarak değerlendiren Şeyh, İsrail’in Filistin halkına karşı saldırılarını topyekün artırdığı bu dönemde birlik ve direniş çağrısı yaptı.

Türkiye: Savaşı yayma hedefi taşıyor

Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in suçladığı yazılı açıklamasında “Bu saldırı Gazze’deki savaşı bölgesel boyuta yayma hedefi taşımaktadır” dedi.

Açıklamada, “Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin Tahran’da gerçekleştirilen alçakça bir suikast sonucu katledilmesini lanetliyoruz. Kendi vatanlarında, kendi devletlerinin çatısı altında huzur içinde yaşayabilmek için Heniyye gibi yüz binlerce şehit veren Filistin halkına başsağlığı diliyoruz” denildi.

Netanyahu hükümetinin barışa erişme niyetinde olmadığının bir kez daha gözler önüne serildiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu saldırı, aynı zamanda Gazze’deki savaşı bölgesel boyuta yayma hedefi taşımaktadır. Uluslararası toplum İsrail’i durdurmak için harekete geçmediği takdirde, bölgemiz çok daha büyük çatışmalarla karşı karşıya kalacaktır. Türkiye, Filistin halkının haklı davasını desteklemeyi sürdürecektir.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise”(Heniyye’ye suikast) Bu kesinlikle kabul edilemez bir siyasi suikasttır ve gerilimin daha da tırmanmasına yol açacaktır” denildi.

3 oğlu ve 4 torunu öldürülmüştü

İsrail ordusu, 10 Nisan’da Ramazan Bayramı dolayısıyla Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı sakinleri ve yakınlarıyla bayramlaşmaya giden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin ailesinden birçok kişinin bulunduğu aracı vurmuştu.

Saldırıda 3 oğlu ve 4 torununu kaybeden Heniyye, “çocuklarının Gazze’yi terk etmediğini, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu yolunda hayatlarını feda ettiğini” söylemişti.

Heniyye’nin, İsrail ordusunun Ramazan Bayramı’nda düzenlediği saldırıda yaralanan torunu Melek Heniyye de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.

İsrail basınına göre, “Heniyye’nin oğullarına düzenlenen suikast, İsrail ordusu ve istihbaratının işbirliğiyle” gerçekleştirilmişti.

Heniyye, 6 Mayıs 2017’de Hamas Şura Konseyi tarafından Halid Meşal’in yerine Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı seçilmişti.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English