Bizi Takip Edin

Amerika

IMF 2024 için tahminlerini iyileştirdi

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu (IMF), 2024 için küresel büyüme tahminini 0,2 puan artırarak yüzde 3,1’e yükseltti.

IMF, tahminlerin yukarı yönlü revizyonunda, ABD’deki iktisadi dayanıklılığın, Çin’deki mali teşviklerin ve gelişmekte olan büyük piyasa ekonomilerinin güçlü performansının rol oynadığını söyledi.

Ortadoğu’daki gerilimlerin emtialar ve tedarik zincirleri için yeni riskler taşıdığını kabul eden IMF, buna rağmen küresel enflasyonun beklenenden daha hızlı düştüğüne işaret etti.

IMF, beklenenden iyi performans gösteren ‘gelişmekte olan büyük piyasa ekonomileri’ arasında Brezilya, Hindistan ve Rusya’yı da saydı.

IMF, tüm risklere rağmen, güçlü bir büyüme döneminin ardından ‘sert iniş’ olarak adlandırılan bir ekonomik daralma olasılığının azaldığına inanıyor.

Kurum, bu yıl ABD’de %2,1, hem Avro bölgesinde hem de Japonya’da %0,9 ve Birleşik Krallık’ta %0,6 büyüme öngörüyor.

Son resmi rakamlar, ABD ekonomisinin dördüncü çeyrekte %3,3’lük büyüme ile ekonomistlerin beklentilerini aştığını gösterdi.

Bütün bunlara rağmen IMF’nin tahminleri, 2000-2019 yılları arasındaki küresel büyüme ortalaması olan %3,8’in altında kalıyor. Kurum, daha yüksek faiz oranları, bazı mali destek programlarının geri çekilmesi ve düşük verimlilik artışının ağırlık oluşturmaya devam ettiğini söyledi.

Yüksek faiz politikasının enflasyonu ‘beklenenden hızlı düşürdüğünü’ öne süren IMF raporu, küresel enflasyonu 2024’te %5,8 ve 2025’te %4,4 olarak görüyor. Gelişmiş ekonomilerde bu oran bu yıl %2,6’ya, gelecek yıl ise %2’ye düşüyor.

Amerika

BlackRock CEO’su Fink’ten ‘MAGA hesaplarına’ destek

Yayınlanma

BlackRock Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Larry Fink, yeni doğan çocuklar için yatırım hesapları oluşturulması yönündeki MAGA Cumhuriyetçi önerisini desteklediğini açıkladı.

Bu hesaplar, Washington’dan emeklilik planlamasını teşvik etmek için daha güçlü politikalar talep eden, Demokrat Parti destekçisi Fink’ten geldiği için sürpriz sayılıyor.

Fink, Semafor’a yaptığı açıklamada, “Her Amerikalı için doğumda bir yatırım hesabı açılması, ülkemizin geleceğine yapılan güçlü bir yatırımdır. Mülkiyet, bağ kurmayı sağlar,” dedi.

BlackRock ve Bipartisan Policy Center, bugün birçok Amerikalının emeklilik hesaplarında yaklaşan eksiklikleri gidermek için politika yapıcılar ve işverenlere öneriler sunan bir rapor yayınlıyor.

Rapor, Sosyal Güvenlik numarası olan her yeni doğan bebek için 1.000 dolarlık vergi avantajlı yatırım hesapları oluşturulmasını öngören MAGA hesabı konseptini destekliyor ve ayrıca politika yapıcıların işyerlerinde ve özel hesaplar aracılığıyla emeklilik planlarına erişimi daha da genişletmelerini öneriyor.

Büyüme ve İlerleme için Para Hesabı (Money Account for Growth and Advancement), genellikle Başkan Donald Trump’ın kampanya sloganıyla aynı kısaltma olan “MAGA hesapları” olarak kısaltılıyor ve ebeveynlerin 2026’dan itibaren 8 yaşın altındaki çocuklar için özel tasarruf hesapları açmasına olanak tanıyor.

İlgili yasa, Trump’ın “Büyük, Harika Yasa” olarak tanımladığı devasa harcama ve vergi indirimi paketinde yer alıyor.

Hesap açmak için, yararlanıcı ABD vatandaşı olmalı ve en az bir ebeveynin Sosyal Güvenlik numarasını vermeli. Bu, ebeveynin çalışmaya uygun olduğunu göstermek için de gerekli. Evli çiftler için, her iki ebeveynin de Sosyal Güvenlik numaralarını vermesi isteniyor.

MAGA hesabındaki fonlar, kaldıraçsız, düşük ücretli, çeşitlendirilmiş ABD hisse senedi portföylerine yatırılacak. Dolayısıyla Amerikan vatandaşları neredeyse doğdukları andan itibaren “finansallaştırılmış” olacak.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

Bu hesapların çoğu federal vergiden muaf olacak ve gelecekteki eğitim, ev sahipliği ve girişimciliği finanse etmek için tasarlanacak.

Yıllık katkı payları enflasyona göre ayarlanacak şekilde 5.000 dolar ile sınırlandırılacak ve yararlanıcılar 18 yaşına gelene kadar fonları çekemeyecekler.

Çocuklar 18 yaşına girdiklerinde birikimlerini çekmeye başlayabilirler, fakat 25 yaşına kadar birikimlerinin yarısından fazlasını kullanamayacaklar. 31 yaşında ise tüm nakit otomatik olarak ödenecek.

Hesapta kazanılan gelir, nitelikli harcamalar için kullanılması halinde sermaye kazancı olarak vergilendirilecek, fakat başka amaçlarla kullanılması halinde cezalandırılacak ve normal gelir olarak vergilendirilecek.

Ne var ki, Temsilciler Meclisi Yollar ve Araçlar Komitesi tarafından hazırlanan tasarıya göre, özel vakıflar gibi vergiden muaf kuruluşların katkıları 5.000 dolarlık yıllık sınırlamaya tabi olmayacak.

Ayrıca, komitenin tasarıyı bölümler halinde ayrıntılı olarak ele aldığı kısımda, özel vakıflar 5.000 dolarlık sınırdan fazla katkı yapabilecek vergiden muaf kuruluşlara örnek olarak gösteriliyor.

Aynı tasarıda ayrı bir bölüm, özel vakıfların varlık büyüklüklerine göre kademeli bir vergi getirilmesini öngörüyor.

MAGA hesaplarına katkı payları, çocuk 18 yaşına gelene kadar yapılabilecek.

Hesaplar bir finans kurumu tarafından yönetilecek ve Hazine Bakanlığı tarafından denetlenecek. 1 Ocak 2024 tarihinden önce doğmuş ve 8 yaşından küçük çocuklar da hesap açma hakkına sahip olacak.

Federal hükümet, 1 Ocak 2024 ile 31 Aralık 2028 tarihleri arasında doğan ABD vatandaşı olan ve hesabı olan her çocuğa 1.000 dolar katkıda bulunacak.

Vergilendirme Ortak Komitesi, hükümet katkıları da dahil olmak üzere MAGA hesaplarının önümüzdeki on yıl içinde federal hükümete yaklaşık 17,2 milyar dolar maliyete mal olacağını tahmin ediyor.

Üstelik vergi avantajları da çok dar bir pencereyi kapsıyor. Hesaptaki para nakit olarak çekildikten sonra, yatırım getirileri uzun vadeli sermaye kazancı olarak vergilendirilecek ama ancak fonlar onaylanmış birkaç amaçtan biri için kullanılırsa.

Bunlar arasında yüksek öğrenim veya diğer mesleki eğitim giderlerinin ödenmesi, küçük bir işletme kurma veya ilk ev için peşinat ödemesi yer alıyor. Başka herhangi bir amaçla harcanan para, normal gelir olarak değerlendirilecek.

Şu anda, Wyoming hariç tüm eyaletler, ailelerin eğitim masraflarına yardımcı olmak amacıyla oluşturulan yatırım hesapları olan “529 planı” sunuyor.

Bu yeni federal tasarruf programı 529 planlarından farklı olmakla birlikte, programın ebeveynlerin devam eden katkıları için vergi indirimi gibi önemli teşviklerden yoksun olduğu ve tek seferlik 1.000 dolarlık depozito tutarının üniversite eğitim masraflarını veya bir evin peşinatını karşılamaya yetmeyebileceği belirtiliyor.

Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, MAGA tasarruf hesaplarının şiddetli bir savunucusu olarak, programın incelemeye girmesiyle birlikte kendini programın önemli bir destekçisi olarak konumlandırdı.

Cruz geçen hafta yaptığı açıklamada, “Hisse senedi veya tahvil sahibi olmayan, piyasaya yatırım yapmayan ve Amerikan serbest girişim sistemine özellikle bağlı hissetmeyen birçok Amerikalı var. Bu, herkese bir pay verecek,” iddiasında bulunmuştu.

Demokratlar tarihsel olarak çocukların tasarruf girişimlerine karşı çıkmamış olsa da, birçokları bu vergi tasarısının nasıl finanse edileceği, özellikle Medicaid kesintileri ve iklim politikasındaki değişiklikler konusunda endişelerini dile getiriyor.

Ayrıca finans uzmanları MAGA hesabının, teorik olarak, emeklilik birikimlerinden memnun olan ve çocuklarının üniversiteye gitmesini planlamayan aileler için yararlı olabilir, çünkü bu para ceza ödemeden ev satın almak gibi başka amaçlar için kullanılabilir. 

Fakat bu durumda bile bazı tuzaklar olabilir. Örneğin, bir çocuğun parayı eğitim, iş veya ev dışında başka bir şey için harcadığı ve daha yüksek normal gelir oranına tabi olduğu durumda, ailesi normal bir aracı kurum hesabına yatırım yapsa daha iyi olabilir.

Okumaya Devam Et

Amerika

Pentagon’da Asya-Orta Doğu ayrışması

Yayınlanma

Pentagon’un üst düzey yetkilileri, ABD’nin İsrail’e vereceği askeri desteğin boyutu ve Asya ile angajman konusunda bölünmüş durumda.

Bu bölünme, Başkan Donald Trump’ın ikinci dönem dış politika yönünü etkileyebilir.

Haber sitesi Semafor’un kurucusu Ben Smith, yakın zamanda yayınlanan özel bir makalesinde bu konuyu ele aldı. Smith’e göre ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael “Erik” Kurilla, İran’ın misillemelerinin artmasıyla birlikte İsrail’i savunmak için daha fazla kaynak ayrılmasını savunuyor.

Buna karşılık, ABD’nin askeri olarak Çin’e ve Hint-Pasifik’e odaklanmasını savunan Pentagon Politika Müsteşarı Elbridge Colby, ABD askeri varlıklarının Asya’dan Orta Doğu’ya aktarılmasına karşı çıkıyor.

İran savaşı, Colby ve müttefikleri için temel gerilimi somutlaştırıyor: ABD, Barack Obama’nın 2011’de ilk kez duyurduğu “Asya’ya yönelme” stratejisini uzun süredir uygulamaya çalışıyor, fakat pratik talepler ve siyasi baskılar, ABD’nin askeri müdahalesini sürekli olarak Orta Doğu’ya yönlendiriyor.

Pentagon içindeki önceliklerin değişmesi

Smith’e göre, Colby’nin muhalefeti, nisan ayında Güney Kore’deki Patriot füze bataryasının Orta Doğu’ya taşınması gibi konuşlandırmaların, ABD’nin Çin veya Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile gelecekteki çatışmalarda hazırlık durumunu zedeleyebileceği endişesinden kaynaklanıyor.

Trump’ın, İsrail’e askeri yardımda bulunmasına rağmen, zaman zaman açık koordinasyona tepki gösterdiği ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’u, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yakın bağları nedeniyle görevden aldığı iddia edilmişti.

Trump’ın Colby’yi Savunma Bakanlığında bir göreve ataması, bunu ABD’nin desteğinin azalacağına dair bir işaret olarak yorumlayan İsrail yanlısı şahinler arasında endişe yarattı.

Waltz’un görevden alınması ve Trump’ın İsrail’in İran’a “bağımsız” bir saldırı düzenlemesine izin vermesi, daha da müdahaleci olmayan bir yaklaşımı işaret etse de Colby’nin etkisi azalıyor gibi görünüyor.

CENTCOM şefi Kurilla güçleniyor

Savunma Bakanı Pete Hegseth’in nisan ayında Colby’nin müttefiklerinden birkaçını görevden aldığı ve Kurilla ile daha yakın bir ilişki kurduğu bildirildi.

Free Press’ten Eli Lake, “kısıtlayıcı” (restrainer) kamptan olan yeni Orta Doğu Savunma Bakan Yardımcısı Michael Dimino’nun, Orta Doğu’da angajmanın hayati önem taşıdığına inanan Trump destekçilerinin arasında alarm zillerini çaldığını bildirdi.

Bir Trump müttefiki, Dimino’nun görüşlerine atıfta bulunarak, “Orta Doğu politikasından sorumlu yardımcısı olacak adam, ABD’nin Orta Doğu’da olmaması gerektiğini düşünüyor. Biri DOGE’deki Elon’u arasın,” diye espri yaptı.

Bu ayın başlarında, Al-Monitor, Kurilla’nın bölgeye ikinci bir uçak gemisi saldırı grubunun konuşlandırılmasını talep ettiğini bildirmişti. Pentagon bu konuşlandırmayı doğrulamasa da, ABD bölgeye savaş gemileri ve uçakları sevk etmeye başladı. USS Nimitz’in Vietnam’a planlanan ziyareti, “acil operasyonel gereklilikler” nedeniyle aniden iptal edildi.

Amerikan politikasının geleceği

“Kısıtlayıcı” ideolojinin arkasındaki temel güçlerden biri, Charles Koch’un Stand Together “filantropi grubu” tarafından finanse edilen “Defense Priorities.”

Örgüt, kısa süre önce İsrail’in ABD’nin askeri garantilerine bağımlılığını azaltmayı savunan dikkatli bir bildiri yayınladı: “Daha güvenli, diplomatik bağları daha güçlü bir İsrail, geleceğini güvence altına almak için Amerikan askeri desteğine daha az, bölgesel ortaklıklara daha fazla güvenecektir.”

Colby ve Pentagon basın ofisi medya sorularına yanıt vermedi, fakat iç dinamikler, Orta Doğu’da geleneksel ABD müdahalesini destekleyenlerin avantajının arttığını gösteriyor.

Smith’e göre Trump, “Önce Amerika” politikasını bölgesel ittifaklarla dengelemeye çalışırken, bu iç tartışmanın sonucu, bölgesel istikrarsızlığın yaşandığı bir dönemde ABD-İsrail ilişkilerinin gidişatını belirleyecek.

Elbridge Colby’nin Çin takıntısı

Haberde yer alan bir iddiaya göre Colby Asya’ya o kadar odaklanmış durumda ki,” Trump’ın sadık destekçileri de dahil olmak üzere dış politikada başka bir şey yapan herkesle ters düşüyor.”

Smith’in haberi yayınlandıktan sonra, Pentagon baş sözcüsü Sean Parnell, e-posta ile yaptığı açıklamada, herhangi bir iç bölünmeyle ilgili haberlerin doğru olmadığını ve Colby’nin “liderlik ekibiyle tamamen uyumlu olduğunu ve her adımda birlikte hareket ettiğini” söyledi.

Colby, geçen temmuz ayında POLITICO‘ya verdiği bir mülakatta, kişisel görüşünün, NATO’nun doğusunu savunmak için, ABD’nin Tayvan’ı savunma kabiliyetini azaltmayacak miktarda kuvvet ayırmak gerektiği yönünde olduğunu vurgulamıştı.

Colby ayrıca uzun menzilli ateş, lojistik, komuta kontrol ve C4ISR olarak bilinen lojistik, mühimmat ve hava savunması gibi “kilit yetenekleri”, ABD’nin Avrupa’ya değil Asya’ya odaklanması gereken alanlar olarak göstermişti.

Daha önce de ABD’nin Ukrayna’ya taahhütlerinin fazla olduğunu savunan Colby, ülkesine ve çıkarlarına yönelik en somut meydan okumanın, iktisadi ve askeri olarak Çin’den geldiğinin altını çizmişti.

Ukrayna’ya da ‘Çin merceğinden’ baktığını söyleyen stratejist, Kiev’e bir anda tüm yardımların kesilmesini söylemediğini, Rusya’nın yaptıklarının şeytani olduğunu ama ABD’nin yaptığı yardımların Amerikalıların somut çıkarlarıyla uyuşmadığını savunuyordu.

Colby, şu anda ABD Başkanının danışmanı olsa ne yapmasını tavsiye edeceği yönündeki bir soruya şu cevabı veriyordu: “Şöyle derdim: ‘Şu anda Ukrayna hakkında konuşmak istemiyorum. Önce Tayvan, Çin ve Asya hakkında konuşacağız ve bu sorunu tatmin edici bir şekilde çözdükten sonra Ukrayna için zaman, siyasi sermaye ve kaynak harcayacağız.’”

Geçen ay da Financial Times (FT), Colby’nin İngiliz yetkililere Trump yönetiminin İngiliz ordusunun Avrupa-Atlantik bölgesine odaklanmasını artırması gerektiğini söylediğini aktarmıştı.

Okumaya Devam Et

Amerika

Vance: Trump, İran’ı nükleersizleştimek için uzun vadeli bir anlaşma yapmak istiyor

Yayınlanma

ABD Başkan Yardımcısı Vance pazartesi günü (23 Haziran), Başkan Trump’ın İran’ın nükleer programını yeniden inşa etmemesini temin etmek için “uzun vadeli bir anlaşma” yapmak istediğini söyledi.

Vance, Fox News’in “Special Report” programında Bret Baier’e verdiği demeçte, “İran’ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırmış olsak da, umudumuz ve beklentimiz, onların bu programı yeniden inşa etmeye çalışmayacaklarıdır,” dedi.

Vance, Trump’ın çözmeye çalıştığı şeyin, “bölgede barışın sağlanabileceği, bölgesel müttefiklerimizin ve elbette en önemlisi Amerikan halkının güvenliğinin sağlanabileceği, fakat İran’ın yok edilen nükleer programının yeniden inşa edilmeye çalışılmayacağının garanti edilebileceği uzun vadeli bir anlaşma oluşturmak” olduğunu söyledi.

Trump cumartesi günü, ABD’nin üç İran nükleer tesisini bombaladığını duyurarak, bu ayın başlarında başlayan İran ve İsrail arasındaki çatışmaya müdahil olmuştu.

Bugün itibariyle ise İsrail ile İran arasında ateşkes rejiminin devreye gireceği duyuruldu.

Vance pazar günü NBC News’in “Meet the Press” programında, ABD’nin İran ile savaşta olup olmadığı sorusuna hayır cevabını vermiş, fakat Tahran’ın nükleer silah programıyla savaşta olduğunu söylemiş ve ülkenin nükleer tesislerinin tamamen yok edildiğini %100 kesin olarak doğrulamayı reddetmişti.

Vance bu programda, ABD’nin İran’ın nükleer silah geliştirme kabiliyetini “önemli ölçüde geciktirdiğini” düşündüğünü söylemişti.

ABC News’in “This Week” programında Fordo tesisinin hasar görmüş mü yoksa yok edilmiş mi olduğu sorusuna muhatap olan Vance, bu iki kavram arasında bir ayrım yapmaktan kaçınmıştı.

Vance, “Ciddi hasar görmekle tamamen yok olmak arasında ne fark var, tam olarak emin değilim. Bildiğimiz tek şey, nükleer programlarını önemli ölçüde geriletmiş olduğumuz,” demişti.

Vance ayrıca İran’da “rejim değişikliği” istemediklerini, yalnızca İran’ın “nükleer programını sona erdirmek” istediklerini ve bunun ardından da İranlılarla uzun vadeli bir çözüm için görüşmeyi hedeflediklerini söylemişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English