Bizi Takip Edin

AVRUPA

İngiltere’de iki kişi Çin adına casusluk yapmakla suçlanıyor

Yayınlanma

Geçtiğimiz yıl İngiltere’de Çin adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir parlamento araştırmacısı, başka bir adamla birlikte casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

Muhafazakar milletvekilleri tarafından kurulan bir kuruluş için yaptığı çalışmalar sayesinde parlamentoya erişimi olan 29 yaşındaki Christopher Cash, 32 yaşındaki Christopher Berry ile birlikte Birleşik Krallık Resmi Sırlar Yasası uyarınca suçlanmasının ardından cuma günü mahkemeye çıkacak.

Kraliyet Savcılık Servisi (CPS) tarafından pazartesi günü yapılan açıklamada, iki kişinin yabancı bir devlet olan Çin’e önyargılı bilgi vermekle suçlandıkları belirtildi.

Polis iki adamı 13 Mart 2023 tarihinde Oxfordshire ve Edinburgh’daki adreslerde bir soruşturma kapsamında tutukladı. Daha sonra kefaletle serbest bırakılan bu kişiler cuma günü Westminster sulh ceza mahkemesine çıkarılacaklar.

Londra’nın doğusundaki Whitechapel’de yaşayan Cash, 20 Ocak 2022 ile 3 Şubat 2023 tarihleri arasında “doğrudan ya da dolaylı olarak bir düşman için yararlı olduğu, olabileceği ya da yararlı olması amaçlandığı hesaplanan” not, belge ya da bilgileri elde etmek, toplamak, kaydetmek, yayınlamak ya da iletmekle suçlanıyor.

Oxfordshire Witney’den Berry, 1911 tarihli Resmi Sırlar Yasası’nın 1(1)(c) maddesi uyarınca 28 Aralık 2021 ile 3 Şubat 2023 tarihleri arasında aynı suçu işlemekle suçlanıyor.

Metropolitan polisinden yapılan açıklamada, yukarıdaki suçlamaların ilgili olduğu yabancı devletin Çin olduğu belirtildi.
Terörle mücadele komutanlığı başkanı Komutan Dominic Murphy şunları söyledi: “Bu çok ciddi iddialarla ilgili son derece karmaşık bir soruşturma oldu. Soruşturmamız ilerledikçe Kraliyet Savcılık Servisi ile yakın bir şekilde çalıştık ve bu da iki kişinin bugün suçlanmasına yol açtı.”

Murphy ayrıca, “Bu davaya kamuoyunun ve medyanın bir ölçüde ilgi gösterdiğinin farkındayız, ancak cezai adalet sürecinin artık kendi yolunda ilerleyebilmesi için başkalarından daha fazla yorum veya spekülasyondan kaçınmalarını rica ediyoruz” dedi.

Cash, şu anda güvenlik bakanı olan Tom Tugendhat tarafından kurulan Çin Araştırma Grubu için çalışıyordu. Grup milletvekilleri tarafından “İngiltere’nin Çin’in yükselişine nasıl karşılık vermesi gerektiği konusunda yeni düşünceleri teşvik etmek” amacıyla kurulmuştu.

AVRUPA

İtalya ile birlikte dokuz AB ülkesi ‘LGBT deklarasyonu’nu imzalamadı

Yayınlanma

İtalya’nın LGBT toplulukları lehine Avrupa politikalarını teşvik eden bir bildiriyi imzalamayan dokuz AB ülkesi arasında yer alması ülke içinde geniş çaplı protestolara yol açarken hükümet bildiriyi “dengesiz” olarak nitelendirdi.

İtalya’nın “Dünya Homofobi, Transfobi ve Bifobi Karşıtlığı Günü”ne ilişkin bir AB deklarasyonunu imzalamayı reddetmesi hem muhalefet partileri hem de İtalyan vatandaşları arasında büyük tartışmalara yol açtı.

Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın yanı sıra İtalya da LGBT haklarını korumayı ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan belgeyi onaylamaktan vazgeçti.

Deklarasyon, imzacı devletlere LGBT bireylere yönelik ulusal stratejiler uygulama ve yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Eşitlikten sorumlu yeni bir AB Komiseri atama taahhüdünde bulunma yükümlülüğü getiriyor.

İtalya Aile Bakanı Eugenia Roccella hafta sonu Il Messaggero’ya verdiği bir mülakatta hükümetin tutumunu savunarak belgenin “çok dengesiz” olduğunu ifade etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri partisine mensup Roccella, “Herkes kimi sevmek ya da kiminle cinsel ilişkiye girmek istediğini seçebilir. Fakat belgede savunulan ‘kim olmak istiyorsan o ol’ özgürlüğü ideolojik bir kısıtlama ve gerçekliğin inkârıdır çünkü bedenin ve cinsel bağlılığın gerçekliği sonuna kadar değiştirilemez,” dedi.

Bakan, “Bence sözde toplumsal cinsiyet ikiliği geçerli olmaya devam etmelidir: Kadınlar vardır ve erkekler vardır. Ebeveynliğin ve insanlığın devamlılığının dayandığı antropolojiyi korumak istiyoruz çünkü kadın ve erkeği ortadan kaldırırsanız, ebeveynlik de değişir ve artık çocuk sahibi olunmazsa şaşırmamalısınız,” dedi.

Aile Bakanı, Roma’nın cinsiyet değiştiren kişilerin topluma dahil edilmesini desteklediğini ve transfobiye karşı çıktığını fakat temel insan paradigmasını değiştirme çabalarını reddettiklerini açıkladı.

Bakan sözlerini, “Sadece biyolojiyi değil, kadın ve erkek arasındaki cinsiyet farkına dayanan bedeni de inkar etmeye çalışıyorlar,” diyerek bitirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya, Rusya ve Belarus ile sınırını güçlendirmek için 2,3 milyar avro harcayacak

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk cumartesi günü yaptığı açıklamada, Polonya’nın Rusya ve Belarus ile olan doğu sınırı boyunca güvenliği artırmak için 2,3 milyar avro yatırım yapmayı planladığını duyurdu.

Polonya lideri düzenlediği basın toplantısında, “Belarus ve Rusya ile olan sınırımızın güvenliği için 10 milyar zloti (2,3 milyar avro) yatırım yapacağız,” dedi.

Tusk bunun Polonya’nın güvenliğine ve “her şeyden önce güvenli bir doğu sınırına” yapılacak bir yatırım olacağını savundu.

Ülkesinin hem NATO’nun hem de Avrupa Birliği’nin doğu kanadındaki stratejik konumunu vurgulayan Tusk, Varşova’nın Avrupa güvenliği konusundaki sorumluluğunun altını çizdi.

Tusk, “Polonya’nın sınırını barış zamanlarında güvenli, savaş zamanlarında ise düşman için geçilmez kılmak için bu çalışmalara başladık,” dedi.

Varşova 2021 yılında Minsk’i binlerce belgesiz göçmeni sınırdan AB’ye sokmakla suçlamış, Belarus ise bu suçlamaları reddetmişti. Tusk geçtiğimiz hafta sonu, Minsk’in Polonya’ya karşı giderek daha agresif bir tutum sergilemesi nedeniyle Başbakan Aleksandr Lukaşenko yönetiminin “bu uygulamayı ortaklaşa organize ettiği” yönündeki inancını yineledi.

Polonya Basın Ajansı’nın haberine göre Tusk 11 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Polonya’nın Belarus’tan gelen yasadışı göç konusunda “hibrit bir savaşla” karşı karşıya olduğunu söyledi. ve “Polonya’nın güvenliği söz konusu olduğunda fonların sınırı olmayacaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili, ‘yabancı acenta’ yasasını veto etti

Yayınlanma

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım tehditlerini beraberinde getiren ve geçen hafta parlamentoda üçüncü okumada da kabul edilen ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasa tasarısını veto etti.

Zurabişvili, milletvekillerine gönderdiği mektupta ‘bu yasanın Rusya’daki yasanın ruhunu tekrarladığını’, ‘özü ve ilkeleri Gürcü halkının iradesine aykırı olduğu için Gürcü ve demokratik olmadığını’ iddia etti.

Kamu yayın kurumu 1TV‘nin aktardığına göre Zurabişvili, “Bu yasayı ılımlılaştırmak mümkün değil. Yasa içeriği itibariyle tamamen anayasaya; Gürcü ve Avrupa demokrasisine aykırı,” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı, “Dolayısıyla, değişiklikler yoluyla ılımlılaştırılması mümkün değil. Özü, içeriği ve ilkeleri kabul edilemez. Buna göre, yasanın yürürlükten kaldırılması alternatifsizdir ve halkın iradesini temsil etmektedir. Yukarıda belirtilenler ışığında, yasanın mümkün olan en kısa sürede, yürürlüğe girdiği günün ertesinde yürürlükten kaldırılmasını öneriyorum,” dedi.

Daha önce Zurabişvili, parlamentonun üç okumada kabul ettiği tasarıyı veto edeceği taahhüdünü vermişti.

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobahidze ise, cumhurbaşkanının motive edici yorumlarının kabul edilebilir olması halinde parlamentonun vetoyu destekleyebileceğini dile getirmişti.

Parlamento, Cumhurbaşkanı’nın vetosunu oy çokluğuyla aşarsa yasa, iki madde hariç yürürlüğe girebilir.

Gürcistan’ın ‘yabancı acenta’ yasası: Brüksel neden şeffaflığı sevmiyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English