Bizi Takip Edin

AMERİKA

Irak işgalinin mimarları: Rusya’yla çatışmamanın yolu Ukrayna’ya yığınak

Yayınlanma

Irak işgalini başlatan savaş lobisinin etkin isimleri, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve eski ABD Savunma Bakanı Robert M. Gates, The Washington Post için ortak yazı kaleme aldı. “Zaman Ukrayna’dan Yana Değil” başlıklı yazıda Ukrayna savaşıyla ilgili kesin olan tek şeyin “savaş ve yıkımın devam edeceği” görüşü savunuldu. Zbigniew Brzezinski’nin ‘Ukraynasız Rus imparatorluğu olmaz’ tezine atıf yapılan makalede, Rusya lideri Vladimir Putin’in kendisine mesihi bir misyon biçerek yeniden Rus imparatorluğunu kurmaya çalıştığı öne sürüldü.

“Ukrayna darmadağın durumda”

Makalede Ukrayna’nın mevcut durumu şu şekilde resmedildi:

“Ukrayna’nın işgale verdiği yanıt kahramanca olmasına ve ordusu parlak bir performans göstermesine rağmen ülke ekonomisi darmadağın olmuş durumda. Milyonlarca insan ülkeden kaçtı. Ülkenin alt yapısı yok ediliyor ve hatırı sayılır büyüklükte tarım arazileri ile birlikte maden zenginliğinin ve endüstriyel kapasitenin çoğu Rusya’nın kontrolü altında.”

Ukrayna’nın neredeyse tamamen Batı’dan ve ABD’den gelen yaşam destek hatlarına bağlı olduğu tespiti yapılan makalede bu durumun yakın gelecekte “Batı’nın Ukrayna’ya ateşkes müzakeresi için baskı yapması” sonucunu doğuracağı belirtiliyor. Yazarlar, “Mevcut koşullar altında müzakere edilen herhangi bir ateşkes, Rus güçlerini, kendilerini hazır hissettiklerinde yeniden işgale devam edebilmeleri için güçlü bir konumda bırakacaktır. Bu kabul edilemez,” diyerek barış müzakerelerine karşı çıkıyor.

“Putin için yenilgi bir seçenek değil” 

Rus halkının savaştan zarar gördüğü ancak geçmişte çok daha kötülerine katlandığı anımsatılan makalede, “Putin için yenilgi bir seçenek değil” görüşü işlendi. Yazarlara göre Putin, ‘yazgısına varmak için’ sabırlı bir şekilde bekleyecek.

Kırım’ın ilhak edilmesi ile bir yıl önce başlayan “işgal” arasında 8 yıllık bekleme süresi olduğunu vurgulayan Rice ve Gaates’e göre Rusya, ilhak ettiği dört bölgeyi Ukrayna’ya geri veremez, 2023’te askeri başarı sağlanamazsa bu bölgeler gelecekteki saldırının başlangıç noktaları olacak.

Makalede, Rusya ile Ukrayna arasında bugün yapılacak bir uzlaşının Rus güçlerini sahada üstün konumda bırakacağı değerlendirmesi yapılıyor ve ABD’li eski bakanlar daha fazla silah yardımı çağrısında bulunuyor:

“Bu senaryoları engellemenin yolu, ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya acilen Rusya’nın yeni saldırısını önleyip Ukrayna’nın doğusundaki Rus güçlerini püskürtmeye olanak sağlayacak miktarda yeterli askeri yardımını hızla artırmasından geçiyor.”

“Tankları Almanya versin”

ABD yapımı Abraham tanklarının sevkiyatında lojistik sorunlar olduğu öne sürülen makalede bu ihtiyacı Almanya’nın ve diğer NATO üyelerinin karşılaması gerektiğini belirtiliyor. Yine NATO müttefiklerinin insansız hava araçları ve uzun menzilli füzeleri Ukrayna’ya vermesi gerektiği görüşünü savunuluyor.

Condoleezza Rice ve Robert M. Gates’in makalesi, “Biden yönetiminin Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelmeme kararlılığına katılıyoruz. Ancak cesaret almış bir Putin, bize bu seçeneği sunmayabilir. Gelecekte Rusya ile çatışmaktan kaçınmanın yolu, Ukrayna’nın işgalciyi püskürtmesine hemen yardım etmektir. Tarihin bize rehberlik etmesi gereken dersi budur. Bu ders çok geç olmadan alınması gereken aksiyonlara aciliyet katıyor,” cümleleriyle bitiyor.

Condoleezza Rice 2005 yılından 2009’a kadar ABD Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı. Robert M. Gates ise 2006 ile 2011 yılları arasında ABD’nin savunma bakanıydı. 2017 yılında Irak savaşı nedeniyle pişmanlık hissetmediğini söyleyen Rice, Brookings Enstitüsü’ndeki bir toplantıda “Biz Irak’a demokrasiyi getirmek için değil, Saddam Hüseyin’i devirmek için gittik. Bu bir güvenlik sorunuydu” demişti.

AMERİKA

FT: Sosyal medya platformu X, KOBİ’lerin ilgisini çekmeyi amaçlıyor

Yayınlanma

Financial Times (FT) gazetesi, X (eski adıyla Twitter) sosyal medya platformunun reklam gelirlerini arttırmak için küçük ve orta ölçekli işletmeleri kendine çekmeyi planladığını bildirdi.

Gazetede yer alan haberde, platformun “KOBİ’ler uzun zamandır kesinlikle hafife aldığımız önemli bir itici güç. Bu her zaman planın bir parçasıydı, şimdi daha da ileri gideceğiz,” şeklindeki açıklaması aktarıldı.

Haberde, stratejideki söz konusu değişikliğin, platformun sahibi Elon Musk’ın açıklamalarıyla alakalı olarak büyük şirketlerin reklam vermeyi reddetmelerinden kaynaklandığına dikkat çekildi.

Musk, 30 Kasım’da kendisine yönelik anti-Semitizm suçlamalarının ardından platforma reklam vermeyi reddeden reklam verenler hakkında tepki çeken bir yorum yapmıştı.

Daha önce de bir sosyal medya kullanıcısının “Batı ülkelerindeki Yahudi cemaati, bu ülkelere akın eden azınlık ordularının kendilerinden pek de hoşlanmadığının rahatsız edici bir şekilde farkına varıyor,” şeklindeki paylaşımına yorum yapmıştı. Musk, “Siz yalın gerçeği söylüyorsunuz,” demişti.

Bunun yanı sıra Washington Post gazetesi, teknoloji devi IBM’in Musk’ın tartışmalı paylaşımları nedeniyle sosyal ağdaki reklamlarını askıya aldığını bildirmiş; IBM’i Walt Disney ve Apple takip etmişti.

New York Times’a göre 24 Kasım itibariyle 100 marka X’te reklam vermeyi durdurdu. Bunlar arasında teknoloji şirketleri, fast food zincirleri ve siyasi kampanyalar da bulunuyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Temsilciler Meclisi’nden Biden yönetimine ‘YouTube’a sansür’ tepkisi

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Adalet Komisyonu Başkanı Jim Jordan, Başkan Joe Biden yönetimini Kovid-19 salgınıyla ilgili video paylaşım platformu YouTube’un sahibi olan teknoloji devi Google’a baskı yaptığını belirtti.

Sosyal medya platformu X’te (eski adıyla Twitter) yayımladığı mektupta Jordan, “Beyaz Saray’ın Google’dan defalarca YouTube’daki içeriği sansürlemesini talep ettiğini biliyoruz,” ifadelerini kulandı.

Ayrıca Jordan, Biden liderliğindeki Beyaz Saray’ın X ve Facebook’a sansürü artırmaları konusunda baskı yaptığını kaydetti.

Jordan’a göre, içerik Kovid-19 hakkındaki yanlış bilgilerle mücadele etmek ve aşı kampanyasını teşvik etmek için sansürlendi. Jordan, Fox Business‘ın bir haberine atıfta bulunarak, YouTube etkileşim kampanyasının eski Beyaz Saray dijital strateji şefi Rob Flaherty tarafından yönetildiğini ve Flaherty’nin şu anda ‘Biden’ın 2024 yeniden seçim kampanyası için Biden’ın kampanya müdür yardımcısı’ olduğunu anımsattı.

17 Nisan’da Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, ABD yetkililerinin Twitter’da olup biten her şeye tam erişimi olduğunu açıklamıştı. Musk, daha sonra yetkililerin özel mesajlara da erişimi olduğunu doğrulamıştı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Venezuela’dan ABD’ye ‘yasaklı muhalefet’ tepkisi

Yayınlanma

Venezuela hükümeti, ABD’yi ülkeye yönelik tüm yaptırımları kaldırmaya çağırırken, muhalefetle imzalanan Barbados anlaşmasının herhangi bir şekilde ihlal edilmediğini de vurguladı.

Bu açıklama, Washington’un Venezuelalı muhalefet liderlerine yönelik siyasi yasakları kaldırmaları için belirlediği 30 Kasım tarihine yanıt olarak geldi. ABD’li yetkililer aksi takdirde son dönemde alınan yardım tedbirlerinin geri alınacağı tehdidinde bulundu.

Çarşamba günü Caracas’ta farklı ekonomik sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelen Devlet Başkanı Nicolás Maduro, “Venezuela bir bütün olarak, oybirliğiyle, ekonomisine yönelik tüm yaptırımların kalıcı olarak kaldırılmasını ve ABD ile Venezuela arasında saygı ve işbirliğine dayalı yeni bir ilişki döneminin başlatılmasını talep ediyor,” dedi.

Maduro, Venezuela’nın tüm siyasi, dini, ekonomik, kültürel ve toplumsal kesimleri arasında ABD yaptırımlarının oybirliğiyle reddedildiğini vurgularken, Ayrıca ülkenin dokuz çeyrek üst üste ekonomik büyüme kaydettiğini açıkladı.

Washington 2017’den bu yana Venezuela ekonomisinin her sektörünü, özellikle de mali yaptırımlar ve ihracat ambargosu altına alınan ülkenin ana dış gelir kaynağı olan petrol endüstrisini hedef alıyor. Venezuela devlet petrol şirketi PDVSA, üretimini toparlamak için zorlu bir mücadele vermeye devam ediyor.

Fakat Washington’un 18 Ekim’de ülkenin petrol, gaz, altın ve bankacılık sektörlerine yönelik bazı tedbirleri geçici olarak kaldırmasıyla Caracas biraz rahatladı. ABD’nin küresel enerji kaygıları bağlamında alınan bu karar, Maduro hükümeti ile ABD destekli muhalefet arasında Barbados’ta imzalanan seçim anlaşmasının ardından geldi.

Barbados Anlaşması, 2024 başkanlık oylaması için ‘her siyasi aktörün başkanlık seçimi için adayını özgürce ve kendi iç mekanizmalarına göre seçme hakkı’ da dahil olmak üzere koşulları belirlerken, sürecin ‘[Venezuela] Anayasası ve yasalar uyarınca’ yürütüleceğini açıkça ifade ediyor.

Bununla birlikte anlaşma, halihazırda siyasi görevde bulunmaları yasak olan muhalif siyasetçilere yönelik herhangi bir yasağı kaldırmadığı gibi hükümetin bu konuda harekete geçmesi için bir son tarih de belirlemiyor.

22 Ekim’de ABD destekli bazı siyasi örgütlerin düzenlediği ön seçimlerde, rejimi değiştirme çabalarındaki rolü nedeniyle 15 yıl siyasi yasak cezası alan sağcı siyasetçi María Corina Machado büyük bir zafer kazandı.

Ön seçim süreci aynı zamanda katılım rakamlarının manipüle edildiği iddiasıyla da tartışmalara yol açmış, Venezuela Yüksek Mahkemesi Seçim Şubesi, muhalefet milletvekili José Brito’nun verdiği önerge üzerine seçimi askıya almış ve bir soruşturma başlatılmasını emretmişti.

Fakat Machado’nun zaferi ABD’li yetkililerin baskısını artırdı ve Beyaz Saray’ın Latin Amerika Başdanışmanı Juan González, Washington’un 30 Kasım’ı yasaklı muhalif adayların görevlerine iade edilmesi için son tarih olarak belirlediğini, aksi takdirde yaptırımların kaldırılması sürecinin geri çekileceğini iddia etti. Bu tehdit daha önce de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından dile getirilmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English