Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail Suriye’de “nokta operasyon” düzenlemiş

Yayınlanma

İSRAİL ORDUSU

İsrail ordusu, geçen aylarda düzenlediği nokta operasyonunda, İran adına İsrail ordusunu Suriye’den takip ettiği iddiasıyla Suriye vatandaşı Dürzi azınlıktan Ali Süleyman el-Assi’yi alıkoyduğunu duyurdu.

İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre, İsrail özel kuvvetleri, geçen aylarda Suriye’nin güneyindeki Dera’ya bağlı Sayda beldesine düzenlediği nokta operasyonunda, Suriye vatandaşı el-Assi’yi alıkoydu.

Dürzi azınlığa mensup olduğu ifade edilen Assi’nin, sınır bölgesinde “Suriye askeri istihbaratı görünümü altında” İsrail ordusunu gözetlediği ve İran’a bilgi aktardığı öne sürüldü.

İsrail ordu sözcülüğü, Assi’nin sorgu görüntülerini de paylaştı.

Lübnan vatandaşını kaçırmıştı

Lübnan basını ve sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre, İsrail güçleri, sahil kenti Batrun’da çıkarma yaparak Lübnanlı İmad Ehmez’i alıkoymuştu.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, kaçırılma olayıyla ilgili Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib’e, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine şikâyette bulunma talimatı vermişti.

İsrail, kaçırılan İmad Ehmez “Hizbullah’ta silah sevkiyatından sorumlu askeri yetkili ve Lübnan ordusunda donanma subayı” olduğunu iddia ederken, Hizbullah konuya ilişkin açıklama yapmadı.

Lübnanlı yetkililer, kaçırılan kişinin “subay” olduğu iddialarını reddederek, söz konusu kişinin sivil bir denizci ve kaptan olduğunu vurguladı.

İsrail ordusu tarafından kaçırılan Lübnanlı İmad Emhez’in babası Fadıl Emhez, oğlunun siyasi gruplarla hiçbir bağlantısının olmadığını belirterek, Uluslararası Kızılhaç ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’nden (UNIFIL), güvenli bir şekilde geri getirilmesi için yardım istemişti.

ORTADOĞU

Al Arabiya: Rusya, Suriye’deki iki askeri tesisini İsrail’e teslim etti

Yayınlanma

Suudi Al Arabiya televizyonunun haberine göre Rusya, Golan Tepeleri’ne sınır olan Suriye’nin Dera vilayetindeki iki tesisini İsrail’e devretti.

Habere göre, İsrail ayrıca Tel el-Hara Dağı’nda bir gözetleme kulesini de aldı.

Daha önce İsrail ordusu, Suriye’de yeni bir cephe açıldığını duyurmuştu.

Bunun ardından İsrail güçleri, Suriye ordusunun çekildiği Golan Tepeleri’ndeki Hermon (Şeyh) Dağı’nı işgal etti.

İbranice yayın yapan Kanal 12, “Bu, aslında İsrail ordusunun Kıyamet Günü Savaşı’ndan bu yana bölgedeki ilk varlığıdır,” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan Axios, İsrailli ve Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail’in tampon bölgede kontrol sağlama planlarını ABD’ye önceden bildirdiğini ve bunun sınırdaki güvenlik durumu istikrara kavuşana kadar birkaç gün ile birkaç hafta sürecek geçici bir hamle olduğunu belirtti.

Gazeteye konuşan iki İsrailli yetkili, son günlerde Tel Aviv’in, Suriye hükümet karşıtı güçlere sınıra yaklaşmaları halinde İsrail ordusunun harekete geçeceği uyarısında bulunduğunu söyledi.

Kıyamet Günü Savaşı, 6-25 Ekim 1973 tarihleri arasında Mısır ve Suriye’nin İsrail’e karşı başlattığı savaştı. Mısır, İsrail tarafından kontrol edilen Sina Yarımadası’na, Suriye ise Golan Tepelerine saldırmıştı. İsrail’in başarılı karşı saldırılarının ardından çatışmalar sona erdi.

Öncesinde, İsrail kuvvetleri Golan Tepeleri bölgesinde bir tampon bölgeye yerleşmişti. Bu bölge, 1967’den beri İsrail’in kontrolündeydi. İsrail ordusu, Şam’ın Suriyeli isyancılar tarafından ele geçirildiği haberlerini takiben tampon bölgeye girdi.

İsrail ordusu, 8 Aralık’ta Golan Tepeleri’ndeki bazı bölgeleri kapalı askeri alan ilan etti. 9 Aralık gecesi ise “Kuzey Komutanlığı’nın durum değerlendirmesine uygun olarak” kısıtlamalar kaldırıldı.

Reuters‘e göre, İsrail Şam’da, özellikle Mezze mahallesine saldırılar düzenledi. Hedef, İsrail’in İran tarafından uzun menzilli füzeler geliştirmek için kullanıldığına inandığı bir araştırma merkeziydi. Ayrıca, ajansın kaynaklarına göre, İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye’nin güneyindeki Halhala hava üssünü de vurdu.

Rusya’nın Suriye’deki üslerinin akıbeti ne olacak?

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Suriye’nin yeni başbakanı Muhammed el-Beşir

Yayınlanma

MUHAMMED EL-BESİR

Suriye’de geçiş sürecini, İdlib’de HTŞ’nin kurduğu hükümetin başbakanlığını yapan Muhammed el-Beşir yönetecek.

Suriye’de Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki örgütlerin Şam’a girmesiyle devrilen Suriye hükümetinin yetkilerini Muhammed el-Beşir liderliğindeki geçici hükümete devretmesi bekleniyor.

El Cezire’de yer alan habere göre Suriye Başbakanı Muhammed el-Celali, HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani ve HTŞ’nin İdlib’de kurduğu Kurtuluş Hükümeti’nin Başbakanı Muhammed el-Beşir arasındaki toplantı başladı. Haberde toplantının iktidarın devrine ilişkin düzenlemeleri belirlemek ve Suriye’nin bir kaos ortamına girmesini önlemek amacıyla yapıldığını belirtti.

Toplantıda, ılımlı bir isim olan Beşir’in geçiş dönemini yönetmek üzere yeni bir Suriye hükümeti kurmakla görevlendirileceğini belirtiliyor.

Suriyeli bir mühendis ve siyasetçi olan Beşir, 13 Ocak 2024’ten bu yana İdlib’deki Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin Başbakanı olarak görev yapıyordu. Beşir, Başbakan olarak atanmadan önce Kalkınma ve İnsani İşler Bakanı olarak görev almıştı.

Astana sürecinde İdlib’de sağlanan ateşkes döneminde güçlenen HTŞ’nin 2017’de irili ufaklı bazı yerel örgütlerin de katılımıyla Suriye Kurtuluş Hükümeti’ni kurmuştu.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde uzmanlaşmış siyasi analist Elijah J Magnier sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Beşir’in Başbakan olarak belirlenmesinin “Batı’nın yaptırımları kaldırması ve ılımlı bir liderle Suriye’nin yeniden inşasına dahil olması için atılmış bir adım” olarak değerlendirdi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

SMO Münbiç’e, İsrail Şeyh Dağı’na girdi

Yayınlanma

Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) adıyla bilinen ÖSO, ABD destekli PKK/YPG’nin işgalindeki Münbiç’i ele geçirdi. İsrail ordusu ise Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi tamamen ele geçirmek için harekete geçti.

Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki örgütlerin yıldırım hızıyla ilerlemesi ve başkent Şam’a girmesi Ortadoğu’da on yıllardır yaşanan en önemli dönüm noktalarından biri oldu.

Suriye lideri Beşar Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından kutlamalarla birlikte yağmalama haberleri de gelmeye devam ediyor. Örgütler, Suriye hapishanelerindeki tutukluları serbest bırakıyor.

Yine de Suriye Başbakanı Muhammed el-Celali’nin halk tarafından seçilecek herhangi bir liderle ‘iş birliği yapmaya’ ve iktidarın ‘devredilmesine’ hazır olduğunu açıklamasıyla başkentte görece “kansız” bir geçiş süreci umutları artarken ülkenin kuzeyi ve güneyinde askeri hareketlilik devam ediyor.

Türkiye’nin desteklediği SMO bu sabah saatlerinde Münbiç’in batısındaki Ureyme beldesi ile kuzeydeki Um Dadat köyünü ve ilçenin kuzey ve batı hattından ilerleyerek PKK/YPG’yi bölgeden çıkardı. Böylece YPG, Fırat Nehri’nin batısındaki en önemli kalesini kaybetmiş oldu. İlçede mayın ve tuzaklara karşı arama tarama faaliyetleri yapıldığı bildiriliyor.

SMO 1 Aralık’ta başlatılan operasyonun ilk gününde PKK/YPG’yi Tel Rıfat ilçe merkezinden çıkarmıştı.

Fırat Nehri’nin batısında ise Deyrizorlu Arap aşiretler PKK/YPG’yi geriletmeye başladı. Aşiretler Deyrizor’da Irak-Suriye sınır hattındaki Elbukemal ve Meyadin ilçelerinden PKK/YPG’yi çıkardı. Terör örgütü, Suriye ordusunun çekilmesiyle bu bölgelere girmişti.

İsrail fırsatı değerlendiriyor

Öte yandan Suriye’nin güneyinde ise İsrail işgal altındaki Golan Tepeleri’nin Suriye tarafındaki Şeyh Dağı’na girdi. İsrail uçakları da Suriye’de hedefleri vurmaya devam ediyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, başta Suriye’deki gelişmeler olmak üzere gündeme ilişkin basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

İsrail ordusunun Suriye’ye düzenlediği saldırıları meşrulaştırmaya çalışan Saar, şu ifadeleri kullandı: “Bizim tek ilgi alanımız İsrail ve vatandaşlarının güvenliğidir. Bu yüzden, örneğin ‘aşırılık yanlılarının eline geçmesin diye’ kalan kimyasal silahlar veya uzun menzilli füzeler ve roketler gibi stratejik silah sistemlerine saldırdık.”

Saar, Suriye’deki gelişmeleri bahane ederek İsrail ordusunun işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgeyi ele geçirmesinin “sınırlı ve geçici bir adım” olduğunu iddia etti.

SMO’nun Münbiç’te terör örgütüne düzenlediği operasyondan da rahatsızlığını dile getiren Saar, bu operasyonun “sonlandırılmasını” istedi.

Saar, Münbiç’e düzenlenen operasyonu ABD başta olmak üzere birçok ülkeyle görüştüklerini ifade etti.

İsrailli Bakan, Suriye’de “istikrarı sağladığını” iddia ettiği terör örgütü PKK/YPG’ye karşı uluslararası toplumun yükümlülüğü olduğunu ileri sürdü.

“Türkiye ve ABD tam angajman içinde”

Öte yandan AA’da yer alan isminin gizli kalması koşuluyla gazetecilere açıklamalarda bulunan ABD’li bir yetkili ise Türkiye ve ABD’nin bu süreçte tam angajman içinde hareket ettiğini kaydetti.

Bu çerçevede ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Direktörü Bill Burns ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Türk mevkidaşlarıyla görüşmeler yaptığını bildiren yetkili, bu görüşmelerin yapıcı etkileri olduğunu söyledi.

Yetkili, ABD ile HTŞ arasındaki ilişki hakkında ise grubun Suriye’de geçiş sürecinde önemli bir rol oynayacağının açık olduğunu dile getirdi.

ABD’nin HTŞ ile ilişkilerinin “ABD çıkarları” önceliklendirilerek ve uygun bir şekilde yürütüleceğini belirten yetkili, HTŞ yetkililerinin söylemlerinin nasıl faaliyete dönüşeceğinin önem taşıdığına işaret etti.

Ayrıca Suriye yönetiminin çöküşünü değerlendiren ABD Başkanı Joe Biden bu gelişmenin “ABD’nin aralıksız desteğiyle” Rusya, Hamas ve Hizbullah’a karşı “Ukrayna ve İsrail’in vurduğu darbelerin doğrudan bir sonucu olduğunu” söylemişti.

Biden, Suriye’deki gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında “Uzun yıllar boyunca Esad’ın temel destekçileri İran, Hizbullah ve Rusya olmuştur ancak son hafta, destek çökmüştür çünkü üçü de ben görevi devraldığımdan çok daha zayıf konumdadır” demişti. İran’ın ABD ve İsrail saldırıları, Rusya’nın da Ukrayna’nın güçlü duruşu nedeniyle zayıfladığını savunan Biden, böylelikle bu ülkelerin “korkunç Esad rejimini” destekleyecek güçleri kalmadığını belirtmişti.

Biden “Yaklaşımımız, ortaklarımıza destek, yaptırımlar ve diplomasi ile gerektiğinde hedefe yönelik askeri güç kombinasyonu yoluyla Orta Doğu’daki güç dengesini değiştirdi. Şimdi Suriye halkı ve tüm bölge için yeni fırsatların ortaya çıktığını görüyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Biden, “Suriye’deki geçiş döneminin fırsatlarını değerlendirmek ve risklerini yönetmek için Suriye’deki ortaklarımız ve paydaşlarımızla birlikte çalışacağız” demişti.

Biden, Suriye’nin doğusunda istikrarı ve ABD personelini korumaya devam edeceklerinin altını çizerek, IŞİD’e karşı misyonun da muhafaza edileceğini belirtmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English