Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail’in Refah’a sürdüğü Filistinliler hayata tutunmaya çalışıyor

Yayınlanma

İsrail ordusu Gazze’nin güneyine doğru ilerlemeye devam ederken, halka yüz binlerce Gazzelinin daha önce kuzeydeki hava saldırılarından korunmak için sığındığı Han Yunus kent merkezini terk etmelerini emrediyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri, İsrail saldırısı ve tahliye emirlerinin 2,3 milyonluk nüfusun yüzde 85’ini güneye itmesi nedeniyle Refah’ın bunaldığı konusunda uyarıyor. Sınır kasabası Filistinlilerin kaçabilecekleri en uzak nokta, ancak Mısır sınırı kapalı ve gidecekleri başka bir yer yok.

Binlerce kişi halihazırda şehrin sokaklarında, kış havasına maruz kalarak ve yiyecek, su ya da hijyen olanaklarına neredeyse hiç erişemeden yaşıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, altyapının yerinden edilmiş 1 milyona ulaşabilecek bir nüfusla başa çıkamayacağını söylüyor. Refah’ta sığınak olarak hizmet veren BM okullarının kapasitesi şimdiden birkaç kat aşılmış durumda.

Financial Times’ın haberine göre çok az yiyecek, temiz su ya da elektrik var. Aileler duman dolu koridorlarda karton ya da kesilen ağaçlardan elde edilen odunlarla yakılan ateşlerde yemek pişiriyor. Tek bir tuvaleti 700 kişi kullanıyor ve sıranın kendilerine gelmesi için saatlerce kuyrukta bekliyorlar. Bölgedeki ana BM yardım kuruluşu olan UNRWA’nın Gazze direktörü Thomas White sosyal medya hesanından “İnsanlar bir torba un almak için çaresiz… açlık ve hastalık herkesi sarmış durumda” diye yazdı.

FT’nin konuştuğu beş çocuk annesi Filistinli Om Ahmed Abdel ve ailesi Refah’a gelmeden önce, Gazze’nin güneyindeki en büyük şehir olan ve şu anda İsrail’in askeri saldırısının ana hedeflerinden biri olan Han Yunus’taki bir BM okulunda barınıyordu. İsrail güçleri 1 Aralık’ta bir hafta süren ateşkesin sona ermesinden bu yana şehre yönelik hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırarak buraya sığınan insanların Refah’a doğru kaçmasına neden oldu.

Mülteci akını riski, İsrail’in Filistinlileri Sina yarımadasına sürme planına karşı olduğunu defalarca dile getiren Mısır’ı alarma geçirdi. Devlet Enformasyon Dairesi Başkanı Diaa Rashwan geçen hafta yaptığı açıklamada bunun “Mısır’ın aşılmasına izin vermeyeceği bir kırmızı çizgi” olduğunu söyledi.
Abdel insanların su ve yiyecek olmadan “çok kötü durumda” olduklarını söyledi: “Bütün çocuklar ve yaşlılar hasta. Hepsinde öksürük, cilt hastalıkları ve mide enfeksiyonları var. Kişisel hijyen imkânsız” dedi. Küçük bir ateşin üzerinde çay yapan büyükanne Hiba Yassin, küçük torununun öksürük sesinin “kalbime saplanan bir bıçak gibi” olduğunu söyledi. Çocukları için yiyecek ya da bez bulamamaktan yakınan kızı, “Taş devrine geri döndük” diye ekledi.

BM yardım şefi Martin Griffiths geçen hafta yaptığı açıklamada, savaşın yanı sıra hastalığın da Gazze’de “mahşerin iki atlısından” biri olduğunu söyledi. “Hastanelere herhangi bir tedarik sağlayamadığımız ve güvenli su arıtımı yapamadığımız için durum daha da kötüleşecek” diye ekledi.

Gazze sağlık yetkililerine göre 7 Ekim’den bu yana İsrail’in hava, kara ve deniz saldırılarında en az 17 bin Filistinli hayatını kaybetti.

Yedi çocuk babası Mohamed Abu Saada, Refah’taki BM okulunun içinde yer olmadığı için okulun dışına bir çadır kurmuş ve ailesinin yakındaki tuvaleti kullanabilmesi için de bu yeri seçmiş. BM okullarında yer bulamayan bazı insanlar yakındaki bir hastane inşaatında kamp kurdu. Yırtık pırtık bir şiltenin üzerinde otururken ağlayan Mohamed Doghmosh, ailesinin Refah’a taşınmasının savaşın başlamasından bu yana dördüncü taşınmaları olduğunu söyledi. “Günlerdir yemek yemiyoruz,” dedi: “Oğullarımdan üçü öldürüldü ve dördüncüsü kayıp. Aklımı kaybettim, artık dayanamıyorum.”

ORTADOĞU

Beyrut’un güneyinde tuhaf olay: Çağrı cihazları patladı, yüzlerde Hizbullah üyesi yaralandı

Yayınlanma

Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde yer alan ve Hizbullah’ın kalesi olarak bilinen Dahiye mahallesinde akşam saatlerinde ilginç bir olay yaşandı.

Güvenlik kaynaklarının Reuters’a verdiği bilgiye göre, Lübnan’ın güneyinde ve Beyrut’un güney banliyölerinde iletişim kurmak için kullandıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu Hizbullah’ın onlarca üyesi ağır yaralandı.

Bir Reuters muhabiri Dahiye’de 10 Hizbullah üyesinin yaralarından kanlar aktığını gördüğünü aktardı.

Lübnan Kuvvetleri’ne ait LBC TV kanalının haberine göre ise ilk bilgiler, Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazı ya da kablosuz iletişim cihazlarının patladığını gösteriyor.

Haberde patlamanın nedeninin İsrail’in bu cihazlarda açtığı bir “gedik olabileceği” ileri sürülüyor. LBC, patlamaların ardından çok sayıda yaralı olduğunu bildirdi.

The Cradle‘ın aktardığına göre yerel haberler, kurbanların çoğunun Hizbullah’ın üyeleri olduğunu gösteriyor. Resmi olmayan rakamlara göre, bazıları ağır olmak üzere 1.200 kadar kişi yaralandı.

İranlı Mehr Haber Ajansı ülkenin Lübnan Büyükelçisi Mücteba Amani’nin de patlayan cihazlardan biri nedeniyle yaralandığını bildirdi.

Lübnan İç Güvenlik servisinden yapılan açıklamada, “Başta güney banliyösü olmak üzere Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde belirli tipteki kablosuz iletişim cihazları patladı ve yaralanmalara yol açtı… Bu nedenle İç Güvenlik Güçleri vatandaşlardan yaralıların tedavisini ve hastanelere naklini kolaylaştırmak için yolları açmalarını istemektedir,” denildi.

Sağlık Bakanlığı da benzer kablosuz iletişim cihazlarına sahip olan herkesi, patlamaların nedeni belirlenene kadar bu cihazlardan uzak durmaya çağırdı.

Dahiye’nin yanı sıra Bekaa Vadisi, Nebatiye, El-Huş, Bint Cbeyl ve Tyre’deki çeşitli yerlerde patlamalar ve yaralanmalar rapor edildi.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi Sputnik ‘e yaptığı açıklamada, “İsrail bireysel iletişim cihazları sistemine sızdı ve onları havaya uçurdu,” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Sputnik: Ukraynalı eğitmenler, militanlara İHA eğitimi vermek üzere İdlib’e gitti

Yayınlanma

Konuya yakın Suriyeli bir kaynak Sputnik haber ajansına yaptığı açıklamada, Ukrayna ordusundan 250 kişilik bir eğitmen grubunun, Heyet Tahrireş-Şam (HTŞ) militanlarına insansız hava aracı (İHA) üretimi ve modernizasyonu konusunda eğitim vermek üzere Suriye’nin kuzeyindeki İdlib vilayetine gittiğini bildirdi.

Kaynak, “İdlib’e ulaşan Ukraynalı eğitmenlerin sayısının 250’ye ulaştığına dair teyit edilmiş bilgiler var. Bu eğitmenler İdlib şehri ve Cisr eş-Şuğur bölgesindeki üretim tesislerine dağıtıldı,” diyerek, eğitmenlerin İHA üretimi ve modernizasyonu konusunda eğitim verdiğini belirtti.

Ayrıca kaynak, “İdlib’deki HTŞ’ye 250’den fazla İHA, parçalar ve partiler halinde teslim edildi,” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Ukraynalı istihbarat yetkililerinden oluşan bir grup, yeni teknolojilerdeki [İHA üretimi] hataları giderdikten sonra Rus kuvvetlerine karşı saldırıları koordine etmek ve planlamak için bir ayı aşkın süre önce İdlib’i birkaç kez ziyaret etti. Ukraynalılar ve Amerikalılar, Suriye’deki Rus güçlerine karşı yeni bir cephe açmak amacıyla Ukrayna’daki savaşı Suriye’ye taşıyorlar,” diye ekledi.

Bu arada Suriye’de yayımlanan el-Vatan gazetesi, Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov’un HTŞ lideriyle sürekli temas halinde olduğunu ve Ukrayna silahlı kuvvetlerine katılmak üzere savaşçı toplamaya çalıştığını kaydetti.

Ukrayna, Rusya’nın Suriye’deki askeri üssüne saldırdığını iddia etti

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Irak Başbakanı es-Sudani: IŞİD yenildiğine göre topraklarımızda ABD askerine ihtiyaç yok

Yayınlanma

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, IŞİD’i yok etmeyi büyük ölçüde başardıkları için ülkesinde artık ABD askerlerine ihtiyaç kalmadığını ve yakında çekilmelerine ilişkin bir takvim açıklamayı planladığını söyledi.

Es-Sudani pazar günü Bağdat’ta Bloomberg’e verdiği mülakatta, “Gerekçeler artık yok. Bir koalisyona ihtiyaç yok. Savaşlardan istikrara geçtik. IŞİD gerçekten bir meydan okumayı temsil etmiyor,” dedi.

Iraklı lider, nisan ayında Washington’da ABD Başkanı Joe Biden ile konuyu görüştüklerini ve ülkelerinin çekilme konusunda bir mutabakata vardığını söyledi. Irak Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi bu ay Al Hadath televizyonuna yaptığı açıklamada askerlerin 2026 yılına kadar çekileceğini söylemişti.

ABD, koalisyon ve ne zaman sona ereceği konusunda Irak’la görüşmelerin devam ettiğini söylüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu ay yaptığı açıklamada, iki hükümetin “daha kalıcı bir ikili güvenlik ortaklığına düzenli bir geçiş” üzerinde çalıştığını söylemişti.

Başbakan, Irak birliklerinin “terörle mücadele” baskınlarında oynadıkları rolün IŞİD’le tek başlarına mücadele edebileceklerini gösterdiğini söyledi.

Es-Sudani, “Bu insanları yakalıyorlar. Onları buluyor ve öldürüyorlar. Bu bizim elde ettiğimiz bir zaferdir. Bu, güvenlik aygıtının Amerikalıların ve Iraklıların istediği kabiliyet seviyesine ulaştığının kanıtıdır,” dedi.

Es-Sudani, hükümetinin hem İran hem de ABD ile olan yakın bağlarını iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirmek için kullanmaya çalıştığını söyledi fakat bunun nasıl yapılacağı konusunda ayrıntı vermedi. 

Irak başbakanı, askerlerin çekilmesinden sonra da Irak ve ABD’nin güvenlik ve ekonomik konularda işbirliğini sürdüreceğinden emin olduğunu söyledi.

Başbakan, eski Başkan Donald Trump ile Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i karşı karşıya getiren kasım seçimlerinin sonucunun bunu değiştirmeyeceğini söyledi ve “Her yönetimle çalışacağız,” dedi.

Es-Sudani Gazze’deki savaşın etkilerinden de yakındı ve Orta Doğu’nun “tehlikeli” bir aşamada olduğunu söyledi ve Bağdat’ın Filistinlilere desteğini ve İsrail’e yönelik eleştirilerini yineledi.

Irak’ın resmi ilişkilerinin bulunmadığı İsrail için Es-Sudani, “Tüm sözleşmeleri ve anlaşmalarıyla uluslararası sistemi tanımayan bir tarafla karşı karşıyayız,” dedi.

Irak lideri hafta sonu New York Times’ın Hamas ve Yemenli direniş örgütü Husilerin Bağdat’ta ofis açtığına dair haberini yalanladı.

Irak’ta bu türden resmi bir ofis bulunmadığını kaydeden es-Sudani, yine de bu grupların ülkede yetkilileri olabileceğini de sözlerine ekledi.

ABD’nin Irak’ta resmi açıklamalara göre yaklaşık 2.500 askeri personeli bulunuyor ve bu sayı 2014 yılında IŞİD ile mücadele etmek üzere ABD öncülüğünde kurulan koalisyonun bir mirası.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English