Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya Başbakanının danışmanı ülkenin ABD’den bağımsızlığını kazanması için Trump’ın seçilmesini istedi

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’nın dış politika danışmanının, eski Başkan Donald Trump’ın destekçileri tarafından 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’na yapılan saldırının daha fazla insanın katılması halinde bir “devrim” olabileceği yönündeki açıklaması Amerikalı yetkilileri şaşırttı.

Takashi Kawakami, dijital bir yayın olan Daily Cyzo’ya verdiği ve kısa süre önce yayınlanan röportajda “Devrim hakkı Bağımsızlık Bildirgesi’nde yazılıdır” dedi ve ekledi: “İşte bu yüzden izlerken kendi kendime ‘Sonunda bir devrim mi gerçekleşti’ diye sordum.”

“Çok rahatsız edici”, ‘gerçek dışı’ ve ‘dehşet verici’ ifadeleri, pazar gecesi Nikkei Asia’ya konuşan ABD hükümet yetkililerinin yorumu öğrendikten sonra verdikleri tepkilerden bazılarıydı.

Kawakami, 1776 bildirgesinin “herhangi bir Hükümet Biçimi bu amaçlara zarar verir hale geldiğinde, onu değiştirmek ya da ortadan kaldırmak ve yeni bir Hükümet kurmak Halkın Hakkıdır” şeklindeki açılış sözlerine işaret ediyordu.

Halk için Demokratik Parti lideri Yuichiro Tamaki, Kawakami’nin pazar günü yaptığı yorum üzerine X’te endişelerini dile getirdi. Partinin 27 Ekim genel seçimlerinde alt meclisteki sandalye sayısını dörde katlamasıyla Tamaki, Ishiba’nın görevde kalmasına yardımcı olabilecek bir konumda bulunuyor.

Röportaj, Tokyo’daki Takushoku Üniversitesi’nden emekli bir profesör olan Kawakami’nin 1 Ekim’de kabinenin dış ilişkiler ve ulusal güvenlik özel danışmanı olmasından önce, 22 Eylül’de yapıldı.

Röportaj 22 Ekim’de yayınlandı ve pazar günü Tamaki’nin X’te Kawakami’nin sözlerinin devrim hakkını yüceltiyor gibi göründüğünü ve komplo teorileri olarak kategorize edilebileceğini paylaşmasının ardından ilgi gördü.

Tamaki, “Eğer Başbakan Ishiba bu görüşleri paylaşıyorsa, Ishiba hükümetinin diplomasi ve güvenlik konusundaki görüşlerinin son derece tehlikeli olduğu söylenmelidir” diye yazdı.

Tamaki, Başbakan’ın uzun süredir dile getirdiği NATO’nun Asya versiyonunu kurma arzusunda olduğu gibi, Ishiba hükümetinin en güçlü olması gereken dış ilişkiler ve ulusal güvenlik politikalarının en istikrarsız alanlar olduğunu söyledi.

Tamaki’nin desteği, önümüzdeki pazartesi günü yapılacak özel bir Diyet (Japonya parlamentosu) oturumunda yeniden başbakan seçilmek için yeterli milletvekili oyunu almaya çalışan Ishiba için hayati önem taşıyor. Tamaki partisinin LDP liderliğindeki hükümeti duruma göre destekleyeceğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan kaynaklar Kawakami’nin bu hafta pazartesi gününden itibaren Washington’da olacağını ve görevdeki ve emekli yetkililerle ABD-Japonya ilişkileri hakkında görüş alışverişinde bulunacağını söyledi.

Kawakami’nin ittifakla ilgili sözleri Washington’da da şaşkınlık yarattı.

Daily Cyzo’ya konuşan Kawakami, salı günkü başkanlık seçimlerini Trump’ın kazanması halinde bunun Japonya için “nihayet bağımsız olma” fırsatı olacağını söyledi.

Kawakami, Trump’ın “Önce Amerika” sloganı göz önüne alındığında, ABD-Japonya veya ABD-Güney Kore ilişkilerine çok az ilgi duyacağını söyledi.

“Japonya kendi dış politikasını yürütmek zorunda kalacak” diye devam etti. Japonya’nın savunmasını güçlendirmek için sadece ABD’ye bağlı kalmaması gerektiğini belirten Kawakami, “Çin, Rusya ve Kuzey Kore ile güç dengesini yönetmenin ustaca bir yolunu bulmalı” dedi.

Kawakami “Bu Japonya için altın bir fırsat olmalı” dedi ve ekledi: “İnisiyatifi geri alabilir ve gerçekten bağımsız bir ülke haline gelebiliriz.”

Belirli politikalar konusunda Kawakami, Japonya semalarının %85’inin aslında “Amerika’nın semaları” olduğunu söyledi ve muhtemelen hava sahasının büyük bir kısmının İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana Amerikan kuvvetlerinin özel kullanımına ayrılmış olmasına atıfta bulundu.

Kawakami, “ABD askeri üsleri de önemli bir arazi parçasını oluşturuyor” dedi ve bu durumu “anormal” olarak nitelendirdi. 68 yaşındaki danışman Japonya’daki Amerikan üslerinin kademeli olarak azaltılması ve “normal bir ülke” olunması çağrısında bulundu.

Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte bunun için koşulların ilk kez olgunlaşacağını söyledi.

ASYA

Endonezya hisse senetleri %7’den fazla düştü; işlemler durduruldu

Yayınlanma

Endonezya borsası, gösterge niteliğindeki Jakarta Borsası Bileşik Endeksi’nin önceki günkü kapanışa göre %7’den fazla düşerek ekonomik istikrar ve tüketici duyarlılığına ilişkin endişeleri yeniden alevlendirmesinin ardından salı günü 2020’den bu yana ilk kez işlemlerini durdurdu.

Endonezya Borsası, endeksin %5 değer kaybetmesinin ardından bu sabah işlemleri 30 dakika süreyle durdurdu.

Salı günü yapılan açıklamada, IDX bileşik endeksindeki düşüş nedeniyle Jakarta saatiyle 11:19:31’de işlem sisteminin geçici olarak durdurulduğu duyuruldu. İşlemler yeniden başladığında, endeks bir miktar toparlanmadan önce kayıplarını bir noktada %7,1’e kadar genişletti.

Son düşüş, Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisinin makroekonomik durumuna ilişkin zayıf duyarlılık ve artan endişe nedeniyle yerel ve uluslararası yatırımcıların geri çekilmesiyle gerçekleşti.

Önde gelen teknoloji ve imalat şirketleri ağır darbe aldı. Veri merkezi altyapı hizmetleri sunan DCI Endonezya’nın hisseleri Salı günü öğleden sonra yaklaşık %20 değer kaybederek 115.800 rupiah’a (Yaklaşık 7 $) düştü. Yine öğleden sonra, enerji ve kimya şirketi Chandra Asri Pacific’in hisseleri de yaklaşık %19 geriledi.

Piyasa analistleri, uluslararası bir finans kuruluşunun kredi notunu düşürmesi ve maliye bakanının istifa edeceğine dair söylentiler de dahil olmak üzere satışları körükleyen çeşitli faktörlere işaret ediyor.

Bank Danamon ekonomisti Hosianna Situmorang şunları söyledi: “Morgan Stanley Endonezya’nın MSCI notunu eşit ağırlıktan düşük ağırlığa indirerek yerel hisse senetlerinde geniş çaplı bir satışı körükledi. Rupiah [bu arada] yılbaşından bu yana %1,7 oranında zayıflayarak borsa üzerinde daha fazla baskı yarattı. Para birimindeki değer kaybı, yatırımcıların daha riskli varlıklardan uzaklaşmasıyla sermaye çıkışlarını artırdı.”

Bir analist, Maliye Bakanı Sri Mulyani Indrawati’nin istifa edeceğine dair söylentilerin de hisse fiyatlarını aşağı çektiğini söyledi.

Maliye Bakanı Sri Mulyani Indrawati’nin istifasına ilişkin söylentiler piyasa oyuncularının endişesi haline geldi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi sözcüsü ise söylentileri bir aldatmaca olarak nitelendirdi.

Elektrik indirimleri ve azalan harcama gücü Endonezya enflasyonunu on yıllardır olmadığı kadar aşağı çekti.

Hükümet verilerine göre makroekonomik güçler, 2019’da toplam nüfusun %21,4’ünü oluştururken 2024’te %17,1’ini oluşturan ülkenin orta sınıfını eritiyor.

Endonezya’da yılın en büyük harcama sezonu olan bayram tatili öncesinde, zayıf ekonomik duyarlılık tüketici sektörleri üzerinde daha karanlık bir gölge oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Tayland, vizesiz kalış süresini kısaltıyor

Yayınlanma

Tayland, yasa dışı faaliyetlerle mücadele kapsamında, yabancıların vizesiz kalış süresini 60 günden 30 güne düşürme kararı aldı. Bangkok Post‘un haberine göre, Turizm ve Spor Bakanlığı, bu kararın vizesiz giriş imkanını suistimal edenlerin sayısını azaltmayı amaçladığını belirtti. Kararın yürürlüğe girmesinden önce ek konuların da değerlendirileceği ifade edildi.

Tayland, yabancıların vizesiz kalış süresini 60 günden 30 güne indiriyor. Bangkok Post‘un ülkenin Turizm ve Spor Bakanlığı’na dayandırdığı haberine göre söz konusu karar, vizesiz giriş imkanını kullanarak yasa dışı faaliyetlerde bulunan kişilerden kaynaklanan riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor.

Ancak, yeni kuralların resmen yürürlüğe girmesinden önce yetkililerin bir dizi ek konuyu da görüşmeyi planladığı belirtiliyor.

Geçtiğimiz senenin yazında Tayland, Rusya dahil 93 ülkenin vatandaşları için vizesiz kalış süresini 60 gün olarak belirlemişti (bundan önce Rusya vatandaşları 90 gün boyunca vizesiz kalabiliyordu).

Turistlerin daha uzun süre kalabilmeleri için vize almaları gerekiyor.

Bu sistem, turizm, otelcilik ve hizmet sektörlerindeki temsilciler tarafından eleştiriliyor. Yetkililere göre, sistem özellikle turizm sektöründe yabancılar arasında kayıt dışı istihdamın artmasına neden oldu.

Endişeler arasında yabancı işletmeler yasasının ihlallerinin artması, yasa dışı konut kiralama ve sınır bölgelerinde dolandırıcılık çağrı merkezlerinin faaliyetlerinin yoğunlaşması da yer alıyor.

Tayland makamları, ağustos ayında paravan şirketler aracılığıyla yasa dışı faaliyetlerde bulunduğu şüphesiyle 100’den fazla yabancı şirketi incelemeye aldı.

Soruşturma kapsamına turizm, emlak, lojistik ve otelcilik sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar girdi.

Vizesiz rejim konusunun, Tayland parlamentosunda mart ayının sonunda yapılması planlanan oturumlarda ele alınması bekleniyor.

Muhalefet, ülkenin güvenliği ile ilgili konuları gündeme getirmeyi ve Başbakan Phetongthana Çinavat’tan açıklama talep etmeyi planlıyor.

Bununla birlikte, mart ayının başında Tayland Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nikondet Phalangkun, RIA Novosti‘ye yaptığı açıklamada, hükümetin Ruslar için vizesiz kalış süresini kısaltma gibi bir planı olmadığını belirtmişti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Güney Kore, Japonya ve Çin’in üst düzey diplomatları Tokyo’da görüşecek

Yayınlanma

Seul Dışişleri Bakanlığı salı günü yaptığı açıklamada Güney Kore, Japonya ve Çin’in üst düzey diplomatlarının bu hafta içinde Tokyo’da bir araya gelerek üçlü işbirliği ve diğer konularda görüşmelerde bulunacaklarını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul’un cumartesi günü Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geleceği belirtildi.

Bakanların geçen yıl mayıs ayında üç ülke liderlerinin bir önceki üçlü zirvesinden bu yana “üçlü işbirliğinin ilerlemesini değerlendirecekleri” ve “üçlü işbirliğinin gelecekteki gelişiminin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular hakkında görüş alışverişinde bulunacakları” kaydedildi.

Üç tarafın, Japonya’nın bu yıl içinde ev sahipliği yapacağı bir sonraki liderler zirvesinin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak için koordinasyon çabalarını görüşmesi bekleniyor.

Tarafların ayrıca ekonomi, kültür ve halklar arası değişim alanlarında üçlü işbirliğini artırmanın yolları ve Kore Yarımadası ile ilgili konular üzerinde de geniş çaplı görüşmelerde bulunmaları bekleniyor.

Ayrıca bakanların üçlü görüşmeler dışında ikili görüşmeler de yapması gündemde.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English