Bizi Takip Edin

Rusya

Kremlin: İran’ın uranyumunu depolama teklifimiz halen masada

Yayınlanma

Kremlin, Orta Doğu’da tırmanan krize rağmen Rusya’nın İran’a ait uranyumun kendi topraklarında depolanması yönündeki teklifinin geçerliliğini koruduğunu açıkladı. Sözcü Peskov, Umman arabuluculuğundaki dolaylı ABD-İran görüşmeleri öncesinde başlayan çatışmaların durumu ciddi şekilde kötüleştirdiğini belirtti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın İran’a ait uranyumun kendi topraklarında depolanmasına yönelik teklifinin “masada” olduğunu ve geçerliliğini koruduğunu bildirdi.

‘Durum ciddi şekilde kötüleşti’

Kremlin Sözcüsü, çatışmaların, Umman’ın arabuluculuğunda İran ve ABD arasında yapılması planlanan bir sonraki dolaylı müzakere turunun hemen öncesinde başlamasıyla durumun ciddi şekilde karmaşıklaştığını kaydetti.

Peskov, “Durum fazlasıyla ciddi bir şekilde tırmandı ve elbette tüm bunlar olayların gidişatını iyi yönde değiştirmedi,” ifadelerini kullandı.

Peskov ayrıca, Rusya’nın Orta Doğu’daki krizin temel nedenlerini ortadan kaldırmak için gerekeni yapmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

İsrail saldırıları İran toplumunu birleştirdi’

Öte yandan Peskov, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları karşısında İran toplumunda önemli bir konsolidasyon yaşandığını açıkladı. Peskov, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun İran’da iktidar değişikliği olasılığına dair açıklamasını yorumlarken, Rusya’nın bölgedeki gerilimi tehlikeli bir boyuta taşıyan eylemleri kınadığını belirtti.

Netanyahu, daha önce Fox News‘e verdiği mülakatta, İsrail’in askeri harekatının Tahran’da rejim değişikliğiyle sonuçlanabileceği görüşünü dile getirmişti.

Sözcü Peskov bu açıklamanın yetkililer tarafından görüldüğünü ve duyulduğunu ifade etti.

Peskov, “İsrail tarafının şu anda gerçekleştirdiği bombardımanlar karşısında İran’da toplumun önemli ölçüde konsolide olduğunu da tespit ediyoruz. Söyleyebileceğim bu,” diye ekledi.

İran’dan NPT hamlesi

Putin ve Trump gerilimi görüştü

Diğer yandan Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov, 13 Haziran’da yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi.

Görüşmede iki liderin Orta Doğu’daki durumun kötüleşmesini ele aldığını belirten Uşakov, Putin’in Trump’a İsrail Başbakanı Netanyahu ve İran Cumhurbaşkanı Masud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verdiğini aktardı.

Rusya’dan arabuluculuk sinyali

Görüşmede Rus tarafının “olası arabuluculuk çabalarını” hayata geçirmeye hazır olduğu vurgulandı. Putin’in, gerilimin tırmanmasından önce Rusya’nın, “ABD ve İran temsilcileri arasında İran nükleer programı üzerine yürütülen müzakereler sırasında karşılıklı olarak kabul edilebilir anlaşmalara” ulaşmayı amaçlayan somut adımlar önerdiğini belirttiği kaydedildi.

Trump’ın ise Putin’in Orta Doğu’daki çatışmanın çözümünde olası arabuluculuğuna açık olduğunu ifade ettiği bildirildi.

Rusya

Trump’ın Rusya ültimatomu petrol piyasasını ikna edemedi

Yayınlanma

ABD Başkanı Trump’ın, Rusya’ya ve enerji kaynaklarını satın alan ülkelere 50 gün içinde ateşkes sağlanmazsa yüzde 100’e varan gümrük vergisi getireceği yönündeki açıklaması, petrol piyasasında beklenen etkiyi yaratmadı. Yaptırım tehdidinin hemen devreye girmemesi ve uzmanların Trump’ın ‘boş tehditlerde’ bulunduğunu belirtmesi üzerine, yükselen petrol fiyatları yeniden eski seviyesine geriledi. Piyasalar, Trump’ın Ukrayna’daki savaşı bitirmek için yeni bir ticaret savaşı başlatmaya hazır olduğuna inanmıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik “önemli bir açıklama” yapacağı beklentisiyle yükselen petrol fiyatları, ültimatomun detaylarının belli olmasının ardından yeniden eski seviyesine geriledi.

Trump’ın Rusya’ya ve ticaret ortaklarına 50 gün sonra gümrük vergisi getirme vaadi, piyasa aktörleri ve uzmanlar tarafından inandırıcı bulunmadı.

Piyasalar, ABD Başkanı’nın Ukrayna’daki savaşı sonlandırmak adına yeni bir ticaret savaşı başlatmaya hazır olduğuna ikna olmadı.

Geçtiğimiz cuma günü “Rusya konusunda hayal kırıklığına uğradım,” diyen Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in barış görüşmelerine yanaşmamasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek pazartesi günü önemli bir açıklama yapacağını duyurmuştu.

Moskova üzerindeki baskıyı artırması beklenen bu tedbirler ve ABD’li senatörlerin Rus enerji kaynaklarını satın alan ülkelere yüzde 500’lük gümrük vergisi öngören yasa tasarısını gündeme getirmesiyle Brent petrolün varil fiyatı, pazartesi günkü işlemlerin ortasında 68,5 dolardan 71,5 dolara kadar yükseldi.

Ancak Trump’ın dün, “Eğer 50 gün içinde bir ateşkes anlaşmasına varılmazsa, Moskova ve ortaklarını yüzde 100’e varan sert gümrük vergileri bekliyor,” şeklindeki açıklaması piyasalardaki havayı değiştirdi.

Başkan ayrıca Ukrayna’ya silah satmaya başlayacaklarını da taahhüt etti. Bu açıklamanın ardından petrol fiyatları düşüşe geçti. Pazartesi günü yüzde 1,6’lık bir düşüş kaydeden fiyatlar, salı günü de gerilemeye devam ederek varil başına 68,5 dolara indi.

‘Piyasalar boş tehditlere inanmıyor’

ING’nin emtia piyasaları strateji direktörü Warren Patterson, piyasanın tepkisini, “Rusya’ya karşı derhal bir adım atılmaması ve ikincil gümrük vergisi tehditlerinin hayata geçirilmeyeceğine dair kanaat, piyasanın tepkisini açıklamaya yardımcı oluyor,” sözleriyle yorumladı.

Patterson, Rus petrolünün piyasadan çekilmesinin ciddi bir arz açığı yaratacağını ve OPEC ülkelerinin bu açığı hızlı ve tam olarak telafi edemeyeceğini ekleyerek, “Bu durum, petrol fiyatlarında kayda değer bir artışa yol açacaktır. Trump’ın fiyatları düşürme arzusunu göz önünde bulundurunca, bu tehdidini yerine getirmek isteyeceğini sanmıyoruz,” diye konuştu.

ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Matt Whitaker, dün yaptığı açıklamada, duyurulan tedbirlerin fiilen Rusya’dan petrol alan Hindistan ve Çin gibi ülkelere yönelik ikincil yaptırımlar anlamına geldiğini belirtti.

Kpler verilerine göre, Hindistan ithal ettiği petrolün üçte birinden fazlasını Rusya’dan temin ederken, bu oran Ukrayna’daki savaş öncesinde yüzde 1’in altındaydı. Haziran ayında günlük ortalama alım 2,08 milyon varil olarak gerçekleşti.

Rystad Energy’nin emtia piyasaları direktörü Mukesh Sahdev, Hindistan’ın Rusya’dan petrol alma imkânını kaybetmesi durumunda diğer OPEC+ ülkelerinden alım yapabileceğini ancak bunun daha maliyetli olacağını söyledi.

‘Bu tehditler işe yaramaz’

Çin ile petrol işbirliğindeki artış ise daha sınırlı kaldı. Savaş öncesi aylarda günlük 650-900 bin varil olan alımlar, savaş sonrası dönemde 1 milyon varilin üzerine çıktı.

Geçen yılın mayıs ayında günlük 1,69 milyon varil ile zirveye ulaşan alımlar, geçtiğimiz ay ise 1,05 milyon varil olarak kaydedildi. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, Rusya’nın haziran ayındaki toplam deniz yolu ham petrol ihracatı günlük 4,68 milyon varil, petrol ürünleri ihracatı ise 2,55 milyon varil oldu.

Eski ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar uzmanı Edward Fishman, Trump’ın daha önce Çin’i yüzde 100’ü aşan gümrük vergileriyle tehdit ettiğini ancak geri adım atarak ticaret ateşkesi imzaladığını hatırlattı.

Fishman, X hesabından yaptığı paylaşımda şu değerlendirmeyi yaptı:

“Eğer amaç Rusya’nın enerji ihracatını azaltmaksa, bu işe yaramaz. Çin’e yönelik yüzde 100’ü aşan gümrük vergilerinin siyasi olarak sürdürülemez olduğu daha önce kanıtlandı. Şimdi Trump, Hindistan, AB ve Japonya’yı yüzde 100’ü aşan vergilerle tehdit ediyor. Boş tehditler davranışları değiştirmez.”

Trump’tan Rusya’ya çifte baskı: Yaptırım tehdidi ve Ukrayna’ya yeni silah planı

Okumaya Devam Et

Rusya

Kazakistan’dan Rusya’ya misilleme: Sınırda yük denetimleri sıkılaştırıldı

Yayınlanma

Rus ithalatçılar, haziran ortasından bu yana Kazakistan sınırında ciddi gecikmelerle karşılaşıyor. Kazakistan tarafının denetimleri artırmasıyla bir saat süren geçişler 10 günden fazlaya çıkarken, Rus nakliyeciler bu durumu, Rusya’nın dron saldırıları sonrası Kazak kamyonlarına yönelik başlattığı kontrollere bir ‘misilleme’ olarak görüyor.

Rus ithalatçılar, haziran ortasından bu yana Kazakistan sınırında yük geçişlerinin ciddi ölçüde yavaşlamasıyla yeni bir sorunla karşı karşıya kaldı.

Nakliye ve dış ticaret şirketleri, Kazakistan tarafının denetimleri sıkılaştırması ve oluşan uzun kuyruklar nedeniyle daha önce bir saati geçmeyen sınır geçişlerinin artık 10 gün veya daha uzun sürdüğünü bildiriyor.

Paralel ithalatın önemli güzergâhlarından biri olan Kazakistan üzerinden yapılan sevkiyatlarda teslimat sürelerinin haziran-temmuz aylarında 14 ila 40 gün arttığı belirtiliyor.

Kazakistan: ‘Spesifik malları kontrol ediyoruz’

Sorunlar ilk olarak sınır kapılarında uygulamaya konulan elektronik sıra sistemindeki aksaklıklara bağlandı. Bir nakliye şirketi yöneticisi, sistemdeki arızalar, taşıyıcıların ‘ihtiyaten’ fazladan yer ayırtması ve hatta bazı kişilerin geçiş sıralarını satmaya çalışması nedeniyle kaos yaşandığını belirtti.

Ancak kısa süre sonra asıl meselenin yük kontrollerinin ani bir şekilde sıkılaştırılması olduğu anlaşıldı. Zira gecikmeler sadece kara yolu geçişlerinde değil, demir yolunda da yaşanmaya başladı.

Kazakistan Cumhuriyeti Maliye Bakanlığına bağlı Devlet Gelirleri Komitesi, Rusya’dan çıkış yapan kamyonların denetim süresindeki artışı doğruladı.

Komite, kontrollerin Spesifik Malların Kontrolü Hakkında Kanun uyarınca yapıldığını ve çift kullanımlı ürünler gibi yasaklı malların çıkışının engellenmesini amaçladığını belirtti.

Açıklamada, bu özel prosedürlerin Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) çerçevesinde ortak ihracat kontrolü kuralları kabul edilene kadar devam edeceği ifade edildi. Kazak yetkililer, özel kontrol gerektirmeyen malların ise 3 ila 5 dakika içinde kontrol edildiğini iddia ediyor.

Rusya ve Kazakistan, normalde sınırda denetim yapılmamasını öngören AEB Gümrük Birliği’ne üye.

Ancak büyük bir lojistik şirketinin çalışanına göre, uygulamada herhangi bir tır veya vagon denetime tabi tutulabiliyor.

Service Logistics Company kurucu ortağı Dmitriy Arjanıh, demir yoluyla taşınan yüklerinin yüzde 100’ünün, kara yoluyla taşınanların ise yüzde 50’sinin denetimden geçtiğini söyledi.

Rus nakliyeciler: ‘Bu bir misilleme’

Rus taşımacılık sektörünün temsilcileri ise sorunun arkasında başka bir neden olduğuna inanıyor. Bir lojistik uzmanı, 2022-2023’te kabul edilen mal kontrolü yasasından bu yana denetimlerin zaman zaman sıkılaştırıldığını ve bunun her zaman Amerika’nın ikincil yaptırım tehditleri veya yeni yaptırım paketleri gibi dış faktörlerle aynı zamana denk geldiğini savunuyor.

Bu defaki sıkılaştırmanın, Rus tarafının attığı adımların hemen ardından gelmesi dikkat çekiyor.

1 Haziran’da Sibirya ve Uzak Doğu’daki askeri havaalanlarına düzenlenen ve 10’dan fazla stratejik bombardıman uçağının imha edildiği dron saldırılarının ardından Rus gümrük yetkilileri, ülkeye giren ve çıkan tüm tırları yoğun bir şekilde kontrol etmeye başlamıştı.

Ayrıca Rusya genelinde trafik polisleri, Kazakistan plakalı kamyonları durdurup aramalar yapıyordu.

Bir lojistik uzmanı, “Kazakistan tarafından bir misilleme geleceği belliydi. Kazak gümrükçüler bize bunu zaten söylüyordu,” diyerek bu tezi destekledi.

Saldırıda kullanılan dronların, Çelyabinsk’teki bir depoda saklandığı ve buraya Çin’den Kazakistan üzerinden getirilmiş olabileceği belirtiliyor.

Dronlar, havaalanlarına Çelyabinsk plakalı tırlarla taşınmıştı. Bu olayın ardından Rus güvenlik güçleri, ülke genelinde Çelyabinsk ve Kazakistan plakalı tırlara yönelik denetimleri artırmıştı.

Sınırdan geçiş ücretli hale gelebilir

Taşıyıcıların sorunları bununla da sınırlı değil. Kazakistan Maliye Bakanlığı, elektronik sırada yer ayırtmak için yaklaşık 7,5 Amerikan doları tutarında bir teminat ücreti, hızlandırılmış geçiş için 755 Amerikan doları ve sırada yeniden yer ayırtmak için de aynı derecede yüksek bir ücret getirmeyi teklif ediyor.

Bir diğer teklif ise bir şahsın günde sadece bir kez yer ayırtabilmesi yönünde. Bu girişimler halihazırda kamuoyunda tartışılıyor.

Okumaya Devam Et

Rusya

Kremlin, Trump’ın ültimatomunu ‘çok ciddi’ olarak nitelendirdi

Yayınlanma

Kremlin Sözcüsü Peskov, ABD Başkanı Trump’ın Rusya’ya yönelik açıklamalarını ‘çok ciddi’ olarak nitelendirerek, bir kısmının doğrudan Devlet Başkanı Putin’e yönelik olduğunu söyledi. Trump, Ukrayna’da 50 gün içinde bir ‘anlaşma’ sağlanmazsa Rusya’nın ticaret ortaklarına yüzde 100’lük ikincil gümrük vergileri uygulanacağı uyarısında bulunmuş ve Avrupa’nın ödeyeceği milyarlarca dolarlık silah sevkiyatı planını açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya hakkındaki açıklamalarının çok ciddi olduğunu ve bir kısmının doğrudan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik olduğunu ifade etti.

Peskov, “Washington’da söylenenleri analiz etmek için kesinlikle zamana ihtiyacımız var. Devlet Başkanı Putin gerekli görürse, bu konuda mutlaka bir yorum yapacaktır,” diye konuştu.

Trump’tan 50 günlük süre

ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Ukrayna’daki ihtilafın çözümüne yönelik bir ‘anlaşma’ sağlanamaması hâlinde, ABD’nin 50 gün içinde Rusya’nın ticaret ortaklarına karşı yüzde 100’lük ikincil gümrük vergileri uygulayacağı uyarısında bulunmuştu.

Trump, Washington’un bunu yapmak zorunda kalmamasını umduğunu da dile getirmişti.

Trump’tan Rusya’ya çifte baskı: Yaptırım tehdidi ve Ukrayna’ya yeni silah planı

Avrupa’nın ödeyeceği milyarlarca dolarlık silah

Trump ayrıca, ödemesi bütünüyle Avrupa ülkeleri tarafından karşılanacak Amerikan silahlarının Ukrayna’ya gönderilmesi planlarını da duyurdu.

‘Çok büyük’ bir anlaşma ve milyarlarca dolarlık askeri teçhizattan bahsedilirken, mühimmat ve hava savunma sistemlerinin önce Almanya’ya sevk edileceği, oradan da Kiev’e ulaştırılacağı belirtildi.

Yakın zamanda yapılacak sevkiyatın 17 Patriot hava savunma sistemini içermesi bekleniyor.

‘Ukrayna için savaşın devamı sinyali’

Peskov, Putin’in değerlendirmesini bekleme çağrısında bulunarak, Washington, NATO ülkeleri ve Brüksel’de alınan kararın Ukrayna tarafından bir barış sinyali olarak değil, askeri harekâtın devamı için bir sinyal olarak algılandığını kesin olarak söyleyebileceklerini belirtti.

Kremlin Sözcüsü, Rus tarafının çeşitli düzeylerde ve özellikle en üst düzeyde, taraflar arasında doğrudan müzakerelerin üçüncü turunun zamanlaması konusunda Kiev’den teklif beklediğini defalarca dile getirdiğini hatırlattı.

Peskov, Moskova’nın diyaloğa hazır olduğunu ancak Kiev’den henüz bir teklif almadığını sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English