Bizi Takip Edin

RUSYA

Kuzey Akım’a sabotaj

Yayınlanma

Baltık Denizi’nin altındaki Rus doğalgaz boru hatlarındaki sızıntıların yakınında iki patlama tespit edildi.

Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattı güzergahlarında meydana gelen patlamalar İsveç Ulusal Sismik Ağı (SNSN) tarafından bildirildi. SNSN Sözcüsü Björn Lund, “Bunların patlama olduğu konusunda hiçbir şüphe yok” dedi.

İsveç Denizcilik İdaresi, Rusya’ya ait Kuzey Akım 1 ve 2 boru hattında iki sızıntı olduğunu bildirerek gemilerin bölgeye yanaşmaması uyarısında bulunmuştu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarındaki hasarların sabotaj nedeniyle yaşanmış olabileceğini belirtmişti.

Peskov, düzenlediği basın toplantısında, “Bunlar çok endişe verici haberler. Gerçekten de boru hattında bir tür tahribat oluşmuş olmasından bahsediyoruz, bunun ne tür bir tahribat olduğu henüz belirsiz. Boru hattının Danimarka’nın ekonomik alanından geçen kısmında basınç ciddi anlamda düşmüş durumda” ifadelerini kullanmıştı.

Polonya eski Savunma Bakanı, ABD’ye teşekkür etti

Sızıntı ile ilgili sabotaj iddiaları tartışılırken, Polonya eski Savunma Bakanı Radek Sikorski patlama görüntülerini paylaşarak Twitter hesabı üzerinden ABD’ye teşekkür etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova ise Sikorski’nin yazdıklarının saldırının resmi bir teyidi olup olmadığını sordu ve Sikorski’nin tweet’i “Bunun bir terör saldırısı olduğuna dair resmi açıklama” dedi.

Zaharova ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden’ın Şubat ayında Kuzey Akım hattını sona erdirmekle ilgili yaptığı tehdidini hatırlatarak, ABD’nin bu tehdide göre hareket edip etmediğini sorguladı. Biden, Şubat başında basına yaptığı açıklamada, “Rusya Ukrayna’yı işgal ederse, Kuzey Akım-2 olmayacak, sonunu getireceğiz” demişti.

İddialarla ilgili, Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi (FSB) Soruşturma Dairesi tarafından da soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

Rusya’nın yanı sıra, İsveç İstihbarat Teşkilatı (SEPO) da sızıntılarla ilgili bir soruşturma başlattığını açıkladı.

Konuyla ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, sızıntıların Avrupa’nın enerji dayanıklılığına ciddi bir etkisi olmayacağını savunarak, ABD’nin Avrupa’nın kısa ve uzun vadeli enerji güvenliğinin sağlanması için çalıştığını vurguladı.

Blinken, “Sızıntıların bir saldırı veya bir çeşit sabotaj olabileceği yönünde raporlar var, ancak bunlar ilk raporlar ve henüz teyit etmedik. Ancak eğer bu raporlar doğrulanır ise, bu hiç kimsenin çıkarına bir durum değil” ifadelerini kullandı.

Sabotajdan karlı çıkan ABD oldu 

Rusya’dan Avrupa’ya, öncelikli olarak da Almanya’ya gaz taşımak üzere inşa edilen Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 boru hatları sayesinde Rusya, Polonya ve Ukrayna’yı baypas ederek gazını doğrudan Batı Avrupa’ya ulaştırabilecekti.

Bugüne kadar yılda 55 milyar metreküp olan doğalgaz sevkiyatının, Kuzey Akım 2’nin faaliyete geçmesiyle beraber 110 milyar metreküpe çıkması bekleniyordu.

Savaşa kadar Avrupa’ya ulaşan Rus gazının yüzde 40-50 kadarlık kısmı Ukrayna üzerinden geçiyordu. Kuzey Akım 2’nin hayata geçmesiyle beraber Ukrayna hattın dışında bırakılarak geçiş ülkesi olmaktan çıkacaktı. Bu durumun değişmesi, Ukrayna için yaklaşık 2 milyar dolarlık büyük bir ekonomik kayıp anlamına geliyor.

Diğer taraftan ABD’nin yakın müttefiklerinden Polonya da Kuzey Akım 2’ye şiddetle muhalefet eden ülkelerin başında geliyordu. Gaz sevkiyatında aktör olmayı hedefleyen Varşova, Rusya’nın Avrupa’da etkisini arttırmasından kaygılandıklarını dile getirerek projeye itiraz ediyordu.

Rus gazının ucuz olması Almanya için önemli bir öncelikti, böylece Kuzey Akım 2 projesi ile Avrupa’da gaz fiyatlarının düşmesi sağlanacaktı. ABD ise Avrupa’ya kendi gazını satmak istiyor. Ancak ABD’nin ısrarla Almanya’ya ve Avrupa’nın diğer ülkelerine satmak istediği sıvı gaz Rus gazından yaklaşık yüzde 20 daha pahalı.

Ukrayna krizi başlayınca, ABD’nin de baskısıyla Almanya bu hatlardan gaz alımını durdurmuştu. Bu son sabotajlarla ise Rusya ve Avrupa’nın gaz alışverişinin daha da zora bindiği kaydediliyor.

RUSYA

Rusya’da yıllık enflasyon geriledi

Yayınlanma

10-16 Eylül tarihleri arasında Rusya’da haftalık enflasyon, bir önceki haftaki yüzde 0,9’luk oranın ardından hızlanarak yüzde 0,1’e geriledi. Kommersant gazetesinin derlediği verilere göre yıllık bazda ise fiyat artış hızı yüzde 8,85’ten yüzde 8,74’e düştü. Eylül ayının başından 16’sına kadar olan dönemde enflasyon yüzde 0,18 olurken, yıl başından bu yana yüzde 5,46 olarak kaydedildi.

Maliye Bakanlığı’na göre, gıda ürünlerindeki fiyat artış oranı neredeyse geçen haftaki seviyede (yüzde 0,06) kaldı.

Rosstat verilerine göre, tereyağı (yüzde +1,1), salatalık (yüzde +1,9), muz (yüzde +1,6) ve domates (yüzde +0,9) fiyatlarında artış yaşandı. Buna karşılık, meyve ve sebze ürünlerinde (yüzde -1,5), özellikle lahana (yüzde -6,8), havuç (yüzde -4,5), patates (yüzde -4,3) ve sofralık pancar (yüzde -3,6) fiyatlarında düşüş görüldü.

Gıda dışı ürünler segmentinde ise enflasyon yüzde 0,11’e geriledi. Elektrikli ev aletleri (yüzde +0,13), ilaçlar (yüzde +0,11) ve temizlik malzemeleri fiyatlarındaki artış yavaşlarken, giysi fiyatlarında düşüş kaydedildi. Motorin fiyatı yüzde +0,2, dizel yakıt ise yüzde +0,1 oranında arttı.

Düzenlenmiş fiyatlı turistik ve ev hizmetleri segmentinde enflasyon yüzde 0,14 oldu. Bu oran, iç hat uçuşları için uçak bileti fiyatlarındaki yüzde 2,16’lık artışı da içeriyor. Sanatoryum (yüzde -0,38) ve otel (yüzde -0,36) hizmetlerinin maliyetinde ise azalma görüldü.

13 Eylül’de Merkez Bankası Yönetim Kurulu, politika faiz oranını yüzde 18’den yüzde 19’a yükseltmişti.

Ayrıca Merkez Bankası, enflasyonu yüzde 4’lük hedefe indirmek için uzun süreli bir sıkı para politikası uygulanmasının gerekeceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Banka, artan enflasyon beklentileri ve yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle yıllık enflasyon artışının, öngörülen yüzde 6,5 ila 7 aralığının üzerinde olabileceğini belirtmişti.

Rusya’da hükümet ve Merkez Bankası, enflasyonla mücadele için eylem planı hazırladı

Okumaya Devam Et

RUSYA

Neredeyse tüm Türk bankaları Rusya ile iş yapmayı kesti

Yayınlanma

Rusya makamlarının, Türkiye ile banka ödemelerinin önündeki engellerin kaldırılması konusunda anlaşmaya varmak için altı ayı aşkın süredir sürdürdüğü girişimler çıkmaza girdi.

TASS haber ajansının konuya aşina bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, neredeyse tüm Türk bankaları Rusya ve Belarus ile ilgili işlemlere hizmet vermeme kararı aldı.

Kaynağa göre, Rus şirketlerine yönelik ödemeler Türkiye’deki yabancı ortaklı tüm bankalar tarafından halihazırda durdurulmuştu ve şimdi yabancı ortağı olmayan kamu ve özel bankalar da bu uygulamaya katılma niyetinde.

Kaynak, ajansa yaptığı açıklamada, bankaların “gelecekte ortaya çıkabilecek olası kısıtlamalar ve yaptırımlardan kendilerini korumaya çalıştıklarını” belirtti.

Bunun yanı sıra kaynak, Rus-Türk ticaretine hizmet vermeye devam eden ülkedeki tek bankanın fiilen Emlak Katılım olduğunu söyledi. Türk lirası ve ruble cinsinden ödemeler devam ederken, dolar ve avro cinsinden işlemler birçok Türk bankası tarafından anında engelleniyor.

Türk bankaları Rusya’dan Avrupa’ya yapılan ödemeleri engellemeye başladı

Türkiye ile ödemelerde yaşanan sorun ocak ayında, ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptırım rejimini sıkılaştıran kararnameyi imzalamasının ardından başladı. Söz konusu kararname, dünya genelindeki bankaları Rusya’nın savunma sanayii ile yaptıkları işlemler nedeniyle küresel dolar sisteminden çıkarılmakla tehdit ediyordu.

Nisan ayında ABD’li yetkililer baskıyı artırarak Rusya ile çalışan bankaların üst düzey yöneticilerini kişisel yaptırımlarla tehdit etmeye başladı.

Rus diplomatlar şubat ayında Türkiye ile “çalışmalar yürütme” ve “dış ticaret faaliyetlerine katılanları koruma” sözü vererek görüşmelere başlamış olsalar da bu görüşmelerden bir sonuç alınamadı ve Türk bankalarında Rusya’ya mal transitinde yer alan şirketlerin “sıkıştırılması” vakaları daha sık görülmeye başlandı.

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, geçen haftalarda yaptığı açıklamada bu tür müşterilerin aktif olarak tespit edildiğini ve transferlerinin engellendiğini ya da hesaplarının tamamen kapatıldığını belirtti.

Ağustos sonunda Ziraat Bankası, ruble hesabı açmayı durdurdu. RIA Novosti‘nin kaynakları, Türkiye’deki diğer kamu bankalarının da benzer bir politika izlediğini, bazı özel bankaların ise hala ruble ile işlem yapmaya devam ettiğini bildirdi.

İthalatçılar ve aracılar arasından üç kaynağın Vedomosti‘ye verdiği bilgiye göre, eylül ayında Türk bankaları Rus şirketlerinin Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkelere ödeme yapmasını toplu olarak reddetmeye başladı. Kaynaklara göre, bankaya teslimatla ilgili ek belgeler sunmak bile sorunu çözmüyor.

Büyükelçi Yerhov: Türk bankaları Rusya ile çalışan şirketlerin hesaplarını kapatıyor

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya, Paşinyan’ın KGAÖ’ye yönelik sözlerine yanıt verdi

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Dünya Ermeni Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) ülkesinin güvenliğini ve egemenliğini tehdit ettiğini öne sürdü. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) İşleri Komisyonu Başkan Yardımcısı Konstantin Zatulin, RTVI‘ye verdiği demeçte, Ermenistan Başbakanı’nın Rusya’ya “açıkça meydan okuduğunu” ancak “her lafına cevap vermeye değmeyeceğini” belirtti.

Milletvekiline göre Paşinyan, yıllar önce “kimse onu ciddiye almazken” söylediklerinin neredeyse aynısını tekrarlıyor: “Sıradan bir gazeteciyken bile Ermenistan’ın Rusya yönelimini bırakması, KGAÖ’den çıkması, Gümrü’deki üssü kapatması gibi konularda ısrar ediyordu. Bunu, pek az kişinin dinlediği bir muhalif olarak dile getiriyordu. 2018’de başbakan olmasıyla birlikte kısa bir sahte dostluk dönemi yaşandı ve şimdi yine eski haline döndü.”

Ayrıca Zatulin, Paşinyan’ın eleştirisinin “açık bir meydan okuma” olduğunu, ancak Rusya’nın “tartışmanın seviyesini düşürmemek” adına aynı üslupta yanıt vermekten kaçındığını söyledi.

Zatulin, KGAÖ’nün Ermenistan’ı hâlâ birliğin bir üyesi olarak gördüğünü ve iş birliğini sürdürdüğünü hatırlattı: “Fakat gerçekleri görmezden gelmemeliyiz. Sayın Paşinyan’ın nereye gittiğini, Ermenistan’ı hangi yöne çektiğini anlamalıyız. Önemli olan, Sayın Paşinyan’ın dünyadaki tüm Ermeniler üzerinde yarattığı etkidir. Sanki bazılarının inandığı gibi baş Ermeni oymuş gibi bize meydan okuyor, Ermenistan’ı kötülediğimizi iddia ediyor, zira bu örnekte KGAÖ sadece bir bahane.”

Bunun yanı sıra Zatulin, KGAÖ hakkında Paşinyan’ın “aslında Rusya’yı hedef aldığını” zira “KGAÖ’nün Rusya’nın savunma alanındaki varlığının bir ifadesi olduğunun herkes için açık olduğunu” söyledi.

Zatulin, “Rusya’ya açıkça karşı çıkıyor, Ermenistan ve Kafkasya’daki etkisini en aza indirmeye çalışıyor. Düşmanların, hasımların yaptığı budur, özellikle de askerî harekât yürüttüğümüz ve Batı ile karşı karşıya geldiğimiz bir dönemde. Bu durum herkes için açık olmalı ki bu konuda bir skandal yaratma arzusu olmasın. Her söylenene tepki vermemize karşıyım. Paşinyan’ın hükümetinin ve kendisinin doğası hakkında kendi içimizde sonuçlar çıkarmalıyız, hepsi bu” diye ekledi.

Paşinyan KGAÖ’yü neyle suçlamıştı?

İkinci Dünya Ermeni Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Paşinyan, Erivan’ın KGAÖ üyeliğini, örgütün “Ermenistan’ın güvenliğini sağlama yükümlülüklerini yerine getirmediği” için değil, KGAÖ’nün “Ermenistan’ın güvenliğine, varlığına, egemenliğine ve devlet olma özelliğine tehdit oluşturduğu” için askıya aldığını öne sürmüştü. Ermenistan başbakanına göre, ülke örgütle ilişkilerinde “geri dönüşü olmayan noktaya” yaklaşmış durumda.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın Paşinyan’ın KGAÖ’nün çalışmalarına ilişkin değerlendirmesine “kesinlikle katılmadığını” belirtti. Kremlin sözcüsü, örgütün Ermenistan’ın egemenliğini hiçbir şekilde tehdit etmediğinin altını çizdi.

Peskov, “Aksine, bu örgüt üye devletlerin egemenliğini korumaktadır. Ancak bu durumu sabırla Ermenistan yönetimine anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English