Amerika
Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, göçmen protestolarının beşinci gününe girmesiyle “yağma ve vandalizmi önleme” gerekçesiyle salı akşamı (10 Haziran) şehir merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Karar, Trump yönetiminin Bass ve Vali Gavin Newsom’un itirazlarına rağmen Deniz Piyadeleri ve Kaliforniya Ulusal Muhafızlarını bölgeye gönderme emri vermesinin ardından geldi.
Kaliforniya, bu kararın iptal edilmesi için dava açtı ve eyalet, kısıtlama emri talebiyle ilgili perşembe öğleden sonra yapılacak duruşmayı bekliyor.
Bass, gazetecilere “Los Angeles şehir merkezinde yaşamıyor veya çalışmıyorsanız, bu bölgeden uzak durun,” dedi ve sokağa çıkma yasağının şehrin bir mil karelik (yaklaşık 2,6 kilometre kare) bir alanı kapsayacağını söyledi.
Sokağa çıkma yasağı dün Batı saatiyle 20:00’de başladı ve bugün sabah saat 06:00’ya kadar sürdü.
Yasağın istisnaları arasında bölge sakinleri, işe gidip gelenler ve medya mensupları yer alıyor. Bass, şehrin önümüzdeki birkaç gece boyunca sokağa çıkma yasağını tekrar uygulayabileceğini söyledi.
Demokratlar, göstericilerin sayısının yerel polislerden çok daha fazla olduğu federal göçmen baskınlarına karşı çoğunlukla barışçıl protestoları bastırmak için müdahalelerin gereksiz olduğunu ısrarla savunuyorlar.
Trump ise, Los Angeles’ta her gün göçmen baskınlarının devam edeceğini vaat etti. Associated Press’in (AP) haberine göre, bölgeye sevk edilen muhafız birlikleri, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Ajansı (ICE) ajanlarını göstericilerden korumak için operasyonlara destek vermeye başladı.
Öte yandan bir yargıç, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom’un Başkan Trump’ın Los Angeles’a asker gönderilmesini sınırlama talebini reddetti.
Newsom, salı günü erken saatlerde bir federal yargıçtan, Trump’ın Los Angeles’ta Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasını sınırlamak için derhal müdahale etmesini ve o gün saat 13:00’e kadar acil bir karar vermesini talep etmişti.
Fakat ABD Bölge Yargıcı Charles Breyer, Trump yönetiminin Newsom’ın talebine yanıt vermek için daha fazla süre talebini kabul etti. Yönetimin, argümanlarını sunmak için bugün (11 Haziran) saat 11:00’e (TSİ 18:00) kadar süresi var.
Newsom’ın sözcüsü The Hill’e yaptığı açıklamada, “Mahkeme, valinin geçici kısıtlama emri talebini reddetmedi veya karara bağlamadı. Mahkeme, federal hükümet ve eyalet ek dilekçelerini sunduktan sonra perşembe günü duruşma tarihi belirledi ve mahkemenin kısa süre sonra geçici kısıtlama emri talebine ilişkin kararını vereceğini tahmin ediyoruz,” dedi.
Öte yandan bazı güçlü Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Trump yönetiminin bölgeye deniz piyadelerini konuşlandırmasına itiraz ediyor.
Senato Tahsisat Komitesi Başkanı Senatör Susan Collins, Los Angeles’a aktif görevdeki deniz piyadelerinin gönderilmesine karşı çıkan ilk önde gelen Cumhuriyetçi oldu.
Bununla birlikte Collins, eylemlere müdahale için Ulusal Muhafızların kullanılmasını destekliyor.
Maine kentinin Cumhuriyetçi senatörü, kitlesel sınır dışı etme politikalarına karşı şiddetli protestoların yaşandığı bir ortamda, eyalet ve yerel yetkililere destek için Ulusal Muhafızların gönderilmesinin “muhtemelen en mantıklı” olduğunu söyledi. Fakat Collins, Trump’ın deniz piyadelerini gönderme kararını onaylamadığını belirtti.
Collins, Kongre’de gazetecilere verdiği demeçte, “Ulusal Muhafızların kullanımı ile Deniz Piyadelerinin kullanımı arasında bir ayrım yapıyorum. Aktif görevdeki kuvvetler genellikle iç hukukun uygulanmasına yönelik operasyonlara dahil edilmez,” diye konuştu.
Trump, protestolarda kolluk kuvvetlerine destek olmak üzere 4.000 Ulusal Muhafız ve 700 deniz piyadesinin Los Angeles’a gönderilmesini emretmişti.
Collins, POLITICO’ya Los Angeles’taki “ciddi” ayaklanmaları kınadığını ve “sert bir yanıtı hak ettiğini” söyledi ve ayrıca yerel liderlerin Ulusal Muhafızlarla işbirliği yapması gerektiğini de söyledi.
Collins, “Bu şiddetle başa çıkmak için herkesin aynı sayfada olması için çaba gösterilmeli,” dedi.
Collins’in açıklamaları, Trump’ın deniz piyadelerini gönderme kararında Cumhuriyetçi liderlikten ilk kez kamuoyu önünde ayrıldığını gösteriyor ve bu, daha fazla iç anlaşmazlığın kapısını açabilir.
Pentagon yetkilileri salı günü Temsilciler Meclisi bütçe oturumunda, Başkan’ın Los Angeles’a asker gönderme kararının 134 milyon dolara mal olacağını söylediler.
Amerika
Gabbard ile Trump arasındaki gerilimin arka planı

ABD Başkanı Donald Trump ile Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard arasındaki gerilimin, dün Trump’ın açıklamalarından önce başladığı belirtiliyor.
POLITICO’da yer alan habere göre, Gabbard’ın 10 Haziran’da X’te paylaştığı bir video Trump’ı kızdırdı. Gabbard 3 dakikalık bu videoda, “siyasi elitler ve savaş çığırtkanları”nın “nükleer güçler arasında dikkatsizce korku ve gerginlik körüklediğini” ve dünyanın “nükleer yok oluşun eşiğinde” olduğunu söylüyordu.
Trump’ın bu izinsiz videoyu gördüğü ve öfkelendiği belirtiliyor. Kaynaklara göre, Beyaz Saray’daki çalışma arkadaşlarına, Gabbard’ın “haddini aştığını” söyledi.
Gabbard’ın paylaşımı, İsrail’in Trump ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İran’a yönelik saldırılarını desteklemesi için lobi faaliyetlerinde bulunduktan birkaç gün sonra geldi.
Trump ve ona yakın bazı kişilerin gözünde Gabbard, İsrail’in İran’a saldırmasına yeşil ışık yakmaması konusunda Trump’ı uyarıyordu. Kaynaklar, Trump’ın Gabbard’a rahatsızlığını şahsen de ifade ettiği söyleniyor.
Bir Beyaz Saray yetkilisi, “Onun Tulsi’yi bir insan olarak sevmediğini sanmıyorum… Ama videonun onu Tulsi’ye karşı pek sıcak hissettirmediğini söyleyebilirim… ve insanların mesajından sapmasını sevmez,” dedi.
Yetkili, Trump’ın insanların kendisini düzeltmeye çalıştığını da sevmediğini ve “birçok kişinin bu videoyu yönetimin pozisyonunu düzeltmeye çalışmak olarak algıladığını” ekledi.
Trump’ın videoya verdiği tepki, İsrail’in savaşına katılma eşiğinde olan bir başkan ile geçmişte ABD’nin yeni dış çatışmalara girmesine şiddetle karşı çıkan müdahale karşıtı istihbarat şefi arasındaki uçurumun giderek genişlediğini ortaya koyuyor.
Bu gerginlikler salı günü, Air Force One uçağında bulunan bir muhabirin Trump’a Gabbard’ın mart ayında Kongrede yaptığı İran’ın nükleer silah üretmeye çalışmadığı yönündeki açıklaması hakkında soru sormasıyla gündeme geldi.
Trump, Gabbard’ın değerlendirmesini reddetti ve “Onun ne dediği umurumda değil. Bence silah üretmeye çok yakındılar,” dedi.
Geçen sonbaharda Trump, Gabbard’ın seçim kampanyasındaki desteğini övmüş ve “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) koalisyonunun ideolojik çeşitliliğini vurgulamak amacıyla, onu Robert F. Kennedy Jr. ile birlikte kabinesine dahil etmişti.
Fakat son aylarda Trump, Gabbard’ın ofisini tamamen kapatma konusunda giderek daha fazla düşünmeye başladı. Bu fikri, Gabbard’a görevi verirken de dile getirmişti.
Videoya verdiği tepkiye aşina olan bir kişi ve konuyla ilgili iki başka kaynağa göre, Beyaz Saray’da bu görevin CIA veya başka bir kuruma devredilmesi tartışılıyor ama bunun Gabbard için ne anlama geleceği belirsiz.
Ulusal İstihbarat Direktörü, başkanın baş istihbarat danışmanı olarak görev yapar ve geniş ABD casusluk ağını denetler.
Gabbard salı günü gazetecilere, kendisiyle başkanın İran konusunda “aynı görüşte” olduğunu vurguladı ve Gabbard’a yakın bir kişi, kendisiyle başkan arasında herhangi bir gerginlik olduğu iddialarını yalanladı.
Bu kişi, salı günü ikilinin Beyaz Saray’daki Durum Odasında diğer üst düzey yetkililerle bir araya geldiğini ve yönetimin, Gabbard’ın toplantıya katılabilmesi için brifingin saatini bile değiştirdiğini söyledi.
Gabbard’ın yakını, Trump’ın İran’a yönelik politikasını tamamen desteklediğini ve kişisel görüşlerinin başkana verdiği tavsiyeleri etkilemediğini, Trump’ı kendi görüşüne çekmeye çalışmadığını da sözlerine ekledi.
Amerika
‘Beyaz yaka’ işçiler ‘sonsuz iş gününe’ hapsedildi

Microsoft’un Work Trend Index Özel Raporundaki son verilere göre, işçiler için iş günleri giderek uzamaya devam ediyor.
Raporda “sonsuz iş günü” olarak adlandırılan bu durum, Covid-19 pandemisi sırasında uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla bir istisna olarak başladı, fakat o zamandan beri “bağlantısını tamamen kesemeyen” birçok kişi için norm haline geldi.
Microsoft, Microsoft 365 ürünlerinde “trilyonlarca” veri noktasını analiz ettikten sonra bu gözlemi yaptı.
Raporun elde ettiği bulgulara göre, telemetriyi kullanarak sabah 6’da çevrimiçi olan kişilerin %40’ının alarmı erteleme yerine iş e-postalarını kontrol ediyor. Bu arada, Teams sabah 8’e kadar Microsoft ortamındaki birincil iletişim platformu haline geliyor ve çalışanlar hafta içi ortalama 153 mesaj alıyor.
Toplantıların yarısı, insanların en üretken olduğu saatler olan (sirkadiyen ritimler nedeniyle) sabah 9 ile 11 ve öğleden sonra 1 ile 3 arasında gerçekleşiyor. Toplantıların %57’si takvim daveti olmadan gerçekleşirken, her 10 toplantıdan 1’i son dakikada planlanıyor.
Saat 20:00’den sonra yapılan toplantılar geçen yıla göre %16 arttı ve ortalama bir çalışan, normal çalışma saatleri dışında 50’den fazla e-posta gönderiyor veya alıyor. Hafta sonları, çalışanların yaklaşık %20’si öğleden önce iş e-postalarını kontrol ediyor.
Rapordaki en şaşırtıcı ayrıntılardan biri de şu: Microsoft 365 kullanan çalışanlar, “ana çalışma saatleri” içinde her iki dakikada bir toplantı, e-posta veya bildirimle kesintiye uğruyor.
Rapor, basit görevler için yapay zeka (AI) kullanmanın insanları işlerinin daha önemli yönlerine odaklanmaları için “özgürleştireceği” sonucuna varıyor. Fakat Forbes’ta yer alan bir değerlendirmede belirtildiği gibi, AI insanları sadece daha fazla görev için özgürleştiriyorsa, sağlıklı bir iş-yaşam dengesi ulaşılamaz olmaya devam edecek.
Üstelik Büyük Teknoloji’nin, yapay zeka otomasyonu ile “beyaz yaka” işgücü piyasasında elini rahatlatmaya hazırlandığı da görülüyor.
Amazon CEO’su Andy Jassy, yapay zekanın “kurumsal” işlerin azalacağı anlamına geldiğini söyledi. Jassy, şirketin “önümüzdeki birkaç yıl içinde” işten çıkarmalar yapacağı konusunda da uyarıda bulundu.
E-ticaret devinin CEO’su, salı günü çalışanlarına gönderdiği bir notta, şirketin maliyetleri düşürmek için tüm operasyonlarında, özellikle lojistik ağında yapay zeka kullanmaya başladığını duyurdu.
Jassy, şirketin yapay zeka kullanımını artırmak istediğini ve bunun iş kayıpları anlamına geleceğini söyledi.
Jassy, “Bugün yapılan bazı işleri yapan daha az insana, diğer tür işleri yapan daha fazla insana ihtiyacımız olacak. Bunun zaman içinde tam olarak ne gibi sonuçlar doğuracağını bilmek zor, ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde toplam kurumsal işgücümüzün azalmasını bekliyoruz,” dedi.
Bu not, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin, yapay zekaya yaptıkları büyük yatırımların verimliliğini kanıtlamaları için yatırımcıların baskısı altında olduğu bir dönemde geldi.
Seattle merkezli holding, mevcut mali yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etti ve bu yatırımın büyük bir kısmı yapay zeka altyapısına yönlendirilecek.
Amazon, yapay zeka patlamasında liderliği ele geçirmek ve hızla büyüyen kâr motoru Amazon Web Services’i güçlendirmek için rakipleri Google ve Microsoft ile yarışıyor.
Jassy geçen yıl, şirketin “bürokrasiyi ortadan kaldırmak” için çaba gösterdiğini ve daha az orta kademe yöneticiye sahip daha düz bir yapıya geçeceğini söylemişti.
Grup, 2023 yılında iki büyük işten çıkarma dalgasında 27.000 kişiyi işten çıkarırken, Amazon Web Services 2024 yılında yüzlerce kişiyi işten çıkardı.
Teknoloji şirketlerinin yöneticileri, AI’ın işten çıkarmalara yol açacağı görüşünü kamuoyuna açıklamaktan çekinirken, bu modellerin sağladığı verimlilik artışını vurgulamayı tercih ediyor.
Microsoft, mayıs ayında küresel işgücünün yüzde 3’ünü işten çıkardı. Eyalet kayıtlarına göre, Washington eyaletindeki genel merkezinde işten çıkarılanların çoğu yazılım mühendisleriydi.
Genel müdür Satya Nadella, AI’ın kod yazmada insanları yerini alabileceğini öne sürmüştü.
Nadella, nisan ayında Meta kurucusu Mark Zuckerberg’e, “Bugün depolarımızda bulunan kodların %20 ila 30’u ve bazı projelerimizin tamamı muhtemelen yazılım tarafından yazılmıştır,” dedi.
Microsoft, kesintilerin AI nedeniyle yapılmadığını açıkladı.
Amerika
Pentagon, İsrail’i eleştiren albayı görevden aldı

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), sosyal medyada İsrail’i eleştiren Albay Nathan McCormack’ı görevden aldı.
Albay McCormack’ın sosyal medya gönderileri arasında, “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları”, “ölüm tarikatı”, Washington’un İsrail’in “kötü davranışlarını ezici bir çoğunlukla” desteklediği ve ABD’deki İsrail yanlısı aktivistlerin “gerçek dış çıkarlarımızdan çok İsrail’e destek vermeyi” öncelikli hale getirdiği yönünde ifadeler yer alıyor.
Middle East Eye’a göre albayın İsrail karşıtı paylaşımlarının tam listesi şöyle:
- “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları, kendi amaçları için çatışmayı uzatmaya kararlıdır: ya iktidarda kalmak ya da toprakları ilhak etmek.”
- “İsrail’in on yıllardır sürdürdüğü eylemler, etnik temizlik ve soykırım suçlamalarına yol açmıştır.”
- “Batı ülkeleri, büyük ölçüde Holokost suçluluk duygusundan dolayı İsrail’e yönelik eleştirilerden kaçınmak için büyük çaba sarf etmektedir.”
- “En kötü ‘müttefikimiz’. Bu ‘ortaklık’tan, Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki milyonlarca insanın düşmanlığından başka hiçbir şey elde etmiyoruz.”
- “ABD dürüst bir arabulucu olmamıştır. İsrail’in kötü davranışlarını büyük ölçüde mümkün kıldık.”
- Gazze halkının yer değiştirilmesi fikrine yanıt olarak McCormack, İsrail’in “onları sürmek ve ‘Eretz İsrail’i (İsrail Diyarı) etnik Filistinlilerden temizlemek” istediğini yazdı.
- Haziran 2024’ten bu yana İsrail’i “ölüm tarikatı” olarak nitelendiriyor.
McCormack ile etkileşimde bulunmuş bir Savunma Bakanlığı yüklenicisi, bu paylaşımları “tehlikeli” olarak nitelendirdi. Yüklenici, JNS’ye “Bu, daha iyisini bilmeyen birinden bekleyebileceğim türden acı bir paylaşım. Ama onun konumunda, kendi adı ve resmiyle? Akıl almaz bir şey,” dedi.
Albay McCormack, Genelkurmay Başkanlığı J5 Planlama Müdürlüğü’nün Levant ve Mısır şube şefiydi. Sosyal medya hesabından paylaştığı gönderilerin yayılmasının ardından Pentagon JNS’ye, “durumdan haberdar olduklarını” ve “konuyu araştırdıklarını” söyledi.
Pentagon yetkilisi JNS’ye verdiği demeçte, “X hesabındaki bilgiler, Müşterek Kurmay Başkanlığı veya Savunma Bakanlığının görüşünü yansıtmamaktadır” dedi. “Soruşturma sürerken, söz konusu kişi görevine iade edilmektedir,” dedi.
Yetkili, görevine iade edilmesinin “soruşturma sürerken Müşterek Kurmay Başkanlığında görev yapmayacağı” anlamına geldiğini belirtti.
Yetkili, JNS’ye “Hiperlinkleri ve içeriği inceledik, böylece içeriği görebildik ve esasen konuyu araştırmak üzere bir soruşturma memuru atadık. Küresel ittifaklarımız ve ortaklıklarımız, ulusal güvenliğimiz, kolektif savunmamızı, caydırıcılığımızı ve operasyonel erişimimizi güçlendirmek açısından hayati önem taşıyor,” dedi.
Pentagon yetkilisi, sosyal medya hesabının devre dışı bırakıldığını söyledi.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Asya1 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Görüş2 gün önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Diplomasi3 gün önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 3
-
Ortadoğu21 saat önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?