Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Lübnan cephesi yeniden ısınıyor: IDF geniş çaplı savaşa hazırlanıyor

Yayınlanma

Haftalar süren göreceli sükûnetten sonra, İsrail-Lübnan sınırında gerilim yeniden tırmanıyor; İsrail ve Hizbullah karşılıklı kayıplar veriyor.

Hizbullah’tan yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin dün Lübnan’ın sınır bölgesinde yer alan Teyr Harfa ve Nakura beldelerine yönelik “ölümcül saldırılarına” karşılık misilleme gerçekleştirildiği belirtildi. Bu çerçevede İsrail’in Şlomi ve Goron adındaki 2 yerleşim biriminin füzelerle ve Liman Taburu üssünün topçu atışlarıyla hedef alındığı kaydedildi.

İsrail ordusu dün Teyr Harfa ve Nakura beldelerine yönelik düzenlediği 2 saldırıda, 4 Hizbullah ve 2 Emel Hareketi mensubu ile 3 sivil hayatını kaybetmişti. İsrail’in bir gün önce de Lübnan’ın güneyindeki İslami Cemaat’e ait bir sağlık merkezine düzenlediği hava saldırısında 7 kişi ölmüş, 4 kişi yaralanmıştı. İsrail, Hizbullah’ın “İslami Cemaat” örgütü aracılığıyla İsrail topraklarına yönelik sızma operasyonları gerçekleştirmeye çalıştığını öne sürüyor.

Haaretz’den Amos Harel, son iki gündür iyice tırmanan gerginliği şöyle özetledi: “İsrail, Beyrut’un kuzeyinden Bekaa Vadisi’ne kadar Lübnan topraklarının derinliklerine tekrar tekrar saldırıyor. Hizbullah’ın İHA ağı ve bazı hava savunma bataryaları hedefte. Hizbullah, 50 Katyuşa ya da daha fazla füzeden oluşan alışılmadık bir füze yığınıyla karşılık veriyor ama sınırımızın 100 kilometre içine saldırarak İsrail’e uymuyor, sadece Celile’ye ve bazen de Golan Tepeleri’ne saldırıyor. Çarşamba günkü karşılıklı ateş her zamankinden daha şiddetliydi.”

“Hava Kuvvetleri, Sünni terör örgütü İslami Grup’un yedi aktivistinin bulunduğu bir eve saldırdı. IDF’nin Har Dov’da bir saldırı gerçekleştireceklerini söylediği 7 kişi öldürüldü. Sabah saatlerinde Kiryat Shmona’daki bir fabrikada çalışan bir İsrail vatandaşı, kasabaya düzenlenen bir füze saldırısında öldürüldü. Akşama doğru hava kuvvetleri operasyonlarını artırdı ve Lübnan daha fazla kayıp verdiğini açıkladı.”

7 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan gerilime rağmen İsrail ve Lübnan’ın topyekûn savaş eşiğinin altında kaldığını hatırlatan Harel, “Bir yıl önce bize Lübnan’dan İsrail topraklarına neredeyse altı ay boyunca sürekli füze fırlatılacağı, sınır bölgesinde yaşayan 60 bin İsraillinin evlerini terk etmek zorunda kalacağı ve İsrail’in 20’den fazla, Lübnan’ın ise 350’ye yakın ölü vereceği söylenseydi, bunun savaş anlamına geleceğine kesin gözüyle bakardık. Yine de İsrail ve Hizbullah, değişme ihtimali olsa da, genel bir çatışmadan kaçınmaya devam ediyor” diye yazdı.

IDF kuvvetlerinin Lübnan’da daha büyük bir savaşa hazırlandığını bu kapsamda Kuzey Komutanlığı’nın son birkaç gündür bunun için eğitim aldığını belirten Harel, “Hizbullah’ın İHA ve SAM’lerine (karadan havaya füzeler) yönelik saldırılar Lübnan’ın derinliklerine kadar iniyor ve İsrail, topyekûn bir savaş durumunda hava kuvvetlerinin üstünlüğünü artırmayı amaçlıyor. Ancak tüm bu önlemler, bölge sakinlerinin sınır bölgesini terk etmek zorunda kaldığı imkansız koşullardan bir çıkış sağlamıyor” diye yazdı.

Amerikan hükümetinin İsrail ile Gazze’deki Hamas arasında ateşkes ilan edildiği anda İsrail-Lübnan sınırında sükunetin sağlanması için diplomatik çabaları yenileme niyetinde olduğu açıklamasını hatırlatan Harel, “Ancak ateşkes ve rehine anlaşması için yapılan temaslar çıkmaza girmiş durumda ve bu tıkanma, ikincil olarak görülen ancak ana arenaya dönüşme ve daha fazla kan akma ihtimali olan Lübnan arenasını da etkiliyor” diye yazdı.

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English