Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Meşal: Taleplerimiz karşılanmadan İsrailli esirler bırakılmayacak

Yayınlanma

Hamas’ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, müzakerelerdeki talepleri gerçekleşmeden Gazze’deki İsrailli esirlerin serbest bırakılmayacağını duyurdu.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamaya göre Meşal, Ürdün’de düzenlenen bir etkinlikte konuştu.

İsrail ile Hamas arasında Katar’daki ateşkes ve esir takası müzakerelerine değinen Meşal, Hamas’ın sahadaki mücadelenin yanı sıra müzakere masasında da mücadele verdiğini, inşallah ikisinde de kazanacağını söyledi.

Müzakerelerde Gazze’ye saldırıların durması, İsrail ordusunun çekilmesi, zorla yerinden edilenlerin evlerine geri dönmesi, insani yardımların girişinin sağlanması, ablukanın kalkması ve yeniden imar konularında ısrarcı olduklarını kaydeden Meşal, “Bu hedefler gerçekleşmeden esirlerini serbest bırakmayacağız” dedi.

Müzakerelerin çetin şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Meşal, sahada da direnişin çetin mücadeleye devam ettiğini ve iyi durumda olduğunu belirterek, “Bu tarihi bir mücadele. Evet güç dengeleri bizden yana değil ancak Allah bizimle, sonra ümmetimiz, hak ve adalet bizimle” diye konuştu.

Bu mücadelenin uluslararası arenada “İsrail’in çirkin yüzünü” ortaya çıkardığını vurgulayan Meşal, tüm liderler, hükümetler, siyasi güçler ve örgütlerden Gazze halkının yanında olduklarını hissettirmelerini istedi.

Geçen son birkaç günde Doha, İsrail ile Hamas arasında, Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda ve ABD’nin katılımıyla ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılması amacıyla gerçekleştirilen dolaylı müzakere turlarına tanık olmuştu.

İsrail, dün Gazze’deki savaşa tamamen son verilmesi ve İsrail ordusunun bölgeden tamamen çekilmesi dahil olmak üzere Hamas’ın “aşırı talepleri” gerekçesiyle Katar’daki müzakere heyetini geri çağırdığını duyurmuştu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada ise “Hamas, BMGK’de kabul edilen Gazze tasarısının ardından rehine anlaşması müzakerelerinden çekildi” denmişti.

Ancak ABD, Netanyahu’nun duyurusunu yalanladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, “BMGK tasarısından dolayı Hamas’ın en son rehine anlaşması önerisini reddettiği ve görüşmelerden çekildiği şeklindeki açıklama hiçbir açıdan doğru değil ve rehineler ile ailelerine karşı da haksızlık” ifadesini kullandı.

ORTADOĞU

Erken seçim talebine ters kelepçe

Yayınlanma

İsrail’de Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz’ın evinin önünde Gazze’deki savaşın bitmesi, esirlerin geri getirilmesi, hükümetin istifası ve erken seçim çağrısıyla gösteri düzenlendi.

Gazze’deki esirlerin yakınları ve onların destekçilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup, Gantz’ın İsrail’in kuzeyindeki Ras ül-Ayn’da bulunan evinin yakınında toplandı.

Demir bariyerlerin yerleştirildiği Gantz’ın evinin çevresine, İsrail polisi konuşlandırıldı.

Fotoğraf: Mostafa Alkharouf / AA

Göstericiler, Gazze Şeridi’ndeki savaşın bitirilmesi, Refah’a saldırıyla esirlerin riske atılmaması, esir takası anlaşmasına varılması ve hükümetin istifa etmesi yönünde sloganlar attı.

“Savaş bitti”, “Hemen esir takası anlaşması”, “Erken seçim şimdi” pankartları taşıyan göstericiler, meşale ve ateş yaktı.

İsrail polisinin meşale yakan göstericilere müdahalesi sırasında arbede yaşandı, polis 2 kişiyi gözaltına aldı.

Oğlu Gazze Şeridi’nde esir tutulan İsrailli anne Einav Zangauker, megafondan, Gantz’ın hükümete olayların akışını etkilemek için katıldığını ancak 200 gündür durumun değişmediğini söyledi.

Muhalefette yer alan Gantz, 7 Ekim’den sonra Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Savaş Kabinesi’ne katılmıştı. Eski Savunma Bakanı Gantz, nisan ayı başında yaptığı açıklamada “eylülde erken seçime gidilmesi ve halktan güven tazelenmesi gerektiğini” ifade etmişti. Ancak Gantz, Kabine’den istifa çağrılarını görmezden gelmeye devam ediyor.

Gantz’ın misyonu

Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi’nde ateşkes ve karşılıklı esir takası için bir anlaşma sağlanamadı. Taraflar arasındaki temel anlaşmazlıkların başında Hamas’ın kalıcı bir ateşkes istemesi buna karşın İsrail’in Gazze’ye saldırılarında ısrar etmesinin geldiği belirtiliyor.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich dahil olmak üzere Netanyahu hükümetinin üst düzey isimleri, esirlerin İsrail’in birinci önceliği olmaması gerektiğini ve Hamas’ı yok etmenin daha önemli olduğunu savunuyor.

Bazı esir yakınları, Netanyahu destekçilerince sosyal medyada gördükleri tepkilerin yanı sıra hükümete çağrıda bulundukları gösterilerde de fiziksel saldırıya uğradıklarını belirtiyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Blinken, 7 Ekim’den bu yana 7. kez İsrail’e gidiyor

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İsrail ordusunun Refah’a olası kara saldırısı ve Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası mutabakatını görüşmek için gelecek hafta İsrail’e gideceği bildirildi. Bu ziyaret Blinken’ın 7 Ekim 2023’ten bu yana bölgeye yapacağı 7. ziyaret olacak.

İsrail devlet televizyonu KAN’da yer alan haberde, Blinken’ın 30 Nisan’da İsrail’i ziyaret edeceği belirtildi. Ziyarette Blinken’ın, İsrail’in Refah’a olası kara saldırısı ve Hamas ile Tel Aviv arasında esir takası gibi konuları İsrailli yetkililerle görüşeceği ifade edildi.

Gazze’nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah şehri, İsrail saldırılarından önce yaklaşık 280 bin Filistinliye ev sahipliği yapıyordu. İsrail’in 7 Ekim’deki saldırıları nedeniyle 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi’nde 1,9 milyon kişi yerinden oldu.

Yerinden edilen Filistinlilerin büyük bölümü, İsrail’in daha önce “güvenli olduğunu” iddia ettiği Refah’a sığındı. Kuzey bölgelerden gelenlerle Refah’ın nüfusu 4 katından fazla artarak 1,5 milyona ulaştı.

Yeterli konut olmaması nedeniyle Refah’a sığınan Filistinlilerin büyük bir bölümü derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail ordusu, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail’in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi’nde sığınacak bir yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.

Uluslararası uyarılara rağmen Refah’a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada saldırı için tarih belirlendiğini belirtmişti.

İsrail devlet televizyonu KAN, İsrail ordusunun Refah’a kara saldırısını “çok yakında” başlatacağını bildirmişti.

IDF ve Şin Bet şefleri Refah işgali için Kahire’de

Öte yandan Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kamil’in, geçici ateşkes ve esir takası görüşmeleri için bugün Tel Aviv’e gideceği iddia edildi.

Katar merkezli Al-Araby Al-Jadeed’in haberine göre, Kamil, İsrail dış istihbarat teşkilatı Mossad Direktörü David Barnea ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ile görüşecek.

Kamil, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana saldırılarına devam ettiği Gazze’de geçici ateşkes ve esir takası anlaşmasına varmak için görüşmeleri yapması beklenen Mısır heyetine başkanlık edecek.

Mısırlı bir yetkili, Kahire’nin, ayrıca İsrail’in Refah’a beklenen saldırısını önlemeye çalıştığını söyledi.

İsrail medyasına göre, Savaş Kabinesi dün İsrail müzakere ekibine Mısır heyetiyle görüşmesinde esnek yaklaşım benimsemesi konusunda yetki verdi.

Haaretz’de yer alan habere göre İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin Bet Direktörü Ronen Bar ile birlikte üç gün önce Kahire’ye gelerek Mısır ordusundaki üst düzey istihbarat yetkilileriyle görüştü. Bu görüşmelerin de ana gündemi İsrail’in Refah’a yönelik olası saldırısı ve bu konuda Mısır’ın endişelerini hafifletmekti. Mısır İsrail’in Refah’a girmesinin Filistinli mültecilerin kendi topraklarına akın etmesine yol açacağından endişe ediyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Seymour Hersh: İsrail, İran’ın nükleer silahı olmadığını kanıtladı

Yayınlanma

Amerikalı araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Substack blogunda kaleme aldığı makalede, Amerikan istihbaratının İsrail’e İran’ın 13 Nisan’da ‘Gerçek Vaat Operasyonu’na karşılık verme konusunda üç seçenek sunduğunu iddia etti.

Hersh’e konuşan İsrailli kaynaklara göre, saldırı konusundaki ilk seçenek ‘durumu tırmandıracak ve İsrail’in dünyadaki konumunu daha da kötüleştirecek büyük bir yıkıcı’ saldırıydı.

İkinci seçenek ise, İsrail’in gerçekten İran’ın ‘bir nükleer bombaya sahip olduğuna ya da geliştirmek üzere olduğuna’ inanıyorsa, İran’ın İsfahan eyaletindeki Natanz’da bulunan nükleer tesisi yok ederek ‘sınırlı bir saldırı’ gerçekleştirmekti.

Hersh, “İsrail liderleri -özellikle de Netanyahu- İran’ın programının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından izlendiği ve sürekli kamera gözetimi altında olduğu hakikatini görmezden gelerek on yıllardır dünyayı İran’ın gelişen nükleer kapasitesi konusunda defalarca uyardılar. Amerikalı nükleer silah uzmanları yıllarca süren araştırmalara rağmen İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumu silaha dönüştürebilecek bir yeraltı tesisine dair hiçbir kanıt bulamadı,” dedi.

İsrailli yetkililer, Tahran’ın nükleer bombası olmadığını bildiklerinden, Yahudi devleti üçüncü bir seçenekte karar kıldı: Natanz kompleksinin hedef olmadığı bir ‘önleyici saldırı’.

Makalede, Hersh, ayrıca kaynağının “Poker oyununda olduğu gibi İsrail blöfü kendisi yaptı. Kendimize İsraillilerin İran’a saldırırken ölçülü davrandıklarına sevindiğimizi söylüyoruz ama burada hiç kimse doğru soruyu sormadı. İsrail gerçekten de dünyaya hipersonik bir süper silahla İran hava savunmasını vurabileceğini göstermek mi istemişti?” sözlerini aktardı.

Kaynak, “İsrail’in Natanz’ı imha etmeme kararı tamamen yeni bir Orta Doğu sunabilir ve İran artık tecrit altında olmayacak. İsrail, İran’ın nükleer silahlı olduğunun yanlış bir alarm olduğunu gösterdi,” diye konuştu.

Daha önce Axios portalı üst düzey Amerikalı yetkilinin, İsrail’in İran’ı vuracağı bilgisinin ABD’yi şaşırtmadığını söylediğini aktarmıştı. Yetkiliye göre İsrail bu niyetini ABD’ye önceden bildirmişti.

Foreign Affairs: İran-İsrail açık savaşı kaçınılmaz

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English