Bizi Takip Edin

AVRUPA

Macron yeni reform paketini açıkladı

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ikinci döneminde hükümetini yeniden ayağa kaldırmaya çalışırken yeni bir iktisadi reform planı açıkladı.

Planda enflasyonun ezdiği ‘orta sınıfa’ yardım etmek, işgücü piyasasında yeni düzenlemeler ve iş dünyası için bürokrasiyi azaltmak sözü var.

Macron, salı gecesi Elysée Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında, parlamento gerilimleri ve işçi huzursuzluğunun damgasını vurduğu çalkantılı bir yılın ardından geçen hafta kurduğu yeni hükümetin önceliklerini ortaya koydu.

Macron, “Gerçeklere dayanan, daha güçlü ve daha adil bir Fransa’ya ihtiyacımız var,” dedi ve Marine Le Pen’in Ulusal Birlik’ini (RN) ‘yalanların partisi’ ve ‘kolektif yoksullaşmanın partisi’ olarak nitelendirdi.

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine beş ay kala kıtada aşırı sağın yükselişinden bahseden Macron, “Buna sadece Fransız gözüyle bakmamalıyız. Avrupa demokrasilerinde bir şeyler oluyor,” dedi.

Eylemlerini, rakibi Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağın yükselişini ‘kontrol altına alma’ mücadelesi bağlamında değerlendirdi ve hükümetin, seçmenleri işsizlik, bozulmuş kamu hizmetleri ve yasadışı göç gibi ‘rakiplerinin kollarına iten’ sorunları ele almak için çalışması gerektiğini savundu.

Fransız lider, ‘aşırılıkçılığın’, özellikle de ‘aşırı sağ’ın geri dönüşünü engellemek için, ‘insanların onlara oy vermeye iten’ unsurlarla baş etmek gerektiğini savundu.

Macron’dan ‘düzen’ ve ‘otorite’ vurgusu

Financial Times’ta (FT) yer alan bir değerlendirmeye göre Macron, ‘küresel kargaşa, savaşlar ve teknolojik değişimler’ arasında bölünmüş ve ‘endişeli’ olarak nitelendirdiği bir toplumda ‘düzen’ ve ‘otoritenin’ yeniden kurulmasını vurgulayan bir vizyon ortaya koydu. Macron, bu meydan okumalara yanıt olarak, Fransa’nın ‘sivil ve ekonomik yeniden silahlanması’ olarak adlandırdığı şeyi sürdürme sözü verdi.

Macron, iki yıllık bir enerji krizi sırasında sübvansiyonlu elektrik fiyat artışlarıyla tüketicileri korumak için milyarlarca dolar harcadıktan sonra, devletin daha önce feragat ettiği vergileri geri getireceğini ve bunun da bu yıl elektrik faturalarını artıracağını doğruladı.

Macron, “[Ekonomik reformlar konusunda] zaten çok şey yaptık ve çok daha fazlasını yapacağız,” dedi ve işletmeler için bürokratik prosedürleri basitleştirmek için alınan önlemlerin hızlandırılması çağrısında bulundu.

İnsanları istihdama geri döndürmek için, iş tekliflerini geri çeviren işsizlere karşı daha sert bir tavır alacağına ve aynı zamanda onlara daha iyi eğitim sunacağına söz verdi.

Ayrıca Macron, daha kısa ama daha iyi ücretli olacak yenilenmiş bir ebeveyn izni, çocukların ekran başında geçirdiği sürenin azaltılması ve gençler için yeni bir ulusal hizmet programı da dahil olmak üzere yeni toplumsal müdahale kararlarını da açıkladı. Fransız lider, okul üniformalarının da 2026’dan itibaren zorunlu hale gelebileceğini söyledi.

Ukrayna ile güvenlik anlaşması imzalanacak

Uluslararası cephede, esas olarak Ukrayna savaşını ön plana çıkaran Macron, Ukrayna’ya daha fazla askeri teçhizat gönderilmesi konusunda hem ABD hem de Avrupa için alınacak kararların olacağını söyledi ve “Rusya’nın kazanmasına izin veremeyiz,” dedi.

Bunun yanı sıra Macron, salı günü yaptığı açıklamada, önümüzdeki ay Ukrayna’ya yapacağı ziyarette Kiev ile ikili bir güvenlik anlaşması imzalamayı planladığını söyledi.

Macron, Fransa’nın ‘Ukrayna’nın ön cepheyi tutmasına ve göklerini korumasına yardım etmeye devam edeceğini’ ve iki ülkenin ‘bir anlaşmayı sonuçlandırmaya başladığını’ söyledi.

Macron, önümüzdeki haftalarda Ukrayna’ya 40 Scalp uzun menzilli füze ve ‘birkaç yüz’ bomba teslim edileceğini de duyurdu.

AVRUPA

İtalya ile birlikte dokuz AB ülkesi ‘LGBT deklarasyonu’nu imzalamadı

Yayınlanma

İtalya’nın LGBT toplulukları lehine Avrupa politikalarını teşvik eden bir bildiriyi imzalamayan dokuz AB ülkesi arasında yer alması ülke içinde geniş çaplı protestolara yol açarken hükümet bildiriyi “dengesiz” olarak nitelendirdi.

İtalya’nın “Dünya Homofobi, Transfobi ve Bifobi Karşıtlığı Günü”ne ilişkin bir AB deklarasyonunu imzalamayı reddetmesi hem muhalefet partileri hem de İtalyan vatandaşları arasında büyük tartışmalara yol açtı.

Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın yanı sıra İtalya da LGBT haklarını korumayı ve ayrımcılıkla mücadele etmeyi amaçlayan belgeyi onaylamaktan vazgeçti.

Deklarasyon, imzacı devletlere LGBT bireylere yönelik ulusal stratejiler uygulama ve yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Eşitlikten sorumlu yeni bir AB Komiseri atama taahhüdünde bulunma yükümlülüğü getiriyor.

İtalya Aile Bakanı Eugenia Roccella hafta sonu Il Messaggero’ya verdiği bir mülakatta hükümetin tutumunu savunarak belgenin “çok dengesiz” olduğunu ifade etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri partisine mensup Roccella, “Herkes kimi sevmek ya da kiminle cinsel ilişkiye girmek istediğini seçebilir. Fakat belgede savunulan ‘kim olmak istiyorsan o ol’ özgürlüğü ideolojik bir kısıtlama ve gerçekliğin inkârıdır çünkü bedenin ve cinsel bağlılığın gerçekliği sonuna kadar değiştirilemez,” dedi.

Bakan, “Bence sözde toplumsal cinsiyet ikiliği geçerli olmaya devam etmelidir: Kadınlar vardır ve erkekler vardır. Ebeveynliğin ve insanlığın devamlılığının dayandığı antropolojiyi korumak istiyoruz çünkü kadın ve erkeği ortadan kaldırırsanız, ebeveynlik de değişir ve artık çocuk sahibi olunmazsa şaşırmamalısınız,” dedi.

Aile Bakanı, Roma’nın cinsiyet değiştiren kişilerin topluma dahil edilmesini desteklediğini ve transfobiye karşı çıktığını fakat temel insan paradigmasını değiştirme çabalarını reddettiklerini açıkladı.

Bakan sözlerini, “Sadece biyolojiyi değil, kadın ve erkek arasındaki cinsiyet farkına dayanan bedeni de inkar etmeye çalışıyorlar,” diyerek bitirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya, Rusya ve Belarus ile sınırını güçlendirmek için 2,3 milyar avro harcayacak

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk cumartesi günü yaptığı açıklamada, Polonya’nın Rusya ve Belarus ile olan doğu sınırı boyunca güvenliği artırmak için 2,3 milyar avro yatırım yapmayı planladığını duyurdu.

Polonya lideri düzenlediği basın toplantısında, “Belarus ve Rusya ile olan sınırımızın güvenliği için 10 milyar zloti (2,3 milyar avro) yatırım yapacağız,” dedi.

Tusk bunun Polonya’nın güvenliğine ve “her şeyden önce güvenli bir doğu sınırına” yapılacak bir yatırım olacağını savundu.

Ülkesinin hem NATO’nun hem de Avrupa Birliği’nin doğu kanadındaki stratejik konumunu vurgulayan Tusk, Varşova’nın Avrupa güvenliği konusundaki sorumluluğunun altını çizdi.

Tusk, “Polonya’nın sınırını barış zamanlarında güvenli, savaş zamanlarında ise düşman için geçilmez kılmak için bu çalışmalara başladık,” dedi.

Varşova 2021 yılında Minsk’i binlerce belgesiz göçmeni sınırdan AB’ye sokmakla suçlamış, Belarus ise bu suçlamaları reddetmişti. Tusk geçtiğimiz hafta sonu, Minsk’in Polonya’ya karşı giderek daha agresif bir tutum sergilemesi nedeniyle Başbakan Aleksandr Lukaşenko yönetiminin “bu uygulamayı ortaklaşa organize ettiği” yönündeki inancını yineledi.

Polonya Basın Ajansı’nın haberine göre Tusk 11 Mayıs’ta yaptığı açıklamada Polonya’nın Belarus’tan gelen yasadışı göç konusunda “hibrit bir savaşla” karşı karşıya olduğunu söyledi. ve “Polonya’nın güvenliği söz konusu olduğunda fonların sınırı olmayacaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili, ‘yabancı acenta’ yasasını veto etti

Yayınlanma

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım tehditlerini beraberinde getiren ve geçen hafta parlamentoda üçüncü okumada da kabul edilen ‘Yabancı Etkinin Şeffaflığı’ yasa tasarısını veto etti.

Zurabişvili, milletvekillerine gönderdiği mektupta ‘bu yasanın Rusya’daki yasanın ruhunu tekrarladığını’, ‘özü ve ilkeleri Gürcü halkının iradesine aykırı olduğu için Gürcü ve demokratik olmadığını’ iddia etti.

Kamu yayın kurumu 1TV‘nin aktardığına göre Zurabişvili, “Bu yasayı ılımlılaştırmak mümkün değil. Yasa içeriği itibariyle tamamen anayasaya; Gürcü ve Avrupa demokrasisine aykırı,” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı, “Dolayısıyla, değişiklikler yoluyla ılımlılaştırılması mümkün değil. Özü, içeriği ve ilkeleri kabul edilemez. Buna göre, yasanın yürürlükten kaldırılması alternatifsizdir ve halkın iradesini temsil etmektedir. Yukarıda belirtilenler ışığında, yasanın mümkün olan en kısa sürede, yürürlüğe girdiği günün ertesinde yürürlükten kaldırılmasını öneriyorum,” dedi.

Daha önce Zurabişvili, parlamentonun üç okumada kabul ettiği tasarıyı veto edeceği taahhüdünü vermişti.

Gürcistan Başbakanı Irakli Kobahidze ise, cumhurbaşkanının motive edici yorumlarının kabul edilebilir olması halinde parlamentonun vetoyu destekleyebileceğini dile getirmişti.

Parlamento, Cumhurbaşkanı’nın vetosunu oy çokluğuyla aşarsa yasa, iki madde hariç yürürlüğe girebilir.

Gürcistan’ın ‘yabancı acenta’ yasası: Brüksel neden şeffaflığı sevmiyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English