Rusya
Medvedev: Netanyahu’yu yargılamayan UCM güvenilirliğini yitirdi

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) İsrail Başbakanı Netanyahu’yu yargılamayı reddederken diğer liderler hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle eleştirdi. Medvedev, mahkemenin güvenilirliğini yitirdiğini ve çifte standart uyguladığını belirtti. Ayrıca, UCM’ye alternatif olarak BRICS çatısı altında yeni bir uluslararası hukuk organı kurulmasını önerdi.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) sert bir dille eleştirdi.
Medvedev, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında kovuşturma başlatmayı göz ardı etmesi nedeniyle güvenilirliğini yitirdiğini savundu.
Medvedev, St. Petersburg Devlet Üniversitesi tarafından yayımlanan Pravovedeniye dergisinde kaleme aldığı “Kaybolan İllüzyonlar veya Uluslararası Ceza Mahkemesi Nasıl Değersiz Bir Hukuki Varlık Haline Geldi” başlıklı makalesinde bu konuya değindi.
Makalede Medvedev, UCM’nin 20 yılı aşkın süredir 33 davaya baktığını ve bunların çoğunun Afrika ülkelerinden şahsiyetlere karşı olduğunu, buna karşılık, diğer ülkelerden “büyük savaş suçlularını” kovuşturmayı göz ardı ettiğini ifade etti.
Medvedev, mahkemenin kurucu statüsüne taraf olan Avrupa ülkelerinin çifte standart sergilediğini sözlerine ekledi. Bu ülkelerin başlangıçta İsrail liderliğini yargılamaya istekli olduklarını, ancak Washington’dan gelen baskı üzerine geri adım attıklarını belirtti.
Medvedev’e göre, bu durum mahkemeye karşı saygısızlığı açıkça gösteriyor.
Medvedev, mahkemenin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi egemen devlet başkanları hakkında, bu kararların uygulanamayacağını bilmesine rağmen yakalama kararları çıkararak “saçmalığın zirvesine” ulaştığını kaydetti.
Bu durumun, mahkemenin “Anglo-Sakson dünyasının” elinde bir araç haline geldiğini gösterdiğini savundu.
Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne alternatif olarak yeni bir uluslararası hukuk organı kurulması olasılığının incelenmesi çağrısında bulundu.
Yetkili, bu organın BRICS grubu çatısı altında olmasını önerdi.
Medvedev, bu yeni yargı organının BRICS üyesi ülkelerin Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine bağlılığını teyit edebileceğini açıkladı.
Bu ilkeler arasında egemen devlet başkanlarının dokunulmazlığına saygı gösterilmesi ve devletlerin iç işlerine karışılmasının yasaklanması yer aldığını dile getiren Medvedev, Roma Statüsü temelinde kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne büyük devletlerin katılmadığını ve mahkemenin uluslararası davalara yaklaşımındaki taraflılık ve seçicilik nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya olduğunu işaret etti.
Medvedev, alternatif bir yargı organı kurulmasının uluslararası adaleti güçlendirebileceğini ve BRICS üyesi ülkelere kendi çıkarlarını yansıtan ve egemenliklerine saygı duyulmasını sağlayan bağımsız bir hukuki platform sunabileceğini vurguladı.
Daha önce ABD Başkanı Donald Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım uygulanmasını öngören bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Trump, mahkemenin Netanyahu ve görevden alınan Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkarmasını eleştirmişti.
Rusya
Medinskiy: Savaş ve müzakereler tarihte her zaman eş zamanlı yürür

Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy, savaş ve müzakerelerin tarihte her zaman eş zamanlı yürütüldüğünü belirtti. Medinskiy, İstanbul’da Ukrayna ile devam eden görüşmeler bağlamında, bu durumun tarihsel örneklerle sabit olduğunu ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı ve İstanbul’daki Ukrayna müzakerelerinde Rus heyetine başkanlık eden Vladimir Medinskiy, Rossiya-1 televizyonuna verdiği mülakatta, savaş ve müzakerelerin tarihte her zaman eş zamanlı yürütüldüğünü ifade etti.
Medinskiy, Napolyon’un “Savaş ve müzakereler genellikle eş zamanlı yürütülür,” sözüne atıfta bulunarak bu durumu vurguladı.
Medinskiy, dünya tarihindeki çeşitli çatışmalardan örnekler vererek, askeri operasyonların müzakerelerle aynı anda yürütüldüğünü belirtti. Medinskiy, “Vietnam Savaşı’nda ABD ve Vietnam arasında askeri operasyonlar sırasında sürekli müzakereler yapıldı; Kore Savaşı’nda da askeri operasyonlar sırasında sürekli müzakereler oldu; 20. yüzyıldan örnek verecek olursak Sovyet-Finlandiya Savaşı. Aslında tarih şaşırtıcı bir şekilde tekerrür ediyor,” diye ekledi.
Medinskiy, “Askeri operasyonlar sırasında barış müzakereleri yapılır ve sonunda bu barış müzakerelerinde bir sonuca varılır, ardından barış anlaşması imzalanır ve askeri operasyonlar sona erer. Bunu şunun için söylüyorum, savaş ve müzakereler tarihte her zaman eş zamanlı yürür,” ifadelerini kullandı.
Devlet Başkanı Yardımcısı, Moskova’nın Kiev ile temasları İstanbul sürecinin devamı olarak gördüğünü bir kez daha vurguladı.
Daha önce, 14 Mayıs’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’yı İstanbul’daki müzakerelerde temsil edecek heyetin yapısını onaylamıştı.
Rus heyetine, üç yıl önceki gibi Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlık ediyor.
Heyet üyeleri arasında Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı İgor Kostyukov ve Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin bulunuyor.
Medinskiy ve Fomin, 2022 yılında Ukrayna ile yapılan müzakere heyetinde de yer almıştı.
Ukrayna heyetine ise 2022’deki İstanbul müzakerelerine katılan Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlık etti. Heyette Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Kislitsa, Ukrayna Güvenlik Teşkilatı (SBU) Başkan Yardımcısı Aleksandr Poklad, Dış İstihbarat Teşkilatı Başkan Yardımcısı Oleg Lugovskiy ve diğer yetkililer yer alıyor.
Rusya ile Ukrayna arasında 2022’de başlayan çatışmadan bu yana taraflar birçok kez çözüm girişiminde bulundu.
İlk üç tur müzakere Belarus’ta yapıldı: 28 Şubat’ta Gomel’de, 3 ve 7 Mart’ta Brest’te; ancak kilit konularda anlaşmaya varılamadı.
10 Mart 2022’de Antalya Diplomasi Forumu marjında Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları bir araya geldi, fakat bu toplantı da ilerleme sağlamadı.
Daha önemli bir gelişme, 29 Mart’ta İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan toplantıda yaşandı. Bu toplantıda Ukrayna heyeti, Rus tarafına olası bir anlaşma taslağı ve garantör ülkeler listesi sundu.
Fakat 17 Mayıs’ta Ukrayna müzakereleri resmi olarak askıya aldı ve 4 Ekim’de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile diyalog kurulmasının imkânsızlığına dair Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi kararını imzaladı.
Diplomatik çıkmaza rağmen, 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da Birleşmiş Milletler ve Türkiye’nin arabuluculuğuyla Karadeniz Tahıl Girişimi üzerinde anlaşmaya varıldı.
18 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında yapılan telefon görüşmesinin ardından Rus tarafı, enerji altyapısına yönelik saldırılardan karşılıklı vazgeçme fikrini destekledi. Ertesi gün Devlet Başkanı Zelenskiy de benzer önlemlere onay verdi.
11 Mayıs 2025 gecesi Devlet Başkanı Putin, Ukrayna ile İstanbul’da ön koşulsuz doğrudan müzakereler yapılması önerisinde bulundu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
Trump, Rus mevkidaşının Ukrayna ile doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılması önerisini desteklerken, Zelenskiy 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılması planlanan müzakerelere katılacaklarını teyit etti.
İstanbul barış müzakerelerinin ilk günü olan 15 Mayıs’ta Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında doğrudan görüşme gerçekleşmedi.
Rus heyeti başkanı Vladimir Medinskiy, İstanbul’daki Rusya Başkonsolosluğu binası önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Kiev ile doğrudan temasların görevinin, çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırarak uzun vadeli barışın tesis edilmesi olduğunu belirtti.
Medinskiy, Rus tarafının İstanbul’daki barış müzakerelerinde olası uzlaşmaları tartışmaya hazır olduğunu ve bu toplantıyı 2022’de yapılan barış müzakerelerinin devamı olarak gördüğünü kaydetti.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saygısından dolayı Savunma Bakanı Rustem Umerov başkanlığındaki Ukrayna heyetini İstanbul’a gönderdiğini söyledi.
Akşam saatlerinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlığındaki Rus heyetiyle bir görüşme gerçekleştirdi.
Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı
Rusya
Rusya, Afganistan üzerinden Hindistan ve Pakistan’a demiryolu istiyor

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk, Moskova’nın Afganistan’da Hindistan ve Pakistan’a ulaşacak bir demiryolu ağı geliştirmekle ilgilendiğini açıkladı.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk, KazanForum çerçevesinde düzenlenen Rus-Afgan iş forumunda yaptığı konuşmada, Moskova’nın Afganistan’da Hindistan ve Pakistan’a erişim sağlayacak bir demiryolu ağı geliştirilmesiyle ilgilendiğini ifade etti.
Kommersant gazetesinin aktardığına göre Overçuk, bu stratejik projenin ekonomik fizibilite çalışmasının 2026 yılının başlarına kadar hazırlanmasının planlandığını belirtti.
Overçuk, Rus şirketlerinin Taliban yönetimindeki Afganistan‘a demiryolu ağı tesislerinin inşası için “geniş bir yelpazede” modern teknik ekipmanın yanı sıra cer ve yolcu vagonları teklif etmeye hazır olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı ayrıca, Rus otomobil üreticilerinin de “Afgan ortaklarla yük ve yolcu taşıma araçları tedariki konusunda işbirliğini geliştirmekle” ilgilendiklerini de sözlerine ekledi.
Kabil yönetiminin, ekonomik alanda işbirliğinin geliştirilmesine yönelik çeşitli önerileri içeren bir listeyi Moskova’ya ilettiğini belirten Overçuk, Rusya ve Afganistan’ın lojistik dışında enerji, ulaşım makineleri mühendisliği, madencilik endüstrisi ve tarım gibi sektörlerde de işbirliği potansiyeline sahip olduğunu kaydetti.
Overçuk, işbirliği seçeneklerinin hâlihazırda değerlendirme aşamasında olduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler yaşanırken, Rusya’da ise devlet demiryolu şirketi Rus Demiryolları’nın mali sorunlar nedeniyle demiryolu altyapısı inşa ve genişletme programlarında kesintiye gidildiği bildiriliyor.
Bu yıl, Rus Demiryolları’nın sermaye inşaat harcamalarını da içeren yatırım programını yüzde 37 oranında azalttığı öğrenildi.
Geçen yılın kasım ayında hükümete sunulan plana göre, Rus Demiryolları’nın sermaye harcamaları 1,3 trilyon rubleden 834 milyar rubleye düşürüldü.
Özellikle, Baykal-Amur Hattı ve Trans-Sibirya Demiryolu’nun modernizasyonuna daha önce planlanandan 5 kat daha az, yani 75 milyar ruble harcanacağı belirtiliyor.
Rusya Federasyonu’nun Avrupa kısmındaki limanlara yönelik altyapı geliştirme harcamalarının ise neredeyse durma noktasına geleceği ifade ediliyor.
Bloomberg Economics Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ekonomisti Aleksandr İsakov, Nisan 2025 itibarıyla RZD ağındaki yük taşımacılığının yıllık bazda yüzde 9,7 oranında düştüğünü kaydetmişti.
Öte yandan, Nisan ayında Afganistan Kamu İşleri Bakanı Muhammed İsa Sani, Kabil’deki Rusya Büyükelçisi Dmitriy Jirnov ile gerçekleştirdiği görüşmede, Sovyet mühendisler tarafından inşa edilen stratejik öneme sahip Salang Karayolu’nun yeniden inşası için Rusya’dan yardım talebinde bulunmuştu.
Taliban yönetimi ayrıca yeni bir karayolu tüneli inşa edilmesi konusunda da Rusya’nın desteğini istemişti.
Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarması ne anlama geliyor?
Rusya
Rusya ordusu Donetsk’te Volnoye Pole yerleşimini ele geçirdi

Rusya Savunma Bakanlığı, ordunun Donetsk’teki Volnoye Pole yerleşim biriminde kontrolü sağladığını açıkladı. Bakanlık ayrıca, 10-16 Mayıs tarihleri arasında Ukrayna’nın askeri sanayi tesislerine, altyapılarına ve mühimmat depolarına yönelik altı grup saldırı düzenlendiğini bildirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı, ordu birliklerinin Ukrayna’nın Donetsk Halk Cumhuriyeti’nde (DHC) bulunan Volnoye Pole yerleşim biriminde kontrolü ele geçirdiğini bildirdi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, son dönemde bölgedeki ilerleyişin devam ettiği vurgulandı.
Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre, 10 Mayıs ile 16 Mayıs tarihleri arasında Rusya ordusu, yüksek hassasiyetli silahlar ve saldırı droneları kullanarak altı ayrı grup saldırısı gerçekleştirdi.
Bu saldırılar sonucunda hedef alınan noktalar arasında, Ukrayna savunma sanayiine ait ve Neptün gemisavar füzeleri ile insansız deniz araçları için bileşen üreten bir işletme, askeri havaalanı altyapı tesisleri, silah ve askeri teçhizat montaj ve onarım atölyeleri, saldırı amaçlı insansız hava araçları (İHA) ve insansız deniz araçlarının depolandığı ve kullanıma hazırlandığı merkezler, mühimmat depoları ile Ukrayna güçleri ve yabancı paralı askerlerin geçici konuşlanma noktalarının bulunduğu belirtildi.
Bakanlık, 15 Mayıs’ta Rus güçlerinin DHC’deki Torskoye ve Novoaleksandrovka yerleşimlerini kontrol altına aldığını da hatırlattı.
Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov’un, Torskoye’nin ele geçirilmesindeki başarılarından dolayı 67. Motorlu Piyade Tümeni komutanlığını ve personelini tebrik ettiği ve teşekkürlerini ilettiği kaydedildi.
Savunma Bakanlığı, daha önceki günlerde de DHC’de bazı yerleşim birimlerinin kontrol altına alındığını duyurmuştu.
Bakanlık, 14 Mayıs’ta Mihaylovka, 13 Mayıs’ta Mirolyubovka, 12 Mayıs’ta Kotlyarovka ve 8 Mayıs’ta Troitskoye köylerinin Rusya ordusunun kontrolüne geçtiğini açıklamıştı.
Putin, Rusya Kara Kuvvetleri Komutanı Salyukov’u görevden aldı
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Rusya1 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş1 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Asya1 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Söyleşi1 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Amerika5 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!