Amerika
NATO, “Rusya ile daha geniş bir çatışma” halinde Çin’in Avrupa’daki altyapısına el koymayı planlıyor

Görüşmelerde yer alan üç yetkilinin CNN’e verdiği bilgiye göre NATO yetkilileri, kıtanın doğusunda Rusya ile daha geniş çaplı bir çatışma çıkması halinde Avrupa’da Çin’e ait bazı altyapı projelerini geri almak için harekete geçmeyi tartışıyor.
CNN’e göre on yıl önce, Avrupa küresel mali krizin yol açtığı ekonomik krizden çıkmaya çalışırken, Çin’in sahip olduğu yatırım şirketlerinin altyapı finansmanı vaadi büyük bir “talih kuşu” gibi görünüyordu.
Yetkililer, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da en büyük kara savaşının yaşandığı ve Batının Pekin’in Rusya’ya savaşta destek verdiği uyarısında bulunduğu bugünlerde, NATO ülkelerinin bu yatırımları bir “yükümlülük” olarak gördüğünü ve müttefiklerin bu projelerden bazılarını geri almanın yollarını tartışmaya başladığını söyledi.
Bir ABD’li yetkiliye göre, Pekin’in Avrupa’da sahip olduğu altyapıyı çatışmanın genişlemesi halinde Rusya’ya maddi yardım sağlamak için kullanmasından korkuluyor. Yetkililer, amacın olası bir çatışmadan çok önce ileriye dönük bir yol bulmak olduğunu söyledi.
Tartışmalar henüz başlangıç aşamasında
Tartışmalar NATO ittifakının Çin’e giderek daha fazla odaklandığını da gösteriyor. Geçen çarşamba günü Washington’da düzenlenen 75. yıldönümü zirvesinde 32 lider tarafından yayınlanan ortak bildiride Çin Halk Cumhuriyeti güçlü bir şekilde hedefe konmuştu.
Konuyla ilgili üç yetkiliye göre altyapı konusunda harekete geçilmesine yönelik tartışmalar henüz başlangıç aşamasında ve NATO üyesi ülkeler arasında farklı düzeylerde katılımlar görülüyor. Bir NATO diplomatı görüşmelere öncülük eden ABD’nin gerekli desteği sağlamak için görüşmeleri iki taraflı olarak sürdürmesi gerektiğini söyledi.
Çin, Doğu Avrupa’yı Çin’e bağlayan demiryolu hatlarından Kuzey Denizi ve Baltık Denizi’nde bulunan limanlara kadar, Avrupa ülkelerinin 2013 yılında imzalamaya başladığı Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) kapsamında on milyarlarca dolarlık altyapı yatırımını finanse etti.
Savaş halinde altyapı mutlaka devletleştirilecek
Bir NATO yetkilisi, bir savaşın patlak vermesi halinde altyapının “neredeyse kesinlikle devletleştirileceğini ya da ulusların acil güvenlik önlemleri altında geçici olarak işletme kontrolünü üstleneceğini” söyledi. Çin’in bu durumda el koyan ülkeleri mahkemeye verebileceği belirtiliyor.
ABD’li yetkililer, Ukrayna savaşının ardından Avrupa ülkelerinin Rusya’yı varlıklarını satmaya zorlama hamlelerinin bu tür devralma ya da satışlar için bir emsal teşkil ettiğini düşünüyor. Finlandiya bir yıldan uzun bir süre boyunca, bir zamanlar bir Rus kuruluşuna ait olan buz kırma gemileri üreticisi Helsinki Tersanesi’nin faaliyetlerini, Rusya 2023’ün sonlarında şirketi Kanada merkezli bir kuruluşa satana kadar defalarca engellemişti.
Üst düzey bir ABD’li yetkili, görüşmelerin düşük teknolojinin ötesine geçerek kuantum bilişim, yarı iletkenler ve telekom altyapısı gibi yüksek teknoloji alanlarını da içerecek şekilde genişlediğini söyledi.
Blinken, Çin’e karşı Pasifik ittifakına işaret etmişti
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Avrupa ve Asya ülkelerinin güvenliklerinin birbirlerine bağlı olduğu konusunda netleşmelerinin nedeninin Ukrayna savaşı olabileceğini söylemişti.
Blinken, “Japonya Başbakanı Kishida bugün Avrupa’da yaşananların yarın Doğu Asya’da da yaşanabileceğini söyledi ve belki de bu durum Ukrayna’da kristalize oldu. Rusya Ukrayna’ya karşı saldırganlığını yenilediğinde Japonya ayağa kalktı, Güney Kore ayağa kalktı, Avustralya, Yeni Zelanda ayağa kalktı, bu da bu sorunların birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulünün bir yansımasıydı,” demişti.
Fransa, Çin’e karşı NATO’nun kullanılmasında tereddüt ediyor
NATO üyesi ülkelerin çoğu Çin’in sahip olduğu altyapı konusunda belli düzeyde endişelerini dile getirirken, tartışmalara katılan iki yetkili CNN’e, özellikle Fransa’nın altyapı konusundaki tartışmaları diğer ekonomik konularda yetkisi olan Avrupa Birliği’ne kaydırmaya çalıştığını söyledi.
Yetkililere göre Fransa ve diğer ülkelerle yaşanan gerilim, NATO’nun Çin’e meydan okumak için en iyi platform olmadığını savunan ülkelerin deklarasyondaki dili etkiledi.
Fakat CNN’e göre pek çok üye ülke Pekin’in gelecekte ittifaka karşı bu varlıkları kullanabileceğine dair çok gerçek bir korku taşıyor ve ittifakın bu tehdide karşı savunma yapması için baskı yapmaya devam ediyor.
Amerika
ABD’nin borç yükü uzun vadeli tahvillerden kaçışa neden oluyor

Yatırımcılar, ABD’nin artan borç yükünün dünyanın en önemli pazarlarından birinin cazibesini gölgelemesi nedeniyle, uzun vadeli ABD tahvil fonlarından kaçıyor.
EPFR verilerine dayanan Financial Times (FT) hesaplamalarına göre, devlet ve şirket borçlarını kapsayan uzun vadeli ABD tahvil fonlarından ikinci çeyrekteki net çıkışlar şu ana kadar yaklaşık 11 milyar dolara ulaştı.
İkinci çeyrekteki bu çıkış, 2020’nin başındaki şiddetli piyasa türbülansından bu yana en ağır çıkış olarak kayıtlara geçecek ve önceki 12 çeyrekteki ortalama 20 milyar dolarlık girişlerin ardından güçlü bir değişim işaret ediyor.
Kurumsal yatırımcılar tarafından yaygın olarak kullanılan uzun vadeli tahvil fonlarından yapılan itfa işlemleri, Amerika’nın borç geleceğine ilişkin endişelerin arttığı bir dönemde gerçekleşiyor. Fon akışları, devasa ABD tahvil piyasasının sadece küçük bir bölümünü yansıtıyor, fakat yatırımcı duyarlılığının bir göstergesi niteliğinde.
Tahvil odaklı yatırım şirketi DoubleLine’dan Bill Campbell, fon akışlarına atıfta bulunarak, “Bu, çok daha büyük bir sorunun belirtisi. Yurt içinde ve yabancı yatırımcı topluluğu arasında, Hazine tahvillerinin uzun vadeli kısmına sahip olma konusunda büyük endişe var,” dedi.
Kongrede görüşülmekte olan Başkan Donald Trump’ın “büyük ve harika” vergi tasarısının, bağımsız analistlere göre önümüzdeki on yıl içinde ABD’nin borç tutarına trilyonlarca dolar ekleyeceği ve bu durumun Hazineyi büyük miktarda tahvil satmaya zorlayacağı tahmin ediliyor.
Beyaz Saray ise gümrük vergileri ve daha yüksek büyümenin borç yükünü azaltacağını savunuyor.
Aynı zamanda, piyasa katılımcıları, tahvil yatırımcıları için en büyük belalardan biri olan enflasyonu körüklemek için yönetimin başlıca ticaret ortaklarına uygulayacağı gümrük vergilerine hazırlık yapıyor.
Goldman Sachs’ın baş kredi stratejisti Lotfi Karoui, bu çıkışın “mali sürdürülebilirliğin uzun vadeli görünümüne ilişkin endişeleri yansıttığını” söyledi.
Varlık yönetimi şirketi PGIM’in küresel tahvil başkanı Robert Tipp, Fed’in %2’lik enflasyon hedefine atıfta bulunarak, “Enflasyonun hâlâ hedefin üzerinde olduğu ve gözle görülür bir şekilde devlet arzının yüksek olduğu, dalgalı bir ortam var. Bu durum, getiri eğrisinin uzun vadeli kısmında tedirginlik ve genel bir huzursuzluk yaratıyor,” dedi.
Uzun vadeli tahviller enflasyona özellikle duyarlıdır, çünkü fiyatlardaki yüksek büyüme, uzun vadede ödenen sabit faiz ödemelerinin değerini eritir.
Bloomberg’in geniş endeksine göre, bu tedirginlik, uzun vadeli ABD tahvillerinin fiyat performansına da yansıdı. Bu tahviller, Trump’ın nisan ayında yaptığı gümrük vergisi açıklamalarının piyasaları sarsmasının ardından, bu çeyrekte yaklaşık %1 değer kaybetti.
Buna karşılık, EPFR rakamlarına göre, yakın vadede vadesi dolacak ABD tahvillerini elinde bulunduran fonlara para akışı devam etti ve bu çeyrekte kısa vadeli stratejilere 39 milyar dolardan fazla para akışı oldu.
Fed’in bu yıl şimdiye kadar kısa vadeli faizleri yüksek seviyelerde tutması nedeniyle, bu fonlar cazip getiriler sağlıyor.
Amerika
Dolar 3 yılın en düşük seviyesine geriledi

Donald Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’ın halefini erken açıklamayı düşündüğü haberinin ardından dolar üç yılın en düşük seviyesine geriledi.
ABD Başkanı, Powell ile defalarca çatışmış ve merkez bankası başkanını faiz indiriminde çok yavaş olmakla suçlayarak salı günü yaptığı son açıklamasında onu “çok aptal” olarak nitelendirmişti.
Powell’ın başkanlık görevi önümüzdeki Mayıs 2025’e kadar 11 ay daha sürecek ve geleneksel olarak halefinin adı üç veya dört ay önceden açıklanıyor.
Fakat Wall Street Journal, Trump’ın Powell’ın yerine geçecek kişiyi eylül veya ekim ayında seçip açıklamayı düşündüğünü bildirdi.
Bu haber üzerine dolar, diğer para birimlerinden oluşan sepet karşısında %0,5 değer kaybederek Mart 2022’nin başından bu yana en düşük seviyesine geriledi.
WSJ, Trump’ın Powell ve Fed’e yönelik hayal kırıklığı göz önüne alındığında, halefinin bu yaz erken saatlerde açıklanabileceğini bildirdi. Fed, Trump’ın faiz indirim çağrılarına direniyor.
Fed başkanının erken açıklanması, Trump’ın seçeceği kişinin faiz oranlarının gidişatına ilişkin beklentileri etkilemesine olanak tanıyabilir ve bu da Powell’ın görev süresinin son aylarında zayıflamasına neden olabilir.
Trump, Powell’a defalarca küçümseyle yaklaştı ve geçen hafta merkez bankasının faiz kararını açıklamadan önce onu “aptal” olarak nitelendirdi.
Başkan çarşamba günü Lahey’de düzenlenen NATO zirvesinde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin Powell’ın halefini seçip seçmediğini sorması üzerine, “Seçeceğim üç veya dört kişi var,” dedi.
Trump’ın eski Fed yöneticisi Kevin Warsh, Ulusal Ekonomi Konseyi direktörü Kevin Hassett ve ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’i düşündüğü bildiriliyor.
Trump daha önce Powell hakkında, “Akıllı biri değil, politikacı bir adam, ama ülkeye bir servete mal oluyor,” demişti.
Powell’a yönelik saldırıları ve Fed’in para politikasını gevşetmesi yönündeki çağrıları, merkez bankasının bağımsızlığı konusunda soru işaretleri yarattı.
Amerika
ABD istihbaratı: İran’ın nükleer tesisleri yok edildi

ABD Başkanı Donald Trump’ın üst düzey istihbarat yetkililerinden ikisi, yeni istihbarat bilgilerine göre İran’ın nükleer tesislerinin hafta sonu ABD hava saldırılarında “yok edildiğini” ileri sürdü.
CIA Direktörü John Ratcliffe ve Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Tulsi Gabbard, saldırıların İran’ın nükleer programını önemli ölçüde geriletmediğine dair hükümetin ön değerlendirmesine ilişkin medya haberlerine karşı yönetimin gün boyu süren yoğun çabalarını pekiştiren açıklamalarını birkaç saat arayla yayınladılar.
Gabbard, X’te yaptığı açıklamada, “Yeni istihbarat, @POTUS’un [ABD Başkanı] defalarca belirttiği şeyi doğruluyor: İran’ın nükleer tesisleri yok edildi,” dedi.
Ratcliffe, yaklaşık iki saat sonra sosyal medyada kendi açıklamasının bir görüntüsünü paylaştı. Ratcliffe açıklamasında, “Güvenilir istihbarat kaynakları, İran’ın nükleer programının son saldırılarda ciddi şekilde hasar gördüğünü gösteriyor,” dedi.
Bu bilgilerin, “tarihsel olarak güvenilir ve doğru bir kaynak/yöntemden elde edilen yeni istihbarat bilgilerini” de içerdiğini söyleyen CIA şefi, ellerindeki istihbaratın İran’ın birkaç önemli nükleer tesisinin tahrip edildiğini ve yıllar içinde yeniden inşa edilmesi gerektiğini gösterdiğini savundu.
Ratcliffe, ajansın konuyla ilgili “güvenilir kaynaklardan elde edilen bilgileri” toplamaya devam ettiğini de ekledi.
Ne Gabbard ne de Ratcliffe istihbarat hakkında daha fazla ayrıntı veya istihbaratın ne zaman elde edildiğine dair ayrıntılar verdi. Fakat DNI sözcüsü Olivia Coleman daha sonra Gabbard’ın bahsettiği istihbaratın ABD kaynaklı olduğunu söyledi.
POLITICO’ya konuşan eski bir CIA analisti, kurumun direktörünün bir basın açıklamasında analitik bir değerlendirme yayınlamasının “son derece olağandışı” olduğunu söyledi.
Ne var ki hassas istihbarat süreçlerini tartışmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bu kişi, açıklamanın herhangi bir kaynak veya yöntemi ifşa etmiş olma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.
Savunma İstihbarat Ajansının (DIA) daha önceki değerlendirmesi salı günü CNN ve diğer medya kuruluşları tarafından yayınlanmıştı. Değerlendirmede, saldırıların ülkenin nükleer programının temel bileşenlerini yok etmediği ve muhtemelen sadece birkaç ay geciktirdiği belirtilmişti.
DIA çarşamba günü yaptığı açıklamada, bulgularının kesin olmadığını vurguladı.
DIA yaptığı açıklamada, “Bu, kesin bir sonuç değil, ön ve güvenilirliği düşük bir değerlendirmedir. Ek istihbarat elde edildikçe değerlendirme daha da netleşecektir. Bize en iyi göstergeyi sağlayacak olan fiziksel tesisleri henüz inceleyemedik,” dedi.
DIA’in değerlendirmesinin sızdırılması Trump’ı öfkelendirdi. Çarşamba günü, ilk haberi yazan CNN muhabirlerinden birine yönelik öfkeli bir mesaj yayınladı ve İran’ın nükleer tesislerinin “yok edildiği” iddiasını yineledi.
Gabbard da gönderisinde “propaganda medyasını” eleştirdi.
Çarşamba günü Hollanda’da düzenlenen NATO zirvesinde yaklaşık bir saat süren basın toplantısında Trump’ın yanında duran Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth de sırayla DIA raporunun bulgularını ve medyanın bu konudaki haberlerini öfkeyle reddettiler.
Hegseth bir noktada, “Bombaların yıkıcı olmadığını söyleyenler, sadece başkanı ve başarılı görevi baltalamaya çalışıyor,” diye suçladı. Savunma Bakanı ayrıca gazetecilere, Pentagon ve FBI’ın gizli raporun nasıl sızdırıldığını araştırdığını söyledi.
İsrailli yetkililer de Trump’ı savundu. İsrail Başbakanlığı çarşamba günü İsrail Atom Enerjisi Komisyonunun yaptığı açıklamayı yayınladı. Açıklamada, ABD hava saldırıları ve İsrail’in saldırılarının birleşik etkisinin “İran’ın nükleer silah geliştirme kabiliyetini yıllarca geriye götürdüğü” öne sürüldü.
Biden yönetimi sırasında Orta Doğu’dan sorumlu savunma bakan yardımcısı olarak görev yapan Daniel Shapiro, ilk değerlendirmelere fazla güvenilmemesi konusunda uyarıda bulundu.
Shapiro, “Bu tesislere çok ciddi zarar vermiş olma ihtimali yüksek, ancak verileri ve gerçek bilgileri beklemeliyiz,” dedi. Shapiro, istihbarat teşkilatının böyle bir saldırının etkisine ilişkin kesin bir sonuca varmasının normalde birkaç hafta süreceğini tahmin etti.
Çarşamba akşamı Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda Trump, yönetimin saldırıların yol açtığı hasara ilişkin daha fazla bilgiyi yakında paylaşabileceğini ima etti.
Trump, Pentagon şefi Hegseth’in bugün (26 Haziran) “ilginç ve reddedilemez” bir basın toplantısı düzenleyeceğini söyledi.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor