Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

NATO zirvesinin taslak bildirgesi: ‘Ukrayna’nın kabulü geri döndürülemez’

Yayınlanma

CNN televizyonunun kaynaklara dayandırdığı haberine göre Ukrayna’nın NATO’ya katılımı, ittifak zirvesi için hazırlanan taslak bildirgede ‘geri döndürülemez’ olarak tanımlanacak.

Zirve 9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington’da başlıyor.

NATO zirvesi Washington’da başlıyor: Ukrayna ve Trump ana gündem maddeleri

Kanalın haberinde, belgede böyle bir ifadenin bulunması ‘Kiev ve Moskova için önemli bir sinyal’ olarak nitelendirildiği, ancak taslak bildirinin hala değişebileceği belirtildi.

Habere göre Beyaz Saray, belgede Ukrayna’nın demokratik reformlar üzerinde çalışmaya devam edeceğinin de teyit edilmesi halinde ‘geri döndürülemez’ kelimesinin kullanılmasını destekliyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ülkenin Eylül 2022’de NATO’ya üye olması için başvuruda bulundu.

Temmuz 2023’te ittifakın bir zirvesinin ardından G7 ülkeleri Kiev’e güvenlik garantisi verilmesine ilişkin bir deklarasyon imzaladı ve Ukrayna-NATO Konseyi’nin kurulduğunu duyurdu.

Öte yandan Foreign Policy, ABD ve Alman yetkililerin Ukrayna’nın NATO’ya davetini geciktirmek istediğini yazdı.

DİPLOMASİ

Lukaşenko’dan Ukrayna’ya barış mesajı: ‘Her türlü çabayı göstereceğiz’

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Ukrayna ile barış içinde yaşama arzusunu vurgularken, olası tehditlere karşı da hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Parohonsk kasaba sakinleriyle yaptığı görüşmede, ülkesinin Ukrayna ile barış içinde bir arada yaşamak için elinden gelen her şeyi yapacağını vurguladı. Belarus resmi haber ajansı BelTA‘nın aktardığına göre, Lukaşenko özellikle Ukrayna sınırındaki duruma dikkat çekti.

Lukaşenko, “Hazırlıklı olmak zorundayız. Buna karşılık elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Biz hiçbir zaman bir çatışma başlatmadık,” diyerek Belarus’un barışçıl tutumunu vurguladı.

Ayrıca, “Endişelenmeyin, Ukraynalılarla savaşa girmeyeceğiz. Onlar da bizimle savaşmak istemiyor. Ukrayna ile barış içinde bir arada yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız, eğer istedikleri buysa. Halk bunu istiyor,” sözleriyle halkın beklentilerine de değindi.

Devlet Başkanı, geçmişteki hataların tekrarlanmaması gerektiğini belirterek, Büyük Vatan Savaşı’nın başlangıcında Sovyetler Birliği’nin yaşadığı beklenmedik saldırıyı örnek gösterdi. Bu bağlamda, ülkenin savunma hazırlıklarının önemini vurguladı.

Öte yandan, önceki hafta Belarus Dışişleri Bakanı Maksim Rıjenkov, Ukrayna ordusunun insansız hava araçlarını Belarus topraklarında kasıtlı olarak kullandığının tespit edilmesi durumunda, ülkesinin “derhal karşılık” vereceğini açıklamıştı.

Rıjenkov, konunun uluslararası platformlarda tartışılmasının olumlu sonuçlar vermediğini, bunun nedeninin de Minsk’in olayın temel sebebi olarak Rusya’nın Ukrayna’daki özel operasyonunu göstermesi olduğunu belirtmişti.

Ağustos ayında Belarus hava sahasında 13 Ukrayna insansız hava aracının düşürüldüğü bildirilmişti. Bu olayın ardından Belarus, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) başkanlarına bir çağrıda bulunmuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO her biri 5 bin askerden oluşan 49 yeni savaşa hazır tugay kurmayı planlıyor

Yayınlanma

NATO, Rusya’ya karşı savunma kapasitesini genişletmeye hazırlanıyor. İttifak, her biri yaklaşık 5 bin askerden oluşan 49 yeni savaşa hazır tugay kurmayı planlıyor.

NATO, savunma kapasitesini önemli ölçüde artırmaya hazırlanıyor. Welt am Sonntag gazetesinin haberine göre, ittifak her biri yaklaşık 5 bin askerden oluşacak 49 yeni savaşa hazır tugay kurmayı planlıyor.

Gazete, “2021 yılında 82 muharip tugay yeterli görülürken, bu sayının gelecekte 131’e çıkması öngörülüyor. Bu da bu tür birliklerde 49 tugaylık bir artış anlamına geliyor,” diye vurguluyor.

NATO’nun 2022’den bu yana Rusya’yı, üye ülkelerin güvenliği için ciddi bir tehdit olarak gördüğü belirtiliyor. Bu algılanan tehdide karşı koymak için NATO’nun askeri gücünü artırması gerekiyor. “Asgari kabiliyet gereksinimleri” olarak adlandırılan bu planlar, ABD’li General Christopher Cavoli ve Fransız Amiral Pierre Vandieu tarafından hazırlandı. Bu planlar, ittifak üyeleri için bir dizi ek talep içeriyor.

Habere göre, “muharip kolordu” sayısının altıdan 15’e, tümen karargahlarının ise 24’ten 38’e çıkarılması bekleniyor. Birliklerin donatılması için de önlemler alınacak. Gazeteye göre hava savunma unsurlarının sayısı 293’ten 1467’ye, helikopter birliklerinin sayısı da 90’dan 104’e yükseltilecek.

4 Ekim’de NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupalı NATO üyelerinin askeri potansiyelleri bakımından Rusya’nın gerisinde olduğunu açıklamıştı.

Stoltenberg, Avrupa ülkelerinin şu anda yeterli silah, teçhizat ve olası bir çatışma için yüksek hazırlık durumunda olan ordulara sahip olmadığını itiraf etmişti.

Bu planlar, NATO’nun değişen güvenlik ortamına adaptasyonunu ve caydırıcılığını artırma çabalarını yansıtıyor. Ancak bu genişleme planlarının nasıl finanse edileceği ve ne kadar sürede gerçekleştirileceği henüz netlik kazanmadı.

Eski NATO Genel Sekreteri’nden Ukrayna için ‘Batı Almanya modeli’ önerisi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Eski NATO Genel Sekreteri’nden Ukrayna için ‘Batı Almanya modeli’ önerisi

Yayınlanma

Eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna’ya NATO benzeri güvenlik garantileri verilmesini, ancak bunun ülkenin tüm topraklarını kapsamayabileceğini önerdi. Stoltenberg, çözüm için Batı Almanya ve Finlandiya örneklerini gösterdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in “zafer planında”, Batılı müttefiklerin Ukrayna’ya “NATO’ya katıldığında karşılıklı savunma anlaşmasına benzer” güvenlik garantileri vermesi önerisi yer alıyor.

On yıl boyunca İttifak’ın dümeninde olan Jens Stoltenberg, bu garantinin Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan topraklarının tamamını kapsamasa bile pekâlâ verilebileceğini ifade etti.

Stoltenberg, Kırım’ın Rusya’ya bağlandığı yıl NATO’nun başına geçmiş ve 1 Ekim’de görevi eski Hollanda Başbakanı Mark Rutte’ye devretmişti. Moskova’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin başında İttifak’ın Ukrayna’ya modern silahlar da dahil olmak üzere daha fazla silah vermemiş olmasından üzüntü duyduğunu belirtti.

Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinden sonra, çatışmayı çözme çabalarının yeni bir ivme kazanacağını, mevcut çıkmazdan bir çıkış yolu bulmak için “yeni bir girişim olacağını” söyleyen Stoltenberg, Financial Times‘a şu açıklamayı yaptı: “Bu, müzakere masası etrafında bir hareketle birlikte savaş alanında bir hareket başlatma girişimleri olabilir.”

Stoltenberg’e göre Batılı ülkeler, Ukraynalıların Ruslarla masaya oturmasını ve “kendileri için kabul edilebilir, bağımsız bir ulus olarak varlıklarını sürdürebilecekleri bir sonuç elde etmelerini” sağlayacak koşulları yaratmalı.

Böyle bir çıkış yolu, İttifak tüzüğünün kolektif savunmayla ilgili 5. Maddesi’nde tanımlanan NATO garantilerini içerebilir (“bir NATO üyesine yapılan saldırı bir bütün olarak NATO’ya yapılmış sayılır”); ancak bu garantiler Ukrayna topraklarının yalnızca bir kısmının savunulmasını kapsayabilir:

“Eğer bir irade varsa, her zaman bir çözüm vardır. 5. Madde’nin uygulanmasını belirleyecek bir hat gereklidir ve Ukrayna bu sınıra kadar olan tüm bölgeyi kontrol etmelidir. Bu hat, uluslararası alanda tanınan sınırla örtüşmek zorunda değildir.”

Stoltenberg, söz konusu yaklaşımın, Rusya ile bir savaşın içine çekilecekleri endişesiyle Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmekte isteksiz davranan ABD ve Almanya’nın korkularını yatıştırabileceğine işaret etti.

Ayrıca Stoltenberg, mevcut çatışmadan Ukrayna’nın barış içinde yaşamaya devam etmesini sağlayacak bir çıkış yolu bulmak için, durumları birebir karşılaştırmamak gerektiğini belirterek tarihi örneklere atıfta bulundu.

Finlandiya, 1939-1940 yıllarında SSCB ile savaşırken Kızıl Ordu’ya kimsenin beklemediği kadar ağır hasar vermiş, ancak sonunda barış uğruna topraklarının yüzde 10’undan vazgeçmek zorunda kalmıştı.

Stoltenberg sonuç olarak “güvenli bir sınıra sahip olduğunu” ifade etti. Doğru, bu Finlandiya’nın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından NATO’ya katılana kadar 80 yıldan fazla bir süre koruduğu tarafsızlığın bedeli oldu.

Fakat Stoltenberg’e göre, NATO’nun savunmaya başladığı savaş sonrası Almanya ile ilgili daha önemli bir örnek daha var:

“Batı Almanya, Doğu Almanya’yı tam teşekküllü Almanya’nın bir parçası olarak görüyordu. Doğu Berlin’de büyükelçilikleri yoktu. Ancak NATO elbette sadece Batı Almanya’yı savundu.”

Bir başka örnek de ABD’nin güvenlik garantisi verdiği Japonya. Fakat ABD, Japonya’nın kendi toprağı olarak gördüğü ve Rusya’nın da kendi toprağı olarak iddia ettiği Kuril Adaları’nı bu garantiye dahil etmemişti.

Stoltenberg, Putin’in 1945’ten bu yana Avrupa’daki en büyük savaşı 2021 sonbaharı ortasında, ABD’nin istihbaratına dayanarak kamuoyuna duyurmasından yaklaşık bir ay önce başlatacağını anladığını söyledi.

Bazı Avrupalı liderlerin -Olaf Scholz, Emmanuel Macron- buna inanmak istemediğini kaydeden Stoltenberg, “Onlara dedim ki, ‘İster yüzde 90, ister yüzde 10 ihtimal olduğunu düşünün, fark etmez. Bunun gerçekleşmesi için hazırlık yapmalıyız’,” diye kaydetti.

Avrupa ülkeleri savaşa hazırlıksızdı. Financial Times, bir istatistikçi ve ekonomist olan eski Norveç Başbakanı Stoltenberg’in bu kötü verileri ezbere bildiğini belirtiyor: Avrupa’nın çok az silahı, askeri donanımı ve teyakkuzda olan birlikleri var.

Stoltenberg, GSYİH’nin hedeflenen yüzde 2’sini savunmaya harcayan NATO ülkelerinin sayısı (ABD dışında) 2018’de 4 iken bu yıl 23’e yükselmiş olsa da “Rusya’nın gerisinde kaldığımızı biliyoruz,” dedi. Taslak bütçesine göre ekonomisini savaş temeline oturtan Rusya, önümüzdeki yıl GSYH’sinin yüzde 6,2’sini savaşa harcamaya hazırlanıyor.

Stoltenberg, Ukrayna için gerekli askeri destek de dahil olmak üzere savunma kabiliyetlerini doğru seviyeye çıkarmanın tam olarak neye mal olacağını söyleyemeyeceğini belirtti:

“Ancak size kesin olarak söyleyebilirim ki eğer [NATO] müttefikleri verdikleri sözleri yerine getireceklerse… İster yüzde 2,5 ister yüzde 3 olsun, bu yüzde 2’den çok daha fazlasına mal olacaktır.”

Financial Times muhabiri Rusya’nın bunu bilip bilmediğini sorduğunda ise, Stoltenberg “Evet. Biliyorlar,” yanıtını verdi.

NATO, Ramstein toplantısında Ukrayna’ya üyelik için ‘somut adımlar’ önerecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English