Amerika
Los Angeles eylemleri, devletin veri takibi endişelerini artırdı

Başkan Donald Trump’ın Los Angeles’taki protestolara verdiği sert tepki, Kaliforniya eyaletinin eyalet sakinlerinin kişisel verilerini Washington’dan korumak için harekete geçmesine neden oluyor.
Politico’da yer alan habere göre teknolojiye şüpheyle yaklaşan Kaliforniyalı Kongre üyeleri ve aktivistler, Trump yönetiminin, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın (ICE) baskınlarına müdahale etmekle suçlanan göstericileri takip etmek ve cezalandırmak için teknoloji araçlarını kullanacağından korkuyor.
ICE’nin elindeki olası araçlardan biri, hava durumu uygulamalarından veri brokerlerine kadar her türlü kaynak tarafından toplanan ve satılan, insanların günlük hareketlerinin son derece ayrıntılı bir kaydı olan konum verileri.
Kaliforniya Demokratları, eyaletin halihazırda sıkı olan veri koruma önlemlerini güçlendirmek amacıyla bu yıl en az yarım düzine önlem aldı, fakat Sacramento’nun 12 milyar dolarlık bütçe açığı ile boğuşması nedeniyle bunların birçoğu rafa kaldırıldı.
Protestolar ve ICE baskınları ulusal ilgiyi üzerine çekerken, bu çabalar yeni bir anlam kazanıyor.
San Diego Demokratlarından Kaliforniya Meclis Üyesi Chris Ward, Politico’ya verdiği demeçte, konum verilerindeki bir boşluğu kapatmayı amaçlayan ve bu bahar reddedilen bir tasarıyı gelecek yıl yeniden sunabileceğini söyledi.
Kaliforniya’nın mevcut gizlilik yasaları, yerel kolluk kuvvetlerinin plaka verilerini ICE ve diğer federal kurumlarla paylaşmasını kısıtlıyor, fakat çevrimiçi konum verileri için standartlar daha zayıf.
Ward, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) Sosyal Güvenlik kayıtlarında saklanan hassas kişisel bilgilere erişim mücadelesini örnek göstererek, Trump’ın ICE soruşturmalarında konum verilerini kullanmayacağını “kesinlikle” düşünmediğini söyledi.
Ward, “Bunu nasıl paketleyip kendi çıkarları için yeniden kullanacaklarını kim bilebilir?” diye sordu.
Konum bilgilerini toplayan cihazlar ve uygulamalar, bu bilgileri veri aracıları ile paylaşabilir ve veri aracıları da kullanıcıların izni olmadan bu bilgileri ICE gibi federal kurumlara satabilir.
Geçen ay güncellenen Georgetown Hukuk Merkezi’nin Gizlilik ve Teknoloji raporuna göre, ICE’nin LexisNexis ve Thomson Reuters gibi veri aracıları ile kapsamlı satın alma sözleşmeleri olduğu ortaya çıktı.
Kaliforniya Başsavcısı Rob Bonta, mart ayında, Trump’ın göçmenlik politikalarına ilişkin endişelerini gerekçe göstererek, Kaliforniya’nın konum verilerini koruma kurallarını ihlal ettiği görülen işletmeleri soruşturma sözü verdi.
Gizlilik savunucuları, başkanın Los Angeles’taki protestoları askerlerle bastırma sözünün Kaliforniya Demokratlarının hassas kişisel bilgileri Trump yönetiminden koruması gerektiğini vurguladığını savunuyor.
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley’de teknoloji hukuku profesörü Catherine Crump, federal kolluk kuvvetlerinin protestocuların konumlarını takip etmek için cep telefonu baz istasyonlarından ve otomatik plaka okuyuculardan elde edilen veriler gibi “çok sayıda” teknoloji aracına sahip olduğunu söyledi.
Trump tarafından atanan yetkililer, Los Angeles’taki protestocuları soruşturmak için şimdiden teknolojiyi kullanıyor.
Kısa süre önce Los Angeles’ta ABD savcısı olan eski eyalet meclisi üyesi Bill Essayli, bu hafta Fox LA’e yaptığı açıklamada, ofisinin kolluk kuvvetlerinin görevini engellemekle suçlanan protestocuları bulmak için mevcut tüm video ve sosyal medya kanıtlarını inceleyeceğini söyledi.
Güney Kaliforniya Cumhuriyetçisi Essayli pazartesi günü, memurlara cisim fırlattığı veya federal mülke zarar verdiği iddia edilen kişileri işaret ederek, “FBI her şeyi izliyor, emin olun. Sizi yakalayacağız,” dedi.
Gershenzon, konum verilerinin paylaşılmasının ifade özgürlüğüne yönelik baskıların önünü açabileceğini söyledi ve “Tüm bu konum verilerinin bu hükümetin eline geçmesi durumunda neler olabileceğini düşünmek korkutucu,” ifadelerini kullandı.
Şirketlerin konum bilgilerini federal kurumlara ve veri brokerleri gibi özel kuruluşlara satmasını yasaklayacak olan Ward’ın başarısız olan tasarısı, Kaliforniya’nın güçlü Meclis Tahsisat Komitesi’nin oylamaya sunulmasını engellemesi üzerine askıya alındı.
Ward, Tahsisat Komitesi’nin tasarısını neden engellediğinden emin olmadığını söyledi, fakat iş dünyası yanlısı gruplar bunun işletmelere “önemli” maliyetler getireceğini savundu.
Özellikle, federal yetkililerin Los Angeles’ta ICE karşıtı protestocuları izlemek için konum verilerini kullandığına dair henüz somut bir örnek yok. ICE ve Essayli’nin ofisinin sözcüleri, soruşturmacıların göçmenlik yasalarının uygulanmasını engellemekle suçlanan kişileri takip etmek için bu teknolojiyi kullanıp kullanmayacakları konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Fakat mahremiyet savunucuları, Trump’ın Los Angeles protestolarına verdiği tepkinin, milletvekillerini Ward’ın tasarısını yeniden gözden geçirmeye sevk etmesi gerektiğini söyledi.
Amerika
Küba hükümeti, döviz piyasasında kapsamlı reform planını onayladı

Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, ülkenin ABD ablukası nedeniyle ‘savaş ekonomisi’ koşulları altında olduğunu belirterek, ilk yarıyıl ekonomik performansını değerlendirdi. Marrero, enflasyonun yavaşladığını ancak yüksek seviyelerde kaldığını ifade ederken, hükümetin hataları düzeltmeyi ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan reformist politikalarla zorlukların üstesinden gelmeyi hedeflediğini açıkladı.
Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, Halk Güçleri Ulusal Meclisi’nde yaptığı konuşmada, ülkenin tırmanan ABD ablukası nedeniyle “savaş ekonomisi” olarak nitelendirdiği koşullar altında olduğunu belirterek, yılın ilk yarısındaki ekonomik performansa ilişkin ayrıntılı bir sunum yaptı.
Marrero, hükümetin hataları düzeltme ve ekonomik büyümeyi teşvik etme programının başarılarını vurgularken, mevcut zorluklarla reformist politikalar aracılığıyla mücadele edileceğini belirtti.
‘Enflasyon yavaşlasa da seviyesi hâlâ yüksek’
Başbakan Marrero, yıllık enflasyonun yüzde 14,75 olarak gerçekleştiğini, bu oranın yüzde 30’luk ilk tahminlerin altında kaldığını kaydetti.
Enflasyon hızında göreceli bir yavaşlama eğilimi olduğuna dikkat çeken Marrero, ancak mevcut seviyelerin hâlâ yüksek olduğunu ve bunun da fiyatlara ve halkın geçimine olumsuz yansıdığını ifade etti.
Para politikasına ilişkin olarak başbakan, sona erdirilmesine yönelik resmi bir strateji olmasına rağmen hükümetin “kısmi dolarizasyon” olarak adlandırdığı uygulamayı sürdürdüğünü açıkladı.
Marrero, mevcut iktisadi koşullarda döviz toplanmasının ve sosyal programlara yönlendirilmesinin bir öncelik olduğunu vurguladı.
Ayrıca Marrero, hükümetin döviz piyasasında reform için kapsamlı bir planı onayladığını duyurdu. Plan, tüm bölgelerdeki nakit işlem sistemlerinin güncellenmesini ve bu reformları açıklamak için vatandaşlarla net bir iletişim politikası uygulanmasını içeriyor.
Başbakan, ekonomik planın uygulanabilmesi için döviz temininin temel bir şart olduğunu belirterek, yabancı yatırımı teşvik etmek amacıyla prosedürlerin basitleştirilmesi ve kamu şirketleri ile özel sektör arasındaki işbirliğinin genişletilmesi gibi adımlar atıldığını söyledi.
FT: Çin, Küba’nın serbest piyasa reformlarına direnmesinden rahatsız
Konut planı hedeflerin gerisinde kaldı
Konut krizine de değinen Marrero, konut planının sadece yüzde 53’ünün hayata geçirilebildiğini kabul etti.
Başbakan, bu durumu ham madde ve yakıt kıtlığının yanı sıra yerli inşaat malzemeleri üretiminin sınırlı olmasına bağladı.
Küba Başbakanı, yılın ikinci yarısı için hükümetin yol haritasının ana hatlarını da sundu.
Plan, parasal reformların uygulanması, ihracat ve yatırımların artırılması, gıda üretiminin çoğaltılması, vergi ve maaş politikalarının iyileştirilmesi, elektrik kesintilerinin azaltılması ve su tedarikinin geliştirilmesine odaklanıyor.
‘Ablukanın sıkılaştırılmasından Trump yönetimi sorumlu’
Dış zorluklara ilişkin konuşmasında Marrero, ekonomik ablukanın sıkılaştırılmasından ABD Başkanı Donald Trump yönetimini sorumlu tuttu.
Başbakan, ülkeye ithalatın engellenmesini ve ticari ortakların Küba’ya yatırım yapmaktan caydırılmasını hedefleyen saldırgan politikaların, ulusal ekonomiyi boğmak amacıyla devam ettiğini belirtti.
Konuşmasını mevcut koşullar karşısında ulusal birliğin gerekliliğini vurgulayarak tamamlayan Marrero Cruz, elektrik ve fiyatlar gibi hayati sektörlerde zorlukların sürdüğünü ifade etti.
Fakat Marrero, Küba’nın devrimin kazanımlarını koruma ve daha adil ve istikrarlı bir toplum inşa etme kabiliyetine güvendiğini dile getirdi.
Küba’da elektrik şebekesi yine çöktü: Krizin arka planında ne var?
Amerika
Trump, Powell’ı kovma konusunda ciddileşiyor

ABD Başkanı Donald Trump salı günü bir grup Cumhuriyetçi Kongre üyesine Fed Başkanı Jerome Powell’ı kovması gerekip gerekmediğini sordu.
Trump çarşamba günü Oval Ofis’te gazetecilere, Powell’ın görevden alınması konusunda Kongre üyeleri ile konuştuğunu doğruladı.
Trump, “Onlarla onu kovma fikrini konuştum. ‘Ne düşünüyorsunuz?’ dedim. Neredeyse hepsi kovmam gerektiğini söyledi. Ama ben onlardan daha muhafazakârım,” dedi.
Kaynaklar, CBS’e, Trump’ın bu açıklamayı salı gecesi Oval Ofis’te Cumhuriyetçi Kongre üyelerine yaptığını söyledi. Kongre üyeleri, Trump’ın desteklediği kripto para birimi yasasını Temsilciler Meclisinde geçirecek bir usul oylamasını engellemişti.
Başkanın Fed başkanını görevden alması fikri yasal olarak test edilmiş değil. Federal yasa, başkanın ancak “haklı bir neden” ile görevden alınabileceğini belirtiyor.
Çarşamba günü, Powell’ın Fed genel merkezinin yenilenmesiyle ilgili dolandırıcılık soruşturması açılmasını isteyip istemediği sorulan Trump, “Sanırım zaten soruşturma altında. Yeniden inşa için olması gerekenden çok daha fazla para harcadı,” dedi.
Trump, “Bence onda bazı sorunlar var” dedi ve Başkanlık görevini isteyen “çok sayıda kişi” olduğunu da ekledi.
Trump, “Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum, ancak dolandırıcılık suçlamasıyla görevinden ayrılmak zorunda kalmadıkça bunun olasılığı çok düşük,” dedi.
Çarşamba günü yayınlanan bir röportajda Trump’a Powell’ı görevden almayı düşünüp düşünmediği tekrar soruldu. Trump, Real America’s Voice‘a “İstifa etmek isterse çok sevinirim, bu ona kalmış. Bunu yaparsam piyasaları bozacağını söylüyorlar,” ifadelerini kullandı.
Fed’in yenilenen genel merkezi eleştiri oklarının hedefinde
Bütçe ve Yönetim Ofisi direktörü Russ Vought, geçen hafta Powell’a bir mektup göndererek, “yasalara aykırı” olabilecek “gösterişli” bir ofis yenileme projesini yürüttüğünü iddia etti.
Powell, geçen ay Senatoda verdiği ifadesinde, yenileme projesine ilişkin bazı açıklamaların “yanıltıcı ve yanlış” olduğunu söyledi.
Yönetim içinden kaynaklar CBS’e, başkanın kamuoyuna ve özel açıklamalarında haklı nedenlerle işten çıkarma olasılığını dile getirdiğini, fakat Beyaz Saray’ın henüz resmi bir yasal dayanak oluşturmadığını söyledi.
Öte yandan bazı Cumhuriyetçiler olası bir görevden alma hamlesine karşı çıkıyor. CBS’e verilen bilgilere göre, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesinin bazı üyeleri çarşamba gecesi Powell ile görüşmeyi planlıyordu. Kaynaklardan biri, bazı üyelerin Powell’ın bağımsızlığını güçlendirmek istediğini söyledi.
Fakat komite başkanı French Hill’in sözcüsü, toplantının Temsilciler Meclisindeki oylama zamanının belirsizliği nedeniyle iptal edildiğini söyledi. Hill, toplantının komitenin yeni üyelerinin Trump’a tanıtılması için aylar önce planlandığını belirtti.
Cumhuriyetçiler olası bir görevden alma nedeniyle tedirgin
POLITICO’ya konuşan kaynaklar da Başkanın bazı müttefiklerinin özel konuşmalarında, her şeye “evet” demeyen bir Fed başkanının, 2024’te Demokratları batıran türden zararlı enflasyonu önlemenin bir yolu olduğunu savunuyorlar.
Yani, yatırımcılar ve işletmeler, bu daha yüksek faiz oranları anlamına gelse bile, merkez bankasının enflasyonu önlemek için gerekli olanı yapmaya hazır olduğuna inanmak zorundalar.
Cumhuriyetçi Senatör Mike Rounds, “Fed başkanının bağımsızlığı, uygulanan politikalarla ekonomik büyüme iyileştikçe geri gelebilir ve yönetimi destekleyebilir,” dedi.
Powell’ın yerine geçecek en güçlü adaylardan biri olan Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, çarşamba akşamı NBC’de yaptığı açıklamada, “Beyaz Saray’daki herkes Fed’in bağımsızlığının son derece önemli olduğunu anlıyor,” dedi.
Hassett, merkez bankaları bağımsızlıklarını kaybettiğinde “bu durum ekonomi ve piyasalar için kötü” olduğunu söyledi.
Powell’ın yerine geçebilecek isimler arasında Hassett’in yanı sıra, eski Fed yönetim kurulu üyesi Kevin Warsh, Hazine Bakanı Scott Bessent ve mevcut Fed yönetim kurulu üyesi Chris Waller’ın adı geçiyor.
Vergi tasarısına karşı çıkan ve yeniden seçime aday olmayacağını açıklayan Kuzey Carolina Cumhuriyetçi Senatörü Thom Tillis, “bağımsız Fed”i ateşli bir şekilde savundu.
Fed’i denetleyen ve başkanlık adaylarını onaylayan Senato Bankacılık Komitesi üyesi Tillis, “Fed başkanının görevden alınabileceğine dair bazı söylentiler var,” dedi ve Fed’i doğrudan başkanın kontrolüne tabi kılmanın “büyük bir hata” olacağını söyledi.
Tillis, “Siyasetçilerin ekonomik karara katılmadıkları için Fed başkanını görevden almanın sonucu, ABD’nin gelecekteki güvenilirliğinin sarsılması olacaktır. Böyle bir durumda, oldukça hızlı bir tepki göreceğimizi düşünüyorum ve bunu önlemeliyiz,” dedi.
Wall Street Journal’dan Trump’a çağrı: Powell’ı görevden alma
Wall Street Journal yayın kurulu çarşamba günü, Başkan Trump’a Powell’ı görevden alma tehdidini yerine getirmemesi çağrısında bulunarak, bunun sonuçlarının mevcut durumdan daha kötü olacağı uyarısında bulundu.
Başyazıda, “Başkan Trump’ın bir konuda ciddi olup olmadığını veya sadece dikkatleri başka yöne çekmek için konuşup konuşmadığını anlamak genellikle zordur. Ancak bu hafta Cumhuriyetçi Kongre üyelerine Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ı görevden alabileceğini söylerken gerçekten ciddiyse, ona bir tavsiyemiz var: Bunu yapmayın,” deniyor.
Kurul, Trump’ın ek faiz indirimleri çağrısına direnen ve Fed’in Trump’ın gümrük vergilerinin olası enflasyonist sonuçlarını izlemesi gerektiğini defalarca belirten Powell’a yönelik hayal kırıklığını kabul etti.
Yayın kurulu ayrıca, Powell’a açık bir alternatifin olmadığını ve “Powell’ın, kendisi ve Fed’in, onu erken görevden almaya yönelik her türlü girişimi engellemek için dava açacağını” belirttiğini kaydetti.
Kurul, “Muhtemelen kazanacaktır. Yüksek Mahkeme yakın zamanda başkanın yarı bağımsız kurumlara atamalar üzerindeki kontrolünü genişletmiş olsa da, yargıçlar Fed’i bir istisna olarak gördüklerini açıkça belirtmişlerdir,” dedi.
WSJ, Trump’a “kendisine özgü olmayan bir itidal” göstermesi çağrısında bulunarak, Powell’ın Beyaz Saray’dan bağımsız görünmesinin önemine dikkat çekti.
Yazıda, “Powell, veriler elverirse bu yıl faiz indirimini tercih edecektir. Ancak Fed’in kurumsal bağımsızlığını korumak için Beyaz Saray’ın baskısına çok kolay boyun eğdiği izlenimi vermemesi gerektiğini bilmektedir. Trump, Powell hakkında her konuşmasında Fed’in istediğini yapmasını zorlaştırmaktadır,” ifadeleri kullanıldı.
Amerika
ABD’li dev aracı kuruma Rusya yaptırımlarını deldiği için para cezası kesildi

ABD’nin en büyük aracı kurumlarından Interactive Brokers, yedi yılı aşkın bir süre boyunca çeşitli yaptırım programlarını ihlal ettiği gerekçesiyle 11,8 milyon dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etti. Kurumun, Rusya, Çin, İran ve Kırım gibi yaptırım altındaki bölgelerde bulunan yüzlerce müşteriye hizmet verdiği ve bu ihlalleri kendisinin tespit ederek bildirdiği belirtildi. OFAC, şirketin soruşturmayla ‘aktif işbirliği yaptığını’ ve ihlallerin ‘ağır’ olmadığını kaydetti.
ABD’nin önde gelen aracı kurumlarından Interactive Brokers, yedi yılı aşkın bir süredir çeşitli yaptırım programlarını ihlal ettiği gerekçesiyle ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) ile 11,8 milyon dolardan fazla bir meblağ karşılığında anlaşmaya vardı.
OFAC tarafından yürütülen soruşturmaya göre şirket, Temmuz 2016 ile Ocak 2024 arasında yaptırım uygulanan bölgelerdeki yüzlerce müşteriye aracılık ve yatırım hizmetleri sağladı.
Soruşturma dosyasına göre Interactive Brokers, İran, Venezuela, Küba, Suriye ve Kırım gibi yaptırım altındaki bölgelerde bulunan müşterilerle çalıştı.
Müşterilerin çoğunluğu resmi olarak adreslerini yaptırım uygulanmayan ülkelerde göstermesine rağmen, IP adresleri bu durumun aksini teyit etti.
Şirket, 2018’de başlattığı bir iç denetim kapsamında 12 binden fazla muhtemel ihlali kendisi tespit ederek beyan etmişti.
Rus ve Çinli kuruluşlarla yapılan işlemler
İhlaller arasında, Interactive Brokers’ın 2022 yılında yaptırım altındaki Rus bankalarında açılmış hesaplara 250’den fazla işlem gerçekleştirmesi de yer alıyor.
Buna ek olarak kurum, Çin’in askeri ve istihbarat programlarında yer alan 13 Çinli kuruluşa ait menkul kıymetlerin alım satımına izin verdi.
Interactive Brokers ayrıca, Temmuz 2020’de yaptırım listesine alınan ve Çin’den yarı askeri bir şirketin menkul kıymetleriyle ilgili işlemleri de yürüttü.
OFAC: İhlaller ‘ağır’ sınıfında değil
OFAC tarafından yapılan açıklamada, tespit edilen ihlallerin “ağır” olarak sınıflandırılmadığı vurgulandı.
Şirketin ihlalleri düzenleyici kurumlara gönüllü olarak bildirdiği ve soruşturma süresince aktif işbirliği yaptığı kaydedildi.
Rusya yaptırımları Lihtenştayn’ı ‘zombi tröst’ krizine sürükledi
-
Ortadoğu1 hafta önce
Trump’ın Ankara ve Şam’daki jokeri: Thomas Barrack kimdir?
-
Görüş2 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma
-
Görüş2 hafta önce
Küresel savaş ekonomisinin aleni beyanı: Lahey’deki NATO Zirvesi Sonuç Bildirgesi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Vergi Cennetleri: Birleşik Krallık’ın Küresel Mali İmparatorluğu
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore, tarihindeki en büyük savunma anlaşması için görüşmeleri tamamladı
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore Devlet Başkanı Lee, Çin ve Rusya ile ilişkilerini ‘hızla’ iyileştireceğini söyledi
-
Asya1 hafta önce
Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti
-
Dünya Basını1 hafta önce
Çalışanları kovan şirketler yapay zekanın hatalarını düzeltmek için servet ödüyor