Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Paşinyan: Ermenistan AB’ye yakınlaşmaya hazır

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ülkesinin Avrupa Birliği’ne (AB) katılmak isteyip istemediği ve bunun makul olup olmadığı sorusuna, ülkesinin Brüksel makamlarının mümkün gördüğü ölçüde AB’ye yakınlaşmaya hazır olduğu yanıtını verdi.

İngiliz Daily Telegraph gazetesine mülakat veren Paşinyan, Erivan’ın Rusya ve Batı ile ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.

Paşinyan, “Ermenistan ile ABD arasındaki ilişkilerin derinleşmekte olduğu, bu ilişkilerin Kapsamlı ve Geliştirilmiş Ortaklık Anlaşması’nın uygulanması sayesinde ve bu anlaşma koşullarında da derinleşmekte olduğu aşikâr. Ve elbette diğer taraftan Ermenistan ile AB arasındaki ilişkilerin daha da yakınlaştığı da aşikâr, zira uluslararası topluma göre demokratik reformların uygulanması yolunda gözle görülür başarılarımız var,” ifadelerini kullandı.

Bu nüansın, Ermenistan’daki durumu ve meydana gelen pek çok olayı anlamak açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Paşinyan, “Biz kimseye sırtımızı dönmüyoruz. Halkımızdan aldığımız talepleri hayata geçiriyoruz. Ve bu talepler her şeyden önce demokratik reformlardır. Ve demokrasi, demokratik reformlar, demokratik toplumun geliştirilmesi bizim için koşullar nedeniyle ortaya çıkmış gündemler değil. Bunun stratejimiz olduğunu pek çok kez ifade ettim ve Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşmamda da bu stratejileri uygulamaya devam edeceğimizi, bu reformları sürdüreceğimizi söyledim,” dedi.

‘NATO’ya katılmak gündemimizde yok’

Diğer yandan Paşinyan, Erivan’ın NATO ile ittifaka katılım ihtimalini görüşmediğini ya da bu yönde bir niyetlerinin olmadığını belirtti.

Paşinyan, “Bu bizim tartıştığımız ya da tartışmakta olduğumuz bir konu değil,” diyerek Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üyeliğinin sürdürülmesi konusunun tartışmalı olarak değerlendirilebileceğini sözlerine ekledi.

Başbakan, “Ermenistan’da [savunma] ittifaklarına üyelik stratejisinin ülkenin uzun vadeli çıkarlarına uygun olup olmadığı ve ne ölçüde uygun olduğu konusunda bazı tartışmalar mevcut,” diye ekledi.

2022 yılının başlarında CNN‘e verdiği mülakatta, Ukrayna’daki durum söz konusu olduğunda Ermenistan’ın ‘Rusya’nın müttefiki olmadığını’ vurguladığını hatırlatan Paşinyan, şöyle devam etti:

“Aslında gerçek budur. Ancak şunu da vurgulamak isterim ki ABD, Fransa ya da diğer ülkelerle olan güvenlik işbirliğimiz bu alandaki diğer ortaklarımıza karşı değil. Bazı ortaklarımızın başkalarıyla olan ilişkilerimiz ya da bu ilişkilerin onların güvenlik gündemini nasıl etkileyebileceği konusunda endişeleri olabilir.”

Paşinyan, Erivan’ın tüm ortaklarla ortak gündemi mümkün olduğunca şeffaf bir şekilde tartışarak sorunları çözmeye çalıştığını vurguladı.

‘Güvenlik alanında Rusya’ya sırtımızı dönmedik’

Bunun yanı sıra Paşinyan, ülkesinin, özellikle güvenlik alanında Rusya’ya sırtını dönmediğini, görevlerinin ortaklarla olan ilişkileri çeşitlendirmek olduğunu ve şu anda da bunu yaptıklarını savundu.

Başbakan, “Ermenistan, özellikle güvenlik alanında Rusya ile işbirliğinden vazgeçtiğini söylemedi. Bu alandaki ilişkilerimizi çeşitlendirmekten bahsettik. Ancak bu, Rusya ile bu alandaki ilişkilerimizi kopardığımız anlamına gelmiyor. Bu, AB, Fransa, ABD, İran, Hindistan ve diğer ülkelerle ilişkiler kurduğumuz anlamına geliyor. Ve bu bugünün gerçekliğidir,” diye konuştu.

Ayrıca Ermenistan’ın yeni güvenlik ortaklarıyla ilişkilerinin Rusya’nın aleyhine olmadığını öne süren Paşinyan, bunların yalnızca söz konusu alandaki önceki ilişkilerin Erivan’ın ihtiyaçlarını karşılamadığını gösterdiğini dile getirdi.

‘Erivan’a gelmesi halinde Putin’i tutuklama yetkimiz yok’

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yakalama kararıyla ilgili olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tutuklanmasına karar veren kişinin kendisi olmadığını söyleyen Paşinyan, “2018 yılından sonra Ermenistan’da yargı sisteminde ciddi reformlar yapılmaya başlandı ve bu alanda büyük ilerlemeler kaydedildi. Ülkemizde kimin tutuklanıp kimin tutuklanmayacağına başbakan karar vermiyor,” dedi.

17 Mart 2023 tarihinde UCM, Putin ve Rusya’nın çocuk haklarından sorumlu başkanlık komiseri Mariya Lvova-Belova hakkında, çocuklar da dahil olmak üzere ‘nüfusun yasa dışı bir şekilde sınır dışı edilmesi ve yasa dışı bir şekilde Rusya’ya nakledilmesinden oluşan’ savaş suçlarına karıştıkları iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı.

Paşinyan: Rusya artık Ermenistan’ın ana askeri ortağı olamaz

DİPLOMASİ

Çin Başkan Yardımcısı Han Zheng Trump’ın yemin törenine katılacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın pazartesi günü Washington’da yapılacak yemin törenine katılacak. İlk kez üst düzey bir Çinli lider ABD’de böyle bir etkinlikte hazır bulunacak.

Çin Dışişleri Bakanlığı duyuruyu cuma sabahı, yemin töreninden üç gün önce yaptı.

Kasım ayında basında çıkan haberlere göre Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ‘i törene katılmaya davet etmişti.

Bakanlık, “Diyalog ve iletişimi geliştirmek, farklılıkları uygun şekilde yönetmek, karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini genişletmek, istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ilişkisini ortaklaşa sürdürmek ve iki ülkenin birbiriyle iyi geçinmesi için doğru yolu bulmak için yeni ABD hükümetiyle birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Diao Daming, yabancı bir devlet başkanının yemin törenine özel bir elçinin katılmasının Çin’in diplomatik uygulamalarına uygun olduğunu ancak bu kez üst düzey bir liderin gönderilmesinin Çin’in ABD ile ilişkilerin istikrara kavuşturulmasına verdiği önemi yansıttığını söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Diao, “Bu Çin’in Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşturulmasına verdiği büyük önemi yansıtıyor. İlişkilerin bir sonraki aşaması için iyi bir başlangıç noktası oluşturuyor ve Çin ile ABD arasında daha fazla etkileşime katkıda bulunacak” dedi.

Daha önce Çin mallarına yüzde 60’a varan ek gümrük vergileri uygulama tehdidinde bulunan Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü öncesinde dünyanın ikinci büyük ekonomisine nasıl yaklaşacağı konusunda spekülasyonlar sürüyor.

Trump bu ay yaptığı açıklamada Xi ile temsilcileri aracılığıyla görüştüğünü ve “muhtemelen çok iyi anlaşacaklarına” inandığını söyledi.

Bu arada Çin de geçtiğimiz haftalarda yeni yönetime yönelik politikasının tonu hakkında bazı işaretler verdi. Aralık ayında Xi “diyaloğu sürdürmek” istediğini söylerken, bir gümrük vergisi ya da teknoloji savaşının “kazananı olmayacağı” uyarısında bulundu.

Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi de “Çin ve ABD birbirleriyle işbirliği yaptıkları sürece birlikte pek çok büyük iş başarabileceklerini” söyledi.

Pazartesi günü Komünist Parti’nin yayın organı People’s Daily’de yer alan bir yorumda, yeni yönetime açık bir mesaj olarak “her iki ülke ve dünya için sorumlu eylemler” çağrısında bulunuldu ve Çin-ABD işbirliği pastasının “daha da büyütülebileceği” belirtildi.

Bazı gözlemciler daha önce Trump’ın ikinci döneminin ilk 100 gününün Çin yönetiminin Trump’la temas kurması ve gerilimin bir anda tırmanmasını önlemesi için önemli bir fırsat penceresi olabileceğini öne sürmüştü.

Han yabancı devlet törenlerinde Çin’i temsil ediyor

Han son yıllarda bir dizi yabancı devlet töreninde Çin’i temsil etti. Ekim ayında Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto’nun Jakarta’daki yemin törenine Xi’nin özel temsilcisi olarak katıldı ve Kral Charles’ın taç giyme töreninde de hazır bulundu.

Washington’da 1874 yılına kadar uzanan kayıtlar, yabancı devlet başkanları ve diplomatların katılımı yaygın olmasına rağmen, Pekin’in de benimsediği bir uygulama olarak, hiçbir yabancı devlet başkanının ABD başkanlık yemin törenine katılmadığını gösteriyor.

2009 yılında dönemin ABD Büyükelçisi Zhou Wenzhong, Çin hükümetinin temsilcisi olarak Barack Obama’nın yemin törenine katılmıştı. Zhou’nun halefi Cui Tiankai 2021 yılında Joe Biden’ı göreve başlaması dolayısıyla tebrik etmiş ancak törene katılıp katılmadığını belirtmemişti.

Ancak Trump’ın göreve başlama töreni, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin de aralarında bulunduğu konuklarla küresel bir etkinliğe dönüşüyor.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve Japon mevkidaşı Takeshi Iwaya da törene katılacaklarını teyit ettiler.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya ve Vietnam, askeri işbirliği planı üzerinde anlaştı

Yayınlanma

Rusya ve Vietnam, 2025 yılı için askeri işbirliği planını Moskova’daki savunma işbirliği toplantısında kabul etti. Ayrıca, iki ülke liderleri, iktisadi, kültürel ve teknolojik alanları kapsayan uzun vadeli işbirliği anlaşmaları imzaladı.

Moskova’da düzenlenen Rusya-Vietnam savunma işbirliği çalışma grubu toplantısında, 2025 yılı için askeri işbirliği planı onaylandı ve uygulanma süreci belirlendi.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Askeri kurumlar arası diyaloğun güçlendirilmesi ve her iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında karşılıklı fayda sağlayan bağların artırılması yönünde karşılıklı bir tutum vurgulandı,” ifadeleri yer aldı.

Geçen günlerde Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, Hanoi’de bir araya gelerek 2030 yılına kadar kapsamlı işbirliği planını içeren bir bildiriyi imzaladı.

Ayrıca, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Vietnam Bilgi ve İletişim Bakanlığı arasında radyoelektronik sanayi ve dijital teknolojiler alanında bir anlayış memorandumu, kültürel işbirliği programı ve diğer belgeler üzerinde mutabakata varıldı.

Putin’i ağırlayan Vietnam, ‘bambu diplomasisi’ni sürdürmeye çalışıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya, Ukrayna’da askeri üs kurmayı değerlendirecek

Yayınlanma

Britanya, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurmayı değerlendireceğini duyurdu. Bu plan, iki ülke arasında imzalanan 100 yıllık ortaklık anlaşmasının bir parçası olarak açıklandı. Ayrıca, Britanya’nın 2025 yılında Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım yapacağı belirtildi.

Birleşik Krallık, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurma konusunu değerlendirecek.

Britanya Başbakanı Keir Starmer’in Kiev ziyareti sonrasında yayımlanan ve iki ülke arasındaki 100 yıllık ortaklığı içeren deklarasyonda, Britanya ve Ukrayna’nın ortak askeri ihtiyaçları belirlemek için birlikte çalışacağı ve ortak üretim amacıyla kabiliyetler ile teknolojileri genişletme konusunda işbirliği yapacağı vurgulandı.

Ayrıca, Ukrayna’da askeri üsler, lojistik depolar, yedek askeri teçhizat depoları ve silah stoklarının oluşturulması gibi savunma altyapısının kurulması ve desteklenmesi seçeneklerinin değerlendirileceği ifade edildi.

10 Ocak’ta Bloomberg, Starmer’in yakın zamanda Ukrayna’yı ziyaret ederek, Rusya ile çatışma sona erdikten sonra uluslararası barış gücü birliklerinin Ukrayna’ya konuşlanmasını tartışacağını bildirmişti.

Habere göre, bu konuyu Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüştü.

16 Ocak’ta Starmer, Kiev’i ziyaret ederek Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile iki ülke arasında 100 yıllık ortaklık anlaşmasını imzaladı.

Anlaşmanın ilan edilen hedefleri arasında güvenlik ve savunma, uzay, ticaret, tarım, eğitim ve kültür alanlarında işbirliği yer aldı. Zelenskiy ayrıca, anlaşmanın gizli bir bölümünün bulunduğunu ve Britanya’nın 2025 yılı için Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım planladığını, bu tarihten sonra ise yıllık en az 3 milyar dolar yardım yapacağını belirtti.

Fransa ve İngiltere Ukrayna’ya asker göndermeyi görüşüyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English