Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Pekin, Güney Çin Denizi komutanını 2 yılı aşkın bir süredir ilk kez ABD’ye gönderdi

Yayınlanma

Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), Güney Çin Denizi’nden sorumlu komutanını, Pekin’in iki yıldan uzun bir süre önce askeri ilişkilerini kesmesinden bu yana ilk kez ABD’ye gönderdi.

Çin Savunma Bakanlığı pazartesi günü yaptığı açıklamada PLA Güney Cephe Komutanlığı’nın başında bulunan General Wu Yanan’ın geçtiğimiz hafta Hawaii’de düzenlenen Hint-Pasifik Savunma Şefleri Konferansı sırasında ABD Hint-Pasifik Komutanı Amiral Samuel Paparo ile bir görüşme yaptığını doğruladı.

Daha önce tüm iletişim kanalları kesilen iki ordu, bu ayın başlarında komutanlar arasında yapılan video görüşmesinin ardından yeniden bir araya gelmeye başladı.

Çin bakanlığı pazartesi günü yaptığı açıklamada, geçen haftaki toplantıda “her iki tarafın da iki devlet başkanı tarafından varılan mutabakatın uygulanmasına odaklanarak ortak endişe konuları üzerinde samimi ve derinlemesine görüş alışverişinde bulunduğunu” söyledi.

ABD Hint-Pasifik Komutanlığı, Paparo’nun “yanlış algılama veya yanlış hesaplama riskini azaltmak için ABD ordusu ile PLA arasında sürekli iletişim hatlarının öneminin altını çizdiğini” söyledi.

Hint-Pasifik savunma şeflerinin yıllık toplantısı geçen hafta çarşambadan cumaya kadar sürdü. Wu, Hawaii’ye giden Çin heyetine liderlik ederek Tayland, Singapur, Filipinler, Birleşik Krallık ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu diğer ülkelerin temsilcileriyle ikili görüşmeler ve fikir alışverişinde bulundu.

Geçen yıl Fiji’de düzenlenen konferansta Çin’i Merkezi Askeri Komisyon Müşterek Kurmay Dairesi Başkan Yardımcısı General Xu Qiling temsil etmişti.

Emekli bir PLA kıdemli albayı ve Tsinghua Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve Strateji Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Zhou Bo, iki ordunun ilişkilerini yeniden başlattığı ve iki komutan arasındaki ilk görüşmenin ardından Wu’nun çok taraflı bir konferansa katılmak üzere ABD’ye gitmesinin doğal olduğunu söyledi.

Pekin, Nancy Pelosi’nin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olduğu Ağustos 2022 ‘de Tayvan’a yaptığı ziyareti protesto etmek amacıyla ordular arası bazı önemli iletişim kanallarını durdurmuştu.

Zhou, Wu’nun ABD’ye ikili bir ziyaret gerçekleştirmemiş olmasına rağmen konferansa katılmasının “her iki tarafın da anlayışı derinleştirmesi açısından yararlı” olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük iki ordusu, Çin ve ABD başkanlarının kasım ayında San Francisco ‘da ilişkilerde gerilimi azaltmaya yönelik diğer anlaşmaların yanı sıra PLA ve Pentagon arasındaki iletişimi yeniden başlatma konusunda mutabık kalmalarının ardından yeniden temas kurmaya başladı.

Bunu Çin ordusunun ocak ayında Pentagon’ a yaptığı ve ÇKP Uluslararası Askeri İşbirliği Ofisi Müdür Yardımcısı Song Yanchao’nun ABD’nin Çin işlerinden sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Michael Chase ile bir araya geldiği ziyaret izledi.

Bu ayın başlarında Chase Pekin’deki Xiangshan savunma forumuna bir heyet gönderdi ve ardından ÇKP Merkezi Askeri Komisyon ofisinden Çinli mevkidaşlarıyla bir toplantı yaptı.

ABD Savunma Bakanlığı’na göre, ABD bu görüşmeler sırasında “Çin’in Rusya’nın savunma sanayi üssüne verdiği destek ve bu desteğin Avrupa ve transatlantik güvenlik üzerindeki etkisi” ve Çin’in “Güney Çin Denizi’nde Filipin gemilerine karşı devam eden müdahaleleri” konusundaki endişelerini dile getirdi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English