Bizi Takip Edin

Diplomasi

Putin: Güvenliği korumak ŞİÖ’nün ana görevlerinden biri

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Astana’da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi kapsamındaki Devlet Başkanları Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada gündemi ve zirveyi değerlendirdi.

RİA Novosti‘nin haberine göre Putin, “Hepinize ve tabii ki Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Grigoryeviç Lukaşenko’ya Belarus Cumhuriyeti’nin ŞİÖ’nün resmi üyeliğine kabul edilmesine ilişkin prosedürün tamamlanması dolayısıyla hoş geldiniz demek istiyorum,” dedi.

Günün erken saatlerinde Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, zirvede Belarus’un ŞİÖ üyeliğine resmen kabul edildiğini bildirmişti.

‘ŞİÖ’deki yakın ekonomik bağlar tüm katılımcılara bariz kazanımlar getiriyor’

ŞİÖ’deki yakın ekonomik bağların tüm katılımcılara bariz kazanımlar getirdiğini kaydeden Putin, “Yakın ekonomik bağlar tüm katılımcılara bariz kazanımlar getiriyor. Gerçekler kendini ispat ediyor. Nitekim geçen yıl örgütümüze üye ülkelerin ortalama GSYİH büyümesi yüzde 5’in üzerinde, sanayi üretimi yüzde 4,5, enflasyon oranı ise sadece yüzde 2,4 olarak gerçekleşti. Aynı zamanda Rusya’nın ŞİÖ ülkeleriyle ticareti dörtte bir oranında arttı,” ifadelerini kullandı.

Putin, ŞİÖ’nün stratejisinin 2035 yılına kadar geliştirilmesine ilişkin karar taslağının sadece siyaset ve güvenlik alanında değil ekonomi, enerji, tarım, yüksek teknolojiler ve inovasyon alanlarında da işbirliğinin daha da derinleştirilmesine yönelik beklentileri ortaya koyduğunu da sözlerine ekledi.

‘Rusya’nın ŞİÖ ülkeleri ile işlemlerinde ulusal para birimlerinin payı yüzde 92’yi aştı’

Putin, ŞİÖ ülkelerinin karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerinin kullanımını arttırdığını, Rusya’nın örgüt katılımcılarıyla yaptığı ticari işlemlerdeki payının 2024 yılının ilk dört ayında yüzde 92’yi aştığını belirtti.

Devlet Başkanı, “Ülkelerimiz karşılıklı ödemelerde ulusal para birimlerinin kullanımını arttırıyor. Örneğin, bu yılın ilk dört ayında Rusya’nın örgüt katılımcılarıyla yaptığı ticari işlemlerdeki payı yüzde 92’yi aşmış durumda,” diye konuştu.

‘Güvenliği korumak ŞİÖ’nün ana görevlerinden biri’

Ayrıca Putin, üye ülkelerin güvenliğinin ŞİÖ’nün çalışmalarında öncelik olmaya devam ettiğini ve örgütün bölgesel terörle mücadele yapısının bu görevi yerine getirecek şekilde dönüştürüleceğini vurguladı.

Putin, “Elbette ŞİÖ’nün faaliyetlerindeki önceliklerden biri de dış sınırların çevresi boyunca devlet katılımcılarının güvenliğinin sağlanması oldu ve olmaya devam ediyor. Bugün ŞİÖ’nün bölgesel terörle mücadele yapısının tüm güvenlik tehditlerine yanıt verecek evrensel bir merkeze dönüştürülmesi ve Duşanbe’de bir uyuşturucuyla mücadele merkezinin kurulmasına ilişkin alınan kararlar da tam olarak bunu ifade ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya lideri, ŞİÖ ülkelerinde ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla mücadelenin, örgütün Kazakistan’daki zirvesinde kabul edilen bu alandaki işbirliği programıyla da kolaylaştırılacağına dikkat çekti.

ŞİÖ’nün kritik gündemi ‘güvenlik’ olacak

‘Moskova, ŞİÖ bünyesinde ortaklığa önem veriyor’

Ülkesinin ŞİÖ bünyesindeki ortaklık işbirliğine önem verdiğini ve bu işbirliğinin eşitlik ve çıkarların gözetilmesi ilkeleri temelinde geliştiğini dile getiren Putin, şöyle devam etti.

“Rusya, ŞİÖ bünyesindeki ortaklık işbirliğine önem veriyor. Bu işbirliğinin eşitlik, birbirinin çıkarlarını göz önünde bulundurma, kültür ve medeniyet çeşitliliğine saygı ve acil güvenlik sorunlarına ortak çözümler arama ilkeleri temelinde istikrarlı bir şekilde gelişmeye devam ettiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.”

Kazakistanlı meslektaşlarının aktif katılımı sayesinde ‘mevcut konseyde onaylanmak üzere gerçekten sağlam bir belge ve karar paketi hazırlandığını’ da sözlerine ekleyen Putin, “Bunların uygulanması şüphesiz ŞİÖ’nün rolünün ve etkisinin güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır. ŞİÖ ülkelerinin küresel ve bölgesel gündemin kilit yönlerine ilişkin yaklaşımları, zirvede onaylanmak üzere sunulan Astana Deklarasyonu’nda yansıtılıyor. Deklarasyon, ayrıca tüm ŞİÖ katılımcılarının Birleşmiş Milletler’in merkezi rolüne, uluslararası hukuka ve egemen devletlerin karşılıklı fayda sağlayan ortaklık arzusuna dayanan çok kutuplu adil bir dünya düzeninin oluşturulmasına olan bağlılığını vurguluyor,” diye konuştu.

‘ŞİÖ-Afganistan temas grubunun çalışmalarına yeniden başlama fikrini destekliyoruz’

Öte yandna Putin, ülkesinin ŞİÖ-Afganistan temas grubunun çalışmalarına yeniden başlama fikrini desteklediğini ve bunun ülkedeki durumun daha da normalleşmesine yardımcı olacağını belirtti.

Rusya lideri, “ŞİÖ’nün geleneksel olarak Afganistan sorunlarıyla yakından ilgilenmesini doğru buluyoruz. ŞİÖ-Afganistan temas grubunun faaliyetlerine yeniden başlaması fikrini destekliyoruz. Bunun bu ülkedeki durumun daha da normalleşmesine katkıda bulunacağını düşünüyoruz,” ifadesini kullandı.

Lavrov: Taliban, Afganistan’da gerçek güç

‘Avrasya’daki potansiyel çatışma yuvalarının yayılması kaos getirecek’

Bununla beraber Putin, Avrasya kıtasında potansiyel çatışma yuvalarının bulunduğunu ve bunların yayılmasının kaos ve istikrarsızlık getireceğini vurguladı.

Putin, “Ne yazık ki Avrasya kıtasında, Büyük Avrasya’da, yayılması kaos ve istikrarsızlıkla dolu başka potansiyel çatışma yuvaları da var. Bunların başında elbette Orta Doğu ve özellikle de Gazze Şeridi’ndeki durum geliyor,” diye ekledi.

Diplomasi

G7’den İsrail’e destek: ‘İstikrarsızlığın kaynağı İran’

Yayınlanma

G7 ülkeleri, pazartesi günü geç saatlerde yayınlanan açıklamada İsrail’e destek verdi ve İran hakkında “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın kaynağı” nitelendirmesini yaptı.

G7 liderleri, bölgedeki düşmanlıkların daha geniş çapta azaltılması çağrısında bulundu.

G7 açıklamasında, “İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu teyit ediyoruz. İsrail’in güvenliğine desteğimizi yineliyoruz,” denildi.

İran’ın “bölgesel istikrarsızlık ve terörün ana kaynağı” olduğunu ileri süren G7 ülkeleri, “İran’ın asla nükleer silaha sahip olamayacağı konusunda net olduklarını” söyledi.

G7 bildirisinde, “İran krizinin çözülmesinin, Gazze’de ateşkes de dahil olmak üzere Orta Doğu’daki düşmanlıkların daha geniş çaplı bir şekilde azalmasına yol açmasını şiddetle tavsiye ediyoruz,” denildi ve ülkelerin enerji piyasalarında istikrarın korunması konusunda da koordinasyon içinde olmaya hazır olduğu eklendi.

İran nükleer silah peşinde olmadığını ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına (NPT) taraf olarak zenginleştirme dahil barışçıl amaçlarla nükleer teknoloji geliştirme hakkına sahip olduğunu söylüyor.

NPT’ye taraf olmayan İsrail, Orta Doğu’da nükleer silaha sahip olduğu yaygın olarak kabul edilen tek ülke. İsrail bunu ne yalanlıyor ne de doğruluyor.

Başkan Donald Trump, Orta Doğu’daki durum nedeniyle Kanada’daki G7 zirvesinden erken ayrılıp Washington’a dönmeye karar verdi.

ABD, Trump’ın cuma günü İsrail’in saldırılarından önceden haberi olduğunu ve bunları “mükemmel” olarak nitelendirdiğini söylemesine rağmen, şu ana kadar İran’a yönelik saldırılara karışmadığını savunuyor.

Washington, Tahran’ı bölgedeki ABD çıkarlarına veya personeline saldırmaması konusunda uyarıyor.

Pazartesi günü İsrail’in İran devlet televizyonunu vurduğu saldırının ardından Trump, sosyal medyada “herkesin Tahran’ı derhal tahliye etmesi” gerektiğini söyledi.

Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da pazartesi günü İngiliz, Fransız ve AB’deki meslektaşlarıyla yaptığı telefon görüşmelerinde İsrail-İran savaşını ele aldı.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Arakçi: Önceliğimiz İsrail saldırganlığına etkili karşılık vermek

Yayınlanma

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Avrupa üçlüsü (İngiltere, Fransa, Almanya) dışişleri bakanları ve AB Dış Politika Sorumlusu Kaja Kallas ile yaptığı ortak telefon görüşmesinde, İran’ın İsrail’in barışçıl nükleer tesislere ve ekonomik altyapılara yönelik saldırganlığına maruz kaldığını belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Avrupa üçlüsü ülkelerinin (İngiltere, Fransa, Almanya) dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı ortak telefon görüşmesinde, İran’ın “Siyonist rejimin açık saldırganlığına” maruz kaldığını belirtti.

Arakçi, bu durumun tüm Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin ve Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in suçlarını durdurmak için harekete geçmesini zorunlu kıldığını vurguladı.

Arakçi, İsrail’in İran’daki barışçıl nükleer tesislere, ekonomik altyapıya, askeri karargahlara ve yerleşim bölgelerine saldırdığını ifade etti.

Bu saldırının diplomatik çalışmalara “benzeri görülmemiş bir darbe” olduğunu kaydeden Arakçi, Avrupa ülkelerine durumu olduğu gibi görmeleri ve Siyonist rejimin saldırganlığını kınamaları çağrısında bulundu.

Görüşmede, İran İslam Cumhuriyeti’nin hiçbir zaman müzakere masasından çekilmediğini belirten Arakçi, bu aşamada odak noktasının saldırganlığı caydırmak için “etkili ve acı verici bir yanıt” vermek olduğunu vurguladı.

İran’ın saldırganlığa karşı meşru müdafaa hakkını güçlü bir şekilde sürdüreceğini söyleyen Arakçi, savaşın tırmanmasının sonuçlarından İsrail’i ve hamilerini sorumlu tuttu.

Arakçi, İsrail’in ABD’nin doğrudan desteği ve suç ortaklığıyla İran halkına karşı bu savaşı başlattığını ve ABD’nin işlenen suçların tüm sorumluluğunu taşıyan bir ortak olduğunu ifade etti.

Avrupa’nın üç ülkesinin dışişleri bakanları ve Kallas ise mevcut durumdan duydukları “derin üzüntüyü” dile getirdi.

Gerilimi azaltmak için diplomasiye başvurmanın önemini vurgulayan yetkililer, bu çerçevede etkili bir rol oynamaya hazır olduklarını belirtti.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump: Tahran derhal tahliye edilmeli

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Tahran’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini iddia ederken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Amerikalıların İranlılarla görüşme teklifinde bulunduğunu açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda “Tahran’ın derhal tahliye edilmesi” çağrısında bulundu.

Trump, İran’ın kendisinden imzalamasını istediği anlaşmayı imzalaması gerektiğini belirterek, İran’ın nükleer silaha sahip olamayacağını savundu.

G7 Zirvesi’nden erken ayrıldı

Trump, bu açıklamaları Kanada’da katıldığı G7 Zirvesi sırasında yaptı. Zirveden “açık nedenlerden dolayı erken dönmesi gerektiğini” belirten Trump’ın ayrılık kararı, bölgedeki gelişmelerin ciddiyetini gözler önüne serdi.

ABD merkezli Fox News kanalı, Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’nden Orta Doğu’daki gelişmelerle ilgili acil bir toplantı düzenlemesi için hazırlık yapmasını istediğini aktardı.

Bu açıklamaların öncesinde, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, geçtiğimiz hafta sonu ABD Merkez Komutanlığı sorumluluk alanına ek askeri kapasite konuşlandırılması talimatı verdiğini duyurdu.

Hegseth, “ABD kuvvetlerinin korunması en büyük önceliğimizdir ve bu konuşlandırmalar bölgedeki savunma pozisyonumuzu güçlendirmeyi amaçlamaktadır,” ifadelerini kullandı.

Hegseth, daha sonra Fox News‘e verdiği demeçte, Başkan’ın İran ile bir anlaşmaya varma konusundaki tutumunun değişmediğini ve barış umduğunu belirtti.

Bakan, Washington’ın başından beri bölgede kendi çıkarlarını ve üslerini korumak için bulunduğunu sürekli olarak ifade ettiğini ekledi.

Macron: Amerikalılar İranlılarla görüşme teklif etti

G7 Zirvesi’ne katılan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Trump’ın “İsrail” ile İran arasında bir ateşkes teklifinde bulunduğunu dile getirdi. Macron, “Amerikalılar İranlılarla bir görüşme teklif etti ve şimdi ne olacağını göreceğiz,” dedi.

Trump’ın zirveden ayrılma niyetini açıklamasının ardından Macron, “Eğer ABD bir ateşkese ulaşabiliyorsa, bu çok iyi bir şeydir,” yorumunda bulundu.

Avrupa ülkelerinin bir ateşkese ulaşılması durumunda İran ile ciddi nükleer müzakerelere katılmaya hazır olduğunu belirten Macron, İran’da rejim değişikliği yapmaya yönelik zorlama girişimlerinin “stratejik bir hata” olacağı konusunda uyardı.

Bu bağlamda CNN televizyonu, Trump’ın yönetimine İranlı yetkililerle mümkün olan en kısa sürede bir araya gelmeleri yönünde talimat verdiğini bildirdi.

New York Times gazetesi de ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Trump’ın yardımcısı ve Orta Doğu elçisi Steve Witkoff’tan bu hafta İranlılarla bir görüşme ayarlamasını istediğini aktardı.

Axios sitesi ise Beyaz Saray’ın Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında olası bir toplantıyı İran ile görüştüğünü belirtti.

Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English