Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Refah’ta panik büyüyor

Yayınlanma

İsrail başbakanının, Hamas’ın ateşkes planını reddetmesi ve ordusuna gidecek başka hiçbir yeri olmayan 1 milyon 2 bin insanı barındıran Refah girmeye hazırlanma emri vermesinin üzerine Refah’ta panik büyüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, dün İsrail’e düzenlediği ziyaret sonrası “anlaşmaya varılabilecek bir alan” gördüğünde ısrar etti ancak Netanyahu, Blinken’la görüşme sonrası yaptığı açıklamada “Mutlak bir zafere doğru gidiyoruz. Başka bir çözüm yolu yok” dedi ve operasyonun yıllar değil aylar süreceğini iddia etti. Netanyahu, anlaşma için Hamas’ın taleplerini kesin bir dille reddetti ve “Hamas’ın şu anda duyduğumuz tuhaf taleplerine boyun eğmek rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamayacağı gibi yeni bir katliama da davetiye çıkaracaktır” dedi. Netanyahu, “İsrail ordusuna Refah ve merkez kamplarda saldırıya hazırlanması için talimat verdik” açıklamasında bulundu.

Öte yandan İsrail, yerinden edilmiş Filistinliler için güvenli bölge ilan ettiği Refah’a gece boyunca hava saldırıları düzenledi. İsrail’in Refah’taki Tel es-Sultan’a düzenlediği saldırıda Fahcen ve el-Muğir ailelerinin evleri bombaların hedefi oldu. Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu ondan fazla Filistinli hayatını kaybederken yaralananlar kentteki Kuveyt Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Hastaneye getirilen yaralı çocuklar arasında kendi oğlunu gören hastane hemşiresi ise dehşete kapıldı. Çaresiz baba yaralı oğlundan eşi ve diğer çocuğunun durumunu öğrenmeye çalıştı.

Refah’tan bildiren El Cezire muhabiri Hani Mahmoud şunları söyledi: “Gazze Şeridi’nin güney kesiminde havadan, karadan ve denizden saldırıların artıyor” dedi. Kuzeydeki evlerinden kaçıp ailesiyle birlikte Refah’a sığınan Safia Marouf da El Cezire’ye yaptığı açıklamada, “Çocuklar her zaman korkuyor ve Refah’tan ayrılmak istersek nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Bizim ve çocuklarımızın kaderi ne olacak” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Refah’ın karadan işgalinin “halihazırda insani bir kabus olan durumu katlanarak artıracağını ve bunun anlatılamayacak bölgesel sonuçları olacağını” söyledi. BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland ise “İsrailliler durumu çok iyi bilmelerine rağmen 1,2 milyon kişinin bulunduğu Refah’ta aktif savaş planlıyorlar. İnsani yardımların iki giriş noktasından birisi de burası. İsrail’in Refah’a saldırısı tam bir felaket olur” uyarısında bulundu. Wennesland, her şeyini kaybeden Gazze halkına söyleyecek söz bulmanın zor olduğunu belirterek, “Güvenli bir yerden cehennemin ortasındaki insanlara umut vermek kolay değil” dedi.

Hamas heyeti yeniden Mısır’da

Netanyahu’nun Hamas’ın taleplerini reddetmesinden sonra Hamas’tan yapılan açıklamada, Hamas’ın Gazze’deki Başkan Yardımcısı Halil el-Hayye öncülüğündeki heyetin, İsrail ile ateşkes görüşmelerini tamamlamak üzere Kahire’ye gittiği kaydedildi.

ORTADOĞU

Halid Meşal: Stratejimiz değişmedi

Yayınlanma

Halid Meşal

Hamas’ın yurt dışı sorumlusu Halid Meşal, “Filistin toprakları ve kutsal mekanları özgürlüğüne kavuşuncaya kadar direnişe devam etme” üzerine kurulu stratejilerinde bir değişiklik olmadığını söyledi.

Yahya Sinvar’ın öldürülmesinden sonra siyasi kanadının başına getirilme ihtimali bulunan Hamas’ın eski liderlerinden Meşal, Hamas’ın ilkelerinden taviz vermeyeceğini belirtti.

Meşal, Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar için İstanbul’da düzenlenen taziye merasimine ses kaydıyla mesaj gönderdi. Ses kaydında Meşal, Hamas’ın, başta hareketin kurucusu Ahmed Yasin olmak üzere (2004’te İsrail tarafından öldürüldü) liderlerini özgürlük ve İsrail işgalinden kurtulma yolunda şehit verdiğini dile getirdi.

Hamas: Her liderimizin ölümü bizi daha da güçlendirdi

Meşal, Hamas’ın lideri ve Aksa Tufanı’nın komutanı Sinvar’ın 60 yıl boyunca hür yaşadığını ve hür öldüğünü ve şehadetiyle hem Filistin hem de dünya halkları nezdinde bir simge haline geldiğini kaydetti.

Mesajında 3 konu üzerinde duran Meşal, ilk olarak Hamas’ın, Sinvar ve diğer şehit liderlerden sonra değer ve ilkelerinden vazgeçmeyeceğini, stratejisini değiştirmeyeceğini söyledi.

İkinci olarak sahadaki gelişmeleri takip edeceklerini ve İsrail’in saldırılarını durdurmak için çalışacaklarını kaydeden Meşal, “Bu düşman kaybedecek ve Hamas, müzakere yoluyla bu katliamların son bulması için çalışacak ve bir çıkış yolu arayacak” dedi.

Meşal, üçüncü olarak Hamas’ın, “Filistin toprakları ve kutsal mekanları özgürlüğüne kavuşuncaya, esirler kurtarılıncaya ve Filistin ve İslam ümmeti için tehdit oluşturan Siyonist proje ortadan kaldırılıncaya kadar direnişe devam etme” stratejisine bağlı kalacağını ifade etti.

7 Ekim’in mimarı işgale direnirken hayatını kaybetti

Hamas, direniş güçleri ve halk; direniş stratejisine bağlı kaldığı sürece İslam ümmetinin de sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Meşal, “Çünkü bu sadece Filistinlilerin savaşı değil bilakis ilk kıblemiz Aksa’nın Tufanı’dır” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’in Lübnan’da ateşkes için öne sürdüğü şartlar BMGK kararlarına aykırı

Yayınlanma

Axios’un ABD’li ve İsrailli yetkililere dayandırdığı haberine göre, İsrail, Lübnan’da bir ateşkesi değerlendirmeden önce yerine getirilmesini istediği taleplerin listesini Beyaz Saray’a gönderdi.

İsrail, Hizbullah’ı gerekçe göstererek Lübnan’ın güneyini işgal hamleleri yaparken bir yandan da ateşkes için yapılan uluslararası baskıları göğüslemeye çalışıyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın ateşkesi kabul ettikten kısa bir süre sonra İsrail suikastıyla hayatını kaybetmesi İsrail’in Lübnan’da ateşkesi değerlendirmek istemediğine yönelik şüpheleri artırmıştı. Öte yandan ABD de İsrail’in saldırılarından faydalanarak Lübnan’da kendine yakın bir cumhurbaşkanı seçtirip Hizbullah’ı etkisizleştirme planları yapıyor.

Bu arka planda Lübnan’daki saldırılarına devam eden İsrail, uluslararası baskıları göğüslemek için ateşkes müzakerelere açık olduğu mesajını vermek amacıyla ABD’ye şartlarını içeren bir liste gönderdi.

Lübnan’da 5 İsrail askeri öldürüldü: Hizbullah yeni bir aşamaya geçiyor

Aixos’a göre İsrailli yetkililer, İsrail Başbakanlık Ofisi’nin, Joe Biden’ın elçisi Amos Hochstein’ın bugün Beyrut’a yapacağı ve çatışmaya diplomatik bir çözüm bulunmasını görüşeceği ziyaret öncesinde Beyaz Saray’a bu belgeyi verdiğini söyledi.

İsrailli yetkililere göre söz konusu belgede iki talep yer alıyor. Birincisi İsrail hava kuvvetlerinin Lübnan hava sahasında faaliyet göstermesine izin verilmesi. İkincisi ise İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’a karşı “aktif uygulama” yapmasına izin verilmesi.

UNIFIL’e katkı veren AB ülkelerinden İsrail’e “diplomatik baskı” kararı

Bu iki talep, Lübnan Silahlı Kuvvetleri (LAF) ve Lübnan’daki BM Geçici Gücü’nün (UNIFIL) İsrail ve Hizbullah arasında ateşkesi uygulamasını öngören 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla çelişiyor.

Talepler ayrıca Lübnan’ın egemenlik haklarının çiğnenmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla hem Lübnan’ın hem de uluslararası toplumun bu talepleri kabul etmesinin mümkün olmadığı değerlendiriliyor.

Hochstein bugün Beyrut’a giderek Başbakan Necip Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile İsrail’in taleplerini görüşmesi bekleniyor. Berri dün Al-Arabiya’ya yaptığı açıklamada Hochstein’ın ziyaretinin Lübnan’daki savaşa “bir çözüm bulmak için ABD seçimlerinden önceki son şans” olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“İran’ın nükleer tesisleri hala Netanyahu’nun hedefinde”

Yayınlanma

Netanyahu’nun ABD’nin itirazlarına rağmen İran’ın nükleer tesislerini hedef alabileceği bu konuda elinin güçlü olduğu, Biden’ın seçime az bir zaman kala Netanyahu ile kamuoyu önünde çatışmaya girmekten çekineceği ileri sürülüyor. İddiaya göre Netanyahu’nun bu hamleyi 5 Kasım’dan önce yapması gerekiyor.

Haaretz’den Amos Harel’in haberine göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer programıyla başa çıkmak için tarihi bir fırsat görüyor ve Yahya Sinvar’ın öldürülmesiyle ilgili toz duman dağıldıktan sonra uluslararası dikkatler İran cephesine kayacak.

Hamas lideri Yahya Sinvar’ın öldürüldüğü Refah’taki operasyon sırasında, güney Lübnan’da devam eden çatışmalarda İsrail ordusu beş Golani komando askerini kaybetti. Harel’e göre, bu olay İsrail’in tüm cephelerde ağır kayıplar verdiğinin bir göstergesi.

İsrail’in İran’a saldırısı “an meselesi”

Habere göre, İsrail şu anda İran’la gerilimi tırmandırabilecek ve hatta nükleer programı hedef alabilecek bir saldırı seçeneğini değerlendiriyor. Haberde, Netanyahu’nun geçmişte İran’ın nükleer tesislerine saldırmak konusunda çekinceleri olduğunu ancak şu anda bu konuda daha kararlı bir tavır takındığı ileri sürülüyor: “Netanyahu’nun pazarlık pozisyonu on yıl öncesine göre daha iyi. Birincisi, savaş zaten devam ediyor ve bölge her hâlükârda karışık durumda ve İran İsrail’e yapılan terör saldırılarının çoğuna yardım ediyor bu da İsrail’in İran’a karşı askeri hamlelerini artırmasını haklı gösterebileceği bir ortam yaratıyor. İkinci olarak, (ABD) yönetimin manevra alanı sınırlı. Seçime iki buçuk hafta kala anketler Harris ve Trump arasında başa baş bir yarışa işaret ediyor ki bu yarışı birkaç eyalette nispeten az sayıda oy farkı belirleyecek gibi görünüyor. Demokratlar, Netanyahu ile kamuoyu önünde yaşanacak bir çatışmanın oy verme eğilimlerini etkileyebileceğinden ve daha da önemlisi, seçim arifesinde yeni bir küresel enerji krizinden endişe ediyorlar.”

“…Washington İsrail içinde Netanyahu’yu durduracak kimsenin olmamasından endişe ediyor. Savunma Bakanı Yoav Gallant, Netanyahu’nun Gideon Sa’ar ve partisini koalisyona katarak yaptığı son siyasi manevra ile çok zayıfladı. Gallant’ın Sa’ar ile değiştirilmesi, sadece Lübnan’daki gerilim nedeniyle son anda durduruldu.”

“Üst düzey ordu subayları, 7 Ekim olayları nedeniyle büyük bir suçluluk duygusu içindeler ve yaptıkları tahribatı onarmaya yönelik çaresiz çabalarla meşguller. Bu durum, onları başbakanla diğer konularda mücadele etmek için gerekli zihinsel enerjiden mahrum bırakıyor.”

“Netanyahu’nun resmi ve gayri resmi danışmanlarından bazıları İran üzerindeki baskıyı artırmak için altın bir fırsat olduğuna inanıyor. Avigdor Lieberman ve Naftali Bennett gibi Netanyahu’yu sağdan geçmeye çalışan siyasetçilerin İran’a karşı hamlelerin artırılmasını ve yılanın başının ezilmesini tavsiye ettiklerini not etmek gerekir.”

İsrail’in “petrol” ve “nükleer” güvencesi petrol fiyatlarını düşürdü

Netanyahu’nun İran nükleer tesislerini hedef alma isteğinin yeni olmadığını ve 7 Ekim’in Netanyahu döneminde gerçekleştiğine işaret eden Harel, “7 Ekim Gazze, Lübnan ve Yemen’de çok cepheli bir savaşa yol açtı. Neden bir adım daha atıp İran ile, özellikle de nükleer programının yarattığı tehditle nihayet başa çıkmasın” diye yazdı.

Biden, Harris ve Trump’ın üçünün de İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir Amerikan saldırısına karşı çıktığını ve kış aylarının yaklaştığını hatırlatan Harel, Netanyahu’nun harekete geçmek için fazla zamanı kalmadığı görüşünde.

Harel, bugüne kadar Netanyahu’nun Washington’da risk almaktan kaçınan bir isim olmasına rağmen bu önermenin bugün geçerliliğini yitirdiği görüşünde: “Netanyahu ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmaya ve ceza davasından kaçmaya çalışıyor. Şu anda İsrail ve bölge için tehlikede olan çok şey var.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English