Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Rusya’dan Suriye’ye yakıt ve nakit akışı devam ediyor

Yayınlanma

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Rusya, ülkede iktidarı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile işbirliğini artırıyor. Rusya, Suriye’ye yakıt ve nakit tedarik ederek, ülkedeki stratejik askeri üslerini korumayı amaçlıyor.

Suriye’de eski Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın devrilmesi, ülkenin Rusya ile olan işbirliğini durdurmadı.

Reuters‘ın LSEG verilerine dayandırdığı haberine göre, Suriye’ye Rus yakıtı gönderilmeye devam ediyor

Barbados bayraklı Proxima adlı tanker, 30 bin ton dizel yüküyle Suriye’nin Banyas limanı civarında bulunuyor.

Gemi, Baltık’taki Primorsk’tan geldi. Geçtiğimiz hafta da Prosperity adlı bir tanker, Primorsk’tan yaklaşık 37 bin ton dizel getirerek Banyas’a ulaştı.

Her iki tanker de ABD yaptırımları altında bulunuyor. Prosperity, Dubai merkezli ve yaptırıma tabi Fornax Ship Management şirketine ait.

Gemiler, Suriye karasularına vardıktan sonra takip cihazlarını kapattı ve yük boşaltımını gizledi.

Suriye’deki yeni yönetimle işbirliği, kendini cumhurbaşkanı olarak atayan Ahmed eş-Şaraa (Ebu Muhammede el-Colani) ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 12 Şubat’ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından arttı.

Colani, iki gün sonra Suriye’nin Rusya’da basılan ilk banknot partisinin teslim aldığını, mart ayı başlarında ikinci partinin geldiğini ve gelecekte yeni sevkiyatların beklendiğini bildirdi.

Kaynağa göre, nakit para bir uçakla Şam havaalanına getirildi ve bir kamyon konvoyuyla merkez bankasına taşındı.

Şam ile Moskova arasında para basımı konusunda bir sözleşme imzalandı. Eski bir Suriyeli üst düzey yetkili, ajansa, Rusya’nın yüz milyarlarca Suriye lirası (on milyonlarca dolar) tedarik ettiğini söyledi.

Şam’ın Avusturya merkez bankasının bir yan kuruluşuyla olan önceki sözleşmesi, Avrupa yaptırımları nedeniyle feshedilmişti.

Uzmanlar, para ve yakıt tedarikinin, Rusya’nın Suriye’deki stratejik askeri üslerini (Hmeymim hava üssü ve Tartus deniz üssü) koruma arzusundan kaynaklandığını düşünüyor. Bu üsler, Moskova’nın Orta Doğu’daki askeri etkisi için kilit rol oynuyor.

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Afshin Molavi, Newsweek‘e yaptığı açıklamada, “Rusya, Suriye’deki hava ve deniz üslerine açıkça değer veriyor ve bunları kaybetmek istemiyor. Yeni Suriye hükümetine dizel yakıt tedariki, çıkarlarını korumaya yönelik bir politikanın sadece bir kısmı,” değerlendirmesini yaptı.

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya, Ukrayna konusunda Trump ile ortak zemin arıyor

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto perşembe günü yaptığı açıklamada, Başbakan Giorgia Meloni’nin partisinin Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Çarşamba günü Ukrayna ile ilgili olarak aldığı kararı desteklemediğini belirterek “Amerikalılara karşı olan bir şeye oy vermeyeceklerini” söyledi.

AP’deki Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunda bulunan Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri – FdI)) ilk kez Ukrayna’ya “tereddütsüz ve koşulsuz” desteği teyiteden bir karar tasarısını desteklemekten kaçındı.

ECR Eş Başkanı Nicola Procaccini, kararın olası bir ateşkes görüşmeleri de dahil olmak üzere son dönemdeki diplomatik değişimleri yansıtmadığını gerekçe göstererek oylamayı ertelemeye çalışmıştı.

Nihayetinde FdI, modası geçmiş bir kararı desteklemenin “Ukrayna’ya yardım etmek yerine ABD’ye karşı nefreti körükleyeceğini” savunarak çekimser kaldı.

Bu hamle Meloni’nin bir yandan Ukrayna’yı desteklerken diğer yandan ABD ile bağlarını korumak gibi hassas bir dengeyi gözettiğinin altını çiziyor.

Meloni, cumartesi günü Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer tarafından düzenlenecek zirveye katılıp katılmayacağına henüz karar vermedi.

Partisi içindeki kaynaklar, zirvenin Kiev’deki savunma operasyonları için Ukrayna’ya “gönüllü” ordular gönderilmesine odaklanması halinde İtalya’nın katılmayacağını, zira ülkenin yalnızca BM barış gücü yetkisi altındaki operasyonları destekleyeceğini öne sürüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English