Bizi Takip Edin

AMERİKA

Silikon Vadisi Bankası neden battı?

Yayınlanma

Cuma günü, ABD’deki Silikon Vadisi Bankasının (SVB) batması ile birlikte 2008’dekine benzer yeni bir mali kriz endişesi tüm dünyaya yayılmaya başladı.

Toplam varlık açısından ABD’de kayıtlara geçen en büyük ikinci banka iflası olarak nitelendirilen bu batışın başta ABD bankacılık sektörü olmak üzere tüm finansal piyasalara etkisinin olması bekleniyor.

SVB’nin batmasının nedenleri arasında, Amerikan Merkez Bankası Fed’in, enflasyonu kontrol altına almak gerekçesiyle girdiği agresif faiz artırımı sarmalı birinci sırada yer alıyor. 

Teknoloji rallisinin acı sonu

Forbes dergisinin yayınladığı ‘Amerikanın En İyi Bankaları’ listesinde ilk 100’ün gediklisi olan SVB, aynı zamanda esas olarak pandemi dönemi rekor kârlar açıklayan teknoloji şirketlerinin finansörüydü. Teknoloji şirketlerinin hisselerinde geçen sene başlayan düşüş ve silikon vadisi devlerinin maliyet artışlarını gerekçe göstererek binlerce kişiyi işten çıkarmaya başlaması, sonun da başlangıcıydı. Düşük faizli ve bol nakitli yıllarda köşeyi dönen bu şirketler için şimdi finansman ve likidite sorunu baş göstermişti.

Meseleyi şöyle özetlemek mümkün: 2020 ve 2021 yıllarında bol nakit ile şişen SVB, elindekini o zamanlar düşük faizli olan Hazine bonolarına veya Fed rezervlerine yatırmak yerine, garanti ve para getirecek uzun vadeli devlet tahvillerine veya mortgage temelli tahvillere yatırmıştı. 2022 sonunda SVB’nin 74 milyar dolar civarında kredi borcu ve 120 milyar dolar civarında tahvil yatırımı vardı.

SVB nasıl ve neden battı?

Klasik bankacılıkta, mevduat alıp kredi vermek üzerine kurulu sistem, SVB gibi ‘startup’ kreditörleri söz konusu olduğunda mevduat toplayıp bono almak şeklinde işliyor. Bu durumda, geleneksel bankacılıktaki ‘mudi riski’ni hesaplayıp kredi vermek, bu risktense devlet destekli uzun vadeli faiz getiren kağıtları satın alarak yatırım yapmaya dönüşüyor.

Tam da bu nedenle, SVB türü bankalar, faiz döngüsüne çok daha bağımlı hale geliyor, çünkü yatırım amaçlı aldıkları uzun vadeli devlet tahvillerinin değeri, olası bir faiz artırımında hızlı bir biçimde düşüyor.

SVB örneğinde gördüğümüz de tam olarak bu. Tahvil yatırımları, SVB’nin varlığının yüzde 56’sını oluşturuyor. Karşılaştırmak için bakarsak, Bank of America’da bu oran yüzde 28.

Risk sermayesi kaçarken…

Bununla bağlantılı diğer mesele, SVB’nin bir ‘startup’ bankası olması. Bloomberg’de SVB’nin batışını analiz eden Matt Levine, startup’ların bir ‘düşük faiz fenomeni’ olduğuna dikkat çekiyor. Düşük faiz ortamında riske edilebilecek para, ani faiz artışında edilemez hale geliyor ve banka müşterileri, mevduatlarını para akışı için değil, örneğin ücret veya kira ödemeleri için çekmeye başlıyor.

Levine, ‘risk sermayesi’nin (venture capital) ağırlık kaydırmaya başlamış olmasına da dikkat çekiyor. Founders Fund’ın kurucusu Peter Thiel gibi ünlü ‘risk kapitalistleri’nin startup’lardan paralarını SVB’den çekmeyi tavsiye etmesi, bu tip sermayenin ‘sürü psikolojisi’nin kanıtı olarak görülüyor. Thiel’in yanı sıra bir başka risk sermayesi grubu Canaan da yatırım yaptığı şirketlerden de ‘gerektiğince’ fonlarını çekmelerini istedi.

Kurtarmama görünümlü kurtarma

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, 2008-9 krizinde olduğu gibi geniş çaplı bir banka kurtarma faaliyetine girmeyeceklerini söyledi.

Yani bu açıklama, bankaların kurtarılmasını kamunun üzerine bindirmeyeceğiz demek. Ama SVB için yapılan düzenleme, işin pek de böyle ilerlemeyeceğine işaret ediyor.

Federal Mevduat Sigorta Şirketinin (FDIC) 250 bin doların altında mevduata sahip müşterilere paralarını çekme garantisi verdiği açıklanmıştı. Daha sonra Fed, FDIC ve Hazine tarafından yapılan açıklamada, Başkan Joe Biden’ın da onayıyla, pazartesi günü itibariyle tüm müşterilerin paralarını çekebileceği ilan edildi. Elbette, bu yükü ‘vergi mükelleflerinin omuzlamayacağı’ kaydıyla…

Açıklamada New York merkezli Signature Bank’in de benzer bir riskte olduğu vurgulandı ve aynı prosedürün bu banka için de işletileceği belirtildi.

Fed’in ayrıca acil durum banka fonlama programı açıklayacağı belirtiliyor. Bu, bankaların mevduat sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için kullanılacak. Bunun için Fed tarafından Bank Term Funding Program’in (BTFP) kuruluşu ilan edildi.

Üçlü duyuruda dikkat çekici noktalardan biri, garantinin hissedarlar ve teminatsız tahvil alacaklılarını kapsamaması.

Financial Times (FT), bu düzenlemeleri, “Faiz artırımı kaynaklı hiçbir kayıp realize olmayacak,” diyerek duyurdu. Kılık değiştirmiş kurtarma paketi de diyebiliriz…

SVB’nin Britanya kolunu HSBC satın aldı

Öte yandan SVB’nin batışı, daha büyük ve likidite sorunu çekmeyen tekellerin de iştahını kabartmış görünüyor.

Nitekim Avrupa’nın finans devi HSBC, SVB’nin Birleşik Krallık’taki kolunu satın aldı.

Hükümet tarafından yapılan açıklamaya göre, bankanın ülkedeki faaliyetleri HSBC’ye devredildi. Yapılan açıklamada, Silicon Valley Bank UK’de mevduatı bulunanların, bugün itibarıyla mevduatlarına erişebilecekleri belirtildi. 10 Mart itibariyle SVB İngiltere’nin borcunun 5,5 milyar sterlin, mevduatlarının yaklaşık 6,7 milyar sterlin civarında olduğu belirtiliyor.

Birleşik Krallık Maliye Bakanı Jeremy Hunt, hükümeti ve Bank of England’ın satışı ‘kolaylaştırmak’ için çaba sarf ettiğini, böylece İngiltere’de bulunan SVB müşterilerine güven verecek bir çözüm bulduklarını savundu.

AMERİKA

LinkedIn kurucusu Hoffman, Harris’ten FTC şefi Khan’ı kovmasını istedi

Yayınlanma

LinkedIn’in kurucusu milyarder Reid Hoffman birkaç gün önce Kamala Harris’in seçim kampanyasına 10 milyon dolar bağışladı ve çok daha fazlasını vaat etti.

Dün CNN’e konuşan Hoffman Harris’ten istediklerini sıraladı. Milyarder, Harris’in Biden’ın gümrük vergisi ve antitröst rejimlerini sona erdirmesi ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) Başkanı Lina Khan’ı kovması gerektiğini söyledi.

Bu görüntünün ardından Reid Hoffman’ın Harris için bir “Silikon Vadisi bağış toplama turu” planlandığı haberi geldi.

Lever’ın haberine göre Hoffman, şu anda FTC tarafından dava edilen ve soruşturulan Microsoft’un yönetim kurulunda yer alıyor.

Öte yandan Hoffman siyasette belirleyici bir isim olmak istiyor. Hoffman Harris’in, büyük şirketlerin istediklerini yapabilmeleri için ticaret ve antitröst yoluyla işçileri koruyan Biden politikalarından kurtulmasını istiyor. Harris’in bu talepleri karşılayacağını vaat etmesi halinde kampanyasına finansman sağlayacak.

Dün New York Times’ta (NYT) yayınlanan bir yazıya göre, Başkan yardımcısı olarak Harris yapay zekanın düzenlenmesine destek verdiğini dile getirdi.

Fakat başkan yardımcısı ile özel olarak görüşen bir bağışçıya göre, Khan’ın antitröst yetkilerini genişletme konusundaki görüşüne şüpheyle yaklaştığını ifade etti.

Hoffman Uber, Google, Microsoft, AirBNB, Amazon, Apple ve benzeri şirketlerin yükselişini analiz ettiği kitabında, ucuz sermaye ve yasaları çiğneme yoluyla tekelleşmenin “sosyal açıdan faydalı olduğunu” ve bu tür firmaların birleşme ve satın alma stratejileri ve rakipleri engelleyen etkileri nedeniyle “takdir edilmesi” gerektiğini savunmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Barack ve Michelle Obama’dan Kamala Harris’e destek

Yayınlanma

Barack ve Michelle Obama, Demokratların başkan adaylığı için Kamala Harris’i destekleyerek başkan yardımcısının Donald Trump’a karşı Beyaz Saray için yürüttüğü yeni kampanyada partiyi birleştirme çabalarını tamamlamış oldu.

Eski başkan ve first lady cuma günü Harris’i telefonla arayarak desteklerini ifade ettikleri bir video ile tartışmaları sona erdirdiler.

Barack Obama videoda, “Michelle ve ben seni desteklemekten ve bu seçimlerde seni Oval Ofis’e taşımak için elimizden gelen her şeyi yapmaktan daha fazla gurur duyamayacağımızı söylemek için aradık,” dedi.

Kamala Harris’in adaylığı garanti değil

Michelle Obama ise Harris ile “gurur duyduğunu” söyledi ve kasım ayındaki seçimlerin “tarihi bir seçim olacağını” belirtti.

Obamaların desteği önemli çünkü Biden’ın çekilmesinin ardından eski başkan ve ailesinin aday olarak Michelle Obama’yı göstermek istediği konuşuluyordu.

Obamalar Harris’in kampanyası konusunda cuma gününe kadar sessiz kalmışlardı. Harris’i desteklemek için daha fazla beklemiş olsalardı, başkan yardımcısının kampanyasına duydukları güven konusunda şüphe uyandırmaya başlayabilirlerdi.

Axios: Biden, Harris’in Trump’ı yenebileceğine inanmıyor

Perşembe günü Trump’ın kampanyası, aralarında eski başkan Obama’nın da bulunduğu bazı Demokratların “daha ‘iyi’ birini beklediklerini” iddia eden bir açıklama yayınladı.

Barack Obama, Başkan Joe Biden’ın haziran ayında Trump’la girdiği ve birçok Demokrat açısından “felaketle sonuçlanan” münazaranın hemen ardından Biden’ı açıkça desteklemiş olsa da daha sonra sessizliğe büründü.

Bu sessizlik pek çok Demokrat tarafından Başkanın Cumhuriyetçi rakibini yenebileceğine dair güvenini kaybettiği şeklinde değerlendirildi.

Biden çekilecek mi?

Bunun yanı sıra Michelle Obama’nın Biden ailesi ile olan ilişkisinin bozulduğu, Başkana yönelik “çekil” baskısında da Barack Obama’nın payının bulunduğu öne sürülüyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD ekonomisi ikinci çeyrekte %2,8 büyüdü

Yayınlanma

ABD Ticaret Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte yıllık %2,8 oranında büyüdüğünü, bu oranın tüketici harcamalarının artması ve işletmelerin stoklarını artırmasıyla ekonomistlerin beklediğinden daha yüksek olduğunu söyledi.

Ekonomistler geçtiğimiz çeyrekte yıllık bazda %1,9’luk bir büyüme bekliyorlardı. Ekonomi yılın ilk üç ayında %1,4 oranında büyümüştü.

Perşembe günkü verilerde yakından izlenen ve stoklar, ticaret ve hükümet harcamalarını dışarıda bırakan bir talep göstergesi, yani özel yurtiçi alıcılara nihai hizmetler, %2,6 arttı.

Tüketici harcamaları %2,3 artarak ilk çeyrekteki %1,5’lik büyümeyi geride bıraktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English