Rusya
St. Petersburg Ekonomi Forumu’nun üçüncü gününde neler konuşuldu?

St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nun (SPIEF) üçüncü gününde Rusya ekonomisinin geleceği masaya yatırıldı. Kremlin’in resesyon uyarısı yaptığı forumda, yüksek faiz oranlarının ekonomiyi ‘soğuttuğu’ ve şirketleri ‘iflas öncesi’ duruma getirdiği yönündeki endişeler dile getirildi. Enerji alanında ise Gazprom’un Çin ile yeni bir doğalgaz anlaşması imzalaması ve lityum üretimine başlama planları öne çıktı.
St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nun (SPIEF) üçüncü gününde, Rusya ekonomisinin geleceğine ilişkin endişeler ve yeni büyüme modeli arayışları tartışıldı.
Kremlin’den gelen resesyon uyarısı, yüksek faiz oranlarının ekonomiyi “soğuttuğu” yönündeki tartışmaları alevlendirirken, enerji devleri Çin ile yeni anlaşmalar imzalayarak ve stratejik madenlere yönelerek ülkenin geleceğine dair önemli sinyaller verdi.
🇷🇺 St. Petersburg Ekonomi Forumu'nda (SPIEF) dünyanın geleceği, Rusya ekonomisi ve uluslararası ilişkiler masaya yatırıldı. İşte Harici'nin forumdan aktardığı öne çıkan başlıklar ve analizler:
👉 Yeni dünya düzeni raporu: Forumda sunulan rapora göre, neoliberal model artık… pic.twitter.com/CBcFbUUAdE
— harici (@haricitr) June 19, 2025
Kremlin’den resesyon uyarısı
Forumda konuşan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ekonominin zamanında hızlanmaya başlamaması durumunda Rusya’da resesyon riskinin bulunduğunu belirtti. Peskov, “Eğer biraz hızlanmaya başlamazsak, Merkez Bankası’nın daha önce aldığı önlemler ekonomiyi gerçekten de önemli ölçüde yavaşlatabilir. O zaman resesyon riski ortaya çıkar,” ifadelerini kullandı.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov da para ve kredi politikası dahil olmak üzere doğru kararlar alınması halinde Rusya’nın resesyonla karşı karşıya kalmayacağını söylerken, iş dünyasındaki mevcut hissiyatın “resesyonun eşiğine gelindiği” yönünde olduğunu kabul etti.
Maliye Bakanı Anton Siluanov ise ekonomide bir “soğuma” yaşandığını ancak “soğumayı her zaman yazın takip ettiğini” dile getirdi.
Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği (RSPP) Başkanı Aleksandr Şohin, durumun daha endişe verici olduğunu vurguladı.
İnterfaks‘a konuşan Şohin, yüksek faiz oranlarının birçok şirketi “iflas öncesi” duruma getirdiğini söyledi.
Şohin, “Durumun sistemik olarak basit olmadığını görüyoruz. Yüksek faiz oranı nedeniyle ödeme zincirleri çöküyor, büyük şirketler bile tedarik ödemelerini geciktiriyor. Bu durumdan en çok küçük ve orta ölçekli tedarikçi işletmeler zarar görüyor,” diyerek ekonomideki soğumanın tüm hızıyla devam ettiğini belirtti.
Yeni büyüme modeli arayışı
Sberbank Başkanı German Gref ise mevcut ekonomik faktörlere dayalı bir büyümenin, Rusya’nın yüzde 3’lük büyüme hedefine ulaşması için yeterli olmayacağını söyledi.
Gref, “Yeni büyüme faktörlerini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Alternatif ekonomi sektörlerini geliştirmeli, şirketlerin yatırım paradigmalarını harekete geçirmeli ve eski verimsiz teknolojileri ortadan kaldırmak için yeni teknolojileri kullanmalıyız,” dedi.
Gref, Rus ekonomisinin verimliliğinin gelişmiş ülkelere göre yüzde 40 ila dört kat arasında geri kaldığını belirterek, rekabet ortamının, inovasyonun ve mülkiyet haklarının korunmasının kritik önem taşıdığını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ise daha iyimser bir tablo çizerek yüzde 3’ün üzerinde bir büyümenin mümkün olduğuna inandığını, bunun için teknoloji ve verimlilik artışıyla iş gücü açığının kapatılması gerektiğini ifade etti.
Yabancı yatırımcı ilgisi ve Rusya’dan ayrılan şirketler
Forumda Rusya’nın uluslararası yatırım ortamı da ele alındı. Başbakan Yardımcısı Marat Husnullin, yabancı yatırımcıların Rusya’nın yeni bölgelerinde çalışmak için başvuruda bulunduklarını açıkladı.
Husnullin, bu bölgelerin yatırımcılara geniş bir pazar, vergi avantajları, düşük kira maliyetleri ve varlıklara erişim imkânı sunduğunu belirtti.
VTB Başkanı Andrey Kostin ise yabancı şirketlerin aslında Rusya’dan ayrılmak istemediğini, siyasi baskı altında kaldıklarını savundu.
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev de Rusya’daki projelere ilk dönecek olanların Amerikalı petrol ve gaz şirketleri olacağını öne sürdü.
Rus enerji kaynaklarını terk etmenin Avrupa’ya faturası 1,3 trilyon avro
Dmitriyev, forumda yaptığı bir diğer açıklamada, Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya’dan gaz tedarikini azaltmasının yol açtığı kayıpların 1,3 trilyon avroya ulaştığını bildirdi.
2025 başından itibaren Rus gazının Ukrayna üzerinden geçişinin durduğunu ve AB’nin 2027 sonuna kadar Rus gazından tamamen vazgeçmeyi planladığını hatırlatan Dmitriyev, bu durumun Avrupa ekonomisine ağır bir maliyeti olduğunu vurguladı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de daha önce Rus enerji kaynaklarından bağımsızlığın Avrupalılara çok pahalıya mal olduğunu söylediği biliniyor.
Enerji devlerinden yeni hamleler: Lityum ve Çin’e doğalgaz
Rus enerji şirketleri de forumda geleceğe yönelik stratejik adımlarını duyurdu. Gazprom Neft Yönetim Kurulu Başkanı Aleksandr Dyukov, şirketin 2028’de lityum ve iyotun endüstriyel üretimine başlamayı planladığını açıkladı.
Lityum üretiminin Orenburg oblastındaki, iyot üretiminin ise Hantı-Mansiysk Özerk Okrugu’ndaki mevcut sahalardan elde edilen sulardan yapılacağı belirtildi.
Diğer yandan Gazprom, Çinli şirketler CNPC ve PipeChina ile Rus gazının Çin’e Uzak Doğu rotası üzerinden tedarik edilmesine yönelik anlaşmalar imzaladı.
Anlaşmaların, projenin tam kapasiteye ulaşmasının ardından Çin’e yapılan boru hattı gazı tedarikini yıllık 10 milyar metreküp artırması bekleniyor. Bu hamle, Rusya’nın enerji ihracatında Doğu’ya yönelimini güçlendiren önemli bir adım olarak görülüyor.
Merkez Bankası Başkanı: Devlet şirketlerinin halka arzı ‘göstermelik’ olmamalı
Forumun bir diğer önemli gündem maddesi ise devlet şirketlerinin halka arzı (IPO) oldu. Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, devlet şirketlerinin halka arzlarının “göstermelik” olmaması gerektiğini, yatırımcı güvenini oluşturmak için kaliteli bir hazırlık sürecinin şart olduğunu söyledi.
Nabiullina, “Bu şirketlerin yönetici kalitesinin ve motivasyonunun değiştirilmesi gerekiyor. Devlet kontrolü korunurken, yatırımcıları çekecek bir yönetim sistemi değişikliğine yol açmalı,” diyerek devletin bu konuda örnek olması gerektiğini vurguladı.
Rusya
Rusya, Ukrayna’ya yardım eden Avrupa uydularını ‘meşru hedef’ ilan etti

Rusya, Ukrayna ordusuna yardım ettiğinden şüphelendiği Avrupa uydularını ‘meşru hedef’ olarak gördüğünü ve sinyallerini karartacağını resmen bildirdi. Moskova, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’ne (ITU) sunduğu belgelerde, bu konuda yapılacak şikayetleri dikkate almayacağını belirtti.
Rusya, Ukrayna’daki askeri faaliyetlere destek sağladığından şüphelendiği Avrupa uydularını “meşru hedef” olarak gördüğünü ve bu uyduların sinyallerini karartma hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.
Moskova, bu konuda Avrupa ülkelerinden gelecek şikayetlere yanıt vermeyeceğini belirterek, sinyal bozma faaliyetleriyle ilgili tartışmaları fiilen reddettiğini ortaya koydu.
Space Intel Report adlı uzman yayın organının haberine göre, bu tutum, Rusya Federasyonu Dijital Kalkınma, İletişim ve Kitle İletişim Bakanlığı tarafından Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (ITU) Telsiz Düzenlemeleri Kurulu’nun üç aylık toplantısına sunulan belgelerde yer aldı.
Belgelerde, Rusya’nın askeri amaçlı olmayan uygulamalara müdahaleden kaçınmaya çalışacağı ancak Ukrayna silahlı kuvvetlerine yardım amacıyla kullanılan uydularla mücadele etme niyetinde olduğu vurgulandı.
Rusya’nın uydu sinyallerini bozma faaliyetleri yeni bir gelişme değil. Bir yıl önce ITU, aralarında Fransa, Hollanda, İsveç ve Lüksemburg’un bulunduğu dört AB ülkesi ile Ukrayna’nın şikayeti üzerine Moskova’dan Avrupa uydu sistemlerine yönelik müdahaleyi durdurmasını talep etmişti.
Şikayette, Rusya’nın uçaklardaki GPS sinyallerini bozarak hava trafik kontrolünü tehlikeye attığı ve çocuk televizyon kanallarının yayınlarını keserek Ukrayna’daki savaşa ait sert görüntüler yayımladığı belirtilmişti.
Bu yılın temmuz ayı başında ise Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), Rusya’ya GPS sinyallerine yönelik paraziti durdurma çağrısı yaptı.
ICAO, bu eylemlerin özellikle Baltık Denizi bölgesindeki Letonya, Polonya, Litvanya, Estonya, Finlandiya ve İsveç gibi ülkelerde sivil havacılık uçuşları için “ciddi bir tehdit oluşturduğunu” savundu.
Uyarı ilk olarak 2022’de dile getirilmişti
ABD ve müttefiklerine ait uyduların meşru hedef sayılabileceği tehdidi, ilk olarak Ekim 2022’de Rusya Dışişleri Bakanlığı Silahların Yayılmasının Önlenmesi ve Kontrolü Dairesi Başkan Yardımcısı Konstantin Vorontsov tarafından dile getirilmişti.
Vorontsov, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada, “Ukrayna’daki olaylar sırasında ortaya çıkan son derece tehlikeli bir eğilime dikkat çekmek istiyorum. Bu, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin silahlı çatışmalarda ticari olanlar da dahil olmak üzere uzaydaki sivil altyapı unsurlarını kullanmasıyla ilgilidir,” ifadelerini kullanmıştı.
Vorontsov, “Sözde sivil altyapı, bir misilleme saldırısı için meşru bir hedef olabilir,” diyerek Moskova’nın pozisyonunu net bir şekilde ortaya koymuştu.
Rusya
Rusya Merkez Bankası: Her üç ithalatçı şirketten biri ödeme sorunu yaşıyor

Rusya Merkez Bankası’nın raporuna göre, 2025’in ikinci çeyreğinde ithalata bağımlı her üç Rus şirketinden biri ödemelerde sorun yaşamaya devam etti, ancak bu oran yıl başına göre azaldı. Rublenin güçlenmesiyle ithalat hacmi toparlansa da yaptırımlar ve zayıflayan iç talep, ithalatın artışını engelliyor. Ticari rotaların ‘dost ülkelere’ doğru kaydığı gözlemleniyor.
Rusya Merkez Bankası’nın yayımladığı rapora göre, 2025 yılının ikinci çeyreğinde ithalata bağımlı Rus şirketlerinin yaklaşık üçte biri ödemelerde sorun yaşamaya devam etti.
Reuters haber ajansının aktardığı rapora göre, bu oran yılın başına kıyasla bir düşüşe işaret etse de sorunlar varlığını sürdürüyor.
Ajansa konuşan kaynaklar, Rus ihracatçı ve ithalatçılarının yaptırım kısıtlamalarını aşmak amacıyla bağlı şirketler ve diğer aracılar üzerinden dış ticaret anlaşmaları yürüttüğünü belirtmişti.
Özellikle Çin ile ticarette ihracat ve ithalat ödemeleri için takas sistemlerinin ortaya çıkması, Rus işletmelerinin maliyetlerini önemli ölçüde düşürerek fon akışını hızlandırdı.
İthalat hacmi toparlanıyor ancak baskı sürüyor
Merkez Bankası, 2025’in ocak-mayıs döneminde rublenin güçlenmesine paralel olarak ithalat hacminde bir toparlanma yaşandığını, ancak bu artışın yaptırımlar ve zayıflayan iç talep nedeniyle baskılandığını kaydetti.
Raporda, “Rublenin güçlenmesi ve ithalat sevkiyatlarının yeniden yönlendirilmesi, ithalatın erişilebilirliğini artırıyor. Ankete katılanların çoğu, hammadde, yedek parça ve mamul ürün stoklarını yeterli olarak değerlendiriyor ve depolardaki hacimlerini değiştirmeyi planlamıyor. Bununla birlikte, devam eden ithal ikamesi çerçevesinde bir dizi şirket, belirli mal kategorilerindeki alımlarını azaltıyor,” ifadelerine yer verildi.
Gıda ithalatı artarken makine ithalatı geriledi
Merkez Bankası verilerine göre, gıda ve tarım ürünleri ithalatı yıllık bazda yüzde 13,9’luk kayda değer bir artış gösterdi. Bu artışın ana nedeni olarak, bazı ürünlerdeki küresel fiyat artışları gösterildi.
Tedarikçi ülkelerdeki rekolte düşüşü nedeniyle kahve fiyatları artarken, küresel talebin yükselmesiyle bitkisel yağlar pahalandı.
Ayrıca, 2024’teki zayıf yerli rekolte ve Mart 2025’ten itibaren patatesin gümrüksüz ithalatına kota getirilmesi, bu üründeki alımları artırdı.
Samara oblastındaki büyük bir meyve suyu üreticisi, başta kamu ihaleleri olmak üzere ürünlerine yönelik artan talep karşısında stokları yeterli seviyede tutma ihtiyacı nedeniyle hammadde ithalatını artırdığını bildirdi.
Habarovsk Krayı’ndaki bir konserve üreticisi ise üretimin genişlemesi ve ürünlerinin ihracatını artırma planları doğrultusunda ithalat hacmini 1,6 katına çıkardı.
Bu gelişmeler sonucunda, yılın ilk beş ayında gıda ürünleri ve tarımsal hammaddelerin toplam ithalattaki payı yüzde 15’i aştı.
Buna karşılık, makine, teçhizat ve ulaşım araçları sevkiyatı yüzde 2,8 oranında azaldı. Ancak bu kategori, toplam ithalatın neredeyse yüzde 50’sini oluşturmaya devam ediyor.
Bu dinamik, büyük ölçüde binek otomobil ithalatındaki kayda değer düşüşten kaynaklandı. Zayıflayan iç talep nedeniyle elektronik ve bazı yatırım mallarının ithalatı da azaldı.
Ticaret rotası Asya ve Afrika’ya yöneliyor
Ülke bazında yapılan incelemede, Asya’dan (yüzde 2,6), Amerika’dan (yüzde 7,7) ve Afrika’dan (yüzde 36,8) yapılan mal sevkiyatlarının arttığı görüldü. Avrupa’dan (yüzde -2,8) ve Okyanusya’dan (yüzde -17,5) yapılan sevkiyatlar ise düştü.
Merkez Bankası, bu durumu “Bu, Rus ithalatçılarının dost ülkelere doğru devam eden yeniden yönelimini gösteriyor. Aynı zamanda, hasım ülkelerden tedariki sürdüren bazı işletmeler, lojistikte zorluklar, teslimat sürelerinde ve maliyetlerde artışlar bildirdi,” şeklinde yorumladı.
Orta Asya ülkelerindeki bankalar, Rusya’dan gelen ödemeleri kabul etmiyor
Talep düşüşü stokları şişirdi
Rapora göre, talebin zayıflaması ve rublenin güçlenmesi, ticari şirketlerin stoklarının artmasına yol açtı. Ülke genelindeki otomobil bayileri, özellikle Asya markalı araçlarda depolarda aşırı stok biriktiğini belirtti.
Bu durum, mevcut ithalat hacminin ve satın alma planlarının düşmesine neden oldu. Örneğin, Kuzeybatı bölgesindeki bir otomobil bayisi, stok fazlası nedeniyle araçları indirimli satıyor.
Voronej oblastındaki bir tarım makineleri ticaret şirketi ise gelecekteki maliyetleri düşürmek için depolarını yüzde 100 doldurdu.
İşletmelerin tahminlerine göre, 2025-2026 yıllarında ithalat hacimleri 2024 yılına kıyasla önemli ölçüde değişmeyecek.
Merkez Bankası, “Büyüme, iç talebin kademeli olarak zayıflaması, dış ticaret kısıtlamaları ve bunlarla ilişkili lojistik ve ödeme sorunları tarafından baskılanmaya devam edecek. Ancak, ticari bağların Avrupa’dan Asya’ya daha fazla yönlendirilmesi destekleyici bir rol oynayacak,” öngörüsünde bulundu.
Türk bankaları Rusya’dan Avrupa’ya yapılan ödemeleri engellemeye başladı
Rusya
UCM’ye Nabiullina ve Siluanov için yakalama kararı başvurusu yapıldı

Bir sivil toplum kuruluşu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurdu ve Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ve Maliye Bakanı Anton Siluanov’un, Rusya’nın mali sistemini Donbass’ta kontrol kurmak için kullandıkları gerekçesiyle haklarında yakalama kararı çıkarılması talep edildi.
Financial Times‘ın haberine göre, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM), Vladimir Putin’in ekonomi ekibinin kilit isimleri olan Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ve Maliye Bakanı Anton Siluanov hakkında yakalama kararı çıkarılması için bir başvuru yapıldı.
Daha önce Putin, Çocuk Hakları Komiseri Mariya Lvova-Belova ve dört üst düzey Rus general hakkında yakalama kararı çıkaran UCM’ye yapılan başvurunun arkasında LexCollective adlı sivil toplum kuruluşu bulunuyor.
Başvurunun hazırlanmasına B4Ukraine ve Ukrayna Hukuki Danışma Grubu gibi sivil toplum örgütlerinin de katıldığı belirtildi.
Başvuru sahipleri, UCM’yi Rusya’yı soruşturmayı, “ele geçirilen topraklar üzerinde kontrol kurmak amacıyla” kullanıldığı iddia edilen mali sistemi de kapsayacak şekilde genişletmeye çağırıyor.
‘Temel hizmetler için Rusya’ya bağlılık yemini gerekiyor’
Başvuruda, Rusya’nın savunma sanayii bankası PSB ile MRB Bank ve CMRBank adlı üç bankanın ismi geçiyor.
Yeni yönetimlerin Ukrayna grivnasının dolaşımını yasaklamasının ardından Donbass ve diğer bölgelerde yaşayanların bu bankalarda hesap açmaya ve paralarını rubleye çevirmeye zorlandığı iddia ediliyor.
Bu kapsamda, 14 yıldır Rusya Maliye Bakanlığı’nı yöneten Siluanov ve 2013’ten beri Merkez Bankası’nın başında olan Nabiullina’nın, “savaşı finanse etme” nedeniyle haklarında işlem yapılması talep ediliyor.
Nürnberg’den bu yana bir ilk olabilir
Öte yandan Oxford Üniversitesi’nden uluslararası hukuk uzmanı Frederica d’Alessandra, UCM’nin başvuruyu işleme koyması halinde bunun, Nürnberg Mahkemeleri’nden bu yana ekonomiyle sorumlu yetkililerin uluslararası bir mahkemede yargılandığı ilk dava olacağını belirtiyor.
Nürnberg’de, Adolf Hitler hükümetinin Ekonomi Bakanı ve Reichsbank Başkanı olan Hjalmar Schacht yargılanmış, ancak bütünüyle aklanmıştı.
D’Alessandra, “Eğer UCM davayı ilerletme kararı alırsa, nadiren kullanılan yeni bir hukuk alanının gelişimine şüphesiz büyük bir katkı sağlayacaktır. Ancak çok az emsal olduğu için kararlarını mevcut içtihatlara dayandırmada ciddi engellerle de karşılaşacaktır,” diye konuştu.
LexCollective’in yönetici eş direktörü Kristine Rosella, Nabiullina ve Siluanov aleyhine açılacak muhtemel davaların, Rusya’nın mali sistemiyle herhangi bir doğrudan bağ kurmaktan kaçınma eğilimini güçlendireceğini savundu.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Trump’ın Ankara ve Şam’daki jokeri: Thomas Barrack kimdir?
-
Görüş2 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma
-
Görüş2 hafta önce
Küresel savaş ekonomisinin aleni beyanı: Lahey’deki NATO Zirvesi Sonuç Bildirgesi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Vergi Cennetleri: Birleşik Krallık’ın Küresel Mali İmparatorluğu
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore, tarihindeki en büyük savunma anlaşması için görüşmeleri tamamladı
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore Devlet Başkanı Lee, Çin ve Rusya ile ilişkilerini ‘hızla’ iyileştireceğini söyledi
-
Asya1 hafta önce
Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti
-
Asya1 hafta önce
Ermenistan’da tutuklu milyarder Karapetyan’ın şirketinin kamulaştırılmasına onay