Diplomasi
Starmer Ukrayna’da Zelenskiy ile ‘100 yıllık anlaşma’ imzalayacak

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, savaş kritik bir aşamaya girerken, daha fazla silah sözü vermek ve önümüzdeki 100 yıl boyunca İngiliz desteği vaadinde bulunmak üzere Ukrayna’ya gitti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmeye giden Starmer, Ukrayna ile Karadeniz ve Baltık’ta güvenliği güçlendirmeyi ve iki ülke arasında iktisadi ve kültürel bağlar kurmayı amaçlayan bir “100 yıllık ortaklık” anlaşması imzalayacak.
Starmer, Başbakanlık tarafından yayınlanan açıklamasında, “Putin’in Ukrayna’yı en yakın ortaklarından uzaklaştırma hırsı muazzam bir stratejik başarısızlık olmuştur. Bunun yerine, her zamankinden daha yakınız ve bu ortaklık bu dostluğu bir üst seviyeye taşıyacak,” dedi.
Ukrayna, koşullu olarak Rusya ile olası görüşmelere katılmaya istekli olduğunu açıklarken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi diğer Batılı liderler de “barışı korumak” adına Avrupa birlikleri gönderme fikrini ortaya attı.
Starmer’ın ayrıca Ukrayna’nın acil ihtiyaçları için “ölümcül yardım” da dahil olmak üzere yeni bir destek paketi açıklaması bekleniyor, fakat ayrıntılar henüz belli değil.
Downing Street yetkilileri Ukrayna’nın son derece iyi eğitimli silahlı kuvvetleri ve son üç yıldır hızla yenilikler yapan ve yeni kitlerini savaş alanında test eden bir teknoloji sektörüyle artık son derece gelişmiş bir askeri güç olduğuna dikkat çekiyor.
Yetkililer, bu gerçek savaş deneyiminin Britanya’nın da savunmasını güçlendirmesine yardımcı olacağını söylüyor.
“100 yıllık ortaklık” bilim, teknoloji ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra tarım ve hatta eğitim alanındaki ortak çalışmaları da kapsıyor. Anlaşma Baltık Denizi, Karadeniz ve Azak Denizinde güvenliği sıkılaştırmaya yönelik yeni bir planı da içeriyor.
Birleşik Krallık, Rusya’nın egemenliğine giren bölgelerden çıkarılan ve daha sonra satılan Ukrayna tahılının izini sürmek için bir sistem üzerinde çalışıyor. İngiliz yapımı veri tabanı önümüzdeki haftalarda hazır olacak ve Kiev hükümetiyle paylaşılacak. Ayrıca enerji ve kritik madenler konusunda da işbirliği sözü verildi.
Diplomasi
İstanbul görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın ateşkes memorandumu basına sızdı

Reuters haber ajansı, Ukrayna’nın bugün İstanbul’da yapılması planlanan müzakerelerde sunacağı ateşkes memorandumunun tam metnini yayımladı. Memorandumda, en az 30 gün sürecek tam ateşkes, esir takası, Rusya’ya yönelik yaptırımların aşamalı kaldırılması ve dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılması gibi maddeler yer alıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, kendi memorandumlarının doğrudan İstanbul’da sunulacağını açıklamıştı.
Reuters haber ajansı, Ukrayna’nın bugün (2 Haziran) İstanbul’da gerçekleştirilecek müzakerelerde masaya yatırmayı planladığı ateşkes memorandumunun tam içeriğini kamuoyuna duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise daha önce yaptığı açıklamada, Rusya’nın kendi memorandumunu doğrudan İstanbul’da sunacağını belirtmişti. Ukrayna’nın sunduğu belge, barış görüşmelerinin temelini oluşturacak beş ana bölümden oluşuyor.
Ukrayna’nın müzakere ilkeleri netleşti
Ukrayna tarafından hazırlanan memorandumun ilk bölümü, “anlaşmanın ve müzakere sürecinin temel ilkeleri” başlığını taşıyor.
Bu bölümde, barış müzakerelerinin ön koşulu olarak “havada, karada ve denizde tam ve koşulsuz ateşkes” vurgulanıyor.
Ateşkes rejiminin en az 30 gün süreyle kurulması ve uzatma olasılığıyla birlikte, denetimin “ABD liderliğinde üçüncü ülkelerin katılımıyla” gerçekleştirilmesi öneriliyor.
Memorandumda öne çıkan diğer ilkeler arasında “güven artırıcı önlemler” kapsamında “tüm esirlerin birbiriyle” değiştirilmesi, “kalıcı barış ve güvenlik için daimi bir zemin” oluşturularak “yeniden saldırganlığın önlenmesi” ve Ukrayna için “güvenlik garantileri” ile uluslararası toplumun (Avrupa ve ABD’nin katılımıyla) müzakerelere dahil olması bulunuyor.
Tarafsızlıktan vazgeçiş ve toprak bütünlüğü vurgusu
Kiev yönetiminin tarafsızlık statüsünü korumayı reddettiği belirtilen belgede, Avrupa Birliği’ne katılım olasılığına ve NATO üyeliğinin “ittifak içindeki mutabakata bağlı” olduğuna işaret ediliyor.
Memorandumda, “Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin sayısına, konuşlanmasına veya diğer parametrelerine ve dost yabancı devletlerin askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlandırılmasına herhangi bir kısıtlama getirilemez,” ifadeleri yer alıyor.
Uluslararası toplumun, Rusya’nın Şubat 2014’ten bu yana kaybettiği Ukrayna toprakları üzerindeki kontrolünü tanımayacağı vurgulanan metinde, “Temas hattı müzakereler için başlangıç noktasıdır. Toprak sorunları ancak tam ve koşulsuz ateşkesin ardından tartışılır,” deniliyor.
Ayrıca, Rusya’ya yönelik yaptırımların kısmen ve aşamalı olarak kaldırılması ile bunların yeniden uygulanma olasılığı da metinde yer alırken, “Rusya’nın dondurulan egemen varlıkları yeniden inşa için kullanılır veya tazminat ödenene kadar dondurulmuş olarak kalır,” maddesi dikkat çekiyor.
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
Liderler zirvesinin gündemi
Memorandumun “Liderler görüşmesi” başlıklı bölümünde, iki ülke liderlerinin bir araya gelmesinin “nihai barış çözümünün kilit yönlerini uzlaştırmak” için gerekli olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda ele alınacak konular şunlar olarak sıralanıyor:
— Çatışmaların kalıcı olarak durdurulması, ateşkesin izlenmesi ve ihlaline yönelik yaptırımlar
— Güvenlik garantileri
— Toprak sorunları
— Ekonomi, tazminatlar, yeniden yapılanma
— Anlaşmaların ihlalinden doğan sorumluluk
— Nihai barış anlaşmasının imzalanması
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un daha önce belirttiği üzere, Rusya’nın Ukrayna ile diyalogda gündeme getireceği konular arasında Ukrayna’nın tarafsız, blok dışı ve nükleer silahsız statüsü ile Rus dilinin kullanımına ilişkin ayrımcı yasaların kaldırılması yer alıyor.
Moskova’nın daha önce dile getirdiği diğer talepler arasında ise Ukrayna güçlerinin Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri, Herson ve Zaporojye oblastlarından çekilmesi; bu bölgelerin yanı sıra Kırım ve Sivastopol’un uluslararası düzeyde Rus toprağı olarak tanınması; yaptırımların kaldırılması; Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılması bulunuyor.
Bu koşullar, Vladimir Putin tarafından geçen yıl yaz aylarında açıklanmıştı.
Moskova, Batı’da dondurulan Rus varlıklarıyla ilgili her türlü eylemi “hırsızlık” olarak nitelendiriyor.
Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, 30 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’da ateşkesi görüşmeye hazır olduğunu ancak Kiev’in Batılı ülkelerden askeri yardım almayı durdurması da dahil olmak üzere karşılıklı adımlar atması gerektiğini söylemişti.
Rus heyetinin 1 Haziran’da müzakereler için İstanbul’a hareket ettiği bildirildi.
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
Diplomasi
Rusya ve Ukrayna İstanbul’da müzakere için hazır

Rusya ve Ukrayna heyetleri, İstanbul’da 2 Haziran’da başlayacak yeni müzakere turu için hazırlıklarını tamamladı. Görüşmelerde tarafların yazılı mutabakat metinleri ele alınacak ve insani konular gündeme gelebilecek.
Rusya ve Ukrayna, 2 Haziran’da İstanbul’da başlayacak yeni müzakere turuna katılacaklarını teyit etti. Rus heyeti Başkan Yardımcısı Vladimir Medinski başkanlığında 1 Haziran’da Türkiye’ye hareket etti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Telegram kanalından yaptığı açıklamada ülkesinin görüşmelere katılacağını duyurdu. Kiev heyetine ise Savunma Bakanı Rüstem Umerov öncülük edecek.
Çırağan Sarayı ev sahipliği yapacak
TRT’nin kaynaklarına göre müzakereler, Osmanlı döneminden kalma Çırağan Sarayı’nda (günümüzde beş yıldızlı otel) gerçekleşecek. Tarafların önceki görüşmesi 16 Mayıs’ta Boğaz kıyısındaki Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmıştı.
Mutabakat metinleri merkezde olacak
Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (MGIMO) kıdemli araştırmacısı Nikolay Silayev, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, görüşmelerin ana gündem maddesinin tarafların yazılı pozisyon belgelerinin sunulması ve ortak zemin aranması olacağını belirtti.
Silayev, Türkiye’deki görüşmede insani konuların da ele alınabileceğini ifade etti. Rusya Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’nın çatışmanın çözümüne ilişkin prensipleri ve barış anlaşması için olası zaman çerçevesini içeren belgesini İstanbul’da sunacağını açıklamıştı.
Kiev yetkilileri ise Rusya’dan önceden belge almadıklarını, kendi mutabakatlarını ise hem ABD’lilere hem Ruslara gösterdiklerini dile getirmişti.
Saldırılar müzakere öncesi gerilimi tırmandırdı
Axios portalının isimsiz bir Ukraynalı yetkiliye dayandırdığı habere göre Kiev, ABD Başkanı Donald Trump yönetimine Rusya’ya yönelik büyük çaplı saldırıyı önceden bildirdi.
Kaynak, Ukrayna istihbaratı tarafından yürütülen ve bir yıldan uzun süredir planlanan operasyonun detaylarını paylaştı. Ancak CBS’nin Beyaz Saray’daki kaynağı, Ukrayna’nın saldırı konusunda uyarıda bulunmadığını iddia etti.
1 Haziran’da çok sayıda Rus bölgesi, Ukrayna kaynaklı yoğun saldırılar olduğunu duyurdu. İrkutsk Valisi İgor Kobzev, Murmansk Valisi Andrey Çibis ve Ryazan Valisi Pavel Malkov bu kapsamda açıklama yaptı.
Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev’in İvanovo, Ryazan ve Amur oblastlarındaki havaalanlarına FPV drone saldırıları düzenlediğini ve bu saldırıların püskürtüldüğünü açıkladı. Bakanlık, Murmansk ve İrkutsk oblastlarında ise birkaç askerî aracın hasar gördüğünü bildirdi.
Nikolay Silayev, saldırıların içerikli çatışma çözümü müzakerelerini engellemek amacı taşıdığını öne sürdü: “Ukrayna’nın hedefi, ABD-Ukrayna ilişkilerini Joe Biden dönemi seviyesine çıkarmak. Ancak Kiev muhtemelen amacına ulaşamayacak. Washington, Rus-Ukrayna diyaloğunun devamından yana.”
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
Stratejik hedef pazarlık gücünü artırmak
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ülkeleri Enstitüsü Ukrayna Bölümü Başkanı İvan Skorikov da Kiev’in bu hamlelerle pazarlık pozisyonunu güçlendirmeyi ve müzakere sürecini sekteye uğratmayı hedeflediğini savundu.
Skorikov, Ukrayna tarafının yazılı mutabakat talebiyle Moskova’yı zor duruma düşürmeye çalıştığını, Rus yetkililerin ise gereksiz siyasi tartışmalardan uzak kapalı kapılar ardındaki diyaloğa odaklandığını vurguladı.
Uzmana göre Kiev, ABD-Rusya ilişkilerinin normalleşme ihtimali üzerinden iki ülkeyi karşı karşıya getirmeye ve 2026’daki ABD ara seçimlerine kadar zaman kazanmaya çalışıyor.
Diplomasi
İsrail’den Macron’a ‘Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi’ suçlaması

Tel Aviv yönetimi, Filistin devletini tanımanın ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’a İsrail’e karşı “Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi düzenleme” suçlaması yöneltti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, resmi ziyaret için gittiği Singapur’da, İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili konuştu.
Filistin devletinin tanınmasının ahlaki bir görev ve siyasi bir gereklilik olduğunu vurgulayan Macron, bu tanımanın gerçekleşmesi için yerine getirilmesini beklediği koşullardan bahsetti. Macron bu bağlamda, Filistin devletinin İsrail’i ve bu ülkenin güven içinde yaşama hakkını tanıması, Hamas’ın silahsızlanması, Hamas’ın Filistin yönetimine katılmaması ve esirlerin serbest bırakılması gibi koşulları anlattı.
İsrail’in gelecek saat ve günler içinde Gazze Şeridi’ndeki insani duruma uygun bir çözüm sunmaması halinde Macron, bu ülkeye karşı daha sert bir ortak tutum sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
Macron, böyle bir durumda Avrupa Birliği’nin (AB) kendi kurallarına uyması, insan haklarına saygıyı ön koşul sayan süreçleri sona erdirmesi ve yaptırım uygulaması gerekeceğini belirtti, “Ancak İsrail’in tutumunu değiştireceğine ve sonunda insani bir çözüm olacağına dair umudum var” dedi.
“Onlar kağıt üzerinde biz sahada…”
Macron’a ilk tepki İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’tan geldi. Katz, işgal altındaki Batı Şeria’da 22 yeni yerleşim biriminin onaylanmasının Macron’a mesaj olduğunu söyledi.
Batı Şeria’da gasp edilen Filistin toprakları üzerinde inşasına onay verilen 22 yeni yasa dışı yerleşim biriminden biri olan Sa-Nur’a giden Katz, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu (22 yasa dışı yerleşimin inşasına onay verilmesi) Macron ve arkadaşlarına açık bir mesaj. Onlar, Filistin’i kağıt üzerinde tanıyacak ve biz sahada Yahudi İsrail devletini kuracağız. O kâğıt (Filistin’i tanıma kararı) tarihin çöp kutusuna atılacak” ifadelerini kullandı.
Haçlı Seferi suçlaması
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, X hesabından yapılan açıklamada ise Macron’un İsrail’in Gazze’de neden olduğu insani felakete ilişkin söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı iddia edildi.
Macron’u “Yahudi devleti İsrail’e karşı Haçlı Seferi düzenlemekle” suçlayan Bakanlık, Gazze’de ablukanın olmadığını, İsrail’in yardım girişini kolaylaştırdığını ileri sürdü.
Açıklamada, ABD-İsrail güdümündeki Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın faaliyetleri övüldü ve 900 tır yardımın Gazze’ye giriş yaptığı söylendi. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler’e (BM) ait tırlardaki yardımların beklediğini belirten Bakanlık böylece bu yardımların dağıtılmadığını kabul etti.
Fransa’nın Hamas’a baskı uygulaması gerektiği buna karşın Macron’un Filistin devletinin kurulması için çaba sarf ettiği ve “bu devletin milli gününün ise 7 Ekim olacağı” ileri sürüldü.
Dışişleri de ilhakla tehdit etmişti
İsrail kabinesi, Batı Şeria’da gasp edilen Filistin toprakları üzerinde 22 yeni yasa dışı yerleşim biriminin kurulmasına onay vermişti.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da aralarında Fransa ve İngiltere’nin de bulunduğu ülkelerin Filistin’i tanıması halinde Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi’ni tek taraflı ilhak edebilecekleri tehdidinde bulunmuştu.
İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gasbedilen Filistin toprakları üzerinde 250’ye yakın yasa dışı yerleşim birimi bulunuyor.
Filistin kentlerini hatta köylerini bile birbirinden ayrılan bu yasa dışı yerleşim birimleri, bölgedeki işgali daha da derinleştiriyor.
Bu yasa dışı yerleşim birimlerindeki Filistin topraklarını gasp eden İsrailliler, Batı Şeria’da sık sık Filistinlilerin köylerine saldırıyor, evleri, araçların yanı sıra tarım arazilerini ateşe veriyor, zeytin ağaçlarını kesiyor.
Yasa dışı saldırıları nedeniyle Batı Şeria’da işgalin boyunduruğu altındaki Filistinlilerin hayatı daha da güç hale geliyor.
-
Dünya Basını1 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika2 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş1 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Görüş2 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü